Şimdi Ara

Üniversite provokatörü teslim oldu

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
0
Favori
642
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Akdeniz Üniversitesi'nde çıkan kavgada silah kullandığı kameralarca görüntülen ve polis ekiplerince heryerde aranan Ömer Ulusoy polis merkezine giderek teslim oldu.

     Üniversite provokatörü teslim oldu

    Akdeniz Üniversitesi (A.Ü.)'nde çıkan kavgada silah kullandığı kameralarca görüntülen ve polis ekiplerince heryerde aranan Ömer Ulusoy Antalya merkezde polise teslim oldu.

    Şehir merkezindeki Şarampol Polis Merkezi'ne gelerek teslim olduğu öğrenilen Ulusoy, terörle mücadele ekiplerince teslim alınıp, sorgulanmak üzere Antalya İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

    Ajanslardan Ulusoy'la ilgili gelen ilk haberlerde polisler tarafından yakalandığı duyurulmuştu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Loading -- 11 Nisan 2008; 3:37:57 >



  • BEN o siyah giysili, eli tabancalı, eşkıya bakışlı, daha çok bir yarasaya benzeyen adamı dünkü gazetelerde görünce tanıdım.

    1973 yılında, Kızılay’daydı.

    Elinde yine tabancası vardı.

    Kurşun sıkmıştı üzerimize.

    Amerika’ya kızanlara kızmıştı.

    1977’de Çorum’da, Maraş’ta baktım yine o.

    Yine bir yarasa gibiydi.

    Elinde tabancası duruyordu.

    Birçok insanı vurmuştu.

    Bu sefer Alevi vatandaşlara kızmıştı.

    1980’den hemen önce Taksim’de de onu görmüştüm:

    "Sen misin?.."

    "Evet..."

    "Şimdi kime kızdın?.."

    "Komünistlere..."

    *

    Názım Hikmet’in kemiklerini bile istemeyen, 6-7 Eylül’de azınlıkları yakıp yağmalayan, Abdi İpekçi’yi öldüren odur.

    Ugur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, öbür aydınları...

    Madımak Oteli’nin içine ozanlar, yazarlar doldurulup ateşe verildiğinde, en önde baktım o.

    Sormuştum:

    "Tabancan hani?.."

    "Tabancam mı?.."

    "Evet..."

    Bir yarasa gibi kara dumanların içinde kaybolurken bakmıştım, bu sefer elinde benzin bidonu...

    Ve dün gazetelerde onun fotoğrafı vardı, öğrencilerin üzerine ateş ederken, bir yarasa gibi.

    *

    O asla bir "provokatör" değildir.

    Gerçeği bir türlü görmemek için, kimi siyasileri kurtarmak için, bazılarımız ona "provokatör" deriz.

    Oysa o; kendini vatanın bekçisi sayan, hurafeler ve efsanelerle beyni yıkanmış, uygar olmak istemeyen, kaba kuvvetten başka zenginliği olmayan, ilkel tutkularla yaşayan, gördüğü her aydınlık düşünceyi öldürmek isteyen, çağdışı bir yaratıktır.

    Hiç de az değildir sayıları, bakın etrafınıza...

    Dün gazetelere baktım; o...

    Elinde tabancası vardı.

    Bekir Coşkun
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Leite

    BEN o siyah giysili, eli tabancalı, eşkıya bakışlı, daha çok bir yarasaya benzeyen adamı dünkü gazetelerde görünce tanıdım.

    1973 yılında, Kızılay’daydı.

    Elinde yine tabancası vardı.

    Kurşun sıkmıştı üzerimize.

    Amerika’ya kızanlara kızmıştı.

    1977’de Çorum’da, Maraş’ta baktım yine o.

    Yine bir yarasa gibiydi.

    Elinde tabancası duruyordu.

    Birçok insanı vurmuştu.

    Bu sefer Alevi vatandaşlara kızmıştı.

    1980’den hemen önce Taksim’de de onu görmüştüm:

    "Sen misin?.."

    "Evet..."

    "Şimdi kime kızdın?.."

    "Komünistlere..."

    *

    Názım Hikmet’in kemiklerini bile istemeyen, 6-7 Eylül’de azınlıkları yakıp yağmalayan, Abdi İpekçi’yi öldüren odur.

    Ugur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, öbür aydınları...

    Madımak Oteli’nin içine ozanlar, yazarlar doldurulup ateşe verildiğinde, en önde baktım o.

    Sormuştum:

    "Tabancan hani?.."

    "Tabancam mı?.."

    "Evet..."

    Bir yarasa gibi kara dumanların içinde kaybolurken bakmıştım, bu sefer elinde benzin bidonu...

    Ve dün gazetelerde onun fotoğrafı vardı, öğrencilerin üzerine ateş ederken, bir yarasa gibi.

    *

    O asla bir "provokatör" değildir.

    Gerçeği bir türlü görmemek için, kimi siyasileri kurtarmak için, bazılarımız ona "provokatör" deriz.

    Oysa o; kendini vatanın bekçisi sayan, hurafeler ve efsanelerle beyni yıkanmış, uygar olmak istemeyen, kaba kuvvetten başka zenginliği olmayan, ilkel tutkularla yaşayan, gördüğü her aydınlık düşünceyi öldürmek isteyen, çağdışı bir yaratıktır.

    Hiç de az değildir sayıları, bakın etrafınıza...

    Dün gazetelere baktım; o...

    Elinde tabancası vardı.

    Bekir Coşkun


    çok güzel bir yazı, hemde çok
  • İki grupda birbirinden suçlu, birisi sanki devlet yokmuş gibi, vatanı savunmayı kendine görev edinmiş zavallılar, diğerleride vatanı bölmeyi kendilerine görev edininen pkklı zavallılar al birini vur ötekine.
  • yazı süper
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Leite

    BEN o siyah giysili, eli tabancalı, eşkıya bakışlı, daha çok bir yarasaya benzeyen adamı dünkü gazetelerde görünce tanıdım.

    1973 yılında, Kızılay’daydı.

    Elinde yine tabancası vardı.

    Kurşun sıkmıştı üzerimize.

    Amerika’ya kızanlara kızmıştı.

    1977’de Çorum’da, Maraş’ta baktım yine o.

    Yine bir yarasa gibiydi.

    Elinde tabancası duruyordu.

    Birçok insanı vurmuştu.

    Bu sefer Alevi vatandaşlara kızmıştı.

    1980’den hemen önce Taksim’de de onu görmüştüm:

    "Sen misin?.."

    "Evet..."

    "Şimdi kime kızdın?.."

    "Komünistlere..."

    *

    Názım Hikmet’in kemiklerini bile istemeyen, 6-7 Eylül’de azınlıkları yakıp yağmalayan, Abdi İpekçi’yi öldüren odur.

    Ugur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, öbür aydınları...

    Madımak Oteli’nin içine ozanlar, yazarlar doldurulup ateşe verildiğinde, en önde baktım o.

    Sormuştum:

    "Tabancan hani?.."

    "Tabancam mı?.."

    "Evet..."

    Bir yarasa gibi kara dumanların içinde kaybolurken bakmıştım, bu sefer elinde benzin bidonu...

    Ve dün gazetelerde onun fotoğrafı vardı, öğrencilerin üzerine ateş ederken, bir yarasa gibi.

    *

    O asla bir "provokatör" değildir.

    Gerçeği bir türlü görmemek için, kimi siyasileri kurtarmak için, bazılarımız ona "provokatör" deriz.

    Oysa o; kendini vatanın bekçisi sayan, hurafeler ve efsanelerle beyni yıkanmış, uygar olmak istemeyen, kaba kuvvetten başka zenginliği olmayan, ilkel tutkularla yaşayan, gördüğü her aydınlık düşünceyi öldürmek isteyen, çağdışı bir yaratıktır.

    Hiç de az değildir sayıları, bakın etrafınıza...

    Dün gazetelere baktım; o...

    Elinde tabancası vardı.

    Bekir Coşkun


    olayın kız meseleı yuzunden cıktıgı soylenıyor gazete ve televızyonlarda eger gercekten oyleyse bu yazdıgın yazı pek oturmamıs konuya sag ve sol goruslu ogrencılerın catısması var sadece burada kız meselesı yuzunden cıkan?
  • dostum kız meselesınden boyle olay cıkar mı hıc ?

    tamam ortada bı kız meselesı var ama sadece olayın atesleyen fıtıl bu

    zaten unıversıtede karsıt goruslulerın arasında surtusmeler varmıs.patlamaya hazır bomba,kız meselesı bombanın pimini cekmıs

    sılah sıkan adamın orda olması,kameralara poz vermesı,o tarz sakal bırakması,dovmesını yenı yapmıs olması bunlar hepsı olayın onceden kurgulanmıs oldugunun kanıtı zaten.

    sılahı,mermılerı nerden buldu,sılahın sıcılı temız mı,öldurmek ıcın mı korkutmak ıcın mı ates ettı bunlar onemlı sımdı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Leite

    BEN o siyah giysili, eli tabancalı, eşkıya bakışlı, daha çok bir yarasaya benzeyen adamı dünkü gazetelerde görünce tanıdım.

    1973 yılında, Kızılay’daydı.

    Elinde yine tabancası vardı.

    Kurşun sıkmıştı üzerimize.

    Amerika’ya kızanlara kızmıştı.

    1977’de Çorum’da, Maraş’ta baktım yine o.

    Yine bir yarasa gibiydi.

    Elinde tabancası duruyordu.

    Birçok insanı vurmuştu.

    Bu sefer Alevi vatandaşlara kızmıştı.

    1980’den hemen önce Taksim’de de onu görmüştüm:

    "Sen misin?.."

    "Evet..."

    "Şimdi kime kızdın?.."

    "Komünistlere..."

    *

    Názım Hikmet’in kemiklerini bile istemeyen, 6-7 Eylül’de azınlıkları yakıp yağmalayan, Abdi İpekçi’yi öldüren odur.

    Ugur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, öbür aydınları...

    Madımak Oteli’nin içine ozanlar, yazarlar doldurulup ateşe verildiğinde, en önde baktım o.

    Sormuştum:

    "Tabancan hani?.."

    "Tabancam mı?.."

    "Evet..."

    Bir yarasa gibi kara dumanların içinde kaybolurken bakmıştım, bu sefer elinde benzin bidonu...

    Ve dün gazetelerde onun fotoğrafı vardı, öğrencilerin üzerine ateş ederken, bir yarasa gibi.

    *

    O asla bir "provokatör" değildir.

    Gerçeği bir türlü görmemek için, kimi siyasileri kurtarmak için, bazılarımız ona "provokatör" deriz.

    Oysa o; kendini vatanın bekçisi sayan, hurafeler ve efsanelerle beyni yıkanmış, uygar olmak istemeyen, kaba kuvvetten başka zenginliği olmayan, ilkel tutkularla yaşayan, gördüğü her aydınlık düşünceyi öldürmek isteyen, çağdışı bir yaratıktır.

    Hiç de az değildir sayıları, bakın etrafınıza...

    Dün gazetelere baktım; o...

    Elinde tabancası vardı.

    Bekir Coşkun

    harika bir yazı olmus

    daha da fazla olayı eveleyip gevemeye gerek yok ...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: *AXI*



    tamam ortada bı kız meselesı var ama sadece olayın atesleyen fıtıl bu




    kız masalası falan değil...

    kızı seviyo denen adam evli çıktı...

    hem "ben bu kızı tanımam bile" diyor...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Uzaktan Kumandan


    quote:

    Orjinalden alıntı: *AXI*



    tamam ortada bı kız meselesı var ama sadece olayın atesleyen fıtıl bu




    kız masalası falan değil...

    kızı seviyo denen adam evli çıktı...

    hem "ben bu kızı tanımam bile" diyor...


    dogrudur. dun ınternethaberde okudugum kadarıyla bılıyorum bu meseleyı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Leite

    BEN o siyah giysili, eli tabancalı, eşkıya bakışlı, daha çok bir yarasaya benzeyen adamı dünkü gazetelerde görünce tanıdım.

    1973 yılında, Kızılay’daydı.

    Elinde yine tabancası vardı.

    Kurşun sıkmıştı üzerimize.

    Amerika’ya kızanlara kızmıştı.

    1977’de Çorum’da, Maraş’ta baktım yine o.

    Yine bir yarasa gibiydi.

    Elinde tabancası duruyordu.

    Birçok insanı vurmuştu.

    Bu sefer Alevi vatandaşlara kızmıştı.

    1980’den hemen önce Taksim’de de onu görmüştüm:

    "Sen misin?.."

    "Evet..."

    "Şimdi kime kızdın?.."

    "Komünistlere..."

    *

    Názım Hikmet’in kemiklerini bile istemeyen, 6-7 Eylül’de azınlıkları yakıp yağmalayan, Abdi İpekçi’yi öldüren odur.

    Ugur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, öbür aydınları...

    Madımak Oteli’nin içine ozanlar, yazarlar doldurulup ateşe verildiğinde, en önde baktım o.

    Sormuştum:

    "Tabancan hani?.."

    "Tabancam mı?.."

    "Evet..."

    Bir yarasa gibi kara dumanların içinde kaybolurken bakmıştım, bu sefer elinde benzin bidonu...

    Ve dün gazetelerde onun fotoğrafı vardı, öğrencilerin üzerine ateş ederken, bir yarasa gibi.

    *

    O asla bir "provokatör" değildir.

    Gerçeği bir türlü görmemek için, kimi siyasileri kurtarmak için, bazılarımız ona "provokatör" deriz.

    Oysa o; kendini vatanın bekçisi sayan, hurafeler ve efsanelerle beyni yıkanmış, uygar olmak istemeyen, kaba kuvvetten başka zenginliği olmayan, ilkel tutkularla yaşayan, gördüğü her aydınlık düşünceyi öldürmek isteyen, çağdışı bir yaratıktır.

    Hiç de az değildir sayıları, bakın etrafınıza...

    Dün gazetelere baktım; o...

    Elinde tabancası vardı.

    Bekir Coşkun



    çok güzel bir yazı.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Leite

    BEN o siyah giysili, eli tabancalı, eşkıya bakışlı, daha çok bir yarasaya benzeyen adamı dünkü gazetelerde görünce tanıdım.

    1973 yılında, Kızılay’daydı.

    Elinde yine tabancası vardı.

    Kurşun sıkmıştı üzerimize.

    Amerika’ya kızanlara kızmıştı.

    1977’de Çorum’da, Maraş’ta baktım yine o.

    Yine bir yarasa gibiydi.

    Elinde tabancası duruyordu.

    Birçok insanı vurmuştu.

    Bu sefer Alevi vatandaşlara kızmıştı.

    1980’den hemen önce Taksim’de de onu görmüştüm:

    "Sen misin?.."

    "Evet..."

    "Şimdi kime kızdın?.."

    "Komünistlere..."

    *

    Názım Hikmet’in kemiklerini bile istemeyen, 6-7 Eylül’de azınlıkları yakıp yağmalayan, Abdi İpekçi’yi öldüren odur.

    Ugur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, öbür aydınları...

    Madımak Oteli’nin içine ozanlar, yazarlar doldurulup ateşe verildiğinde, en önde baktım o.

    Sormuştum:

    "Tabancan hani?.."

    "Tabancam mı?.."

    "Evet..."

    Bir yarasa gibi kara dumanların içinde kaybolurken bakmıştım, bu sefer elinde benzin bidonu...

    Ve dün gazetelerde onun fotoğrafı vardı, öğrencilerin üzerine ateş ederken, bir yarasa gibi.

    *

    O asla bir "provokatör" değildir.

    Gerçeği bir türlü görmemek için, kimi siyasileri kurtarmak için, bazılarımız ona "provokatör" deriz.

    Oysa o; kendini vatanın bekçisi sayan, hurafeler ve efsanelerle beyni yıkanmış, uygar olmak istemeyen, kaba kuvvetten başka zenginliği olmayan, ilkel tutkularla yaşayan, gördüğü her aydınlık düşünceyi öldürmek isteyen, çağdışı bir yaratıktır.

    Hiç de az değildir sayıları, bakın etrafınıza...

    Dün gazetelere baktım; o...

    Elinde tabancası vardı.

    Bekir Coşkun


    Yazı güzel başlamış ama kötü bitmiş.Bence bu tür yazılarla bazı şeyleri kötülemeye gerek yok.
  • Gene masum kişiler kötülenmiş. Kardeşim Allah'u Ekber diyebilen biri yaratmak çok mu zor.
    Ben size dinsizin önde gidenini hoca diye yuttururum 2dk'da. İşte bunları görmek istemeyenler var.

    Başında birşey olan ufacık kızları kapıdan döndüren (Başörtüsü serbest kalırsa ortalık karışır diyen rektörlük (Bkz: Akaydın )
    maşallah 2 metrelik, silahlı ve koca bir herifi içeri almakta bir beis görmüyor. İçeri girişini nasıl açıklıyor? Bir cevap yok. Kameramanlar içeri nasıl girdi?
    Bir cevap yok...

    Tamamen önceden hazırlanmış bir tezgah.

    Ayrıca Antalya'da PKK'nın kol gezdiğini orayı gezenler söylüyor. Dükkan ve işletmelerin %90'ı onların ve yandaşlarının elinde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi M.A.N.G.A.K.A -- 11 Nisan 2008; 12:08:20 >
  • pislik herif pis yobaz
  • guzel yazi.Bekir Coskun un emegine saglik.
  • insan deil ki bu herif..
    yazık.
    3-5 şey dermde banlanırız felan o yüzdn içimden ediorm küfürlerimi..
  • Sözde milliyetçi amerikan köpeği işte. Adamda teyzesine tacizden tut uyuşturucuya, tehditten tut gaspa kadar her türlü pislik var. Sonrada milliyetçiyim, ülkücüyüm ayaklarına girerler.
  • simgeler ;
    Hirant dink suikastinde O. samastın kafasında ki bere gözümüze sokar gibi beyaz bere giymiş,
    bu iştede kafasına kocaman bir kılıç ( zülfükar) dövmesi ile kafamıza kazında

    acaba bizim gözümüze sokulanın dışında görmememiz gereken birşeylermi var,

    ( bu yazılanlar tamamen hayal ürünüdür )
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 007ybse04

    Başında birşey olan ufacık kızları kapıdan döndüren (Başörtüsü serbest kalırsa ortalık karışır diyen rektörlük (Bkz: Akaydın )



    Universiteye ziyaretci larak girmek war kayıt yaptırmak war karıstırmayın buları ama nedir demogojo yapılcak ya malzeme lazım size

    Ufacık kızmıs, kucusunde cebime girsin
  • quote:

    Orjinalden alıntı: drahte 1905

    quote:

    Orjinalden alıntı: 007ybse04

    Başında birşey olan ufacık kızları kapıdan döndüren (Başörtüsü serbest kalırsa ortalık karışır diyen rektörlük (Bkz: Akaydın )



    Universiteye ziyaretci larak girmek war kayıt yaptırmak war karıstırmayın buları ama nedir demogojo yapılcak ya malzeme lazım size

    Ufacık kızmıs, kucusunde cebime girsin


  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.