Şimdi Ara

AMD - Intel : Tam şikayetname, (Tercüme) (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
114
Cevap
1
Favori
5.093
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba,

    Emin olun AMD'nin elinde aynı güç olsa o da aynı şekilde kullanırdı. Kimse hayrına iş yapmıyor, amaç her zaman daha fazla kar etmek. Bunun için de yapılanları yadırgamamak lazım. Ha Intel ha AMD ya da 3. farklı X firması, ne olursa olsun sonuç değişmeyecekti. Yurdum insanı ezileni kollamayı sever onun için AMD fanatizmi biraz daha gelişmiş ama işin gerçeği böyle değil, AMD ülkemizi Intel kadar ciddiye amıyor arkadaşlar gerçek bu...

    Teşekkürler,

    Hicks
  • Hicks hocam;
    quote:

    AMD ülkemizi Intel kadar ciddiye amıyor arkadaşlar gerçek bu...

    Şu cümleyi açıklayabilirmisiniz acaba?
  • bir arkadasimin, bana getirdigi haber uzerine, bir intel yetkilisi, bir son satici firmayi, AMD ilan ve reklamlarini kaldirmaz ise, kendilerine islemci tedarik etmeyeceklerine dair uyarmis. (uyariya dikkatinizi cekerim, oyle bir uyari ki, son saticinin kari bu uyaridan direkt etkileniyor.)

    siz "hangi firma" diye sorabilirsiniz. ben bu firmayi korumak icin firma ismi vermeyebilirim. ama yalan beyanda bulundugum gerekcesi ile fanatik olarak nitelendirilirim.. bu sebepten size sadece bir soylentiyi sundugumu varsayin..

    bu soylenti ile, arz talep iliskisini beraberce tartisalim. bakalim analiz ne cikiyor..? sonra konusalim, Phenom ilan ve reklamlari neden gelmedi? bide burda madur kimdir? bence son satici, cunku andadigim kadari ile bu sizi baglamaz.

    sonucen bunu soylemis olmam, beni fanatik olarak degerlendirmenizden baska bir ise yaramaz.

    saygilar sevgiler.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: O.z.X

    Hicks hocam;
    quote:

    AMD ülkemizi Intel kadar ciddiye amıyor arkadaşlar gerçek bu...

    Şu cümleyi açıklayabilirmisiniz acaba?


    Merhaba,

    Yeterli reklam yok bu birinci sebep. (Intel'in reklam jingle'nı hatırlarız hepimiz beynimize kazınmıştır. Din din din dinnnnnnnnnn)

    İstenilen ürünler istenilen sürelerde tedarik edilemiyor. Sadece yeni değil eski ürünler de dahil. Bu da 2. sebep.

    Hatta Niyazi Saral'ın AMD hakkındaki yazısını okumuşsunuzdur orada bu konu açıkça ortaya konuyor.

    Bunlarda Intel'in parmağı var mı? Tabiiki var ama o kadar da olacak...

    Teşekkürler,

    Hicks




  • Belgen varmı . Hangi Intel yetkilisi? Ne malum kendi stoklarını eritmek için böyle davranmadığı?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: WinteR

    Belgen varmı . Hangi Intel yetkilisi? Ne malum kendi stoklarını eritmek için böyle davranmadığı?

    cok guzel bosluk yakalamissin.. saldir.

    valla rakip firmanin posteri veya reklamı, diger rakip firma tarafindan direkt veya dolayli yoldan zarar goruyor veya indiriliyor ise; bence amac stok eritmek degildir..

    fiyat kirsin..
  • Hiç saldırmıyorum, gayet doğal. Ayrıca dediğin sebepler açıklayıcı değil, ne farkeder o yetkilinin çıkarları sözkonusya bunları da yaptırabilir, genelleme yapcaksan ortaya bişeyler koy. Fiyat kırma meselesi ne? 10 dolarlık fark için mi yani
  • Global kapitalizm budur işte. Sadece bilgisayar sektöründe değil hemen her alanda aynı sömürüyü görrmek mümkün. Yani AMD sütten çıkmış ak kaşık değil ama Intel in burada anlatılanların çok daha fazlasını yapabildiğini, yaptığını söylemek yanlış olmaz heralde. Aynı mahalledeki iki bakkal bile kapitalizmi legal ya da illegal olarak sonuna kadar kullanıyor. Tabi ki ben bunun meşru olduğunu söylemiyorum ama durum böyle...
  • Benim itirazımda zaten bu duruma: AMD sütten çıkmış ak kaşık değil diyorum, kollanacak bir durum yok, admaların eline aynı fırsat geçsin onlar da yapacaklardı. Kar elde etmek için varolan kuruluşlar, beni mi düşünecek? Düşündüğünü düşünmek insana güven veriyor ancak gerçek böyle değil, kendimce aynı örnekleri yinelemek istemiyorum. Meydana gelen durumu 10 eşit parçaya bölsek İntel'in gelecek rakip ürüne karşı koyduğu kota bu 10 parçadan sadece 1 parçası olurdu diye düşünüyorum. Aksi halde, eğer İntel büyük çaplı bir tekel oluşturma tavrı ile böyle davranıyor olsaydı büyük ihtimal AMD işlemci ve anakartları bulmak bu memlekette hayal olurdu. Bugün AMD getiren firma ya para babası ki İntel'e kafa tutabiliyor veya AMD sevdalısı ki hiç birşeyi umruna takmıyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: WinteR

    Hiç saldırmıyorum, gayet doğal. Ayrıca dediğin sebepler açıklayıcı değil, ne farkeder o yetkilinin çıkarları sözkonusya bunları da yaptırabilir, genelleme yapcaksan ortaya bişeyler koy. Fiyat kırma meselesi ne? 10 dolarlık fark için mi yani


    daha once yaptigim aciklamalardan dilim yaniyor zaten winter. 10 dolarlik fark icin degil tabiki de. ama sizin icin iste.. herseyin daha iyisine daha ucuza ve daha uygun sartlarla sahip olun diye.. Muhabbet o veya bu firma degil.. Oldu oldugunu biliyorum, ama benim biliyor olmam size yetmez..

    Komiktir ki, burda haberi cikmasa, siz zaten hicbiseyden haberdar olmayacaktiniz..
  • Şimdi altını çizmemiz gereken bazı hususlar var, ilk önce şunu irdeleyelim,
    İşlemci neyden yapılır?
    Silisyumdan. Peki dünyadaki silisyum rezervi ne kadar? Elcevap, dünyada en çok bulunan ikinci element silisyum. Silisyum diye bildiğiniz silika bileşiğinin içindeki bir madde, o da bildiğiniz kum, silisyumu elde etmesi de kolay. Yani hammadde sıkıntısı diye birşey söz konusu değil.

    Peki o zaman bu kadar parayı ne tutuyor acaba? En başta araştırma geliştirme için ayrılan para, sonrasında ise üretim bantlarına ilgili sistemi kurabilmek. Metrenin milyarda biri büyüklüklerle uğraşılıyor. İş ise %100 verimli değil, konserve kutusu basar gibi işlemci de üretilemiyor.

    AMD'nin maliyetlerini göz önüne alalım. Intel ise rekabet edebilmesi için, argeye ne kadar para ayırması gerekiyor, bir onu göz önünde bulundurun. Arge dedin mi bu para cepten çıkacak bir şekilde. İster işlemciyi sat, ister satma daha sonra, arge ve üretim bandının oluşturulması, işletmelerin sabit maliyetleridir. Üretim ve satış arttıkça, ürün başına maliyet düşer. Adamın sabit maliyeti 50 lira ise, sonraki değişken maliyetler ile 75 oluyor ise, bu adam 7500 mal satınca, tanesini 1 kuruştan aşağı veremez, yoksa zarar eder, 1 kuruşa verse o zaman ne kâr, ne zarar durumundadır.

    Ha o adam, 7500 değil, 75000 mal satarsa, o zaman 10 tanesini 1 kuruşa verebilir. Arada hammadde ve bazı maliyetler var, kaba hesap böyle söyledim. Bir Intel ile rekabet edebilmek için ayrılması gereken arge parası, satın alınması gereken üretim cihazları ve bir üretim zincirinin oluşturulması için gerekli maliyet çok çok büyük meblağlar. Bu üç kalem için harcanılan parayı sattığın işlemcilerden çıkarmak zorundasın, ondan sonrası kârdır. AMD bundan da aşağıya satsa, demek ki cepten yemiş olacak, zarar edecek. Intel'in öyle bir derdi yok, zaten o üç kalemin masrafını, cirosunun onda birinde halletmiş, gerisi hep kâr.

    AMD hem Intel ile rekabet edebilmek için bu teknolojik masrafı yapacak, bir yandan da Intel AMD sattırmamak için baskı kuracak. O şikayetnamenin ileriki kısımlarında Dell, HP, Fujitsu-Siemens, Siemens, Sony diye tek tek isim vererek örneklerle anlatıyor. Kore, Japonya, AB, buralarda dillendirilenler hep yalan ve ciddiyetsiz mi Winter, ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye boşuna mı denmiş. Gerizekalı değiliz herhalde biliyoruz, ıspatlanana kadar sanıktır adı, ama çok suçluların da kanunlardan gücü sayesinde sıyırdığının da bilincindeyiz.

    AMD ne ile uğraşsın, rekabet edebilmek için harcayacağı masrafı mı düşünsün, yoksa Intel'in pazar politikası olarak adlandırılamayacak ticaret ahlakına sığmaz manevralarını bertaraf etmek ile mi uğraşsın. Bir diğer not, bu şikayetname Temmuz 2005'de hazırlandı. İşin 1980'lerden itibaren gelişmekte olan kökleri hakkında bir fikriniz olsun diye tercüme edeyim dedim.


    Hele Winter'ın yazdığı şu söz çok incitici
    "Komedi ya, bunlar iddaa ve suç kesinleşmeden sanık suçsuzdur. Bunları gerçek gibi yorumlamak ahkam kesmek ayrı bir komedi. İşinize bakın ya, milletin derdi sizi mi gerdi, alın bir AMD işlemci bitsin. "

    Biz burada olayı irdeliyoruz, bu olayda haklılık payı olduğunu da ciddi şekilde düşünüyoruz. Milletin derdinin gerip germemesi sözüne takıldım en çok. Meseleye bu kadar basit yaklaşıyorsan, bizim emeğimize yazık, bunları okumak veya yorum yazmak, insanları gücendirmek zorunda da değilsin. Biz burada işin teknolojik boyutundan çok, ticari boyutunu ve pazar politikalarını konuşuyoruz, en nihayetinde, son kullanıcı olarak bize yansıyan budur çünkü. Fiyatıyla ilgilenmeyecek kadar çok param var diyorsan, o senin bileceğin iş. AMD'nin mühendisleri yan gelip yatmıyor, ya da beceriksiz de değiller. Ortada çok ciddi baltalama ve tekel iddiaları var. Ciddi şekilde de dünyadaki mahkemeler ve komisyonlarda değerlendiriliyor bunlar. Ve bu iddialar, durdu da aniden çıktı değil şu Intel'in Core2 mimarisinden sonra. Başlangıç yıl 1982. X2 ler ilk çıktığında karşısında durabilecek Intel işlemcisi var mıydı? O zaman da vardı bu tekel şikayetleri, o zaman da mı adı mızmızlıktı. Siz de kabul ediyorsunuz ki, AMD'nin öne geçtiği zamanlar oldu, o zamanlar bu iddialar durmadı, 25 yıldır Intel baskısı var. Son kullanıcı olarak da biz bunu hissediyoruz.

    Hem eğer olaya yaklaşımınız sadece tahkir ve istihza cihetiyle olacaksa, ricam bu başlığı hiç okumayın, hiç yorum yazmayın, birbirimizi kırmayalım, keyfimizi kaçırmayalım.




  • up. konuya devam ediliyor.
  • öf başka marka yok amd intel yaza yaza intel amd beyinli olduk kaldık...koskoca Dünya'da son kullanıcılara işlemci üreten sadece 4,5 marka var 2'sini konuşup dura dura kafayı yemek üzereyiz.
  • microssoft un linux ve versiyonlarını + diğer ücretsiz acık kaynak kodlu yazılımların yayılmasını engellediği gibi

    intelde amd engelliyor bunlar harbi lobi olmuş



  • Niyetim incitmek veya dalga geçmek değil, fakat bu olayların daha çok hukuki boyutta olduğunu, daha idda aşamasındaki bu durumun sonuç alınmadan en azından beni pek ilgilendirmediğini, ayrıca konu ile ilgisiz mevcut teknolojik karşılaştırmanın olayla ilgisi olmadıgını düşünüyorum.
    AMD bu şekilde Intele birçok dava açtı. Bu davaya benzer en büyük savaşını 2006 yılında kaybetti. Artık bu davaların daha çok AMD'nin Halkla İlişkiler adına açtığı söylentileri de çok fazla, bu yüzden biraz tatsız bir konu. Ayrıca geçmişe bakarsak bu davalarda yargılanan firmalara pek olumuz etki yapmıyor. Özellikle Microsoft ve AT&T'nin kaybettiği davalar ardından çok az etkilendiğini ve daha güçlendiği bir gerçek.
    Bu ve birçok başka sebeplerden dolayı AMD'nin bu davaya kazansa bile etkilerinin mevcut durumu değiştirmeyeceğini düşünüyorum.
    Saidakkas, konuya olan yorumum yapılan yorumların sonucu. Olumsuz tepki istemiyorsa ise keşke başta belirtseydin.Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyorsun, bende sana çamur at izi kalsın derim.




  • Ben de sana ağzı olan konuşuyor diyeyim, sabahlara kadar ozanlar gibi atışalım madem. ABD'de mahkeme, ekser üretim ABD dışında, ABD mahkemesini ilgilendirmez diyerek kapatmıştı. Microsoft başka bir mesele, bugün tek x86 işlemcisi Intel değil, şu an oynadığın oyun ve programları sorunsuz AMD'de de çalıştırabiliyorsun, ama Windows'tan vazgeçersen başka bir platformda farklı şeyler kullanmak durumundasın, Microsoft'un bundan sonra ancak büyümesi yavaşlar.

    Hem sen ne çamurundan bahsediyorsun. AMD'nin teknolojik olarak öne geçtiği zamanlarda dahi satışları kısıtlı kaldı, sence AMD çalışanlarının gerizekalılığı mı bu? Intel sana gelse, AMD'ye kota koy, hiç satma, sana 10$ dahi indirim yaparım dese, düşünmez misin, eğer tek kalemde 3-4 milyon işlemci alan bir adam isen düşünürsün. Bekle, daha AB'nin kararı var, bakalım sonucu ne olacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi saidakkas -- 18 Ekim 2007; 20:13:12 >
  • konunun tercumesi suruyor.. up up
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fifo

    Amd inteli tüketici seçim şansını azaltmakla suçlamış ama amdden yediğim kazığı kimseden yemedim. Amd 939 64 serisini stoklara uzun bir süre sokmadı sonra yarım kalmış socket 754 satsın diye onlara daha makul bir Amd 64 3000+ üretti, amacı gerçekleşince de 80-90 dolarlardan soktu tekrar piyasaya tabi ikinci el karaborsadan alan aldı işlemciyi.

    Eğer bu kazık oluyorsa herkes hergün yiyor bu kazıklardan.

    Tercüme için teşekkürler,158 Madde ne yazmış bu adamlar?

    Ayrıca,
    @fx66ex hocam,
    Intel'in 600$'lık HT 3.0 işlemcilerini ne çabuk unuttunuz?Ne özelliği vardı HTnin?Neye yaradı HT?
    Tek çekirdek AthlonXP'ler daha çok duyulmadı mı daha sağlam işlemci değiller miydi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Diablo -- 19 Ekim 2007; 15:18:22 >




  • 14. Intel'in 1984 yılında, AMD'nin ticaretini boğmak için elaltından yapmaya karar verdiği bir diğer çabası da, AMD ile arasındaki anlaşmaya rağmen, gelecek vaadeden 80386 chipinin tek tedarikçisi olmaktı. Bu planını gerçekleştirmek için, Intel detaylı ve sinsice bir entrika ile AMD'yi (ve kamuyu) , AMD'yi yıllarca "rekabet kampında" tutarak, AMD'nin ikinci tedarikçi olabileceği hatalı düşüncesi ile yanlış yönlendirdi. Bu ikiyüzlü strateji, AMD'yi Intel'e karşı rekabetten alıkoymaktan daha fazlasına hizmet etti. Müşterilerin, AMD'nin Intel'in yetkili ikinci tedarikçisi olarak hizmet vermeye devam edeceğini düşünmesinin sebebi Intel'in x86 ailesi mikroişlemcilerini endüstri standardı olarak kökleştirmeye çalışması hedefiydi. (IBM'in orijinal PC'sinde aslen olduğu gibi.) Intel farkındaydı ki, eğer bilgisayar üreticileri, Intel'in 32-bit ürününün tek tedarikçisi olmak istediği niyetinde olduğunu bilselerdi, ikinci bir tedarikçiyi sağlayabilecek başka firmaların alternatif ürünlerine yönelirlerdi. Eğer kontratı bozsaydı Intel, AMD'nin ikinci 386 tedarikçisi olarak kalmasını sağlayamazdı veya asıl niyetini açığa vurmuş olurdu. Böylece, Intel, ürün takaslarını bahanelerle geciktirdi, aynı zamanda AMD'yi 386'ya sahip olabileceğine inandırdı. Bu AMD'yi bu rekabetten kazanabileceği gelir ve kârdan mahrum ederek AMD'ye zarar verdiği gibi, Intel'e karşı olacak ciddi rekabeti de yaraladı.

    15. Intel, x86 mikroişlemci hattında tekel oluşturmak ve devam ettirmek adına olan bu gizli planını en azından 1987'den itibaren yerine getirebildi. Planında olduğu gibi, Intel'in bu tutumu AMD'nin kaynaklarını kuruttu, AMD'nin mühendis yetiştirebilmesini ve rakip ürünler geliştirip üretebilmesini geciktirdi ve AMD'nin diğer firmalarla ilişkiler kurup iş peşinde koşabilmesini engelledi. Böyle yaparak, Intel yanlış bir şekilde, AMD'nin pazarlama yetkinliğine, x86 ve ilgili ürün tedarikine karşın kendini emniyete aldı ve AMD'nin rakip ve güçlü ürün geliştirme planlarından faydalandı. AMD, 1987 yılında dilekçe ile Intel'in kötü tutumu sebebiyle hakem heyetine başvurdu, hakem Intel'in rekabet karşıtı planını dikkate aldı: "Aslında, Intel'in AMD'nin mikroişlemci pazarında etkinliğini köreltmek istediği bir hayal ürünü değil, ta ki rakip olarak AMD'yi silebilsin."

    16. 1992 yılında, 5 yıllık davadan sonra, hakem AMD'ye 10 milyon USD'den fazlasını , artı olarak yargı kararından önceki vaktin bedelini ve kalıcı, gizli olmayan, kayıt ve şart altına alınamaz bir lisans ile, herhangi bir soyut (planlar, şemalar, yani kısaca Intel'e ait madde halinde olmayan ne mal varsa) Intel ürününe, kendi markası altında sahip olması hakkını ve x86 komut setinin hakkını verdi. Bu karar, 2 yıl sonra, Kaliforniya Yüksek Mahkemesince onandı. Davayı kapatırken, hakem, kararıyla umdu ki: "Rekabet muhakkak herkese daha geniş bir pazarda, uygun kâr marjları ve dünya çapındaki tüketici kitlesine daha ucuz fiyatlar ile yararlı olacaktır." Ne ilk, ne de son kez, Intel'in rekabet karşıtı hevesi üzücü bir şekilde küçümsenmişti.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: DiabloXT

    @fx66ex hocam,
    Intel'in 600$'lık HT 3.0 işlemcilerini ne çabuk unuttunuz?Ne özelliği vardı HTnin?Neye yaradı HT?
    Tek çekirdek AthlonXP'ler daha çok duyulmadı mı daha sağlam işlemci değiller miydi?

    Ben İntel daha iyidir demiyorum, AMD'nin kendini masummuş gibi göstermesine kızıyorum. Kendisnin de müşteri odaklı olmadığını düşündüğüm için yukarıdaki örnekleri verdim kendimce. Hemen her zaman rekabetin bizler için iyi sonuçlar doğuracağını, bu iki firmanın da var olması gerektiğini düşünüyorum.

    Bunun yanında mahkeme konusuna bakarak, İntel'in yapmış tekelcilik suçlamalarında AMD'nin haklı olduğunu yalnız; bu gidişatın bir tek sonuca bağlanamayacağını da düşünüyorum. Ben de kabul ediyorum İntel ürünleri daha pahalı, bunun yanında ilk çift çekirdek deneyimi yaşatan AMD'inn çift çekirdekli işlemcileri, Athlon 64 serisi işlemcileri (ki 2 sene önce 174$+KDV'ye almıştım Athlon 64 3000+'yı) de pahalıydı. Eline fırsat geçtiğinde kullanıcı dostu olan bir firma olmayacağını, hatta daha da ileri giderek AMD yeri İntel'in yerinde olsaydı onun da farklı davranmayacağını düşünüyorum.

    Athlon serisi işlemcilerin daha çok duyulması konusunda herhangi bir fikir öne sürmem (samimi olmak gerekirse) doğru olmaz, ben şunun şurasında 5 yıldır bu markayla tanıştım. Şimdi "Bu kadar kısa zamandır bu markayı biliyorsun, o zaman ne demeye konuşuyorsun?" denilebilinir haklı olarak. Kişisel fikrimi yazma isteği hissettim kendimce. Bu forumda inanıyorum uzun zaman Athlon ların başarısı konuşuldu fakat buradaki grubun dşında, hayatına devam eden bir toplum var...ve yukarıda örneğini verdiğim (kızına bilgisayar alacak olan arkadaşım) olay sadece 2 yıl önce meydana geldi. Bu adam İntel markasını biliyor da neden AMD markasının adını bile duymamış? (Bunu söylerken özür dilerim) Gerçekte neler olduğunu ne ben, ne de sizler biliyorsunuz (Türkiye genelinde AMD işlemci satış sayısı hakkında) bu sebeple ben, bu konudaki durumun firmanın genel yaklaşmından kaynaklandğıını düşünüyorum.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.