Şimdi Ara

Araştırma 3 - Peki şimdi sizce Türkiye'ye 3G mobil sistem gelmeli mi?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
265
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1

Araştırma 3 - Peki şimdi sizce Türkiye'ye 3G mobil sistem gelmeli mi?


[Anketi Değiştir] [Normal Mesaja Çevir]
(En Son Oy Tarihi: 1.1.0001)
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar Merhaba,

    Haftasonuna yetiştiremedim. Artık hazır. Size kısaca 3G'nin ve şu an kullanılan 1G, 2G ve 2.5G mobil sistemlere göre bazı özelliklerini anlatacağım. Sizlerden isteğim bu bilgileri göz önünde bulundurarak Araştırma 2'deki gibi oy kullanmanız ve yorum yapmanız.

    Kısaca 3G:
    3G'nin şu an kullanılan mobil sistemlerden en büyük ve bence tek farkı data taşımaya yönelik altyapısıdır. Ancak işler tabii ki göründüğü gibi. Data demek, internet demek, data demek VoIP demek. Ancak 3G'nin önünü kesen çok büyük engeller var. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

    1- Maliyet: 3G şu an kullanılan hiçbir sistemle uyumlu değil. Hem komple alt yapının değişmesi gerek hem de mobil cihazların değişmesi gerek. Türkiye'deki operatörler de maliyetler yüzünden tabii ki pek yanaşmak istemiyorlar.
    2- Kapasite: Görüntü taşımak, video konferans yapmak, mobil terminallerle bilgisayarlarımızı internete çıkarmak çok büyük bant genişliği ister ve bu kadar traği de kaldırabilecek alt yapı henüz yok. Bahsettiğim bu alt yapı operatörlerin kullandığı sunucular değil tabii ki. Şu anki modülasyon teknikleri bu kadar iyi değil. Yani işin içine "kablosuz" terimi girdiği zaman işler tamamen tersine dönüyor. Hiçbir şey göründüğü gibi değil tabii ki.
    3- Lisans: Türkiye'de lisans almak çok ciddi ve zor bir iş. Bunun yanında tabii ki Türkiye'deki en zor iş kendinize frekans tahsis ettirmek. 3G için kullanılan frekanslarda şu an bazı sorunlar var ve yatkililer olaya sıcak bakmıyor.

    Şimdi de size hazırladığım ödevi sunuyorum. Daha detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.

    Katılımınız ve yorumlarınız için teşekkür ederim.
    Saygılar,


    Türkiye’ye 3G Mobil Şebekeler Gelmeli mi?

    Rekabet, kullanıcılara işletmeci seçme şansı, hizmet çeşitliliği, hizmet kalitesinin yükselmesi ve telekomünikasyon hizmetlerinden daha düşük fiyata yararlanma olanağı vermektedir. Ayrıca rekabetin etkisiyle, telekomünikasyon piyasasındaki işletmeciler, verimliliklerini artırmak, büyüme ve yeniliklerin getirilerinden faydalanmak için yatırıma yönelmektedirler.

    3G mobil telekomünikasyon teknolojisi 2G ile kıyaslandığında bu yeni teknolojinin en göze çarpan farklılığının, sesten ziyade veri iletimine odaklanması olduğu görülmektedir. Ne 1G, ne de 2G teknolojisi kullanıcılara çoklu ortam hizmetler sunulması için tasarlanmamıştır. Ancak 3G mobil şebekelerle sesin yanında görüntü, veri ve yüksek hızda İnternet bağlantıları sağlanabilmektedir.

    Bireyler önceleri sabit noktalardan haberleşme ile yetinmekte iken zamanla gezgin durumda da diğer bireylerle haberleşme ihtiyacı duydular. Bu talep mobil iletişim sistemleri ile karşılanmıştır. Mobil sistemler önceleri sadece ses iletimine imkan vermekte iken nesiller boyunca verilen hizmetlerin sayısı ve çeşitliliği artmıştır. Günümüzde, küreselleşme ve rekabet, iletişim ihtiyaçlarını ve gelişimini belirleyen en önemli etkenler olmuştur. Küreselleşme ve rekabet ile değişen yaşam tarzlarının gerektirdiği bağlantıları sürekli kılma zorunluluğu, giderek artan bir şekilde sesin yanında kesintisiz ve gecikmesiz bir şekilde görüntü ve veri bağlantıları ve güvenlik 3G mobil şebekeler ile sağlanabilmektedir.

    İkinci nesilden üçüncü nesile geçiş nedenleri birinci nesilden ikince nesile geçiş nedenlerinden oldukça farklıdır. Mevcut ikinci nesil alt yapısı artan abone sayısına cevap verebilecek esnek yapıya sahiptir. Bununla beraber aşağıda sıralanan gelişmeler paralelinde yeni bir mobil pazar oluşturma ve bunu destekleyecek yüksek hızlı ve büyük miktarda veri iletimini mümkün kılacak bir alt yapı oluşturmak amacıyla üçüncü nesil kavramı ortaya atılmıştır:

    İnternet’in geldiği nokta ve IP nin başarısı
    Paket anahtarlamalı teknolojilerdeki gelişme
    Mobil haberleşmeye olan ilginin beklenenin çok üzerinde olması
    E-ticaret ve m-ticaret kavramlarının ortaya çıkması
    Mevcut mobil şebeke üzerinden veri iletim miktarının artması ve bu artışı destekleyen GPRS (General Packet Radio Service) gibi teknolojilerin gelişmesi

    Dünyada 3G frekans ihaleleri yapılmış, ancak ihale bedelleri çok yüksek olmuştur. İhale bedellerinin yüksekliği nedeniyle bazı lisanslar geri iade edilmiştir. 3G teknolojilerine dayanan mobil şebekeler günümüzde yaygın olarak kurulmuş değildir. Buna karşılık 3G hizmetlerden çoklu ortam uygulamaları, mobil internet erişimi gibi hizmetlere olan müşteri talepleri 2.5G olarak adlandırılan GPRS ve EDGE (Enhanced Data Rates for GSM Evolution) şebekeleri ile GSM şebekeleri üzerinden karşılanmaya başlanmıştır. 2.5G şebekelerden 3G hizmetlerin verilebiliyor olması 3G şebekelerin gelişimini yavaşlatan bir etkendir.

    2G-GSM SistemiGSM mobil şebekesi ses hizmetinin yanında düşük hızlarda veri hizmeti de sağlamaktadır.

    2.5G Mobil Sistemler3G’ye geçişin temel olarak üç aşamada gerçekleşeceği öngörülmekle birlikte tam olarak ne şekilde olacağı hususunda farklı seçenekler bulunmakta olup, bu şebeke işletmecilerinin tercihine bağlı olan bir konudur. 3G’ye geçişte izlenebilecek çeşitli aşamalar Şekil 3.6’da gösterilmiştir. Bu şekilde görüldüğü gibi GSM’den 3G’ye geçişte HSCSD (High Speed Circuit Switched Data), GPRS ve EDGE seçenekleri bulunup bu seçenekler 2.5G olarak adlandırılmaktadır.



    HSCSD sistemi bir tek kullanıcının birden fazla zaman dilimini aynı anda kullanabilmesini sağlayan bir sistem olup devre anahtarlamaya dayandığından veri bağlantıları süre bazlı ücretlendirilmek durumundadır.

    GPRS mevcut GSM Şebekesi üzerinden yüksek hızlı paket veri iletişimini sağlayan bir teknoloji olup İnternet gibi paket veri şebekelerine kablosuz erişimi büyük oranda basitleştiren ve geliştiren yeni bir taşıyıcı servisidir. Paket anahtarlamaya dayandığı için miktar bazlı ücretlendirme mümkün olmaktadır. GPRS Hizmet Destek Düğümü (SGSN) ve GPRS Geçit Destek Düğümü (GGSN) elemanları ile GSM şebekesi üzerinde fazlaca değişiklik gerektirmeden kurulabilmektedir.

    EDGE, UMTS lisansı alamamış GSM şebeke işleticileri için geliştirilmiş; sekiz zaman diliminin de kullanımı halinde 384 Kbit/s veri transfer hızına olanak veren mobil veri transfer standardıdır. EDGE’in GSM şebekesine eklenmesi, şebeke işleticisi açısından basit olacak şekilde tasarlanmıştır ve yeni bir lisans gerektirmemektedir. GSM’le aynı zaman bölmeli çoklu erişim çerçeve yapısını ve mevcut hücre ayarlarını kullandığı için sadece her hücreye bir EDGE alıcı verici birimi eklenmesi ile kolaylıkla mevcut GSM standardı üzerine kurulabilir.

    3G - UMTSÜçüncü nesil mobil telekomünikasyon sistemi, cep telefonu, smart telefon gibi mobil terminallere yüksek hızlı İnternet erişimi, hareketli resim iletimi gibi yüksek hız ve bant genişliği gerektiren hizmetlerin ISDN, DSL (Digital Subscriber Line) gibi sabit şebeke kalitesinde iletebilmek amacıyla tasarlanan hücresel haberleşme standartlarının ve teknolojisinin genel adıdır.

    ArabağlantıArabağlantı, Şekil 2.1’de basitçe gösterildiği gibi iki ya da daha fazla şebekenin fiziksel
    olarak bağlanması ve teknik olarak etkileşmeleri yoluyla şebekeler arasında ses ya da
    veri trafiğinin akmasına imkan verir. Arabağlantı, şebekelerin haberleşmesini sağlayan
    arayüzler, trafiğin akışını sağlamak için gerekli protokoller ve arayüzün sağlanması,
    işletilmesi ve bakımı hizmetlerini içerir. Arabağlantı, son kullanıcıların haberleşmesine
    olanak sağlayan şebeke işletmecileri arası hukuki, teknik ve ekonomik düzenlemeler
    kümesidir. Arabağlantı yoluyla şebekelerini irtibatlandıran şebeke işletmecileri,
    arabağlantı ile ilgili hükümleri aralarında sözleşmeler yaparak karara bağlarlar.



    Günümüzün küresel çapta tümleşik telekomünikasyon şebekelerinin geliştirilmesinde ve
    paralelinde ulusal telekomünikasyon piyasalarının de etkin bir şekilde kalkınmasında
    arabağlantı konusu oldukça önemli rol oynamaktadır. İyi bir arabağlantı düzenlemesi, etkin altyapının gelişmesi ve mevcut altyapının en etkin şekilde kullanılmasını sağlarken, uygun olmayan bir arabağlantı düzenlemesi piyasaya rekabetçi girişleri, yeni yatırımları ve dolayısıyla sektördeki yeni buluşları ve teknolojik gelişimi ve tüketici menfaatlerini olumsuz yönde etkilemektedir.

    Arabağlantı telekomünikasyon sektöründeki gelişmeleri hızlandırmanın yanında sektöre
    giriş için yapılması gerekli olan başlangıç yatırımlarını azaltmaktadır. Geçmişte, yerleşik işletmecilerin arabağlantı konusunda piyasaya yeni giren işletmeciler için işleri zorlaştırmaya yönelik olarak; aşırı ücretlendirmeye gitme, yeterli arabağlantı kapasitesi oluşturmaktan kaçınma, verimli bir arabağlantı için gerekli şebeke elemanlarını ya da hizmetleri kullanıma açmayı reddetme gibi değişik yollara başvurdukları sıkça görülmüştür. TDK (Telekomünikasyon Düzenleyici Kurum)’ların arabağlantıyı rekabeti tesis edecek şekilde ele alıp gerekli düzenlemeleri yapmaları gereklidir. Aksi takdirde yeni işletmecilerin pazara girmelerinin önündeki engeller kaldırılmadığı için yatırımlar engellenmiş ve yerleşik işletmecilerin pazar güclerinin kötüye kullanma ihtimali arttırılmış olacaktır.


    Telekomünikasyon sektöründe yerleşik işletmecilerin yeni işletmecilerin başarı şansını
    etkileyebilecekleri arabağlantıyla ilgili önemli teknik konular vardır. Bunlar aşağıda
    gibi sıralanabilir:

    Arabağlantı tesis ve kapasite gereksinimleri,
    Arayüz özellikleri,
    Trafik ölçüm gereksinimleri,
    Faturalama seçenekleri,
    Hizmet kalitesi konusu,
    Maksimum ve minimum arabağlantı noktası sayısı.

    Arabağlantı tesis ve kapasite gereksinimleriArabağlantı yapan iki telekomünikasyon şebekesinin arasında arabağlantının amacına
    ulaşabilmesi yani şebekeler arasında trafik akışının mümkün olması için bazı teknik
    koşulların sağlanması gerekmektedir. Şebekelerin hem taşıma şebekesi hem de
    sinyalleşme şebekesi fiziksel olarak irtibatlandırılmak zorundadır.





    Trafik ölçüm gereksinimleriArabağlantı yapan iki şebeke arasındaki ödemeler, tarafların şebekelerin arasında
    arabağlantı hattından akan trafiğin ölçümünü gerekli kılmaktadır. Geleneksel
    telekomünikasyon şebekelerinde bu ölçümler SS7 sinyalleşme protokolü yardımıyla
    başarılı olarak gerçekleştirilebilmektedir. PSN (Packet Switched Network)’lerde trafik sadece paketlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla CSN (Circuit Switched Network) tarafında sürenin ölçümü söz konusu iken PAŞ tarafında paketlerin sayılması söz konusudur. Bu nedenle arabağlantı yapan tarafların trafik ölçümünde bir şekilde anlaşmaları gerekmektedir.


    Faturalama seçenekleriYNŞ (Yeni Nesil Şebeke)’lerde paketler söz konusu olduğundan paketlerin mi yoksa alışılageldiği üzere sürenin mi ücretlendirileceği hususu arabağlantı da ortaya çıkacak bir konudur. Kurulu bulunan paket anahtarlama kullanan telefon şebekelerinin kendi aralarındaki arabağlantıda bile hala CSN kurallarını uygulamaya devam ettikleri, yani sürenin ücretlendirilmeye devam ettiği bilinmektedir.

    Arabağlantı noktası sayısı ihtiyacıYNŞ’lerde ses, veri ve video gibi telekomünikasyon hizmetleri ortak bir PSC üzerinden
    verilebilmektedir. Hizmetlerin ortak bir şebekeden verilmesi ve IP taşımanın TDM’e
    göre daha fazla trafik taşıyabilmesi, YNŞ’lerde arabağlantı noktası sayısı gereksinimlerini değiştirmesi beklenebilir. Nitekim John Horrocks ile yapılan görüşmeye göre PSN’lerin arabağlantı sayısı gereksinimi CSN’lere göre daha azdır. Telecom Italia şebekesinde IP’ye geçişle beraber bu eğilim gözlenmektedir.

    Arabağlantı ile ilgili şartlar ve düzenlemeler arabağlantıya taraf olan işletmeciye ait
    şebekelerin özelliklerine bağımlıdır. Her şebekenin kendine göre teknik özellikleri vardır ve bu özellikler arabağlantının yapısını, dolayısıyla arabağlantı sözleşmelerinin ticari boyutunu da etkilemektedir. Taşıma ve anahtarlamaya ATM ve IP gibi alışılmışın dışında yaklaşımlar şebeke ekonomisini köklü şekilde değiştirmektedir. Paket anahtarlamalı olacağı beklenen yeni şebekelerle beraber, değişen maliyet ve ücretlendirme yapılarının arabağlantı sözleşmelerinde kendine yer bulması beklenmelidir.

    Telekomünikasyon işletmecilerinin IP teknolojiye geçişleri telekomünikasyon hizmetlerinde ve son kullanıcı fiyatlarında önemli değişiklere yol açmakta olduğundan arabağlantı gereksinimlerini de önemli ölçüde etkilemesi beklenmektedir. YNŞ ve 3G ile ortaya çıkan yeni hizmetlerden dolayı arabağlantı ve ulusal dolaşım sözleşmeleri için yeni modellerin geliştirilmesinin kaçınılmaz olduğu belirtilmektedir. PSN’ler ve CSN’ler farklı perakende fiyat yapılarına sahiptir. Bu nedenle bu şebekelerin işletmecilerinin arabağlantı ücretleri için ortak bir yapıda anlaşmaları zor görünmektedir. Her iki taraf da kendi perakende fiyatlandırmalarını arabağlantı ücretlerine yansıtamadıklarında arabağlantı ve perakende fiyatları arasında fiyat sıkıştırmasına maruz kalacaklarından korkarlar. Bu korku arabağlantı ücretlerinde anlaşmayı zorlaştıran bir etkendir. IP tabanlı YNŞ’lerde olduğu gibi şebeke maliyetleri düşerken ücretlendirme ve müşteri ilişkilerinin maliyetleri aynı oranda düşmemektedir. Bu durum perakende fiyatların aşağıdaki sırada değişimi yönünde baskı oluşturmaktadır:

    Mesafeye bağlı, dakika bazlı
    Ülke içinde mesafeden bağımsız, dakika bazlı
    Uluslararasında mesafeden bağımsız, dakika bazlı
    Mesafeden bağımsız, çağrı başına
    Abonelik sistemi, çağrılar ücretsiz

    IP teknolojisi bu baskıyı artırmaktadır. Bu eğilimin devamı halinde arabağlantı ücretlerinin mesafeye ve süreye bağımlılığı azalabilir. KMPG Consulting uzmanı Trevor Jordan 2012 yılında tüm mesafeler için sabit bir düşük ücretin kullanımda olacağını ve uzun mesafe hizmetinin ortadan kalkacağını öngörmektedir. Son kullanıcı ücretlerindeki bu değişim arabağlantının ekonomik boyutunu etkileyip yeni ödeme modellerinin baskın olması sonucunu doğuracaktır. Uzun vadede uzak mesafe taşıyıcıları arasındaki arabağlantıların da yerel şebekeler arasındaki arabağlantıya benzemesi beklenmektedir. Yani arabağlantının şebekenin neresinde yapıldığının ve çağrıların nerede sonlandığının pek önemi kalmayacaktır. Telekomünikasyon şebekeleri ve işletmecileri zamanla değişim içinde olmuştur.

    Günümüzde de sabit kapalı şebeke mimarileri, bugün İnternet modeli açık şebeke
    mimarisinden etkilenmektedir. Gelişen ve değişen telekomünikasyon şebekeleri
    telekomünikasyon ekonomisini de değiştirmektedir. Eski ve yeni ekonomi olarak
    adlandırılabilecek ekonomi modellerinin özellikleri Çizelge 5.1’ de karşılaştırılmıştır.


    Çizelge 5.1. Telekomünikasyon ekonomi modelleri

    Geleneksel PSTN ve ikinci nesil mobil telefonlar devre anahtarlamalıdır ve bu şebekelerde hizmetlerin ücretlendirilmesi doğal olarak zamana dayalı olmuştur. Bu şebekeler arasındaki arabağlantı ücretlendirmesinde süre esas alınmaktadır. Veri şebekeleri gibi YNŞ’lerde ücretlendirmede miktar ya da kapasite esas alınmasının gerekli olduğu söylenebilir. Çünkü bu şebekeler paket tabanlıdır. YNŞ’lerde ücretlendirme hizmet kalitesi ve sunulan içerik esas alınarak da hesaplanabilir.

    Bu sebeple eski ve yeni şebekeler arasındaki arabağlantı sadece teknik açılardan farklılaşmayacaktır. Bunun yanında yeni kuşak arabağlantıya konu olan eski ve yeni şebekelerin arabağlantısında ticari açıdan da köklü değişiklikler ortaya çıkaracaktır. Yeni şebekelerin işletmecileri geleneksel maliyet modellerini esas alan arabağlantı sözleşmeleri yapmaya yanaşmayabilirler. Bu konu arabağlantı müzakerelerinde TDK’ların çözmesi gerekli olan bir sorun olarak ortaya çıkabilir.

    IP teknolojisinin etkin olduğu YNŞ’lerin gelişimi nedeniyle sonlandırma ücreti kavramı anlamını yitirmekte olduğu belirtilmektedir. Çünkü sadece alınan ve gönderilen paketlerin olduğu ortamda trafiğin yönünü ayırt etmek oldukça zorlaşmaktadır. YNŞ, sonlandırma ücretine dayanmayan yeni iş modelleri oluşturmaktadır. Bu modeller

    Kapasiteye dayalı ücretlendirme
    Hizmete dayalı ücretlendirme
    Gelir paylaşımı
    Risk paylaşımı

    yaklaşımlarını içerebilir. Ancak bu ve başka iş modellerinin bazılarının gündeme gelmesi uzun zaman gerektirebilir. Yeni nesil telekomünikasyon şebekeleri ile arabağlantısında sunulan altyapı doğal olarak paket anahtarlamalı bir altyapı olup klasik arabağlantı anlaşmalarıyla sunulan altyapıdan farklılık arzetmektedir. Alışılmışın aksine arabağlantı hizmetleri doğal olarak sadece ses hizmetinin sonlandırılması ile sınırlı olmayacaktır. Sesin yanında onunla tümleşik olarak veri hizmetlerinin de sonlandırılması ya da transit taşınmasının söz konusu olması beklenmektedir.


    Not: Arkadaşlar, şekilleri yükleyemedim. Kusuruma bakmayın. Zaten çok önemli şekiller de değildi. Ben sonra tekrar yüklemeyi denerim.



  • Buraya yazmayı unuttuğum önemli bir konu daha var arkadaşlar. O da 3G'de sesin data olarak taşınması. Yani VoIP. Böylece ses kalitesinden de feragat etmemiz gerekiyor.
  • Araştırmamın son aşaması bu. O yüzden http://forum.donanimhaber.com/m_2872737/mpage_1/key_//tm.htm#2872737 adresindeki son anketimi değerlendirir ve yazdıklarımı okuyup yorumlarınız belirtirseniz çok sevinirim.

    Saygılar.
  • Arkadaşlar,

    Katılımınızı bekliyorum...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.