Şimdi Ara

2014 Wat günlüğüm (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
98
Cevap
15
Favori
4.373
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: qpqpqp

    Buraya yazarken harcadığın zaman için ilerde pişman olabilirsin, mümkün olduğunca az uyu ve gezebildiğin kadar gez. 2007 yazında aynı programa katılmış birisinden küçük bir tavsiye

    Yok be dostum burası küçük bir şehir zaten yapacak fazla bir şey yok. Sabahtan 2 saat kadar kiteboard yaptım eve döndüm dünya kupasını izliyorum mesela şu anda. Jon Champion'un sesinden maç izlemek çok güzel bir duygu, pesteki kalıplaşmış cümlelerini pek duyamadım şimdiye kadar


    Dün-bugün işe gitmedim, daha arayan soran da olmadı. Giderken işten çıkış için evrak varsa onu doldurur giderim sanırım işveren pek umursamadı işe gitmememi San antonio drury otele housekeeper olarak başvurdum. Sanırım araya haftasonu girdiğinden cevabı pazartesi günü alacağım.




  • Bir arkadaşın vardı böyle konu hergününü anlatıyordu fotoğraf video koyuyordu eğer öyle olursa tutar konu.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • daha önceden ingiltere transit visesi falan almamış olmasnıza rağmen size havalanında 24 saatlik vize mi verdiler ben mi yanlış anladım adamlar normalde havalanından çıkmayacaksanız bile vize istiyorlar. Birde havalanında herangi bir vize ücreti ödediniz mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yumiy

    daha önceden ingiltere transit visesi falan almamış olmasnıza rağmen size havalanında 24 saatlik vize mi verdiler ben mi yanlış anladım adamlar normalde havalanından çıkmayacaksanız bile vize istiyorlar. Birde havalanında herangi bir vize ücreti ödediniz mi?

    Ödemedim. Adama havaalanında nereye kadar gidebilirim, nereden sonrası yasak dediğimde sabah uçağını kaçırmadığın sürece istediğin yere git dedi, geceyi geçirmek için bi otel bulmanı tavsiye ederim dedi. 24 saatlik bir vize mührü bastı pasaporta.
  • Kanka Devam et Süper Yazmışsın Ben takip edicem bizim gruptakilere anlatırım
  • hocam ''geldiğim gibi devam etmedi olaylar b*ka sardı'' tarzında bişey yazmışsın sadece bunu düzeltmek istedim senin o küveti doldurup içkinle sigaranla girmen bile müthiş bişey ulan sende evde gir dersen olmuyor orası kimsenin tanımadığı bi yere gidip yaşamak çok güzel kimseyi takmamak harika bişey bende ilk önce erasmus (romanya) sonraki yazda wat planlıyorm bakalım.. Bu arada yazmaya devam takipdeyiz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aslancaca

    hocam ''geldiğim gibi devam etmedi olaylar b*ka sardı'' tarzında bişey yazmışsın sadece bunu düzeltmek istedim senin o küveti doldurup içkinle sigaranla girmen bile müthiş bişey ulan sende evde gir dersen olmuyor orası kimsenin tanımadığı bi yere gidip yaşamak çok güzel kimseyi takmamak harika bişey bende ilk önce erasmus (romanya) sonraki yazda wat planlıyorm bakalım.. Bu arada yazmaya devam takipdeyiz

    O konuda haklısın dostum Allah var ben şikayetçi değilim zaten keyfim yerinde. Yani dediğin gibi big lebowskideki dude gibi küvette güneş gözlüklerini takıp white russian içmek bile insanı bi ilginç hissettiriyor. İlk geldiğim gün pizza alıp gelmiştim eve, hiç sevmememe rağmen 1 kutu bira aldım geçtim beyzbol maçı izledim pizza ve bira eşliğinde. Bira seviyor muyum? Hayır. Beyzboldan anlıyor muyum? En ufak bi fikrim bile yok ama amerikalı gibi takıldım yani o anda Sadece işlenr bir anda tersine dönünce şaka gibi geldi hepsi üst üste ama hiç moralim bozulmadı çünkü aa tüh böyle böyle oldu 3 ay bir an önce geçsin diyip evde oturmayacaktım. Ben buraya bi tane hintli palyaçonun kölesi olmak için gelmedim. Zaten işler değişti bugün, toparlayayım son günlerde olanları;

    Araya haftasonu girdiği için otelden cevap ancak bugün geldi, en kısa zamanda bekliyorlar San Antonio'ya. Çalışacağım otel Drury diye bir otel, sanırım 2-3 şubesi varmış havaalanına yakın olan şubesinde çalışacağım. Buradaki sponsorumuzla konuştuk adresi, iş sözleşmesini filan yolladı, git eski işverenini de bilgilendir gideceğin hakkında dedi. Bu arada dünya kupasını izlerken 2-3 bardak vodka içtim biraz kafam kırılmıştı zaten sallana sallana hafif mal gibi evden çıktım. Öğlen saat 14.30-15.00 civarı esas patronun olduğu dükkana gittim evime yakın olan. Dedim böyle böyle ben 1-2 gün içinde gidiyorum. Tamam dedi man iyi şanslar, bizim şartlarımız böyle yapabileceğim bişey yok kendine iyi bak dedi. 1 gün çalıştığım için muhasebecinin olduğu ofislerine gitmemi ve çekimi almamı söyledi.

    Tamam güzel bi 15 dakika yürüdükten sonra diğer şubeye vardım. Oda arkadaşlarımdan birisi de burada çalışıyor. Muhasebeci kasanın oradaydı ben gittiğimde, dedim ben gidiyorum patron seni görmemi söyledi işi bıraktığım için ondan geldim dedim karı bi anda atarlandı. Böyle bir anda gidemezsin kim sana izin verdi filandır falandır. Ben buraya seninle tartışmaya veya konuşmaya gelmedim bi problemin varsa beni ilgilendirmez sponsorumla konuş, iş ayarlandı ben 1-2 gün içinde gidiyorum dedim. Karı yukarı gel dedi arayacağız şimdi sponsorunu.

    Ya hala elim ayağım titriyor sinirden kaç saat oldu. Karı kendinin akıllı, bizimse çok aptal olduğumuzu düşünüyor, sanki ben kafama göre gidiyorum diyip gidecem. Neyse yukarı çıktık, sponsoru aradı açan olmadı. Bu bi tane sigara yaktı. Boş sandalyeye oturdum bi tane de ben yaktım karı böyle hareketler beklemiyordu sanırım bendn. Eve geldiğimde sponsordakilerin yemekte olduğunu öğrenecektim, ofisleri californiada bizden 2 saat geridelerdi. Bana göreceğiz bakalım filan diye atarlandıkttan sonra hemen sonuç alamayınca biraz bozuldu zaten, beni tehdit etmeye başladı. Burada senin önceliğin kaldığın yer başka bir iş filan değil biziz seni buraya biz getirdik ve bu şekilde hareket edersen vizeni iptal ederiz evine dönersin diye boş yaptı. Lan sen kim köpeksin bana devletin verdiği vizeyi iptal edecen? Biz olmasak buraya gelemezdin diyince ''yoo başka biryere başvursam onlar için gelirdim değişen bir şey olmazdı dedim. Öyle mi düşünüyorsun, nasıl olacağını görmek ister misin diye atarlanıyor hala kuş beyinli kadın. Biz malız ya biz hiç bişey bilmiyoruz bizi sindirecek. Zaten kafam hafif kırılmış rahat rahat vizemi filan iptal edemezsin yapabileceğini düşünüyorsan seni tutan yok sponsorumla konuştuktan sonra ne yapabilirsen yap dedim, telefon açılmayınca mail adresi istedi benden. Yazdım verdim, mailini bekliyorum diyip sırıtarak çıktım karının ofisinden.

    Dönüşte subayden bi sandviç alıp gelmeyi planlıyordum ama bu kendini zeki sanan mal beyanı şalterlerimi attırdı, koşaradım odaya geldim hemen. Yani itiraf edeyim buraya gelmeden haklarımızı filan okudum işverenin bi bok yiyemeyeceğini bildiğim biraz da çakırkeyf olduğum için o kadar rahattım ama yol boyunca aklımda bi acaba? vardı. Ulan elin memleketindeyiz çünkü karı o kadar kendine güvenli konuşuyordu ki, sanki kocası konsolos. İçimde ister istemez bir şüphe oldu. Girer girmez skypedan sponsoru aradım. Benim görüştüğüm bayan yemekteymiş, acil olduğunu söylediğimde hemen başka birine bağladı. İsmimi filan verdim kadın hemen he san antonioya gidecek öğrencimizsin evet nasıl yardımcı olabilirim dedi. Hemen olayı anlattım kadın sinirlendi o kim ki sana böyle diyebiliyor senin vizeni kimse iptal edemez rahat ol filan dedi bana. Kadın da benim çalıştığım 1 günün parasının derdine düşmüş maaş çekini gönderecekler sana diyor merak etme. Ya para filan umurumda değil ben bir an önce bu manyak hintlilerden kurtulmaya bakıyorum. Neyse rahatladım ve kendime güvenim gelince hemen seriye bağlayıp bütün şikayetlerimi anlatmaya başladım. Geldiğimden beri bu işverenlerle aramızda çok ilgiç olaylar dönüyor dedim Bu beyinsiz kadının ilk geldiğim gün benden 50 dolar fazla kira almaya çalıştığını, yemediğimi ama çinli oda arkadaşlarımdan fazladan 50şer dolar aldığını, bizi aynı yatakta uyumaya zorladıklarını, şikayet edince de dalga geçer gibi yatak geniş bişey olmaz dediklerini anlattım.

    Şimdi Allah var biraz da ajitasyon yaptım işte ben buraya ingilizcemi geliştirmeye, amerikan kültürünü öğrenmeye geldim ama burada gördüğüm tek şey zar zor ingilizce konuşan hintli düzenbazlar çok hayalkırıklığına uğradım diyince kadın teselli ediyor işte San Antonio daha iyi olacak diyor sağolsun her aradığımda ilgilendiler yardımcı oldular. Şimdi ne yapmam gerk diyince sadece en kısa zamanda eşyalarını topla ve yeni işine başla, toplanırken eşyalarını unutma filan dedi çok kibar ve gülerek. Son olarak ''tamam şimdi en kısa zamanda san antonio'ya gidip işime başlıyorum, başka hiçbir şey yok, mutabık mıyız'' dedim. Evet dedi, yeni işimde başarılar dileyip kapattı telefonu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LSDream -- 17 Haziran 2014; 12:17:00 >




  • Oooo dedim kardeşim şimdi parti zamanı. Hemen klimayı en soğuk olan 60a getirip hırkamı giydim güneş gözlüklerini taktım gel kardeşim buyur otur diyip bi vodka aldım kendime. Müziğimi dinliyorum televizyonda amerika'nın maçı var dışarıda millet yanıyor ben hırkamla odamda takılıyorum. Resmen keyif pezevengiyim diye geçiriyorum içimden. Odada dans ediyorum kendi kendime dünya umurumda değil. Neden sonra çinli arkadaşlarımdan birisi odaya giriş yaptı, manzarayı görünce şok geçirdi. Gel dedim sana bir sürprizim var nooo senin sürprizlerinden sonra hep başım ağrıyor bana başka sürpriz olmasın gülüştük ettik. Çocuğu da gazladım o kadar para verdin emek verdin hakettiğin bu değil bişeyler yap. Tamam dedi bi mail yazalım seninle gönderelim. Gitmeden heriflere de bi faydam dokunsun bari bu hintli düzenbazlar her istediklerinin olmayacağını görsünler

    O da memnun değil işinden ama 100 dolar parası kalmış ben hiç başka bir yere taşınamam şimdilik dedi bana. Şimdi bi mail atalım durumunu açıklayalım, hiç değilse 50şer dolarınızı alın şimdilik dedim. 50 dolarla 5 gün yemek yerler en kötü. İlk maaş çekini aldığın gibi tüyersin dedim aklına yattı çocuğun da. Sabah çamaşırlarımı yıkar kuruturum sonra San Antonio yollarına düşerim artık.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LSDream -- 17 Haziran 2014; 12:43:43 >




  • dostum biraz gorsel olsa super olur konu.Kaldigin pansiyon,paylastigin odan,yedigin yemekler vs.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Earth_Dreams

    dostum biraz gorsel olsa super olur konu.Kaldigin pansiyon,paylastigin odan,yedigin yemekler vs.

    Dostum ben buraya gelirken fotoğraf makinesi getirmedim telefonum da eski bi nokia çok fotoğraf çekmesini ve çekilmesini sevmem Türkiye'de bile ama arkadaşın makineyle çekivereyim 1-2 resim odadan San antonio'ya gittiğimde belki ilk maaşla bi iphone alır resim çekmeye başlarım
    Bu odadan genel bi görünüm;
     2014 Wat günlüğüm
    Bu yemek pişirmek için aldığım krep makinesi;
     2014 Wat günlüğüm
    Big lebowski gibi takıldığım küvet;
     2014 Wat günlüğüm
    Burası da çalışma masam ve sandalyeden oluşan çekyatım
     2014 Wat günlüğüm




  • fotograflardan gördüğüm kadarıyla yataklar gayet geniş çinliyle sığardınız aslında hocam şaka bi yana yeni yerin güzel olacak gibi duruyor ayrıca wat a gittiğin şirketin ismini özelden atarmısn
  • Evet arkadaşlar sonunda bütün sorunları hallettim san antonio'ya da yarın sabah yola çıkacağım. Dün sponsorumla konuştuktan sonra sanırım görüştüğüm bayanlar iş yerimi arayıp ayık olun aklınızı alırız demişler çünkü bu öğlen gittiğimde dün beni tehdit eden kadın içeri girdiğim gibi kalan 3 haftalık kiramı ve depozitomu verdi. Halbuki ben daha bir şey söylememiştim bile İçimden kadına hani iptal ediyordun beni türkiyeye yolluyordun filan diyip intikam almak geldi ama yapamadım, paramı alıp teşekkür edip çıktım. Kadın 24 saat içinde pek bi kibarlaşmıştı :)

    Odaya döndüğümde çamaşırlarımı yıkadım valizimi topladım, yardımcı oldukları için sponsoruma çok güzel bi teşekkür maili yazdım çünkü bu at hırsızlarından kiramı veya depozitomu geri alabileceğimi pek sanmıyordum. Sonra sahile gittim biraz yüzdüm okyanusu sonuna kadar tattım, döndüğümde sırtım ve göğsüm kıpkırmızı olmuştu ve biraz yanıyorum açıkçası şu anda. Küveti doldurup güneş gözlüklerimi takarak yarım saat kadar takıldım içerisinde. Bi elimde içeceğim, bir taraftan müziğim bir taraftan da çinli arkadaşların getirdiği rahatlatıcı tütsü resmen 10 yaş gençleştirdi beni. Çıktığımda çinli arkadaşım çok garip zevklerim olduğunu söyledi bana Yarın sabah 8 gibi çıkmayı planlıyorum, buradan corpus christiye otobüs 9-10 arasıymış, o arada otostop çekerim olmadı otobüs gelirse ona biner giderim. Elimde o kadar valiz olmasa san antnioya bile otostopla gidebilirdim muhabbet olurdu en azından. Corpus'tan san antonio 33 dolar tutacakmış ama neyse ki kiramı geri aldım artık kafam rahat Yeni mekana yerleştikten sonra gözlemlerimi yazarım artık.




  • dostum calistigin bi gunun parasini alabildinmi ve ne kadar verdiler acaba sirf meraktan soruyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Earth_Dreams

    dostum calistigin bi gunun parasini alabildinmi ve ne kadar verdiler acaba sirf meraktan soruyorum.

    Dostum ilk gittiğim tehdit edildiğim zaman patron çekini al demişti ama karı vizeni iptal ederim filan diyince olanlar oldu. Dün de kiramın kalan kısmıyla depozitomu aldım diye hiç aklıma gelmedi 1 günün parasını sormak.

    Bu sabah 8de uyanıp eşyalarımı topladım ve 8.30 gibi çinlilerle vedalaşıp evden çıktım. Port a'dan corpusa giden yolda otostop çekmeye başladım. Bir 10 dakika kadar sonra yolun karşısından bi adam önüme döndü nereye gittiğimi sordu. Corpus diyince eşime bi kahvaltı bırakıp geleyim seni Corpus'a bırakırım dedi. Burada çok çılgın insanlar olduğunu söylemeliyim çünkü sabah beni alan tekne kaptanı Tim de gideceği yerde olmamama rağmen o kadar yol sürüp beni Corpus'a getirdi. Tim 54 yaşında baya dindar bi bot kaptanı, doğumgünüymüş. Orada duran bi yabancı görünce aklına Hz İsa gelmiş eğer yolun karşısında duran O olsaydı ve O'na yardımcı olmasaydı yaşayacağı vicdan azabından filan bahsetti. Dindar olduğuna bakmayın 54 yaşında uzun saçlı hafiften hippi bi adam Tim. Türkiye hakkında da baya bilgisi vardı. Yol boyunca baya da muhabbet ettik ve hakkaten 10 numara bi adam.

    Tim beni Corpus'daki greyhound istasyonuna bırakıp iyi şanslar dileyerek geri döndü, bana adresini verdi, new york'tan kart atacağım ona :) San antonio otobüsü saat 13.30daymış ve benim 2 saatten fazla vaktim vardı. Sbwayden bi sandviç yiyip geldim. Juan adında bi çocukla muhabbet ettik biraz o da Austin'e gidiyormuş. Saat 13.30da kötü haber geldi, büyük ihtimal dümendi ama aracımızın bozulduğunu söylediler. Saat 2 gibi Alice diye bi köye gidecek otobüse bindirdiler bizi. Alice'de bi benzin istasyonunda indik 20-25 kişiyiz bu arada. Saat sanırım 3ü biraz geçiyordu. Herkes zaten söyleniyor ben de o arada konuştuğum adamlara benim ülkemde 5 dakikaya burada dendiğinde yarım saat sürdüğünü, yarım saat denirse ise ayvayı yediğimizi söyledim baya güldüler ama sonumuz malesef bu oldu. Benzinlikten telefon eden bi adama otobüsün 17.30da geleceğini söylemişler. Türkiye'de hala deveye bindiğimizi düşünüyorlar ama böyle bir durumla aslı karşılaşmıyoruz dedim ortamı yumuşattım biraz.

    Juan yanında 2-3 kişiyle yakındaki meksika restoranına gidiyoru ben de onlara katıldım. Weed şapkalı hippi bi fotoğrafçı, Caitlyn adında hoş bi kız, R ile başlayan ama adını hatırlamadığım ilginç bi çocuk Juan ve ben bi masaya oturduk baya eğlendik. Bu arada bi otobüs geldi ama 7-8 kişilik yeri varmış biz de hiç keyfimizi bozmadık bile gayet memnunduk halimizden. Ben ispanya maçının sonunu seyredebildim orada 2-0 yenilmiş ispanya Dönene muhabbet çok hoşumuza gitti otobüs gelmese akşam yemeğine de kalırdık orada. Yine bizim otobüsten olup karşı masada oturan bill amcayla muhabbete başladık. Bill noel baba tipli beyaz saç ve uzun sakallı bi amca. 80 yaşındaymış. Ne zaman evlendin dedik 40 gün önce dedi. Biz dalgaya vurduk tabi ama gerçekten 40 gün önce evlenmiş. Eşi ile internette tanışmışlar

    Caitlyn biraz çakırkeyf oldu ve meksika yemeğinin yanında gelen lavaşlardan bi maske yaptık beraber maskeyi takıp deli deli hareketler yapmaya başladı. Masada marijuana şapkalı her tarafı dömeli bi fotoğrafçı, sarhoş ve suratında lavaştan maske olan bi kız, 80 yaşında internetten tanıştığı biriyle evlenen noel baba kılıklı bi adam, ismini hatırlamadığım pek konuşmayan tokatçı tipli bi çocuk, Juan ve ben. Çok ilginç bi ekip olmuştuk ki tokatçı arkadaşımızı sarı bi subaru geldi aldı. Saat 6 civarı otobüsümüz gelebildi ve yola koyulduk.

    2-2.30 saat sonra san antonioya varmıştık. Vardığımızda trafikte takılı kaldık. Trafikte kalmayı nasıl özlemişim anlatamam. Biz geldiğimiz sıralarda spurs takımı da havaalanına inmiş sanırım, kutlamalar vardı. Şehirdeki 10 kişiden 9u spurs formasıyla geziyor ve her büyük binanın üstünde go spurs go yazan bayraklar ve afişler var. Otobüs istasyonunda indik ve ben bi taksiye binip çalışacağım yere geldim saat 21.00a geliyordu. Yolda içimde kötü fikirler vardı yani saat 9 ya kimse yoksa, kalacak yerimi de ayarlamadım acaba ne yapacam diye düşünürken içeri girdim. Resepsiyonda buranın 2. müdürü gibi bir bayana böyle böyle ben geldim dedim hafif çekinerek, oooo hoşgeldin dedi seni sabah bekliyorduk dedi güleryüzlü bir şekilde, olanları anlattım güldü baya

    Korkularım boşa çıktı çünkü burası koca 10 nuramara bir otel. Zaten 3-4 tane daha şubeleri varmış Drury Otelleri. Bayan bana otelde 3 gecelik oda ayırdıklarını söyledi ben kalacak yer bulana kadar ve o anda kadının boynuna sarılıp ağlayacaktım. Dün 3 tane çinliyle kaldığım odadan, hintli dolandırıcılarla kavga ederken sonunda bugün çalışanlarına insanca yaklaşan bir yere gelmiştim. İşler yine 180 derece döndü. Hemen odama yerleştim yarın görüşürüz dedi resepsiyondakiler. Bi duş alıp şehre indim kutlamalara katılmak için.

    Ben indiğimde kutlamalar bitmiş, herkes geri dönüyordu, ben de riwerwalku göreyim bari dedim. Anlatılanlardan daha güzel bir ortam. Nehri sağlı sollu ağaçlandırmışlar ve her tarafında oteller, cafeler restaurantlar var. Nehirde ördekler, ağaçlarda sincaplar geziyo. Bi sincapın yemek yiyişini izledim bi 5 dakika, sonra kalktım bir yemek yiyim dedim ama saat 11i geçmesine rağmen şehirde adım atılmıyor neredeyse her tarafta korna çalan spurs logolu bayraklı arabalar, yolda binlerce spurs taraftarı ellerinde içkiler şehirde turluyor. Polis arabaları bile korna çalarak eşlik ediyorlar konvoya.Ben yemekten sonra biraz gezinip otele geri döndüm. Merkez ile otel arası 15 dakika kadar sürüyor otobüsle pek uzak değil yani. Sanırım burayı çok seveceğim ve büyük bir şehre geldiğime göre yazacak daha fazla şey bulabilirim kalacağım yere yerleşip işime alıştıktan sonra.




  • takip ediyoruz yazmayı bırakma
    edit:
    hangi okulda okuyorsun



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ayaküstü -- 19 Haziran 2014; 10:15:07 >
  • Aynen takipteyiz aklında olsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Az önce walmart'dan döndüm ve çok keyifliyim. Geldiğimden beri en çok özlediğim şeylerden biri ekmekti ve büyük şehrin avantajları, bizim ekmeğe benzer bir ekmek gördüm walmartta hemen aldım. Otele geri dönerken kuru kuru yedim yolda ama bu nasıl bir lezzet çok özlemişim tuzlu çıtır çıtır bir ekmeği. Aslında gidiş amacım bu priz değiştirici aletlerden almaktı çünkü benimkini eski kaldığım odada unutmuşum en sevdiğim gömlekle birlikte. Çinlilere yazdım umarım gömleğimi geri alabilirim gittiğimde.

    Sabah 8.30 gibi kalkıp otelde bir kahvaltı ettim. Kızarmış ekmek, önceden yediklerime kıyasla çok lezzetli tereyağı, bal, çilek reçeli ve portakal suyu ile başlangıcı yaptım. Üstüne bir tane de waffle yapıp üstüne çilek reçelini bastım. Geldiğimden beri ilk defa kahvaltı etmenin tadına vardım diyebilirim. Daha sonra odaya çıkıp bir duş aldım ve saat 9.30 gibi lobiye inip müdürümüz ve asistanları ile tanıştım. Müdür hiç müdür gibi değil, arkadaşı gibi davranıyor buradaki çalışanlara ve koca otelde herkes bir aile gibi, çok hoşuma gitti. Önceki işimden neden ayrıldığımı filan sonrdu, anlattığımda baya üzüldü ve burada olduğuma sevindiğini söyledi.

    Buraya housekeeper olarak gelmiştim ama müdürümüz Michael, İngilizcemi beğendi ve boş yere housekeeper olarak zamanını harcama dedi, daha işe başlamadan restauranta terfi ettim Buradaki işim restaurantta garsonluk gibi olacak. 14-20 arası restaurantta içecek servisidir boş tabakları alıp ortalığı toparlamaktır böyle işler yapacakmışım. Eğer istersen 6 saat mesai haricinde biraz erken gelip geç giderek oteldeki diğer işleri öğrenirsin, hem de daha fazla para kazanmış olursun dedi, hemen kabul ettim. Bu seviyede bir otelden iş teklifi gelse Marmaris'te bile çalışırdım, hiç work and travel tarzı bir işe benzemiyor çünkü. Memleketimde bile seve seve yapacağım bir işi burada yapma fırsatım oldu ve burası gerçekten baya iyi bir referans olur.

    Yarın sabah 10 gibi gelip üniforrma deneyip almamı istedi, sonrasında biraz daha dinlen istersen dedi. Kaç gündür sandalyede yattığımı duyunca içi burkuldu adamın Çıkıp biraz daha uyuyim dedim ama uyuyamadım o saatten sonra ve sosyal güvenlik numarası almak için lobiye inip ss ofisine nasıl gideceğimi sordum. Otelin yakın meszafeye servisi var sürekli, servis sürücüsü gel dedi bro ben seni bırakıp geleyim hemen çok uzak değil. Yok dedim ben yürümeyi severim uzakta değilse yürürüm hem etrafı görürüm nerede ne var dedim. Yok dedi yürüyerek gidilmez oraya çok zor. Neyse bindik servise yalan olmasın 1 kilometre filan sonra vardık ofise Adamın uzak dediği mesafeyi görünce murikalıların neden balık etli olduğunu anladım. Beni buraya getiren Ivan da işe 2 ay önce başlamış e buradaki aile ortamından bahstti, neye ihtiyacım olursa yanına gidebileceğimi söyledi. Böyle insanlarla çalışmak çok güzel olacak dedim ve yapabileceğim bir şey olursa hemen yardım edeceğimi söyledim.

    Ivan beni bıraktı ama ofise girdiğimde içeride ben diyim yüz siz diyin 200 tane afrikalı, meksikalı adam doluydu Hepsi sosyal güvenlik numarası koşturuyor. Dedim kardeşim sen yavaştan yol al bu sıra bitmez çünkü. Yarın sabah erken kalkıp üniformaları alıp ssk ofisine uçacağım. Oradan çıkıp yürüyerek geldiğimiz yolu geri döndüm ve walmartın yerini buldum. Otele 10-15 dakika yürüme mesafesinde. Bu walmart hakkaten önceki çalıştığım port aransas kadar büyük bir mağaza İçinde 1001 çeşit değil 100001 çeşit şey var. Donut ve reçek kokulu mum yapmış adamlar gözlerime inanamadım Eve yerleşir yerleşmez burada alışveriş yapıp dolabı donatacam çünkü baya ucuz. 1 dolara pringles aldım, priz, not defteri ve 2 tane pasta tabağu büyüklüğünde donmuş pizza alıp çıktım. Pizzaların tanesi 90 cent Mikrodalgada yaptım birini geldiğimde, şimdi bir tane daha yapacağım. Sonra lobiye inip ev konusunda yardım isteyeceğim birilerinden, biraz tavsiye almak fena olmaz.




  • Yatağımin içinde pencereden püfür püfür rüzgar eserekten okudum bir çirpida. Yazmaya devam et dostum totomu şuraya yerleştireyim okurum daha.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tadımlık yazıyosun biraz daha ayrıntı yazarsan daha sevinirim özeniyorum tüm ayrıntıları bilmek istiyorum.birde foto atarsan tadından yenmez.
  • Sormuşlar yukarıda ama tekrardan soruyorum hangi üniversitede okuyorsun? Amerikaya gelene kadar ne kadar para harcadın (uçak bileti aracı kurum vs.) ?
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.