başkanı vurmak isteyenler kimlerdi,ne amaç uğruna vurmak istiyolardı
söyleyin bakem
spoiler olsun önemli değil,gitmesinler zaten
e bu zaten filmi anlamamak değil mi?
quote:
Orjinalden alıntı: MinikYas
quote:
Orjinalden alıntı: .ceylan.
ya filmi anlamamk değil
başkanı vurmak isteyenler kimlerdi,ne amaç uğruna vurmak istiyolardı
söyleyin bakem
spoiler olsun önemli değil,gitmesinler zaten
e bu zaten filmi anlamamak değil mi?
değil. kimsenin onları anladığını sanmam.
ya mesela filmin sonunda hangi örgüt adına yapıldığı falan sölenir di mi? bu filmde yok öyle bi şey. askıda kalmış yani bazı şeyler bana göre
mevzu bahis orda şu örgüt başkanı kaçırıor, şu iş için kaçırıor değilki.
önemli orda yapılan plan, içinde kimlerin bulunduğu, neler yapabildikleri. Planın kusursuzluğu
quote:
Orjinalden alıntı: pew
mevzu bahis orda şu örgüt başkanı kaçırıor, şu iş için kaçırıor değilki.
önemli orda yapılan plan, içinde kimlerin bulunduğu, neler yapabildikleri. Planın kusursuzluğu
demek ki anlamamış değilim öyle değil mi ;) sadece tarzı hoşuma gitmemiş filmin. belirsiz sonları olan filmler gibi hissettirdi.hep sinir olmuşumdur öyle filmlere
BAKIŞ AÇISI'NA GİDECEK OLANLAR OKUMASIN :D
ayrıca 8 farklı insanın gözünden görmemiz gerekiyordu sahneleri ama alakasız sahneler de sokulmuştu araya bol bol. mesela diyelim ki polis memurunun gözünden görüyoruz olayları ama yine de onun bulunduğu ortam dışında ortamlar da gösterilmişti onun bakış açısı içerisinde.
ve şu bana çok mantıksız geldi:
başkanın kaçırılması için binlerce masumun (çocuklar da dahil) ölümünü sorun olarak görmeyen bir insan neden önüne sadece 1 tane çocuk çıktığı zaman bu kadar telaş yapıyor ve bu yüzden arabayı deviriyor??
quote:
Orjinalden alıntı: .ceylan.
demek ki anlamamış değilim öyle değil mi ;) sadece tarzı hoşuma gitmemiş filmin. belirsiz sonları olan filmler gibi hissettirdi.hep sinir olmuşumdur öyle filmlere
BAKIŞ AÇISI'NA GİDECEK OLANLAR OKUMASIN :D
ayrıca 8 farklı insanın gözünden görmemiz gerekiyordu sahneleri ama alakasız sahneler de sokulmuştu araya bol bol. mesela diyelim ki polis memurunun gözünden görüyoruz olayları ama yine de onun bulunduğu ortam dışında ortamlar da gösterilmişti onun bakış açısı içerisinde.
ve şu bana çok mantıksız geldi:
başkanın kaçırılması için binlerce masumun (çocuklar da dahil) ölümünü sorun olarak görmeyen bir insan neden önüne sadece 1 tane çocuk çıktığı zaman bu kadar telaş yapıyor ve bu yüzden arabayı deviriyor??
İşte bu yüzden her salonda dikkatleri dağıtacak bir çocuk olmalı tezini savunuyorum. "Anneeee adama bak off benim oyuncağıma benziooor"
ne demek istediğini anlamadım
insanın tüm dikkatiyle filmi izlemesi bazen o kadar da güzel sonuçlar doğurmayabiliyor. filmin açıklarını bulup sıkıntı yapabiliyor. ayrıca gözle temasında bol suyla yıkanmalı
Cingöz Han güzel
birinin film boyu zırıldamasından dolayı doğan sinirle salondan ayrılmaktansa; filmi beğenmemem sonucunu oluştursa da filmdeki bazı saçmalıkları görmenin verdiği hazla salondan ayrılmayı tercih ederim.
karışık cümleler kurmayı seviyorum
böyle durumlarda çocukla çocuk olmak lazımdır ki böylece ön koltuğun baş kısmına ayaklarınızı uzatmanıza bir mazeret göstermeniz gerekmez. çocuğa artık ihtiyaç kalmadığında ise tereyağlı mısırları ağzına depip zırıltı giderilebilir ee ne de olsa çoğu çifte göre sinemada bir şey görünmemektedir. yalnız çocuğa müdahele ederken benim olmama dikkat et sanırım sinemada yapılanları yeryüzünde sadeec ben görebiliyorum.
dağlarla güreşiyorum(karışık cümleler)
hakkaten ne dedin yav sonlarda
ya ayrıca bu filmde de zaten dikkat dağıtıcı unsurlar vardı arada,ama şikayetçi değilim.
filmde hakikaten dalga geçilecek şeyler vardı ve arka sıradaki bi oğlan bu görevi başarıyla üstlendi
aslında çok abarttım,aksiyon sahneleri güzeldi filmin.yiğidi öldürelim hakkını yemeyelim
doğal seçilimle gelen dalga bireyleri çok iyidir zaten
"hayri şu ölen ajan sana benziyo lan"
"oha lan nasıl zıpladı öyle oraya"
"ben olsam bırakırdım elini ikimizde ölecez olum yoksa"
komedi filmlerinde değil de ciddiyeti olan filmlerde daha bi komik oluyolar
zaten bir erkek kız arkadaşıyla gitmesi haricinde duygusal filmlere gitmez, giden fasulyeden kesimse sana denk gelir film birden trajikomik oluverir. ağzını ayırıp vahuhohau diye güleceği filmler daha cazip gelir bizlere niyeyse.
korku filmlerinde küfür ederek oturduğu koltuktan zıplayan çıkıştada arkadaşlarına manyak ses sistemi vardı lan diyen bireyleride unutmamak lazım.
hiç korku filmine gitmedim,evde de izlemedim.psikolojim bozulur benim yav. çok amaçsız bi şey
abim gibi oyuncak bebek görüp de chucky'nin aklıma gelmesi gibi olaylar yaşamaya gerek duymuyorum
bende gerçekten korkunç bir film falan denk gelir diye izlememeye çalışıyorum yoksa kola bittiğinde koridora adım atar atmaz mutfağa koşarak gitmeye başlıyorum sonra birden kendime yakıştıramıyorum bu yüzden ağlamaya başlıyorum bunu daha çok yakıştıramayınca yüzümü silip koşmaya devam ediyorum. ta ki 3 gün sonra filmin etkisi geçinceye kadar.
senin bu yaşadıklarını ben 3 günde değil 3 ayda falan üstümden anca atardım herhalde ama yine de sen de izleme bence, böyle böyle kafayı yersin,koşuşundan belli
düz mantıkla düşünürsek filmi mutfakta izlersem hiçbir sorun kalmaması gerekiyor. çünkü koşmaya gerek kalmıyor. elbette mutfak lavabosunda diş fırçalamak için diş fırçası, yatmadan yüzümü yıkarken kullanmak için vichy normaderm ve yatmadan duş almak için mutfak lavabosuna takmak ve mutfak balkonunda duş almak için getirilmiş bir hortum. sanırım voltranı kurdum.
Bitter çizilmiş olsaydı sana onun fake'i gözüyle bakardım
konuşma ve espri tarzınız benziyo
sanırım bu bir iltifat. fake damgalarına alerjim yok şükürler olsun ki