Şimdi Ara

Evrim teorisi nedir ? İslam'a göre evrim teorisi

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
1.238
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj



  • < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 1 Ocak 2021; 19:52:56 >



  • O yazı kime aitse işte koşarak kaçın ondan çünkü bilimden anlamıyor. Evrim değişimle iç içe geçmiş olsa da evrim terimi değişim teriminden daha fazlasını veya daha spesifik bir değişim cinsini ifade eder. Bu yazar zaten birbirine sıkı sıkıya bağlı iki olguyu veyahut süreci yani evrim süreci ile değişim sürecini birbirinden ayrıştırmış. Muazzam derecede şuursuz ve önyargılı bir ayrıştırma yapmış.

  • Baştan aşağı yalan bilgi dolu evrim karşıtı bir dincinin yazısı boşa okumayın. Gözün evrimi aşamlarla anlatılmış bu aşamalara canlı kanlı örnekler verilmiş hala daha göz çok kompleks yarım göz bir işe yaramaz diye yalan söylüyorlar.


    Gözün evrimi için güzel bir video.


  • Kaynaklar:
    1) Mahlon B. Hoagland, Hayatın Kökleri, çev. Şen Güven, Tübitak Yy, Ankara, 1993.
    2) Gerald L. Schroeder, Tanrı'nın Saklı Yüzü, çev. Ahmet Ergenç, Gelenek Yy, İstanbul, 2003.
    3) Francis S. Collins, The Language of God: A Scientist Presents Evidence For Belief, Free Press, Newyork, 2006.
    4) Michael J. Behe, William A. Dembski, Stephen C. Meyer, Tasarım, çev. Orhan Düz, Gelenek Yy, İstanbul, 2004.
    5) Phillip E. Johnson, Evrim Duruşması, çev. Orhan Düz, Gelenek Yy, İstanbul, 2003.
    6) C. G. Hunter, Darwin'in Tanrısı, çev. Orhan Düz, Gelenek Yy, İstanbul, 2003.
    7) Prof. Dr. Ali Demirsoy, Yaşamın Temel Kuralları, Meteksan Yy, C1/1, Ankara, 1991.
    8) Abdüllatif Metin, A.N Field, John N. Moore, Darwinizm, çev. Haluk Avanoğlu, Otağ Yy, İstanbul, 1976.
    9) Michael J. Behe, Darwin'in Kara Kutusu, çev. Burcu Çekmece, Aksoy Yy, İstanbul,1998.
    10) Richard Dawkins, Kör Saatçi, çev. Feryal Halatçı, Tübitak Yy, Ankara, 2002.
    11) Villareal L. P, "Are Viruses Alive?", Scientific American Magasine, Aralık, 2004.
    12) Caner Taslaman, Evrim Teorisi Felsefe ve Tanrı, Kitap, 'aynı isimli web site'de yayınlanmaktadır.
    13) Jeremy Rifkin, Darwin’in Çöküşü, çev. Ali Köse, Ufuk Yy, İstanbul, 2001.
    14) Charles Darwin, Darwin Kuramı, çev. Cem Taylan, Pan Yy, İstanbul, Mayıs 2000.
    15) Charles Darwin, İnsanın Türeyişi, çev.Sevim Belli, Onur Yy, Ankara, Nisan 1995.
    16) Stephen Jay Gould, Darwin ve Sonrası, çev. Ceyhan Temürcü,Tübitak Yy, Ankara, Mayıs 2005.
    17) Hoimar V. Ditfurth, Başlangıçta Hidrojen Vardı, çev. Veysel Atayman, Cumhuriyet Yy, İstanbul, Mayıs 2007.
    18) Michael Shermer, Bilimin Sınır Bölgeleri, çev. Zeynep Reyhan Koç, Altınbilek Yy, İstanbul, Ağustos 2006.
    19) Cyril Aydon, Charles Darwin, çev. Ali Cevat Akkoyunlu, Doğan Kitap Yy, İstanbul, Ocak 2006.
    20) Rebecca Stefoff, Evrim Devrimi, çev. İnci Kalınyazgan,Tübitak Yy, Ankara, Aralık 2004.
    21) Roger Lewin, Modern İnsanın Kökeni, çev. Nazım Özüaydın, Tübitak Yy, Ankara, Haziran 2004
    22) Linda Gamlin, Evrim, çev. Aksu Bora, Tübitak Yy, Ankara, 2005.
    23) Jonathan Wells, Evrimin İkonları, çev. Orhan Düz, Gelenek Yy, İstanbul, 2004.
    24) Michael D. Lemonick, Andrea Dorfman, What Makes Us Different, Time Magasine, 1 Ocak 2006.
    25) Nick Wadhams, New Fossil Ape May Shake Human Family Tree, National Geographic News, Nairobi, Kenya Ağustos, 2007.
    26) Abdüllatif Metin, "Hayat Probleminin Ortaya Konuşu ve Hayatı İzah Denemelerinin Kritiği", Gerçek Dergisi, Ocak, Nisan, İstanbul 1973.


    Dileyenler araştırıp yazıda faydalanılan kaynaklardaki bilgilerin doğruluğunu teyit edebilirler.





    Alıntı

    metni:
    Ortak atadan gelen bir türün; içinde çeşitlenmesi, zamana-çevreye bağlı olarak; tür içi değişim süreçleri ve nesilden nesile devam eden kalıtsal değişimler, elbette bir evrimdir. Tüm canlılar aleminde, bu anlamda "sınırlı ve kontrollü bir evrim" vardır.
    Bu "evrim", evrim teorisi(kuramı)ndan tamamen farklıdır. Bu sınırlı anlamda evrim,daha anlaşılabilir, kanıtlanabilir ve bilim adamlarının yaygın kabulüne mazhar bir görüştür.


    Yazının tamamı okunmadan yorum yapılması çok yanlış. Yazar evrim karşıtı değil. Darwinci evrim teorisi karşıtı.


    Evrenin ve insanın bir Yaratıcı'ya ihtiyacı olmadan var olduğu, Tanrı'nın bir yanılgı olduğunun ispatlandığı safsatalarına inanan varsa inanabilir. İsteyen istediğine inansın.




    Konuyu inanç kısmına açmamın nedeni aşağıda alıntıladığım yazının son bölümüdür. Forumda konum olarak inanç-islam bölümündeyiz. Burada sayfalarca inanç/inançsızlık yarıştırması yapmak anlamsız olur.



    "EVRİM TEORİSİ"NE: BAZI SORULAR

    Darwinci doğal seçilimin, bir teori olarak bilimsellik sınırlarında kalabilmesi için, bazı sorulara cevap vermesi gerekmektedir:


    1) Doğal seçilim yasası, neden vardır? Bu yasa, canlılar alemindeki birçok yasadan birisidir. Bu yasayı, ortaya koyan ve yöneten güç nedir, ya da kimdir?

    2) İlk olarak doğal seçilim mekanizması ve canlılara ait diğer yasalar, nasıl ortaya çıktı? Bu yasaları, canlı organizmaya başlangıçta emreden nedir, hatta kimdir?

    3) Neden bu yasa, gerileme değil de, ilerleme yönünde çalışıyor?

    4) Madem ki doğal seçilimgelişme ve ilerleme yönünde; basitten, karmaşığa doğru planlı bir yapı oluşturuyor. Bu, bir amacı ve anlamlılığı ortaya koymaz mı?

    Amaçlı ve anlamlı bir işleyiş; bir iradeyi, bilinçli bir amaçlayanı davet etmez mi? Bu durumda, tesadüfilik, akılsız işleyiş, amaçsızlık ve körlükten nasıl söz edebiliriz?

    5) İçinde akılbilgiplandüzen ve kontrolden başka bir şey göremediğimiz canlılar alemi, her geçen gün yeni teknolojilerin ışığında, bilim adamlarını şaşırtmaya devam ederken; biz "zeki fail" olarak "Doğa"yı mı göreceğiz?

    Bu sorulara, evrim teorisinin verdiği bilimsel ve tutarlı cevapları bilmiyoruz.


    GERÇEK OLAN: "SINIRLI VE KONTROLLÜ BİR EVRİM"

    Ortak atadan gelen bir türün; içinde çeşitlenmesi, zamana-çevreye bağlı olarak; tür içi değişim süreçleri ve nesilden nesile devam eden kalıtsal değişimler, elbette bir evrimdir. Tüm canlılar aleminde, bu anlamda "sınırlı ve kontrollü bir evrim" vardır. Her türün kendi içinde çeşitlendiğideğişime uğradığıaynı türde(boyutta) kalmak kaydıyla; zaman ve mücadeleyle, özellikleri farklı topluluklar-populasyonlar oluştuğu açıktır. Bu tür içi evrimleşme sürecinde, sadece yaşama içgüdüsü ve mutasyon değil; neslin devamıyuvayı koruma, aile-toplum halinde yaşama ve yavruya şefkat gibi yasaların, canlı-türlerin, kendi uzayında, evrimleşme parametreleri olduğu bir gerçektir.

    Bu "evrim"evrim teorisi(kuramı)ndan tamamen farklıdır. Bu sınırlı anlamda evrim,daha anlaşılabilirkanıtlanabilir ve bilim adamlarının yaygın kabulüne mazhar bir görüştür.

    Bu "sınırlı ve kontrollü evrim"; bir Yaratıcı'yı, yaratmayı ve kontrolü gerekli kılar. Bu nedenledir ki, evrimsınırlı ve kontrollüdür. Ne evrende ne de canlılar aleminde hiçbir şey; tesadüfiplansız, sahipsiz, bilinçsiz ve amaçsız değildir.

    Tek hücreden, maymuna, oradan da insana uzanan bir evrimleşmeyi savunan; tüm canlıları tek bir ortak ataya götüren evrim teorisikanıtsızdayanaksızmatematiksel bir modelden mahrum bir teoridir. Bu teorinin temel özelliklerinden biriside, Yaratıcı'yı tamamen reddetmesidir. Bilimsel bir teorinin sağlaması gereken kriterleri, hiçbir zaman sağlayamamıştır ve sağlayacakmış gibi de gözükmemektedir. Evrim teorisiYaratıcı'yı tanımayan; kör, tesadüfi, plansız, amaçsız ve sınırsız bir vahşi mücadeleyi ön görür. Bu kör mücadele sonucunda da; muazzam karmaşık, bilinçli, organizesofistik organizmalar ve canlılar ortaya çıkar. Yani bizden, körlük, rasgelelik, bilinçsizlik ve akılsızlığınanlamlı, karmaşık ve akıllı sistemleri doğurduğuna inanmamız istenmektedir. Bu bir hayalden ibarettir. Canlıların hareketlerinde bir karmaşıklık ve rasgelelik, elbette vardır. Bugün canlılarda, evrende ve maddede karşılaştığımız rastlantısal olaylar ve hızlar, bilim için bir takım belirsizlikler ve sınırlar doğurmuştur. Ancak, Allah için hiçbir engel ve sınır yoktur. Allah'ın kuşatması, görmesi, bilmesi ve yönetmesi sınırsızdır.



    Allah, sonsuz boyutludur. Her şeyi, birşey gibi bilir, nüfuz eder ve zamansız olarak kontrol eder. Raslantısal ve olasılıklı olayları; modelleriyle beraber yaratan ve yöneten odur. Yani olasılıklı(şansa bağlı) olayları, yasalarıyla birlikte yaratır, yönetir ve kontrol eder. Evrende, kontrolsüz hiçbir canlı-cansız olay; atomaltı veya atom üstü parçacık yoktur. Canlıların mikro ve makro dönüşümlerini, kuantum parçacıklarının tüm danslarını, her anını bilir ve kontrol ederBütün parçacıkların, bize göre tesadüfi olan hareketlerini ve hızlarını yaratan O'dur. O'nun için hiçbir belirsizlik yoktur. Ancak canlılara ve insanoğluna "tanıdığı özgürlük alanı"; bir deneme ve yarış alanıdır. Her yaratılmış topluluk, kendi "seçim ve mücadele uzayı"nda, sorumluluklarına göre denemeye tabi tutulur.Tüm evren ve canlıları, "sonsuz aklı"yla planlayan-programlayan; "özgürlük alanlarını ve sınırlarını", değişim-dönüşüm parametrelerini belirleyen, "sınırlı ve kontrollü evrimleri"ni, ömürlerini ve toplu yok oluşlarını taktir eden O'dur.

    Sınırlı ve kontrollü evrimde, canlıları yaratan sonsuz Yüce Allah, onların yaşayacakları doğal çevreyi; bu çevredeki potansiyel yiyecekleri(besini) planlamış-yaratmış; arkasından canlıları, uyacakları yasalarla birlikte planlayıp-yaratmış ve zaman boyutuna bağlı olarak türetmiştir. Her şey, yüksek boyutlu bir "Ana Bilgisayar"ın içinde ve kontrolündedir. Bu "Ana Bilgisayar", evrendeki her şeyi ve hepimizi yöneten "Ana Kitap"tır; yani "Levhi Mahfuz"dur. Onda hiç bir şey eksik değildir. Herkesin ve her şeyin kaderi ondadır. Tüm canlıların ve evrenin; değişimigelişimi-evrimi, "Ana Bilgisayar"da; "Yüksek Melekler"in kontrolünde, matematik modellere ve parametrelere bağlanmıştır. Bize göre, "Evren"de, Sonsuz Yüce Allah'ın İradesi; kontrolü, yönetimi, tanıdığı özgürlük, yaşam-ölüm-diriliş takdiri dışında hiçbir "olay-oluş" yoktur.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 3 Ocak 2021; 8:39:24 >
  • Sizin için hiç ümit yok. Şu attığınız yazıya inanıp, bilimsel kabul eden birine ne anlatalibilir ki


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evrenin Yaratıcı'sız var olduğunun ispat edildiğine inanmak asıl bilimsel olmayan. Yazıyı düzenleyen kişi bunun sebeplerini kaynaklarıyla beraber açıklamış.


    Kendisinin Yaratıcı'ya muhtaç olmadığına inanan biri eninde sonunda gerçeğe şahit olacak. Ama buna perde kalktıktan sonra iman etmesi maalesef ona hiçbir fayda sağlamayacak.

  • Ben de bir zamanlar o arkadaş gibi düşündüğümden o bakış açısını çok iyi biliyorum. Ve değişiklik olmazsa bunun insanı çaresiz bırakan pişmanlıklar yaşattığını da biliyorum. Başka birinin acı çekmesini neden isteyim, ürkütmeye çalışmaktan ziyade üzüntümü ifade etmeye çalıştım. Dünyadayken pişman olup inkardan gerçeğe döndükten sonra Yaratıcı dilerse merhamet edip bağışlayabiliyor. Ama ölümden sonra öyle bir ümidimiz kalmıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 3 Ocak 2021; 19:9:48 >
  • İstediğiniz kadar ironi yapıp alay edebilirsiniz, ama gerçekleri değiştiremezsiniz. Ben ölümden sonra neler olacağı ile ilgili Kuran'da yazan bilgileri paylaştım. Forumda islam/inanç bölümündeyiz. Siz İslam'la alay etmek için konu açıp yorum yapıyorsanız bölüme pek faydanız olmuyor bilginize.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 7 Ocak 2021; 20:57:46 >
  • quote:

    Yazar evrim karşıtı değil. Darwinci evrim teorisi karşıtı.


    Modern evrim teorisi Darwin ve Wallace'ın teorisine yani türlerin çeşitlenmesine ve doğal seçilimine dayanıyor; modern evrim teorisi artık Lamarckçılığa dayanmıyor. Hem de yaklaşık olarak son iki asırdır durum böyle. Sözünü ettiğiniz yazar evrim konusunda su katılmamış derecede bilgisiz veya anlayış yoksunu olmalı. Bu aynı şey demeye benziyor: Ben fizik bilimi karşıtı değilim ama kuantum mekaniğine ve parçacık fiziğine karşıyım. Ben matematik karşıtı değilim ama diferansiyel ve integrale karşıyım. Ben tıbba karşı değilim ama Batı tıbbına karşıyım. Gerçekten cahillik bu. Böyle yazarları lütfen ciddiye almayın; reklamını yapmayın. Darwin güncel evrim teorisinin babası. Özel ve genel görelilik teorileri ile Einstein'ı ayrıştırmaya benziyor bu; gerçekten anlamak mümkün değil böyle bir şeyi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 29 Ocak 2021; 22:31:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Görüşünüzdür.


    Yazıda körlük, rasgelelik, bilinçsizlik ve akılsızlığın; anlamlı, karmaşık ve akıllı sistemleri doğurduğuna inanmanın bir yanılgıdan ibaret olduğu özetlenmiş.


    İnsanoğlunun anne karnında çeşitli evrelerden geçerek doğması süreci, inançlı biri tarafından bakıldığında tamamıyla Yaratıcı'nın eseridir. O'nun kuvvetiyledir. İnançsız biri de aynı süreci görür. Ama bunun Yaratıcı'ya dizaynına ve kudretine muhtaç olmadan gerçekleştiğine inanır. Evrim'e yani yaratılanlardaki değişimlere de böyle bakmak gerekir. An'ların birleşiminden oluşur hayat. Her an bir yaratmadır. Bir sonraki An'a etki eder. Bunların Yaratan'ı da birdir.

  • quote:

    Görüşünüzdür


    Yazının geri kalanı önemli ya da değil, ben denk geldiğim büyük bir hatayı söylüyorum. Mevzu "benim görüşümden" ibaret değil. Evrim teorisinin temelinin veya mantığının Darwin'e dayanması bir gerçeklik. Güncel evrim teorisi Darwin'den ayrı düşünülemez.

    quote:

    The theory of evolution is a shortened form of the term “theory of evolution by natural selection,” which was proposed by Charles Darwin and Alfred Russel Wallace in the nineteenth century.


    https://www.nationalgeographic.org/encyclopedia/theory-evolution/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 30 Ocak 2021; 0:20:53 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Yazıdan alıntılıyorum:


    Alıntı

    metni:
    Evrim; en basit anlamıyla, zaman boyutuna bağlı değişim demektir. Biyolojide evrim ise, canlı türlerinin, nesilden nesile değişime uğrayarak; ilk durumundan farklı aşama ve özellikler kazanmasıdır. Teknik bir ifadeyle, biyolojik evrim, bir canlı topluluğunun genetik bileşenlerinin, zamanla değişime uğramasıdır.  Evrim teorisindeki evrim tanımı ise, yukarıdaki tanımdan önemli ölçüde farklıdır. Teoride, değişim kavramı altında savunulan şudur: Bütün canlılar, çok uzak bir geçmişte yaşamış, tek bir ortak atanın, tesadüfi değişim süreci geçirmiş nesilleridir. Darwinist teoriyi oluşturan iki bileşen; mutasyonlar ve doğanın etken olduğu seçilimdir. Başka bir deyişle, evrim teorisinin en temel iki mekanizması, mutasyon ve doğal seçilimdir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kuasar.p

    Yazıdan alıntılıyorum:


    Alıntı

    metni:
    Evrim; en basit anlamıyla, zaman boyutuna bağlı değişim demektir. Biyolojide evrim ise, canlı türlerinin, nesilden nesile değişime uğrayarak; ilk durumundan farklı aşama ve özellikler kazanmasıdır. Teknik bir ifadeyle, biyolojik evrim, bir canlı topluluğunun genetik bileşenlerinin, zamanla değişime uğramasıdır.  Evrim teorisindeki evrim tanımı ise, yukarıdaki tanımdan önemli ölçüde farklıdır. Teoride, değişim kavramı altında savunulan şudur: Bütün canlılar, çok uzak bir geçmişte yaşamış, tek bir ortak atanın, tesadüfi değişim süreci geçirmiş nesilleridir. Darwinist teoriyi oluşturan iki bileşen; mutasyonlar ve doğanın etken olduğu seçilimdir. Başka bir deyişle, evrim teorisinin en temel iki mekanizması, mutasyon ve doğal seçilimdir.

    O yazı kime aitse işte koşarak kaçın ondan çünkü bilimden anlamıyor. Evrim değişimle iç içe geçmiş olsa da evrim terimi değişim teriminden daha fazlasını veya daha spesifik bir değişim cinsini ifade eder. Bu yazar zaten birbirine sıkı sıkıya bağlı iki olguyu veyahut süreci yani evrim süreci ile değişim sürecini birbirinden ayrıştırmış. Muazzam derecede şuursuz ve önyargılı bir ayrıştırma yapmış.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yazarı tanımıyorum ama siz kelimelere çok takılıyorsunuz gibi. Evrim yerine başka bir sözcük kullansaydı yaklaşımınızın farklı mı olurdu, pek sanmıyorum. Körlük, rasgelelik, bilinçsizlik ve akılsızlığın; anlamlı, karmaşık ve akıllı sistemleri doğurması. Asıl konu bu. @Nat Alianovna




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 30 Ocak 2021; 1:6:31 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kuasar.p

    Yazarı tanımıyorum ama siz kelimelere çok takılıyorsunuz gibi. Evrim yerine başka bir sözcük kullansaydı yaklaşımınızın farklı mı olurdu, pek sanmıyorum. Körlük, rasgelelik, bilinçsizlik ve akılsızlığın; anlamlı, karmaşık ve akıllı sistemleri doğurması. Asıl konu bu. @Nat Alianovna

    Karmaşık sistemler gayet de mümkün. Tabiatı çok hafife alıyorsunuz. Hem zaten insanların ne kadar anlayışlı, akıllı ve karmaşık oldukları tartışılır. Uzayda kaybolan kozmonotları, cadı addedilip yakılan kadınları, yıllarca süren manasız siper savaşlarını, kudurmuşçasına çığlıklar atarak birbirini boğazlayan kabileleri, gözlük takan, kekeme, topal, felçli, renk körü vs olan zibilyon tane somut örneği görünce doğanın ürettiği sistemlerin pek de rasyonal tasarlanmış olmadığını, kısmen stabil, çoğu zaman instabil, hata ve kusurlarla dolu olduğunu görebiliyorsunuz. Ne diyordunuz? Rasyonal sistem. 5000 yıl ayakta kalan piramitlere bakıp da (ki onlar da sayısız kusurla dolu veya kimisi daha başarılı kimisi başarısız ve yıkılmış olan çeşit çeşit versiyona sahip) insanların kısmi evrimsel rasyonalite kapasitesini ve yine evrimsel teknik becerilerini gözünüzde büyütmeyin. Ki piramitler ne denli güzel olursa olsunlar; ciddi bir ekonomik kaynak ve işgücü israfıydılar; bunu arkaik inançlarına ve kafa yapılarına rağmen Mısırlılar dahi fark etmişlerdi. Yeni Krallık döneminde piramit yaptıklarını görmezsiniz. Krallarını piramitler yapıp onlara gömmek yerine Krallar Vadisi'ne, oradaki daha mütevazi ölçeklerdeki mezar odalarına gömdüler. Bütün çevrenizde eminim israf yapan sayısız insan görüyorsunuzdur. Rasyonal oldukları için mi israf yapıyorlar? Tabiatın ve doğa ananın çocukları olan insanların böyle akılsızlıklarına ve "akıllı olma çabası" içerisindeyken sık sık çuvallamasına, mühendislik veya ahlak konularındaki kusurları hiçbir zaman tamamen giderememesine belki milyonlarca örnek verilebilir. Homoseksüel cinsel eğilimi evrimsel bir başarı (karşı cinsle eşleşip üreme) sağlamadığı halde ancak körlemesine gerçekleşen mutasyonlar ve bu mutasyonların gerçekleştiği, biseksüel zorunluluklar veya eğilimler de dayatabilen ve ayrıca büyük bir kısmı kullanılmayan, bu yüzden de esasında ciddi bir enerji israfına yol açan genom üretebilir. Şimdi burada akıl, düzen, akıllı tasarım vs nerede? Sayısız genetik hastalık var: Kimisi öldürücü, kimisi hayatı açıkça zorlaştırıcı, kimisi de renk körlüğü gibi gülünç derecede anlamsız, rasyonal bir şablona koyulamayacak kadar manasız "tasarlanmış" basit kusurlar. Evrim teorisi yerine her tarafı dökülen akıllı tasarım felsefesini öne çıkarmak ve evrim teorisinin kuramsal içeriğini boşaltmak fazla bir bilgisi olmayan ve kültürel önyargılarını aşamamış birisinin yapacağı iştir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 30 Ocak 2021; 2:53:29 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsanın muazzam karmaşık ve sofistike bedene sahip olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Böyle bir bedene ve bilince sahip olması insanın becerilerinin ve kapasitesinin büyütülmesi anlamına gelmez ki. Tam tersine, acizliğimizin ne kadar farkına varırsak Yaratan'ın gözünde o kadar değerliyizdir. Hayata başlarken tamamıyla ana babaya muhtacız; son nefesimizi acizlik içinde veriyoruz.


    Görünürdeki fiziksel, zihni vs. kusurlar, insana göredir. Bunların hayatı zorlaştırdığı, eksiklik olarak düşünüldüğü için "kusur" olarak addediliyor. Halbuki sıkıntı, zorluklar insanı ruhen Yaratan'a yaklaştırmada bir katalizör görevi görür. Yaratan'a yaklaşmak ve O'na ulaşmak da ruhumuzun yani özümüzün tek gerçek gayesidir. Yaratan insanı bu yüzden kapalı veya açık olarak hiç durmaksızın kendine çağırmaktadır. İnsan bu çağrıları görüp hiçliğini fark edip gerçeğe yönelirse, an'ı nimete dönüştürmüş olur; Bu çağrıları görmezden gelip nefsine uyarsa, an'ı boşa harcamış, kendine yazık etmiş olur.

  • HeavenlyBlue kullanıcısına yanıt

    ismi bile darwinizme köle olmuş bir kuruma bilgi kirliliğiyle her şeyin çarpıtılabildiği bir zamanda niye inanayım ki

  • mhmt042 M kullanıcısına yanıt

    Evrenin kendisini varlığın faili olarak görüyorlar. Kalplerinde inanca dair bir şey olmadığını söyleseler de, kalplerini dolduran farklı şekillerde inançları var.


    Panteizm, new age hareketleri, doğa ananın çocukları falan hepsinin dayanak noktası aynı. Evrenin kendisinin kör veya bilinçli bir şekilde bütün doğa yasalarını ve tüm varlığı var ettiğine inanırlar. Bir de başlangıcı kabul etmeyip entropi yasasını falan göz ardı edip evrenin zaten ezeli olduğunu ve sonsuza kadar var olacağına inananlar var. Senin de bu şekilde bir inanışa sahip olmanı istiyorlar. Ama dediğin gibi akla mantığa aykırı bir şeye neden inanalım ki.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 5 Nisan 2021; 15:12:34 >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.