Camilerin kütüphanelerden büyük olduğu bir ülke asla gelişemez (5. sayfa)

Sadece yanlış argümanı düzeltmek adına yazıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti 2021 yılı bütçe dağılımına göre;

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi 146.9 Milyar TL,

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi 12.9 Milyar TL'dir.

Kaynak

Edit: Kaynak eklendi.

Beyler cep telefonu varmis oradan bakacakmisiz dagilin..

Akil bu kadar calisiyor iste garibimde...

Evet haklisiniz benim hatam. Diyaneti dogru yazdim da MEB yanlis bakmisim.

Arkadaşım sağın solun oynamasın. Ben sana bağış falan değil direk hakediş usulü ile ödeneğin belediyeden alındığı camii inşaatı evrakı göstereceğim hatta iki tane göstereceğim biri ilçe biri büyükşehir belediyelerine ait. Sen adam ol tıpana güveniyorsan kabul et. He olmadı bir daha bilmediğin etmediğin konularda yorum yapma sen cahilsin ve cahil olmayı seçiyorsun umurumda değil ama başkalarını kandırmaya kalkma. Ayıp be sözde müslüman adamsınız her türlü pislik sizde.

Beyler cep telefonu varmış (bana destek olun arka çıkın )..

Şu anda bir köye cami yapılacak ve ilgili birimlerin bana söyledikleri ile senin söylediğin çelişiyor haberin olsun. Adamlar net bir biçimde cami yapımı için herhangi bir bütçe yada ödenek kalemi yok diyorlar. Sen nasıl cami için hak ediş alabilirsin ki ?

Ama belediye paranın esnaftan toplanmasına aracılık ediyor.

Edit: Şimdi köydeki cami için uğraşan arkadaşı aradım. Oda gidip vakıf başkanını aradı. Şu an durum şu şekilde. Eğer bir hayır sever kendi arasizini bağışlarsa belediye cami yaptırabiliyor ama bunun için bir ödenekleri yada böyle bir ödenek kalemi yok. Bu yüzden belediye herhangi bir para vermiyor vakıfa bağışlar yine halk tarafından yapılıyor. Belediye sadece evrak işlerinin daha hızlı ve kolay olması için resmi işleri takip ediyor.

Herhangi bir ödemeye dair bir şey alındı mı diye özellikle defalarca sordum. Yok belediye bunu kesin olarak belirtmiş. Hayırsever toprağı beldiyeye devretse bile bu sadece evrak işlerinin yürütülmesi için. En nihayetinde belediyeden kuruş çıkmamış oluyor.

Buyur. Seni dinleyelim şimdi.

Seninle 3 mesajdır insan gibi tartışıyorum sabahtan beri yok cahil yok bilmem ne kendi beğenmiş beğenmiş konuşuyorsun. Sizin olayınız bu aşağılayalım tepeden bakayım haklı sansınlar. Hepiniz aynı kalıpsınız.

Arkadaş tabiki böyle konuşacağım ben sana diyorum ki ben bu işi yaptım elimde hakedişlerim belediye tarafından yapılmış ödemelerim hatta belediye başkanının açılış konuşmasındaki sözleri var videoya çekilmiş sen hala laga luga ediyorsun. Bilmiyorsan biliyormuş gibi konuşma hepi topu bir tane bilmem ne camiinin derneğindesin diye bütün işleri bilecek kapasitede değilsin o yüzden milletede burada yanlış bilgi verme. Dediğim gibi ben bu bilgileri gönderiri ama sen de defolup gitmeyi kabul et eğer kendince bilginin arkasında isen ya da sus.

Hala diretiyorsun ne diyeyim belli ki farklı belediyelerde farklı bir şekilde hallediliyor bu iş. Sen eminsin bende eminim demek ki yerien göre değişen bir durum var.

Arkadaş neye diretmeyeyim işi yapan ben parasını alan ben hala yok devlet parasıyla camii yapılmıyor diyen sen. Bende diyorum ki bilmediğin şeyler hakkında buraya bir şeyler yazıp milleti yanlış yönlendirme vebali senin boynuna olur.

Hayatında kütüphaneye hiç gitmediğin belli :)))

Erdem Bayazit kütüphanesi hem çok küçük hem de her gittiğimde dolu oluyor. Sen ise kütüphaneler boş diyorsun.

İslam dinini bu yüzden hiç sevmiyorum. Çünkü eğitime ve kütüphanelere hiç önem vermiyor.

Ülkede kütüphane yok doğru düzgün. Sen fazla diyorsun. Ben kütüphanelerde yer bulamıyorum. Erdem Bayazit kütüphanesi her gün dolu. Ayrıca ufacık ve kalitesiz.

Öğrencilik hayatım biteli baya oldu, bizim zamanımızda sadece sınav dönemleri dolardı. Okul kütüphanesi olsun, yaşadığım bölgede olsun çeşitli yerlere gittim hep boştu.

Beyazıt çok yoğun bir yer orasının dolması normal.

İslamın bunlara önem vermediğini nerden çıkarttın, pek çok müslüman bilim adamı varken. Neyse sevip sevmemek sana kalmış.

İsteyen ösym sınavlarına hazırlanır, isteyen vize final, isteyen kitap okur vs vs. Bu seni ilgilendirmez. Orası kütüphane. Öncelikle kütüphanenin ne olduğunu öğren. Bu tarz yorumlara gıcık oluyorum. Öteye geçemiyormuş. Ne saçma bir yorum. Kütüphanenin tanımı nedir biliyor musun sen? Ders çalışmak ve kitap okumak için var zaten oralar. Saçmalama o yüzden.

Boş yapma devam et.

O zaman yer konuma göre eksik az olan yerler arttırılsin, kimi yer de eğitime önem veren mahalleler ya da okullar ya da dershanelerin yoğun olduğu yerlere kütüphane sayısı arttırılabilir ama bizim buralar bomboş çünkü merkezin ortasında başka mahalleden kimse oraya ders çalışmaya gelmek istemiyor uzak olduğu için evimde internet var masam var kulaklık var falan diyor gelmiyor.

İsteyen istediğini yapsın ona tek bir laf etmedim, bence doğru kullanım şekli bu değil. Kütüphane 1 hafta sonraki sınav için, 2 hafta sonra aklında kalmayacak bilgileri ezberleme mekanı olmamalı, en azından asıl kullanım amacı bu olmamalı. İçerisinde dünya çapında kabul görmüş önemli eserler, araştırma kitapları, bilimsel makaleler, süreli yayınlar ve bunları öğrenmeye meraklı insanlar olmalı. Çok fazla şehirde çok kütüphane gezmedim ancak gezdiklerim bu konularda çok yeterli görünmüyordu. Yazdıklarım tamamen kişisel fikrim ve kesin bir şekilde doğru oldukları şeklinde bir iddiam yoktur, karşı teziniz varsa buyurun konuşalım. Ayrıca mesajıma gıcık olmanız beni çok derinden yaraladı belirtmeden de geçmek istemedim.

Ezanda kulağı olmayanın namazda gözü olmazmış. Diyanetin bütçesini ben dahi eleştiriyorum. Türkiyedeki camilerin ekseriyetinin cami cemaatinin elele vererek yıllarca toplamış olduğu yardımlar ile yapıldığını bil(e)memesi ya art niyetli olduğunu yada bu konudan bi haber olduğunun göstergesidir.