Şimdi Ara

İSTANBULLULAR DİKKAT Türkiye'de ilk kez deli dana vakası

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
180
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Türkiye'de ilk kez deli dana hastalığı görüldü. Ayşe Soysal adlı hastanın şuuru kapalı ve hiçbir müdahaleye cevap vermiyor.
    (16 Mayıs 2005 Pazartesi)

    Ayşe Soysal adlı kişi İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü'nün yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı.

    Türkiye'de ilk kez görülen deli dana hastalığına yakalanan Ayşe Soysal'ın doktorları, Soysal'ın bir yıldır tedavi gördüğünü söyledi. 58 yaşındaki Ayşe Soysal'ın şuurunun kapalı olduğu, hiçbir müdahaleye cevap vermediği belirtildi. Uzmanlar, Soysal'ın deli dana hastalığının hangi ülkede ve nasıl bulaştığını saptamaya çalışıyor.

    Dosya zaman aşımına uğramıştı

    'Deli dana' hastalığı riski taşıyan et ve yan ürünlerinin ithalatına ilişkin soruşturmada, dosya 'zamanaşımı' nedeniyle 17 şubat 2005'te işlemden kaldırılmıştı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kan34 -- 16 Mayıs 2005, 15:05:47 >



  • Delidana yanlış hatırlamıyorsam 10 yıl kadar kuluçka dönemi olan pis bir hastalık.
    O dönem hastalıklı etleri Türkiyeye ithal eden şerefsizler hehe bişey olmadı ki diye yokolup gitmişlerdi. İşte yıllar sonra nerde ne zaman yediği belli olmayan bir et veya türevinden bulaşmış hastalık.. Yapacak hiçbirşey yok. Tedavisi yok...
    Belki herhangi birimizde de kuluçkada bu pis hastalık kim bilir.. 3-5 şerefsiz zabaha kadar laylalarda-havailerde eğlenebilsin diye millet zehirleniyor...

    Türkiye dün ne olduğunu bulamazken yıllar öncesinin etinin izini sürecek yapıda değil..

    Milletimize geçmiş olsun.
  • Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde kırmızı et tüketen birisi olduğum için korkmuyor da değilim hani. Belki de bende de var bu lanet hastalık. Çünkü hergün en az bir öğün genellikle 3 öğün kırmızı et tüketirim. Ve yer de çok önemli değildir. bazen ilk defa gördüğüm bir lokanta bazen de sokak köftecisi. Tabi çoğunlukla ev. Sucuk - sosis gibi gıdalarda markalı olmasına önem gösteririm ama onlara da güvenim yok şahsen.
  • Söz konusu hasta İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü'nün yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı.

    Türkiye'de ilk kez görülen deli dana hastalığına yakalanan kadının doktorları, hastanın bir yıldır tedavi gördüğünü söyledi. 58 yaşındaki hastanın şuurunun kapalı olduğu, hiçbir müdahaleye cevap vermediği belirtildi.

    Uzmanlar, hastanın deli dana hastalığının hangi ülkede ve nasıl bulaştığını saptamaya çalışıyor.


    Dosya zaman aşımına uğramıştı
    'Deli dana' hastalığı riski taşıyan et ve yan ürünlerinin ithalatına ilişkin soruşturmada, dosya 'zamanaşımı' nedeniyle 17 şubat 2005'te işlemden kaldırılmıştı.

    Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın, olaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmasının ardından, haklarında soruşturma izni verilen bakanlık bürokratları, bu karara itiraz etmişti.

    İtirazları değerlendiren Danıştay Birinci Dairesi, 'zaman aşımı' nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermişti.

    Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden de suç tarihinin 1997 yılından önce olması ve zaman aşımı nedeniyle dosyayı işlemden kaldırmıştı.

    Raporda eski bakanlar da suçlanıyordu
    Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı raporunda, Deli Dana Hastalığı (BSE, Bovine Spongiform Encephalopathy) riski taşıyan et ve yan ürünlerinin, yasak konulmadan çok kısa süre önce yurda sokuldukları ifade edilerek, dönemin bakanlık bürokratlarının 'görevi ihmal' suçunu işledikleri öne sürülüyordu.

    Bakanlığın hazırladığı deli dana raporunda, 1996 yılından itibaren üç yıl boyunca deli dana riski bulunan ülkelerden et ve et ürünü ithaline izin verildiği belirtilmiş ve dört eski bakan DYP'li İsmet Atila ve Nevzat Ercan, ANAP'lı Mustafa Taşar, Refah Partili Musa Demirci suçlanmıştı.

    Tarım Bakanı Sami Güçlü'den de onay alan raporda, sadece bakanlar değil dönemin bürokratları da, ‘deli dana vakası görülen ülkelerden et ve et ürünleri ithalini yasaklamaları gerekirken bazı idari tasarruflarla ithalata izin vermek’le suçlanıyordu. Suçlanan bürokratlar arasında şu an Diyarbakır milletvekili olarak mecliste bulunan AKP'li Mehdi Eker de vardı.

    1996'da 551 hayvan ithal edildi
    Raporda, bakanlığın ithalat yasağını eski tarihli kontrol belgeleri ile by pass ettiği de yer almıştı. Buna örnek olarak da 1996 yılında dönemin Tarım Bakanı Nevzat Ercan'ın oluru ile Fransa'dan 551 baş hayvan ithal edilmesi gösterilmişti. Yani bu idari tasarrufla yasaktan önce belge alanların riskli ülkelerden et ithal etmelerine izin verilmişti.

    Rapora göre bu olaydan üç ay sonra bu kez bir başka Bakan İsmet Atilla ve ardından bir yıllık aralıklarla Bakanlar Musa Demirci ve Mustafa Taşar da, et ihtiva eden ürünlerin yurda sokulmasına izin verdiler.

    Rapordaki tarihler yalnızca 1996 ve 1997 yılları ile de sınırlı değildi. Yasak kapsamında olmasına rağmen 1997 ve 1998 tarihli kontrol belgeleri ile Fransa, Hollanda ve Belçika'dan koyun bağırsağı, et suyu gibi ürünlerin deli dana riskine rağmen Türkiye'ye girdiği anlaşılmıştı.

    Kan ürünleri tartışması yapılmıştı
    Geçtiğimiz yıl eylül ayında İngiltere'den ithal edilen deli dana riski taşıyan kan ürünleriyle ilgili tartışma yapılmıştı. İthal edilen ürünlerin testlerinin düzenli yapılmadığı da ortaya çıkmıştı.

    Deli dana sadece büyükbaş havyanların etinden ve hastalığı kapan kişinin doku ve kan bağışı yapmasından insandan insana bulaşıyor.

    İngiltere’de 141 kişi ölmüştü
    İngiltere’de geçtiğimiz mayıs ayında yeniden deli dana vakaları yaşanmıştı. İngiltere’de hala binlerce kişinin hastalığa neden olan virüsü taşıdıklarından şüphe ediliyor.

    İngiliz bilimadamları yaklaşık 4 bin İngilizin farkında olmadan deli dana hastalığına yolaçan virüsü taşıyabileceklerini söylemişti.

    İngiltere'de ilk olarak 1996 yılında ortaya çıkan deli dana hastalığı nedeniyle bugüne kadar 141 kişinin öldüğü açıklanmıştı.
  • Ne yapmalıyız?

  • Bu ilk değil arkadaşlar Bundan en az 6-7 ay önce (net hatırlamıyorum) bir tanıdığımızın annesi bu hastalığa yakalanmıştı. Bilinmesine rağmen bunlar kamuoyundan gizleniyor. Hatta Anahaber bültenine de kadının kızı çıkmıştı.

    Açıkçası elimizden hiçbirşeyin gelebileceğini sanmıyorum. Böyle bir ülkede ne yapsak yine de rahatlıkla bulaşabilir
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.