Şimdi Ara

HINCAL ULUÇ!! (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
81
Cevap
0
Favori
1.664
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • yahu bu adamın bilmedigi konu ve tanımadıgı bir ünlü yok heralde geçenlerde süreyha ayhanla ilgili konuşuyordu dün akşamda gülben ergenle ilgili kunuşuyordu allah aşkına şu adamın bilmedigi bir konu çıksada bi görsem
  • kursad hakaret konusunda dediklerine tamamen katılıyorum. yaptığımın yanlış olduğunun da farkındayım. ancak bir adamın kalkıp senin gibi sakince düşünebilen insanlar da dahil olmak üzere ülkedeki topluluğun büyük bir kısmını etkilemesi beni çılgına çeviriyor, kendimi kaybetmeme sebep oluyor. Burada yazı yazan arkadaşların bana göre çok basit olan gerçekleri bile Hıncalın manupilasyonları neticesinde görememsi beni daha da çıldırtıyor. Misal: Osman arkadaşımın senin yazının hemen altındaki yazısı.
    Ben burada defalarca dedimki ben türkiye ligi sonuçları ile çok alakadar olmuyorum. beni uluslararası arena ilgilendiriyor. orada yapılan maçların sonucunda teknik direktörlere değer veriyorum. Terimin 5 defa katıldığı şampiyonlar ligindeki başarısı ortada adam 5 defanın 4ünde sonuncu olmuş birisinde 3. olmuş. bu forumdaki arkadaşların Türk futbol tarihindeki en başarılı takım olduğunu kabul etmemizi istedikleri Takım olan GS ın durumu. şimdi o hıncal adisinin Korkak diyerek türk futbolundan koparmaya çalıştığı Lucescunun bize yani Türklere ne faydalar sağladığına bakalım:
    GS a geldikten sonra GS tarihinde ilk kez Şampiyonlar liginde Grubunda 2. olup bir üst tura geçti. yetmedi o grubu da geçip çeyrek finale çıktı. Reali burada yendi ve ispanyada yenilip elendi.
    2. senesinde yine grubunu geçti. bu sefer 2. grupta son maçında elendi. ve son maça kadar deplasmanda dahi yenilmemişti.
    Beşiktaşa geldi. BJK tarihinde RAsimKaradan sonra ilk kez turlar atladı. ÇEyrek finakde elendi.
    Adam Türkiyede 3 sene çalıştı. Türkiyeye 3 senede kazandırdığı puan, 50 puanı aştı. Elini vicdanına koy, Türk futbol tarihinde Türkiyeye bu kadar faydalı başka bir hoca var mı?
    Bu mu Avrupayı düşünmeyeni, avrupada başarılı olamayan hoca.
    Gerçekler bu kadar açık iken insanlar sence niye büyülenmiş gibi bunuları göremiyor. Sence Hıncaldan nefret etmekte haksız mıyım?




  • Malcolm söylediklerine bazı konularda katılıyorum. Hıncal ULUÇ tam bir ikiyüzlüdür! Ancak bu onun zaman zaman doğruları söylemeyeceği anlamına gelmez değil mi? Lucescunun korkak futbol oynattığı konusunda yüzde yüz katılıyorum ancak sırf popülizm için ona buna saldırması da doğru değil. Mesela geçen hafta Gs konya maçından sonra juveye ve fenere yenilirse terim istifa eder dedi ve bu hafta da aynı şeyleri sürdürdü. Benim anlamadığım neden ve niçin bu kadar teknik adamların üzerine bu denli yükleniyor. Popülistlik de bir yere kadar diyesi geliyor adamın aklına. Bence bu kötü huyundan vazgeçip artık teknik adamlara saldırmaması ve sadece eleştirmesi gerekir. Lucescuya korkak demek de belki bunlardan biri ama lucescu harbiden korkak. Korkak futbolu çok iyi ezberlemiş olmasından dolayı bu kadar başarılı oluyor. Bu da onun başarısı ne diyebiliriz ki. Ancak büyük başarıların cesur kararlarla alındığını bilmeyen yoktur herhalde. Örn. Brezilya 2 dünya kupası evvel (herhalde france oluyor) ze roberto diye bir adam oynattı 2.ligden hem de dünya kupasın da. Acaba Brezilya da 1.ligde ki adamlar hiç mi bu kadar iyi oynamıyordu ya da tek. dir. rakiplerin oyununu bile bilmedikleri bir adamı alarak cesur mu davrandı. Bu arada konu brezilyadan açılmışken defalarca dünya kupasını kaldıran takımın defans futbolu oynadığı düşünülebilir mi. Bize bu tür başarılar yaşatailecek hocalar lazım. Yoksa koy defansa 8 kişi sergen tümer var nasılsa çalımlarlar gider gol atarlar veya bir ara pası al sana gol. Futbol seyir oyunu bana puanlar lazım değil. Bana inanın Gs ın uefa kupasını kazanmasından çok oynadığı atak futbol hatırlanıyor. Ne ise konumuza dönersek bence daha evvel söylediğim gibi Hıncal ULUÇ ikiyüzlü birisi ancak bu onun söylediklerinin ve yaptıklarının yanlış olduğu anlamına gelmez. Zaman zaman doğru şeyler yaptığı da oldu hatalı şeyler de. SAYGILAR:)




  • bu adam için bu kadar kafa yordunuz ya, demek ki adam popüler olma amacına ulaşıyor. ne derseniz deyin artık...
  • Malcolm sinirin geçmiş artık ve şimdi yazdıkların çok mantıklı. Hıncal'ın ilk mesajımda da dediğim takıntılı olduğu konulardaki fikirlerine ben de katılmıyorum. Biz burda sadece futbolu konuşuyoruz ama başka konularda da bir adamı sildi mi ağzıyla kuş tutsa bir daha onun için iyi bir şey yazması çok çok zor.

    Benim de demek istediğim hatasız olduğu değil, yanlışlarından fazla doğruları olması ve bu ülkede bir sürü ilke imza atmış olmasıydı. Bu yüzden bu kadar sert uslubu haketmediğini düşündüğümden yazdım. Sanırım şimdi mutabıkız.

    Bu konuyu da daha fazla uzatmaya gerek yok sanırım.
  • Şunu anladık ki seveni de sevmeyeni de bol olan ve Ülkemizde düşüncesini açıkca söyleyen pop sanatçılarının ünlü olmas gibi medya dünyasının bir POP yazarı
    Laf onunla açıldı gene onun bir anısıyla devam edelim
    24.09.2003 SABAH taki sayfasından.
    ------------------------------------------------<font color='blue'>Ali Kocatepe, 1984'te bir beste yaptı. Bir gece evde oturuyoruz, Sezen, Onno falan.. Dinletti, beğendik. Sezen hemen kağıt kalem istedi, söz yazdı şarkıya.. Ben baktım. Nakarat kısmını beğenmedim. Tümünü yeniden yazdım. Herkesin hoşuna gitti. "Bir Küçük Aşk Masalı" piyasaya bu sözlerle çıktı..

    Benim yazdığım
    <font color='red'>Ne olur bir an unutup kalsak,
    Ne olur biraz rüyaya dalsak,
    Ne olur gerçek olsa masallar,
    Ya da biz masal olsak" nakaratı ile..</font id='red'>

    Altında ne yazıyordu bilir misiniz?.

    "Müzik Ali Kocatepe/ Söz Sezen Aksu."

    Kendi adını yazmak için "Uuugghh" demiş olmayı yeterli gören Ali, şarkının hem de en dillere dolaşan, yıllardan beri dillerden düşmeyen bölümünü yazan Hıncal Uluç'u unutmuştu(!)

    Seni Ali, seni!..
    ----------------
    En sevdiğim CD'ler "Best of.." diye çıkanlar.. Bugünkü gençler için, tarih olmuş, küflenmiş melodiler yeniden çıkmıyorlar mı, bayram ediyorum..
    Deniz Seki'nin "Aşkların En Güzeli" adlı CD'si bu yüzden bu günlerde favorim.
    Diskin son şarkısı "Aşk dediğin laftır.."
    1975 yazı.. Ali Kocatepe yapımcı.. İzmir'de Gökben'in yeni albümü için şarkı seçiyor.. Ben de bakıyorum. Birinin lafları felaket.. "Bu olmamış" dedim.. "Dur ben yazayım.."

    Oturdum yazdım da, yarım saatte falan.. Baba Doğan dinledi, "Cuk oturdu müziğe" dedi..

    Albüm çıktı.. Dünya Rekorları kitabına girer.. GÖKBEN Albümü.
    Bir baktım.. Sözlerini benim yazdığım şarkının karşısında da aynen "Söz Ali Kocatepe, Hıncal Uluç" yazıyor..

    Aldım plağı, o şarkıyı iki kere dinledim, bir hecesi değişmiş, çıkarılmış, ya da eklenmiş mi diye.. Yok.. Ben ne yazdı isem o..

    "Ulan nerden çıktı bu Ali" dedim..
    O zaman Perez Parado vokalleri vardı, kart sesli bir herif arkadan "Uuugghh" diye bağırır.. Öyle naralar var, ara ara.. Onları Ali yazmış.. Olmuş, "Söz Ali, Hıncal.." Onun adı önde olarak..
    O şarkının adı "Aşk dediğin laftır" idi.. Deniz Seki'nin CD'sinde var..

    Allah sizi inandırsın, gene aynen, "Söz Ali Kocatepe, Hıncal Uluç" diye, Ali'nin adı önde olarak.
    -------------------
    Yaa,adam şarkı sözü bile yazmış.</font id='blue'>




  • mtiske;
    sana katılmiorum bu adam zaman zaman popüler olmayan etkinlikler içinde de bulunuo bence...
  • osman sen demişsinki: "futbol seyir oyunudur bana puanlar lazım değil." ha o zaman sen kendi görüşlerinde haklısın. ve tutarlısın. sana bir lafım yok. bu profosyenel bir seyircinin bakış açısıdır. benim böyle bir bakış açım yok. ben türk futbolunun başarılı olması gözlüğü ile bakıyorum. Rıza Çalımbay çıktı Denizlisporu çeyrak finale çıkardı. ama nasıl çıkardı zerre kadar beni ilgilendirmiyor. ben her bir maçını syrettim ve çılgınlar gibi sevindim. Gücünün yetmediği için ölüp ölüp dirildiğimiz Fransa Şampiyonu O. Lyon maçı da dahil. Fransızlar tek kale oynadı ama Denizli Çanakkale geçilmez dedi. ve orada berabere kalıp turu geçti. Benim için budur abi başarı. Kaldıki zaten sen merak etme takımın futbol oynamayı beceremiyorsa değil 8 kişi, 11 kişi defans yapsan yine yenilirsin. bunlar yine takıma defans yapmayı da öğretebilen teknik direktörlerin başarısıdır. Rıza Çalımbayların, Lucescuların, Şenol Güneşlerin, Fatih Terimlerin, Aykut Kocamanların...




  • bence populer olan hıncal uluc degil bizim ilgi alanımız

    adamın gittigi operalara balelere senonilere kacımız ilgi duyuyo kac tv onu gosteriyo yorum ikir alıyo

    sadece futbol
  • tam olarak sana katıliorum yasimboo...bence de kendisi popüler kültürün bi ürünü diil...kendisini önyargılarından kurtarabilse aslında yararlı bi şahsiyet...
  • hıncal ve onun gibi düşünenler olmasaydı biz "waay be 3. olduk dünya kupasında,mucize!" derdik.yılların,futbol dahil tüm spor branşlarında,içimize sinen haklı ezikliği bizleri bu şekilde düşündürtürdü ve hala çoğu insanı düşündürtüyor.Hıncal'ın derdi de bu.Milli takım için yaptığı eleştitiler hep bu yüzdendir.onun yaptığı,abartılı veya değil,eleştiriler sayesinde "acaba daha iyisini yapabilir miydik?neden olmasın?" soruları aklımıza takılmaya başlamıştır ki bunu düşünebilmek bile resmen bir devrimdir.ancak dünya 3.lüğüne burun kıvırarak 1.lere ulaşabiliriz.nasıl ki 70 milyon içinden 11 kişi sahaya çıkıyorsa yine aynı 70 milyon içinden de 1 kişi o takımın başına gelebiliyor.aynı zamanda Hıncal Uluç'un her seferinde ısrarla söylediği gibi tarih 2.leri 3.leri değil şampiyonları anıyor.bu yüzden 70 milyon olarak mantalitemiz sadece 1.liğin başarı olduğunu kabullanmek olmalıdır.Hıncal'ın tek uğraşı budur.Şenol Güneş'e tabii ki güvenmeyecektir,istemeyecektir.Nedenini tek bir örnekle açıklayayım:İsveç maçında son dakikada 2 gol yedik ve 2-1 geriye düştük.Şenol Güneş golleri yemeden önce oyuna bir defans oyuncusu sokacaktı kenarda bekliyordu o oyuncu.o sırada 1-1 oldu.bu skor bize yaramıyordu.ama yine bizden bir hucum oyuncusu çıktı ve o oyuncu girdi.Hıncal2ın söyledikleri aklımda aynen şu:"milli takım anlık karar verme yetisine sahip olmayanların elinde.Şenol güneşin bir B planı yok!o onada Rüştüyü çıkar bir santrafor sok alnından öperim seni ama inanılır gibi değil olan"

    ben de 5 sene futbol oynadım ve bu ufak olay aslında kabul edilemez bir olay.hangi futboldan anlayan adam bunu yapar.kuşkusuz hiçkimse.işte böyle bir teknik adama milli takımın emanet edilmesi hıncal onun gibi düşünenlerd büyük güvensizlik yaratmıştır çünkü milli takım deneme tahtası değildir,"bir daha olmaz.." denecek bir yer değildir.

    fakat geçen zaman boyunca şenol güneş kendini çok ilerletmiştir.o acemi hataları artık olmamaktadır.konfederasyon kupasında yepyeni milli oyuncuları kaynaştırması takdire şayandır.şahsen ben şenol güneşten bu kadar ilerleme beklemiyordum.kendisi beni şaşırttı ve Hıncal Uluç'u da şaşırtmıştır ki en sonunda kendisi de zaten "ben artık milli takıma güveniyorum çünkü şenol artık yenmek için oynuyor,onu alnından öpüyorum" dedi.

    Hıncal Uluç'un vatan hainliği ile olan münasebetini de bir örnekle anlaayım.bir italya maçı oynadık italya'da.hazırlık maçıydı.İtalya tam kadroydu ve biz ilk yarıda resmen şiir gibi oynadık ve 1-0 önde kapattık devreyi.2. yarıda şenol hoca takımı değiştirdi,yeni oyuncuları sahaya sürdü denemek için ve ilk yarıdaki oyunu oynayamadık doğal olarak.maç 1-1 bitti.Hıncal 90 dakikada Şenol'a nasıl saydırıyor anlatamam.insan ik bakışta "oha" falan der.ama adamın düşüncesi bambaşka.tarihimizde italya'yı hiç yenememişiz ve onları kendi evinde evire çevire yenme fırsatı geçmiş elimize.şenol güneş'e de çok oyuncu değiştirdiği,takımı bozduğu için kızıyor.aslında kendsi de bunun bir hazırlık maçı olduğunu,o maçta yeni girenlerin italya'da italya'da maç oynayarak benliklerine çok şeyler katacaklarını çok iyi biliyor ama milli takımın tarih yazması adamın akılcı düşünmesine engel olabilecek kadar önde geliyor onun için.böyle bir insana vatan haini demek yakışık almamış.hem onu ne kadar iyi tanıyoruz ki.kendisis her birimizde kat kar daha yaşlı,görmüş geçirmiş,kültürlü bir insan.

    Luçesku meselesine gelince...:)
    bu luçesku denen zat herkesin bildiği gibi defansa öncelik verir.olabilir,adamın sitili budur,düşüncesi kendine göre doğrudur.fakat luçeskunun eline emanet edilen takımlar kendi ligindeki takımlar değil,Türk takımlarıdır.Hıcal Uluç tahminimce türk takımlarının avrupa da bu şekilde oynatılmasını hazmedemiyor,ben de.kendisinin de dediği gibi "istersen 50 kere türkiye şampiyonu ol 1 UEFA şampiyonluğu eder mi?birsürü bulgar,avusturya vs takımı var kendi liglerinde 30 kere şampiyon olan faka avrupa da esamesi okunmayan,rakiplerine en ufak bir korku vermeyen".hele hele GS UEFA'yı aldıktan sonra artık tek hedef zirvedir.ama bakın yine bir örnek vereceğim,hal böyle iken olanlara bakalım:GS deplasmanda geçen senenin şampiyonlar ligi finalistiyle,juventus ile oynuyor ve 1-0 yenik duruma düşüyor.ardından 1-1 yapıyor.daha sonra 2-1 yenik duruma düşünce DEPLASMANDA JUVENTUS ile oynarken hemen oyuna 2.bir forveti,arifi alıyor 2-2 yapabilmek için.diğer taraftan lucesculu BJK ne yapıyor.lazio maçında oyunun hiçbir aşamaşında lucesku forveti 2lemedi,defansın 7liini bozmadı.evinde 2-0 geridesin ve fark olmasın,atarsam atarım belki düşüncesiyle oynuyorsun.bu luçeskuya hıncal Uluç bence az bile söylüyor.BJKliler şu dediğim son örneği içlerine sindirebiliyorlar mı?Hıncal ise BJK falan değil bir Türk takımının bu şekilde oynatılasına delleniyor.BJKnın elinde şu anda İlhan,ahmet ve sinan'dan başka forvet yoktur.sırasıyla bunlar yeterince yeteneği olmayan,stabilitesi olmayan,genç ve tecrübesiz oyunculardır.ayrıca sakatlık durumunda yedek forveti yoktur BJK'nin.yönetim ısrar etmiştir,önümüzde şampiyonlar ligi var demiştir ama luçesku istememiştir çünkü tek hetefi Türkiye ligidir.Hıncal az bile eleştiriyor.

    bi de neden fenerle ilgili az konuşuyor konusu olmuş.adamın fenerin sorunu yönetimdirdemekten dilinde tüy bitti.adam diyor ki istersen brezilya milli takımı gibi olsun,yönetim değişmedikçefener hep sorun yaşar diyor.o yüzden futbol takımının sorunlarını tartışmıyor bile çünkü nedeni direk yönetim diyor.

    Süreyya'yı eleştirmesine gelince ise:daha süreyya ilk parlarken başladı eleştirmeye.ilk beşe girerse büyük başarı falan demesinin nedeni ise Süreyya'nın kapasitesini yereli bulmaması değil,aksine çalıştığı insanları yeterli bulmaması idi.ben hatırlıyorum zamanında süreyya sadece 1 tane "beden eğitimi öğretmeni" ile çalışıyordu.ne bir yol göstericisi,atletizm antrenörü,kondisyoneri,psikoloğu vardı.sadece 1 beden eğitimi öğretmeni ile çalışıyordu ve o çalıştırıcı da eşini boşamaya çalışıp süreyya ile evlenmeye çalışıyordu.Hıncal'ın kastettiği şeyler buydu.nitekim gencecik bir kız,atletizm antrenörsüz,aşk ilişkileri arasında,yayalara çıkıp idman yapıyordu ilk zamanlarında.yani SAHİPSİZDİ.sonra bunlar ortaya çıktı,hıncal'ın dediği oldu.son dünya şampiyonasında 2. oldu hastalığından dolayı.ve Hıncal'ın dediği "orada 1500 bayan vardı,4 haftada bir oluyor desek bu 1500 atletin 1/4'ü aynı sorunu yaşaması gerekirdi.ama süreyya'dan başka böyle şikayeti olan olmadı,olmaz da,çünkü profesyonel değil bizimkiler." E adam haliyel hazmedemiyor kaçan dünya şampiyonluğunu.düşünsenize bir kere.ilk defa atletizmde dünya şampiyonu çıkartmamız bu kadar yakınken çok basıt şeyler yüzünden altın kaçıyor.ve Hıncal'dan başka bir allahın kulu çıkıp ta bunu dile getirmiyor.herkes aferin diyor.ne aferini kocaman bir yuh hepinize.

    sonuç olarak adam boş konuşmuyor.bunu bir kere kabullenelim.diğer yandan da bu işler,yani hayat,spor matematik değidir ki bir profesör gibi çıkıp bub böyledir diyebilsin ve mutlak doğru o olsun.ben kendisini çok severim ve sayarım nedeni de söylediklerinin ufak şeyler değil büyük şeyler olmasıdır.kendisi hiçbir zaman kişi,takım,kurum düşmanı değildrir.aksine bu memleketin her takımını,insanını,kurumunu çok sever.onun düşmanı insanların,kurumların,takımlarım ve dolayısıyla teknik direktörlerin mantalitesidir.

    son söz olarak;her zaman hıncal Uluç gibi mantalite eleştirmenleri,2.liği yok sayan,başarı Dünyadadır diyen insanlara ihtiyaç vardır.işte o zaman kabuklar kırılabilir,engeller aşılabilir.yoksa bize kalsa dünya 3.lüğüne,atletizmde gümüş madalyaya,beşiltaşın fark atarak şampiyon olmasına biz yıllarca seviniriz;dünya şampiyonluğunu,şampiyonlar ligi şampiyonluğunu aklımızda hayal olarak yaşatırız.




  • off amma uzun olmuş![type]
  • forsaken yazdıklarının tamamını okudum bence hiç te uzun olmamış. ben ne uzun yazılar yazdım eminim bir çok kimse tamamını okumamıştır. ama okumuş gibi cevap yazmıştır.[frndsp][lamer]
  • şimdi yazdığın şeylerin futbol konusundakilerinin hiçbirine katılmadığımı söylemek istiyorum. (bilmediğim atletizm konusunda bir şey diyemiycem) Ancak yazdığın konuların tamamını defalarca farklı arkadaşlarla tartıştık ve ben aynı şeyleri söylemekten bıktım. Eskiden hıncalın sesi ve görüntüsü midemi bulandırıyordu. Bu forumda o kadar farklı kişiyle bu konuyu tartıştuım ki, artık ismi bile midemi bulandırıyor. Bu yüzden kusura bakmazsan burada onun ismi altında açılmış bir forumda bunları aynı şeyleri daha tartışmak istemiyorum. Eğer istiyorsan başka bir topic açalım, hiç hıncalın ismini karıştırmadan bu yazdıklarını genel prensipler çerçevesinde tartışalım.
    Kal sağlıcakla...
  • koyu bir beşiktaşlı olmama rağmen hıncal uluç sevdiğim spor yazarlarının başında gelir,her işe el atmasıda ayrı bir konu...herşeye rağmen sevgi adlı kitabınıda tavsiye ederim...:)
  • demedim mi Demedim mi ?
    Arkadaşlar ben size söylemedim mi?
    işte Lucescu yine bir destan yazdı.
    HIncala artık bu destanı irdelemek düşer.
  • Beşiktaşın galib gelemsine bizde sevindik.
    Eminim H.ULUÇ un analizi bu yönde olacaktır.
    Ama bu yolun sadece başı.
    Unutma ist da da lazio ya boyun eğdi maalesef.
  • [simage]http://www.ntvmsnbc.com/ntv/programlar/i/90-Dakika-01.jpg [/simage]dedigi dedik bir adam hıncal uluç

    ama fazla abartılı yazılarınıda sevmem yorumlarını özellikle 90 dakika adlı spor programı süper [^]

    ama gazetede yazdıgı zaman başka bir alemde genede hıncal gibilerine ihtiyacımız var sonuçta kendi

    yorumlarını yapıyor sevabıyla günahıyla sonuçta o bir gazeteci ve yorum yapıyor ayrıca beşiktaş çok güzel bir futbolla ingilizleri

    ezdi geçti ve bu maçta hıncala

    malzemede çıktı herkesin bildigi oda ilhan mansız çünkü çok acemice hareketler yaptı
  • İşte Chelsea maçına ilişkin genel hatlı düşüncesi.
    ----------------------------
    Lucescu'yu ilk defa alkışladım.."
    Spor servisi, Chelsea- Beşiktaş maçı ile ilgili görüşlerime bu başlığı seçmiş. Gene hatalı bizim çocuklar..

    Böyle bir sözüm yok yazıda.. Olamaz ki.
    Ben Lucescu'yu defalarca alkışladım.
    Hele geçen yılki Lazio maçındaki oyununu anlata anlata bitiremedim. Hala da yeri gelince anlatıyorum.

    İlk defa, hem de ellerim patlayıncaya kadar alkışladığım, ikinci yarıdaki koyu savunmasıydı.

    Ben böyle kapanmaları sevmem. Eğer İlhan çıkmasa, Beşiktaş 10 kişi kalmasa, gene sevmezdim.
    Bu defa koşullar tercih hakkı bırakmadı ve Beşiktaş tam 40 dakika, akıllara seza bir kapalı savunma yaptı. Neredeyse 40 dakikayı kendi 18'leri etrafında oynadıkları halde bir yıldızlar karması Chelsea'ye pozisyon vermediler.

    Lucescu'nun oyun taktiği ve bu taktiği olağanüstü bir güç ve mücadele azmi ile sürdüren Beşiktaş futbolcuları, "gerektiğinde" savunmanın nasıl yapılacağını da gösterdiler..

    İlk defa bir savunma, hem de bu kadar kapalı bir savunma oyununu alkışladım




  • Erman Toroğlu Hürriyet'teki yazısında Lucescu'yu uyararak artık trafikte bile kendisine dikkat etmesi gerektiğini çünkü Hıncal'ın Lucescu'yu alkışladığını yazmış [:p]
    bayılıyorum Erman Hocaya yaw..
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.