Şimdi Ara

şoförsüz araba :)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
153
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu olay Kayseri-Bunyan ilcesi sinirlari icerisinde yasanmistir ki,
    olayin
    kendi Alfred Hitchcock'un meshur korku filmlerini bile cok gerilerde
    birakir. Kendisi Bunyan'li olmayan, politia ile de ugrasmis ve halen
    Kayseri'de isadami olan birisi, Bunyan kiyiciginda, Kayseri Malatya
    kara
    yolu uzerinde, lokantasi olan bir benzin istasyonuna gider ve orada
    alabalik
    la içki icer. Yuruyus mesafesindeki Bunyan'a gitmek icin, meyhanemsi
    lokantadan cikar ki, disarisi hem zifiri karanlik ve hem de korkunc bir
    kar-tipi firtinasi baslamistir. Benzin istasyonuna yaklasik 300 metre
    mesafedeki, Bunyan'a donus yolu kenarina varir. Oradan geçen bir
    arabaya
    binip, Bunyan'a ulasma derdindedir. Firtina daha da siddetlenir,
    bir-kac
    adim otesini bile gorememektedir. Gelip-gecen bir araba da yoktur.
    Nihayet
    karanliklar icerisinde, hayalet gibi yavas yavas yaklasan bir arabanin
    iki
    farini fark eder. Arabanin, tam onunde yavaslamasiyla
    birlikte hemen arka kapiyi acar ve arabaya biner. Kapiyi kapatir, araba
    yeniden hareket eder. Iceridekilere merhaba demek ister ama o da ne?
    Araba da kimse olmadigi gibi, direksiyonda da kimse yok. Birden panige
    kapilir. Korkuyla, hemen arabadan atlayip, oradan kosarak uzaklasmak
    ister
    ama hem araba hizlanmis, hem de korku ile dizleri baglanmis, hareket
    edemez
    hale gelmistir. Araba keskin bir viraja dogru yaklasir. Adam dua etmeye
    baslar. Tum gunahlari icin tovbe eder. Arabayi durdurmasi icin Allaha
    yalvarir.
    Tam bu esnada, pencereden bir el uzanir ve direksiyonu kivirarak, sert
    virajdan arabanin dogru yola donmesini saglar. Her tehlikeli donemece
    yaklastikca, Allah'a yalvaris ve yakarisi artar ve her seferinde de bir
    el
    disaridan uzanip, direksiyonu cevirir. Sonunda kendisini biraz
    toparlar,
    aklini toparlamaya calisir,
    ayaklarini kimildatir.
    -Ya Allah koru beni...- deyip, kapiyi açmasiyla birlikte, kendisini
    arabadan
    disari firlatir. Bir kaç takla attiktan sonra, sarampolde kendisine
    gelir.
    Defalarca üç Kulfü-bir Elham okuyarak, Bünyan'a
    yürüyerek ulasir ve kahvehaneye girer. üstübasi islak ve sok
    halindedir.
    Kendisini taniyanlar hemence sobanin basina alirlar. Eline bir cay
    verirler.
    Bir müddet sonra kendisine gelip, sesi titreyerek, basina gelen doga
    üstü ve
    korkunç olayi anlatir. Olayi dinleyenler inanmak istemeseler de,
    anlatan
    kisinin akli basinda ve toplumsal sorumluluk tasiyan bir pozisyonda
    oldugunu
    bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik olusur.


    Yaklasik yarim saat sonra, ayni kahvehaneye Koyunabdal Köyü'nden iki
    kisi
    girer. Bir masaya oturur ve iki duble çay söylerler. Bu arada,
    gelenlerden
    birisi, digerine sunlari söyler :
    -Hasan Yildiz baksana, su sobani basinda oturan geri zekali, bizim
    araba
    yolda kalinca, biz arabayi iterken, arabaya binip-inen kisi degil mi?
    :)







  • abi bu yazıyı uzun zaman önce okudum ama yinede hoş bir yazı...
  • ben de eskiden okumuştum fakat
    -----
    uzaklasmak ister ama hem araba hizlanmis
    ----
    kısmını çözemedim. Bir araba insan gücüyle saatte kaç km hız yapabilir ki¿
    Bu nedenle
    ---------
    Bu olay Kayseri-Bunyan ilcesi sinirlari icerisinde yasanmistir ki,
    ---------
    kısmına inanmıyorum...
    Ama komik bişi...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.