Şimdi Ara

Mısır pramitlerinin sırrı (4. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
86
Cevap
1
Favori
1.686
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Mısırlılar Sümerliler İncalar Mayalar gibi uygarlıların çağına göre çok ileride oldukları açıktır. Ve bu büyük sıçramayı uzaylılarla bağlantı kurarak yaptıkları ve onlardan pek çok şey öğrendikleri ve pozitif bilimlerde bir anda çok ilerledikleri yolunda son derece ciddi iddialar var. Bence bu iddialar gerçek çünkü bu uygarlıklar arkeolojik bulgulara göre çağdaşı diğer uygarlıklarla eşit seviyedeyken bir anda öne fırlamışlar .Yani sanki bir mucize olmuş bilim birikimli olarak ilerler ama yukarıdaki uygarlıklar gerekli bilimsel aşamaları geçmeden bir anda çok önemli buluşlara imza atmışlar bu gerçekten çok enteresan
  • Mısırlılar Sümerliler İncalar Mayalar gibi uygarlıların çağına göre çok ileride oldukları açıktır. Ve bu büyük sıçramayı uzaylılarla bağlantı kurarak yaptıkları ve onlardan pek çok şey öğrendikleri ve pozitif bilimlerde bir anda çok ilerledikleri yolunda son derece ciddi iddialar var. Bence bu iddialar gerçek çünkü bu uygarlıklar arkeolojik bulgulara göre çağdaşı diğer uygarlıklarla eşit seviyedeyken bir anda öne fırlamışlar .Yani sanki bir mucize olmuş bilim birikimli olarak ilerler ama yukarıdaki uygarlıklar gerekli bilimsel aşamaları geçmeden bir anda çok önemli buluşlara imza atmışlar bu gerçekten çok enteresan
  • piramitlerde tuwalet banyo birmi ona göre yoksa geziye gelmem :P
  • nefililer diyoz kimse inanmıyo [krl]
  • bende piramitlerin yapımı konusunda dünya dışı ve bizden medeniyet olarak daha ileri olan varlıkların katkısı olduğunu düşünüyorum.öyle milyonluk kütlelere sahip ağır taşları hiçbir insanoğlu iplerle makaralarla falan taşıyıp üstüste koyamaz. koyabilecek olsaydı şimdi neden araştırmacılar aynı yükseklikte ve aynı niteliklere sahip yeni piramitler yapmıyorlar???? ayrıca bilimsel olarak kanıtlanan bir konu daha var: keops piramiti ve içinde bulunan odalar, yapıldığı dönemdeki sirius yıldızının hizasına denk gelmektedir. o çağlarda böylesine bir bilginin var olmasını nasıl açıklarsınız? yada neden şimdi o kadar akıllı insanların bulunmadığını??????
  • +1
    dünya dışı varlıklar. Örneğin ABD de Rooswell olayından sonra teknolojide inanılmaz atılımlar gerçekleştirdi. bu konuyu da aynı potada değerlendirebilir miyiz yoksa topikten uzaklaşmaya mı sebep olur?
  • biraz da mizah [krl]

    İnsanlar birbirlerine ezelden beri "uzayın başka yerlerinde de hayat var mıdır moruk" diye sormuşlar, ve uzayda başka canlıların da olabileceği fikrini benimsemişlerdir. Kendi kendilerine türlü vehimlere kapılmışlardır. İlk önce Ay'a bakıp "Ay'da kesin hayat vardır lan" demişler, Ay'da hayat olmadığı anlaşılınca bu kez Merih'e (Mars) gözlerini dikmişler, oradaki jeolojik oluşumların Merihlilerin lağım borusu olduğunu iddia etmişlerdir. İşte tam bu sırada Orson Wells adında bir radyo yapımcısı (sonradan artiz ve yönetmen oldu) "Maria'yı Samanlıkta Merihliler Bastı" adlı bir program yapmış, bu radyo tiyatrosunu gerçek zanneden ve paniğe kapılan gerizekalı Amarikalılar bakkalara hücum etmişler, evlerine jambon, salam, makarna v.s. depolamışlar (Merihte salam-sosis yokmuş gibi), yollara dökülmüşler, yedekler askere çağırılmış ve sıkıyönetim ilan edilmiştir.

    Bu uzaylı işinin iyi para yapacağını anlayan Holivut filim yapımcıları bu işe atlamışlar ,"Merihten Gelenler" adında bir filim yapmışlardır. Bu filimde, Merihten gelenler insanları öldürüp onların yerine geçerek dünyayı ele geçirmeye çalışırlar. Daha sonra bu yol olmuş ve binlerce uzaylı filmi çekilmiştir.


    Uzayda hayat olduğuna ve bu uzaylıların zırt-pırt dünyaya geldiğine iyice şartlanan insanlar kafalarını göğe çevirip uzaylı aramaya başlamışlardır. Havada gördükleri herşeyin uzaylılara ait bişey olduğu vehmine kapılmışlardır. İnsanların uzaylı görme isteklerinin paraya çevrilebilir bişey olduğunu keşfeden bazı uyanık Amarikalılar harekete geçmişler ve UFO'ları icat etmişlerdir. Bu adamların en meşhurlarından ve en salaklarından biri ( Corc Edımski ) evininin mutfağındaki yuvarlak abajurun resmini çekmiş ve bunun uzaylıların uzay gemisi olduğunu iddia etmiştir.Bununla da kalmamış kendinin uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia etmiş, kitaplar yazmış ve parayı götürmüştür. Murphy kanunlarını (En gizli evraklar fotokopi makinasında unutulur) iyi bilmediğinden ve salak olduğundan mutfaktaki abajuru (en büyük sermayesi) sökmeyi unutmuştur. Bunun evine röpörtaj yapmaya gelen gazeteciler bu abajuru görmüşler ve foyasını meydana çıkarmışlardır. Bu rezalet, bunun gibi adamları durduramamış ve bu işten para kazanmaya devam etmişlerdir. Sonuçta UFO'lar bir fenomen haline gelmiş ve binlerce insanın ekmek kapısı olmuştur. Bu sadece böyle olsaydı zararsız bir oyalanma aracı olarak kalacaktı, ama birtakım adamlar bu işin iyice bokunu çıkartmışlar ve insanlara ve insanlığa zarar vermeye başlamışlardır. Biz burada UFO fenomenini bu açıdan inceleyeceğiz.





    ROOSWELL OLAYI

    UFO'cuların en önemli sermayelerinden biri. Belkide en önemlisi.

    50'li yıllarda Amarikanın Rooswell kasabasının yakınına bişey düşer. Kaza alanı Amarikan askerlerince ablukaya alınır. Buradaki enkaz toplanarak bir askeri üsse götürülür. Olay örtbas edilir. UFOcular düşen şeyin hatalı sollama sonucu kaza yapan bir UFO olduğunu iddia ederler. Hikayeye göre uçandairede üç uzaylı vardır. Bunlardan biri kaza anında, yaralı olan bir diğeri ise X RH Negatif (uzaylı kanı) grubu kan bulunamadığından ölmüşlerdir.


    Geberik Uzaylı

    Bir tanesi canlı olarak ele geçmiştir. Sağ kalan uzaylı ise Amarikalılar tarafından sorgulanır. Uzaylı vatandaş, Amarikalılara roket, nükleer teknoloji, prezervatif, laser, kanatlı ped, zar tutma, okeyde taş çalma, v.s. şeyler öğretir. Bu uçandaireden geriye çok acayip şeyler ele geçer. Bu şeylerden biri de ne kadar yırtılmaya çalışılırsa çalışılsın bi türlü yırtılmayan bir alaşımdır. Aslında yırtılır ama hemen geri eski haline döner (Viagra'yı üreten Pfiezer firması kızlık zarı yapımında kullanmak üzere bu şeyin peşindedir).

    Sonraları uzaylılara otopsi yapılırken çekildiği iddia edilen bir filim ortalıkta dolaşmaya başlar. Bu filimde kocakafalı bişeye, birileri, bişeyler yapmaktadır. Kafalarını testereyle kesmekte, uzaylıların içini-dışını kurcalamaktadırlar. Bu organların daha sonra ne olduğu araştırma konusu olmuş, kimilerine göre bu organlar sakatat olarak kullanılmış, mesela uzaylı beyninden beyin salatası yapılmıştır. Diğer organların nasıl yenildiği ise meçhuldur. Bu filimin de palavra olduğu sonraları anlaşılmıştır.

    51. BÖLGE

    UFOcuların en önemli bölgesi. Burası Amarikalıların gizli uçuş denemeleri yaptığı bir yerdir. Burada uçandaireye benzer birtakım şeyler uçmaktadır. UFOculara göre uzaylılar, Amarikan Devletine uçandaire yapmayı öğretmektedir. İlerde de ayrıntılı bir şekilde anlatacağımız gibi insanlara herşeyi uzaylılar öğretmişlerdir. Bu çalışmaların sonucunda Amarikalılar hayalet uçakları yapmışlar ve Saddamı bombalamışlardır.


    UFOcuların kutsal kitaplarından biri. Erik Von Döniken adında bir uyanık tarafından yazılmıştır. Bu kitapta Erik Von Döniken (ona kısaca Erik diyebiliriz) çok eski zamanlardan beri uzaylıların dünyaya geldiğini arkeolojik buluntularla ispat etmeye çalışmaktadır. Mesela Mısırdaki piramitleri uzaylılar yapmıştır. Sadece piramitler değil Çin Seddi, Maya ve İnka şehirleri, And dağlarının tepesindeki devasa resimler, İngilteredeki Stonehange (eski taş yığınları), Ürgüp'teki Peri Bacaları, Pamukkaledeki Travestiler (bazıları traventen de der) . v.s. v.s. Bunların hepsini uzaylılar yapmışlardır. Uzaylıların başka işi gücü olmadığından dünyaya gelip taştan topraktan şeyler yapmaktadırlar.

    Şimdi Eriğin iddialarını ayrıntılı biçimde inceleyelim:

    Eriğin İddiası : Mısır piramitleri milyonlarca taş bloğun üst üste konmasıyla yapılmışlardır. Bu kadar taşı düzgünce kesip piramit yapmak insanların işi olamaz. Uzaylılar bu taşları laserle kesmişler ve üst üste dizmişlerdir.

    <font color='blue'>Piramitlerden Örnekler

    Doğrusu: Eğer piramitleri Eriğin iddia ettiği gibi uzaylılar yapmış olsaydı, piramitin inşaatı birkaç hafta ancak sürerdi, ammavelakin ortalama 30 yıl sürmüştür. Demek ki uzaylılar çalışmak yerine götlerini devirip yatmışlardır. Oysa bu taşları binlerce amele çok uzaklarındaki taşocaklarından anaları ağlayarak çıkarmış, yontmuş, taşımış ve üstüste koymuşlardır. </font id='blue'>

    Eriğin İddiası : Piramitlerin taban alanının yüksekliğiyle toplamının 120.000.000'la çarpımı dünyanın güneşle olan uzaklığını vermektedir. Bunu o zamanın adamları nereden bilecek? Bunu ancak uzaylılar bilir.

    Doğrusu: Ulaşmak istediğiniz bir sayıya çeşitli denklemler kullanarak ulaşabilirsiniz. Mesela Bülent Ersoyun'un götünün (Bakınız montaj hattı sayfa 6) yarıçapının karesinin memelerinin yüksekliğine bölümünün 100.000.000'la çarpımı da dünyayla güneş arasındaki mesafeyi verir. Bülent'in götünü de mi uzaylılar yaptı lan?

    Eriğin İddiası : Maya, Aztek, İnka gibi eski Amarikan medeniyetlerini uzaylılar kurmuşlardır. Onların da binaları piramit şeklindedir. Sirius yıldızını da biliyorlardı. Bunlar çok mükemmel takvimler yapmışlardı. Ve muazzam bir medeniyet kurmuşlardı. Uzaylılar yardım etmese NAH yaparlardı.

    Doğrusu : Uzaylılarda piramit saplantısı var herhalde. O piramitlerde rahipleri tanrılara binlerce insanı kurban ediyolardı. Sirius yıldızını tabii biliyorlardı, çünkü göğe bakan herkes bilebilir (Sirius nedense UFOcuların en sevdiği yıldızdır, nerden öğrendilerse). Tarım toplumu olduklarından iyi bir takvim geliştirmişlerdi. Eski Amarikan medeniyetleri çok gelişmiş oldukları halde tekerleği bilmiyorladı. Demek ki uzaylılar da bilmiyordu. Ama uzay gemileri tekerlek şeklinde. Allah Allah!

    Eriğin İddiası : And dağlarının tepesinde bulunan Nazka'daki devasa kertenkele, kuş, yılan resimleri uzaylıların yollarını bulabilmeleri için yapılmış şekillerdir. Bunlar yerden bakıldığında hiçbir anlamı yoktur. Bunların tadını çıkarmak için havadan bakmak lazımdır. İnsanlar böyle şeyleri niye yapsınlar ki, böyle salak şeyleri ancak uzaylılar yapar.

    Doğrusu : Uzaylıların radarı falan yok herhalde. Koskoca uzayda dolaşıyorlar, dünyada kayboluyorlar. Bu resimlerin niye yapıldığıni arkeologlar hala araştırıyolar. Bulana bizden bir adet kesmeşeker.

    Eriğin İddiası : Mağaralardaki ve tapınaklardaki astronot ve uzay gemisi resimleri ilkel insanların uzaylıları gördüğünün en kesin kanıtıdır.

    Doğrusu : Bu resimler her anlama gelebilecek resimlerdir. Bunlara göre mağara duvarındaki kocakafalı adam resmi astrontu temsil etmektedir. Buna sebep çizenin beceriksizliği değil uzaylıların dünyaya gelmeleridir. Yine tapınaklardaki kargacık-burgacık adam resimleri de uzay gemisine binmiş uzaylı resimleridir. Resimlere dikkatli bakınca adamın uzay gemisine değil tombul bir hatuna binmiş olduğu görülür.

    Eriğin İddiası : İnsanları uzaylılar imal etmişlerdir. Uzaylılar maymunları genetik işlemlerden geçirerek insan haline getirmişlerdir. İnsanlar aslında uzaydan gelenlerin torunlarıdır. İnsanlar gerizekalı yaratıklarken onların genlerini değiştirerek evrimlerini hızlandırmış ve modern insanı yaratmışlardır. İnsanlar uzaylılar gelmeden önce kendikendilerine evrim geçirip bu hale gelmişlerdir. Cennet uzayda bir gezgendir. Adem ve Havva aslında uzaylıdır. Sirius yıldızının bir gezegeninde yaşayan atalarımız bu gezegenin yok olması üzerine bu dünyaya gelmişler ve kendilerini dünyanın şartlarına uydurmuşlardır.

    Doğrusu : Erik, bu mevzuuda tam anlamıyla sıçmıştır. Yukarıda görülen ve birbiriyle ve anormal şekilde çelişen bu fikirlerin hepsi Eriğin iddialarıdır. Uzaylılar insan yaratmak için maymun yerine sığırları seçselerdi acaba neye bezeyecektik. Niye elin gezegeninde insan yaratıyorlar? Başka işleri mi yok? İnsanların nasıl yaşadığından onlara ne? Madem geliyolar o zaman neden piramit gibi hiç bir işe yaramayan şeyler yapıyorlar? Nil taşınca bir sürü insan ölüyor. Piramit yapacağına, o taşlarla set, baraj falan yapsalar ya. Böyle şeyler yapmazlar, niye? Çünkü evrensel kanunlara (?!) göre gezegenlerdeki medeniyete müdahale etmek yasak. Madem yasak ne diye gelip piramit, kuş resmi, heykel falan yapıyorlar? Neden insanların genleriyle oynuyorlar?

    Yaşlı bir kadının uzaylılardan aldığı bilgilerle yazdığı bir kitap. UFOculuğun son noktası. Kitaptan bir-kaç örnek verelim de gülün:

    1. Burada uzaylılar ne olduklarını itiraf etmektedirler.

    "CİNLERİN kaderi, ateşten kâinata ve oradan sonsuza çizilmiştir. CİN`ler ATEŞTEN yani çok yoğun enerjilerin bulunduğu ortamlardan varedilmişlerdir. Her bakımdan daha güçlüdürler. SİZ ONLARA (CİNLERE) UZAYLI DİYORSUNUZ. Sizlere uzattığımız ellerimizi geri çevirmediğiniz takdirde, kazanacak olan sizlersiniz. Tanrımızın emri ile gökleri aşmış ve siz kardeşlerimiz ile, ilk varoluşumuzda olduğu gibi birleşme emri almış bulunuyoruz. Bu yüzden sizlere bilinmeyen ortamlardan bilgiler aktararak teknolojik tüm imkânlarımızı kullanmakta ve kurulacak düzene sizleri hazırlamaktayız."

    2. Bütün büyük adamlar aslında uzaylıdır. Çünkü insanlar gerizekalıdır. (Bunlara inananlar hariç)

    "Zamanında sizlere irşad görevlileri gönderilmiştir. Onları sizlere Dünya isimleri ile nakledelim: MUSA - İSA - MUHAMMET MUSTAFA - MUSTAFA KEMAL. Bunlar direkt enkarnelerdir. Yani sizin tâbirinizle konuşalım. Direkt UZAYLILARDIR."

    3. Burada televoleye konuşur gibi konuşan (sözde) Allah'tır.

    "Bugüne kadar "O" diye tanıdığınız ALLAH benim. Evet şaşırmayın, Şu an Ben de BEDENLİ OLARAK Beta Nova'da yaşamaktayım. Omega boyutundaki UHUD Dağında yaşıyan BÜYÜKBABA benim fermanlarımı O dağdan evrenlere, kâinatlara yansıtmaktadır. (Uhud dağı kristal bir dağdır.) Sistemlerimde bulunan her bir çekirdek dünya, aynı sizin dünyanızın ikizleridir. Aslında BÜYÜKBABA`da böyle bir çekirdek dünyada oturur. Benim şu an Beta Nova`da OTURUP, sizleri beklediğim gibi. İSA, O`nun oğludur. Ancak, buradaki cinsel üretim bedensel değil, DÜŞSEL`dir. O gen, aşı tohumunu CEBRAİL`den almıştır. Artık sizler ile iki dost gibi konuşma zamanı gelmiştir."

    4. Mesaj alırken hatlar karışır.

    "Mesajlar alınırken, kanala bilmediğimiz bir frekans girdi. Kendisinden bilgiler alabilmek için, sorular sorduk. Yazılan mesaj ona aittir. Varlık kendisini önce ULU RUH diye tanıttı. Sonra HERAKLES zamanındaki ilahi meşaleyi tutuşturan kişi olduğundan bahsetti. Adının Peleron olduğunu söyledi...

    Soru: Hangi Galaksidensiniz?

    Cevap: Helezoni vibrasyonların son bulduğu bir ortamdanım. Bulunduğumuz yer galaksi değildir. Buralara herkes gelemez. Sizi bize tanıtan, Dragon gezegenidir. Planetinizle alış verişimiz yoktur. Bizler için galaksiler bir hiçtir. Ancak bütün evrenin altın ışığı, YÜCE RA yani AMON`dur. Bizlerin bulunduğu yeri sizlere, sizin yazı dediğiniz şekillerle anlatamayız. Bizler, alternatif düzeyin daha değişik tesir sahasındayız. TEKAMÜL kelimesinin basitliğini unutalı milyar yıllar oldu. Size ortamımızı anlatmaya çalışacağım. Buraları bir durgun zamanıdır. Ses, renk, duygu, algı yok. Her taraf duvarsızdır. Her taraf ışıksız. Ama karanlık yok. Burada ışığın yerini başka ortamlar alıyor. Derin bir sessizlik, derin bir sonsuzluk var, her tarafta. Ne kadar anlatsak, anlıyamazsınız. Galaksiler ve bilhassa sizin planetiniz bir mikrob yuvasıdır. Bizlerin enerjileri, (ki bunlar enerji değildir) muhitlere gelişlerde arındırılır. Böylesine saf beden, steril ortam ister.işte bu yüzden galaksilerden uzak dururuz. Şimdi saf enerji olarak link hattı dediğiniz, aslında daha değişik bir sistemle temastayız...

    Soru: Şayet rahatsız etmezsem karaciğere ne tavsiye edersiniz?

    Cevap: Sarısabır karaciğere ve safra kesesine, mideye çok iyi gelir. Bir de mercanköşk, melis, nane, ardıç suları içilirse çok büyük faydalar görülür.

    Soru: Çok teşekkür ederim. Bunu bize yazdıran kimdir. İsminiz?

    Cevap: İsmim sizde söz bizde, kelâm sizde öz bizde. Sağlıcakla kal.

    Koskoca galakisimize mikrop yuvası deyip beğenmeyen Ulu Ruh, kocakarı ilaçlarını çok iyi biliyor. Basura hangi ot iyi gelir Yüce Peleron?

    İddia: Uzaylıların 1950'li yıllardan sonra daha çok ziyaret etmelerinin sebebi 2. Dünya savaşında insanların atom bombası yapmayı öğrenmeleridir. İnsanlar nükleer bombalar patlatarak diğer sistemlere ve boyutlara zarar vermektedirler. Bu yüzden uzaylı dostlarımız dünyaya daha çok ilgi göstermeye başlamışlardır. Çünkü bu durum onları çok üzmektedir.

    Cevap: Nükleer bombalar öyle çok da korkulacak, evreni mahvedecek, boyutlara zarar verecek birşey değildir. Çünkü güneş ve diğer yıldızlar dev bir hidrojen bombasıdır. Her saniye binlerce hidrojen bombası patlamaktadır. Yıldızlar böyle çalışır. İnsanların yaptığı atom bombaları yıldızların yanında mısır pörtleği gibi kalır.

    İddia: Uzaylılar Amarikalılarla anlaşma yapmışlardır. Amarikalılar uzaylıların kobay olarak kullanmak üzere insan kaçırmalarına izin verecek, uzaylılar da onlara teknoloji transferi yapacaklar.

    Cevap: Uzaylılar adam kaçıracak, Amarikalılar da buna izin vermeyecek öyle mi? Peki verse ne yazar, vermese ne yazar? Onlarla savaşacak hali yok ya. Ayrıca neden hep Amarikadan adam kaçırsınlar? Git Çine, Hindistana, Türkiyeye, Afganistana, Ugandaya binlerce adamı götür kim ne diyecek bilader! Dünyada 6 milyar adam var. Seç seç al. Uzaylıların teknolojisini Amarikalılar nerede kullanacak? Anlaşıldığı kadarıyla uzaylıların teknolojisi yanında, insanlık teknolojisi oyuncak gibi kalıyor. Uzaylıların teknolojik yardımı Afrikadaki ilkel Boşiman kabilesine kıyak olsun diye Cine5 dekoderi vermeye benzer. Adam çölün ortasında dekoderi napacak lan? Heriflerin götünde don yok! Ayrıca Amarikalılar madem uzaylılarla ilişkisi var neden milyarlarca dolar para harcayıp SETI (uzayı dev radyoteleskoplarla araştırma projesi, bu projenin amacı uzayda zeki yaşam sinyalleri bulmaktır) gibi projeleri yürütsünler?

    İddia: Uzaylılar çeşit çeşittir. Griler, yeşiller cins cins uzaylılar vardır. Bunların kimileri iyi kimileri kötü niyetleri vardır.

    Cevap: Dünyanın orasında burasında uzaylı gördüğünü iddia eden adamların doğru söylediğini ispatlamak için uydurulmuş şeyler. Bunların çoğu kocakafalı, (çok akıllı olduklarını belirtmek için) küçük bedenli, E.T. kılıklı yaratıklardır. Palabıyıklı olacak değiller ya.

    İddia: Uzaylılar varlıklarını belli etmek için insanlara çeşitli yollarla mesaj verirler. Mesela İngiltere'deki buğday tarlalarındaki şekilleri uzaylılar yapmıştır. Dünyadaki hiçbir teknoloji böyle şeyler yapamaz.


    Tarladaki Şekiller

    Cevap: Uzaylıların varlıklarını belli etmek için dolaylı yollardan mesaj vermelerine hiç gerek yok. Kabak gibi ortaya çıkıp kendilerini ifşa etsinler. Hem kendilerini hem de bizi uğraştırmazlar. Her tuhaf şeyi uzaylılara yormak UFOcuların hastalığıdır. İngiltere'deki bu şekilleri de uzaylıların yaptığını iddia etmişler ve bunu şiddetle savunmuşlardır. Sonunda bunun iki şakacı adamın yaptığı ortaya çıkmıştır. UFOcuların hiçbir teknoloji yapamaz dediği şekilleri bu iki muzur adam 5-6 metre ip, bir adet sopa ve 2 metrelik tahta parçasıyla yapmışlardır.

    İddia: Uzaylılar kendilerini sürekli gizlerler. Bunun nedeni insanların paniğe kapılmalarını önlemektir. İnsanların teknolojik ve zihinsel olarak gelişmelerini beklemektedirler. Çünkü insanlar sürekli savaşmakta, cinayetler işlemekte, çevreyi kirletmekte, salgın hastalıklara boğuşmaktatır. Uzaylıların ise götü keyiften trompet çalmaktadır, çünkü onların tuzu kurudur. . Onlar insanların da kendi geldikleri seviyeye gelmelerini beklemektedirler. İnsanlar o seviyeye geldiklerinde uzay birliğine katılacaklardır. Uzaylı dostlarımız bu günü dört gözle beklemektedirler.

    Cevap: Hani uzaylılar kendilerini çeşitli yollardan mesaj vererek belli ediyorladı? İnsanların gelişmelerini niye bekliyorlar, madem dostmuşlar o zaman insanlara yardım etsinler. İnsanlar geliştikten sonra uzaylıları ne yapsınlar? Ayrıca savaş, mücadele, hırs, rekabet insanı insan yapan özelliklerdir. İnsanların içinden bunları çıkarınca insanlığın gelişmesi durur. İcatların büyük çoğunluğu savaş zamanlarında olmuştur. Acı ama gerçek. Mesela 1. Ve 2. Dünya savaşları olmasaydı binlerce icat yapılamazdı. Bilgisayar hatta internet savaş teknolojisinin ürünleridir.
  • devamı [krl]
    TÜRKİYE'DE UFOLAR

    Türkiye'de de arasıra UfO gördüğünü hatta uzaylılar tarafından kaçırılıdığını iddia eden adamlar çıkmaktadır. Ama Türkiyedeki insanların gelir düzeyi Amarikalılar kadar yüksek olmadığından bu işle ilgilenen çok azdır.

    Türkiyede UFOlar en çok Niğde-Aksaray bölgesinde görülmektedir. Fi tarihinde oraya giden TRT muhabiri kamerayı sallayarak Venüs gezegenini hareketlendirmiş ve bunun UFO olduğunu iddia etmiştir (bu, aptal televizyoncuların sıksık başvurduğu sanal UFO imal etme yöntemlerinden biridir). Türkiyede UFO kültürü olmadığından halkımız bu konuya biraz ilgisizdir. Ama cinlerin adlarını, özelliklerini bilecek kadar da cin kültürüne sahiptir. Halkımız cinlere gösterdiği ilgiyi maalesef UFOlara göstermemektedir. UFOlarla ilgili sadece birkaç örnek vardır:

    Bundan 60-70 yıl önce uzaylılar bir tarlaya inerler. Etrafı incelerken köylüler tarafından görülürler. Evvela köylülerin onlardan korkacaklarını zanneden uzaylılar, köylülerin yakın ilgisinden çok etkilenirler ve onlarla konuşmaya başlardır. Köylüler de onlara geleneksel Türk misafirperverliğini gösterip gözleme, ayran, baklava ikram ederler. Bu durumdan çok hoşlanan bir uzaylı, diğer uzaylıları siktiredip köyde kalır. Orada evlenir, sünnet olarak müslüman olur, Pörtlek Memet adını alır ve çoluk-çocuğa karışır. Eğer biryerlerde kocakafalı, pörtlek gözlü adamlar görürseniz bunlar o uzaylının çocukları ve torunları olabilir. Peki ya siz...

    not:tüm bu yazılarhttp://www.geocities.com/pkelle adresinden alınmıştır.
  • [evlol][evlol][evlol] bitmis bu topic.. [evlol][evlol][evlol]
  • komik ama mantıklı bir dayanağı yok en azından aklıma takılan sorulara cevap bulamadım... erich von daniken'in kitaplarını bende okudum adamın kendi yazdıkları arasında da çelişkiler var insan-maymun konusuna gelince Darwin'in evrim teorisine katılmıyorum madem insanlar maymunların evrimleşmiş ali neden bu evrim süreci birdenbire durdu??? neden şu anda yaşayan maymunlar evrim geçirmiyor???
  • teoriye bende katılmıyorum.zaten bu tez çürütüldü.savunanlar hala neyini savunuyor anlamadım
  • <blockquote id='quote'><font size='1' face='Verdana, Arial, Helvetica' id='quote'>quote:<hr height='1' noshade id='quote'><i>Originally posted by Karakedi</i>
    <br />komik ama mantıklı bir dayanağı yok en azından aklıma takılan sorulara cevap bulamadım... erich von daniken'in kitaplarını bende okudum adamın kendi yazdıkları arasında da çelişkiler var insan-maymun konusuna gelince Darwin'in evrim teorisine katılmıyorum madem insanlar maymunların evrimleşmiş ali neden bu evrim süreci birdenbire durdu??? neden şu anda yaşayan maymunlar evrim geçirmiyor???
    <hr height='1' noshade id='quote'></blockquote id='quote'></font id='quote'>

    hocam darwin teoremi çökerteli yıllar oldu.

    bakma sen bizim tübitağa,
    tübitak haricinde de kimse evrimden bahsetmiyo artık.
  • Ewrim Teorisi (aslında derslerde öğrendiklerimiz göre hipotez olmalı), şu anda yön değiştirdi. Yeni model varsayımların son versiyonuna göre insan maymundan gelmez, maymun ve insan ortak bir atadan gelirler. Şimdilik en büyük ortak ata adayı iri bir dağ faresi.

    Buyur buradan yak, neresinden tutarsan elinde kalıyor. Olayı kesip atarsan da pek çok unvan hikaye oluyor. Bu işten ekmek yiyen çok insan var.

    .oO°Oo.
  • arkadaşlar konuya bozlama dalacağım kızmayın lütfen... topic açıldı açılalı girmemiştim... bir bakim dedim kimi yazılan bilgileri biliyorum ama çoğunu da bilmiyorum... ben bu işe akıl erdiremiyom... zaten tek ben değil kimse erdiremiyor ama abi eğer bunları gerçekten de insanlar yapmışsa helal olsun valla derim ben ama bir belgeselde izlediğim kadarı ile edinilen bilgilere göre bu piramitlerin yapımı insanlar değil dünya dışı varlıklar tarafından yapıldı die söylüyorlar..
    bir de bir ada da ismini tam olarak hatırlayamayacağım dağın eteklerinde bulunan bir tanesi nerdeyse 30 bin ton ağırlığında olan kafa şeklindeki heykellerle ilgili...
    bu heykellerin yapıldığı maddeler ve o taşlardan o adada yok muş... düşünün o devirde o heykelleri oraya nasıl getirdiler... onları oraya getirildiğine dair hiç bir kanıt bulunamamış... ada karış karış araştırılmış ama en ufak bir ip ucu bulunamamış... bu heykellerin yapımı ile piramitleri paralel tutuyorlar yani piramitleri yapan varlıkların aynı zamanda bu heykelleri yaptığı ileri sürülüyor...

    son olarak küçüklüğümden beri bu benim ütopyamdır... hep eski çağlarda yaşamak isterdim o piramitlerin kurulduğu zamanki maya uygarlığında yaşamak isterdim...
  • www geziyi düzenlediniz mi
    ne zaman gidiyoz
  • kambersiz düğün olmaz bende geliyom geziye heyoooo
  • bende
  • Discovery channel'i izleyin. Orada hepsinin cevaplari var. Piramitler kirectasi'ndan yapilmislardir. Ve hemen diplerinde yuzlerce kirectasi ocagi bulunmaktadir. iscilerin mezarlari da oradadir. Son zamanda pekcok yeni sey bulundu. Bilmeceler cozuldu. Simdi niye kimse piramit yapmiyor/yapamiyor diye sormak abes. Milyar dolar harcayip tas dikmek devri gecti artik. Her ulke kendini temsil icin daha ekonomik seyler yapiyor artik. Eyfel kulesi bile cok pahali... Kan ve gozyasi uzerine piramit dikmek hic de uygar bir yontem degil. Ama eger birileri sidik yarisina girmeyi ister ve kaynak bulunursa, dunyanin en onde gelen mimarlari, matematikci ve geometri ustadlariyla ortaklasa Otocat vb. programlarla oyle karmasik bir piramit, silindir ya da kup insa ederler ve dikerler ki; 3000 yil sonra gelenler bizim de uzaylilardan bunu ogrendigimizi filan sanirlar...
  • Hoca O taslarin oraya nasil tasindigini biliorum
    Rampa ve filler yardimi ile
  • defector o bahsettiğin ada paskalya adası. ve o kafa şeklindeki heykellerden bazılarının tepesinde kırmızı kayadan yontulma külah şeklinde şapka kalıntıları bulundu. o kafalar paskalya adasının kıyı şeridine yayılmış olup ufuklara doğru bakmaktadırlar. ve bu heykellerin maddesinin çıkarıldığı taş ocakları adanın yüksek kısımlarındaki tepelerde bulunmakta.(kırmızı kayalara hiç rastlanmadığını söylememe gerek yok sanırım!!!) aynı taş ocaklarında çok ilkel yontma araçları da bulunmuştur fakat bilim halen daha o kadar kaba ve ilkel araçlarla bu kadar düzgün hatlara sahip heykellerin nasıl yapıldığını çözemedi. bir varsayıma göre heykeller bu taş ocaklarında yapılmış olup yuvarlama metoduyla sahil kıyısına getirilmiştir. ancak heykellerde herhangi bir aşınma veya sürtünme izine rastlanmadığından dolayı bu iddia çürütülmüştür.

    mısırdaki piramitlere gelince... hadi diyelimki filler, rampalar, makaralar ve iplerle taşları taşımışlar ve üst üste dizmeyi başarmışlar. peki o kadar muntazam ve milimetrik şekilde biçimlendirmeyi nasıl başarmışlar??? ve bilimin de kabul ettiği gibi piramitlerin içinde bulunan hiyeroglifler, piramitlerin inşaası bittikten sonra yapılmıştır. içerideki hiyeroglifler çok ince ve hassas bir işçiliğin emeği. dikkatli bir çalışmayı gerektiriyor. bunu yeterli aydınlık olmadan yapamazlardı. piramitlerin duvarlarında herhangi bir is lekesine rastlanmadı. zaten mısırlıların petrolden nefret ettikleri ve meşale kullanmadıkları bilinmekte. peki bu aydınlatma işini nasıl hallettiler?????
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.