Şimdi Ara

Kemal Okuyan: Türkiye’de ilk defa açlık baş gösterecek

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
154
Cevap
0
Favori
12.055
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
125 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj


  • Gökhan Kazbek’in sunduğu Türkiye’nin Gündemi’nin bu haftaki konukları, Türkiye Komünist Partisi(TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, İktisatçı Prof. Dr. Aziz Konukman, İktisatçı Prof. Dr. Gökhan Çapoğlu ve CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu oldu.

    Okuyan, AKP iktidarının ekonomi yönetimini yorumladı.

    Okuyan, “Çok ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Yoksullaşma artacak, insanların alım gücü azalacak aynı zamanda işsizlik artacak. Bu tabloda Türkiye’de sermaye sınıfının bildiği tek ezber var, hükümet de onu yapacak. Bildikleri şey dış finansman bulmaktı, yine ümit veriyorlar. Yine ümit veriyorlar bulanacağına dair. Artık yolun sonuna gelindiği çok açık. Dolayısıyla Türkiye tarımın getirildiği durumdan dolayı ilk kez açlık baş gösterecek. Türkiye yoksullukla karşılaştı ama açlıkla karşılaşmadık” ifadelerini kullandı.

    https://tele1.com.tr/kemal-okuyan-turkiyede-ilk-defa-aclik-bas-gosterecek-240050/

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >







  • Ben zenginden alıp fakire vermiyor diyecem, sen yok öyle değil diyecen, nasıl anlaşacağız. Engelli 500 TL engelli maaşı alıyor, o bile gözünüze batıyor. O 40 milyonun sosyal yardımları zenginden alınan vergilerden değil dolaylı vergilerden ve gelir vergisinden elde ediliyor. Haksız bir vergilendirme sistemi var Türkiye'de. Türkiye'de zengin vergilendirilemiyor, Türkiye sermaye için cennet bir ülkedir.

    Türkiye OECD ülkeleri arasında GSYH yüzdesi bakımında en az sosyal yardım yapan iki ülkeden biri. TÜSİAD'ın zenginlerinin en çok kar ettiği dönem AKP dönemi oldu. İşsizlik fonu zenginlere teşvik fonu olarak kullanıldı, grevler yasaklandı. Dolaysız vergilerin oranı azaltılıp dolaylı vergiler artırıldı. Kısaca AKP tersten Robin Hood oldu, fakirden alıp zengine verdi. Şimdi sırada kıdem tazminatı var, işçilerden şimdi onu alıp patrondan bir yükü daha almak istiyor.


    Ayrıca Norveç, Danimarka gibi ülkelerde her üç çalışandan biri kamu çalışanı iken Türkiye'de altı çalışandan biri kamu çalışanı. Bu oran bazında dünyada ABD'nin bile gerisinde. Türkiye'de fazla kamu çalışanı olduğu iddiası tamamen uydurma.

    Hocam bana çarpıtıyor diyorsunuz fakat OECD haritasını size attım söyleyin oradaki ülkelerin kaç tanesi bize benzer ? Ezici çoğunluğu dünyanın en zengin ülkeleri. Türkiye'yi karşılaştıracağınız ülkeler bellidir gelişmekte olan ülkeler endeksi içerisindeki ülkelerle bizi karşılaştırabilirsiniz.


    Kim olabilir, Brezilya, Meksika, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya, Filipinler.


    Fakat siz bizi Danimarka, Amerika, Japonya ile karşılaştırıyorsunuz. Yani öneriniz Türkiye Danimarka'daki sosyal şartları buraya mı taşısın ? Bu bizi zenginleştirecek mi ? Bizim Danimarka kadar swermayemiz, üretmimiz ve nufusa göre bir ekonomimiz mi var da Danimarka'nın şartlarını sağlayacağız. Memur veya işçi aylığı ile geçinen bir aile 3 katlı lüks villa'da yaşayabilir mi ?


    Türkiye en az kamu çalışanı olan ülkelerden biri falan değil, konuyu siz çarpıtıyorsunuz. Dünyanın en zengin ülkelerinin oluşturduğu OECD listesini koyup bizim içinde olmadığımız bir ligde neden ayrışıyoruz diye sormak aslında olayı çarpıtmak değil midir ?


    Türkiye'nin içinde bulunduğu topluluk budur ve Türkiye bugün bu listeden düşme tehlikesi içindedir.


    Sizin bizi içine koyduğunuz ve her alanda doğal olarak sonuncu olduğumuz devletler listesi ise budur.


    Şimdi soruyorum size Gelişmekte olan bir ülkeyi alıp, tamamen gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerle aynı ligdeymiş gibi karşılaştırıp, bu ülke neden onların sunduğu şartları sağlamıyor demek olayları çarpıtmak eğil midir ?


    Onların sağladığı refahı sağlayabilmek için önce onlar kadar üretmeli, onlar kadar rekabetçi ve teknolojide ileri hale gelmeli, onlar kadar büyük bir sermaye biriktirip ardından onlar kadar bir refah sağlayabilirsiniz. Bir ülkede siz veya biz istedik diye refah oluşamaz, refah sermaye birikim arttıkça para doğal olarak değerlendiği için oluşmaya başlayacaktır...

    Norveç, Danimarka gibi sermayenin dolup taştığı ülkelerle, Türkiye gibi en büyük problemi sermayesi olmaması olan bir ülkeyi karşılaştırmak ne kadar doğru sizce ?


    Türkiye'yi karşılaştırmamız gereken, veya standartlarımızın aynı olması gereken ülke Danimarka mı sizce ? Size göre Türkiye'de tüm sosyal şartları Danimarka seviyesine çıkartıp vergileri de danimarka kadar yüksek yparsak bu refah mı sağlar ?


    OECD ülkeleri dediğimiz topluluğa baktığımızda bu ülkelerin ezici bir çoğunluğunu zengin Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzakdoğu ülkeleri oluştururken siz bizi ve bizim ekonomik koşullarımızı bu ülkeleri baz alarak oluşturabileceğimizi mi inanıyorsunuz ?


    Çünkü bizimle alakası bile olmayan ülkeleri sanki aynı ligdeki ülkeleri karşılaştırıyormuşuz gibi yazıp yanlış bir algı oluşturduunuzu düşünüyorum.


    -Türkiye'nin zenginleşmesi için her 3 kişiden birini kamu çalışanı yapmak.

    -Sosyal yardımları ve vergileri arttırmak.

    • Özlük hakları ve sosyal hakları genişletmemiz mi gerekiyor, sermayemiz olmadan.


    Bunları karşılayacak büyüklükte bir sermaye birikimi oluşturmadan bunu yaparsak zaten küçük olan sermayemizi iyice eritmiş olmayacak mıyız ? Japonya, Kore veya Avrupa büyük sermayeler oluşturuncaya değil, (Buna Çin'i de ekleyebilirsiniz) bu kadar geniş haklara sahip miydi yoksa sermaye arttıkça bu haklarda mı arttı bunu sormamız gerekiyor.


    Sosyal refah sunabilmek için önce sosyal refah sunabilecek bir para birikiminiz olması gerekiyor.


    Türkiye bir seçim yapmak zorunda sermayesini, sosyal haklar ve gelip geçici bir refah için mi kullancak yoksa sermayesini elindeki sermayeyi daha hızlı büyütmek için mi kullanacak ? Zengin ülkelerin hızlı büyümek gibi bir dertleri yok fakat bizim gibi ülkelerin zengin ülke statüsüne ulaşması için zengin ülkelerden çok daha hızlı büyümek gibi bir derdi var ve Türkiye bir türlü bunu başaramıyor, her vites arttırdığımızda duvara toslayarak başarısız oluyoruz...


    Japonların harika bir gelişme gösterdikleri ve bugünkü refahı inşa ettikleri döneme bakarsanız, gecelerini gündüzlerine katarak inanılmaz oranda çalıştıklarını görürsünüz, keza Çinliler , Koreliler sizin bugünkü şartlarda asla kabul etmeyeceğiniz oranda çalışmışlardır. Hem dibine kadar sosyal refah uygulayıp, çalışma günü sayısını ve saatleri düşük tutup aynı anda zenginleşmiş bir ülke ben bilmiyorum. Bu dediğiniz hakların hepsi zenginleşmeden sonra gelmiştir...

  • 1,5-2 Yıl var daha dediklerine.. şimdilik vur patlasın çal oynasın  Kemal Okuyan: Türkiye’de ilk defa açlık baş gösterecek 


    ben 5 ve 10 yıl sonrasını merak ediyorum  Kemal Okuyan: Türkiye’de ilk defa açlık baş gösterecek 

  • Hep aynı nane yıllardır formda birbirinizi gazlıyorsunuz. Hayat devam ediyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 1-2 yıl içinde dip noktaya geleceğiz eğer iktidar yine devam ederse bu sosyalist rejim 10 yıldan fazla başta kalır .Sonra da Sovyetlerin çöküşü gibi bir durum olur profesörlerden bile hayat kadını ,torbacı, dilenci olanlar olacaktır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tek_Kisilik_Muhalefet

    1-2 yıl içinde dip noktaya geleceğiz eğer iktidar yine devam ederse bu sosyalist rejim 10 yıldan fazla başta kalır .Sonra da Sovyetlerin çöküşü gibi bir durum olur profesörlerden bile hayat kadını ,torbacı, dilenci olanlar olacaktır

    Ak Parti iktidarına sosyalist rejim dedi Kemal Okuyan: Türkiye’de ilk defa açlık baş gösterecek  Türkiye gelir dağılımı adaletsizliğinde Dünya'da 3.sırada, nerede sosyalist rejim oluyor, zaten çok az sosyal yardımlar var, o bile gözünüze batıyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 9 Ekim 2020; 16:42:59 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HugenkuL7

    Hep aynı nane yıllardır formda birbirinizi gazlıyorsunuz. Hayat devam ediyor.

    aynen kanka venezuela' da da hayat devam ediyor, bence de sıkıntı yok  Kemal Okuyan: Türkiye’de ilk defa açlık baş gösterecek 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: AlbatrosD.IIIFazılBey

    Ak Parti iktidarına sosyalist rejim dedi  Türkiye gelir dağılımı adaletsizliğinde Dünya'da 3.sırada, nerede sosyalist rejim oluyor, zaten çok az sosyal yardımlar var, o bile gözünüze batıyor.



    Alıntıları Göster

    40 milyona yakın devletten maaş ve sosyal yardım alan var oysa özelde çalışan 15 milyon bunların kısmı sadece devlet ve belediyelere çalışıyor bunları da cikarirsan özelde çalışan belki 10 milyon yoktur ( YİD'ler havalanlari , karayolları, hastaneler özel diye görünür ama hepsi paralel devlete bağlı taşeronlardır)


    Gelir dağılımı eşit olmayabilir çünkü zenginlerle fakirlerin üreme hızı 10 kattan fazla ... Lenin nasıl ki devrim yaparken dinsiz bir toplum yaratacağını söylemeyip fakirlere yeryüzü cenneti vaadettiği gibi Erdogan'da paralel devletle devleti ele geçirip Ortadoğu Arap toplumu inşa eserken zenginden alıp fakire vererek gücüne güç katmaktadır ( bu arada 5li ihale çetesi oluşumlar zengin değil paralel devletin parçalarıdır)


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tek_Kisilik_Muhalefet

    40 milyona yakın devletten maaş ve sosyal yardım alan var oysa özelde çalışan 15 milyon bunların kısmı sadece devlet ve belediyelere çalışıyor bunları da cikarirsan özelde çalışan belki 10 milyon yoktur ( YİD'ler havalanlari , karayolları, hastaneler özel diye görünür ama hepsi paralel devlete bağlı taşeronlardır)


    Gelir dağılımı eşit olmayabilir çünkü zenginlerle fakirlerin üreme hızı 10 kattan fazla ... Lenin nasıl ki devrim yaparken dinsiz bir toplum yaratacağını söylemeyip fakirlere yeryüzü cenneti vaadettiği gibi Erdogan'da paralel devletle devleti ele geçirip Ortadoğu Arap toplumu inşa eserken zenginden alıp fakire vererek gücüne güç katmaktadır ( bu arada 5li ihale çetesi oluşumlar zengin değil paralel devletin parçalarıdır)



    Alıntıları Göster

    Ben zenginden alıp fakire vermiyor diyecem, sen yok öyle değil diyecen, nasıl anlaşacağız. Engelli 500 TL engelli maaşı alıyor, o bile gözünüze batıyor. O 40 milyonun sosyal yardımları zenginden alınan vergilerden değil dolaylı vergilerden ve gelir vergisinden elde ediliyor. Haksız bir vergilendirme sistemi var Türkiye'de. Türkiye'de zengin vergilendirilemiyor, Türkiye sermaye için cennet bir ülkedir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 9 Ekim 2020; 17:25:42 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tek_Kisilik_Muhalefet

    40 milyona yakın devletten maaş ve sosyal yardım alan var oysa özelde çalışan 15 milyon bunların kısmı sadece devlet ve belediyelere çalışıyor bunları da cikarirsan özelde çalışan belki 10 milyon yoktur ( YİD'ler havalanlari , karayolları, hastaneler özel diye görünür ama hepsi paralel devlete bağlı taşeronlardır)


    Gelir dağılımı eşit olmayabilir çünkü zenginlerle fakirlerin üreme hızı 10 kattan fazla ... Lenin nasıl ki devrim yaparken dinsiz bir toplum yaratacağını söylemeyip fakirlere yeryüzü cenneti vaadettiği gibi Erdogan'da paralel devletle devleti ele geçirip Ortadoğu Arap toplumu inşa eserken zenginden alıp fakire vererek gücüne güç katmaktadır ( bu arada 5li ihale çetesi oluşumlar zengin değil paralel devletin parçalarıdır)



    Alıntıları Göster

    Türkiye OECD ülkeleri arasında GSYH yüzdesi bakımında en az sosyal yardım yapan iki ülkeden biri. TÜSİAD'ın zenginlerinin en çok kar ettiği dönem AKP dönemi oldu. İşsizlik fonu zenginlere teşvik fonu olarak kullanıldı, grevler yasaklandı. Dolaysız vergilerin oranı azaltılıp dolaylı vergiler artırıldı. Kısaca AKP tersten Robin Hood oldu, fakirden alıp zengine verdi. Şimdi sırada kıdem tazminatı var, işçilerden şimdi onu alıp patrondan bir yükü daha almak istiyor.


    Ayrıca Norveç, Danimarka gibi ülkelerde her üç çalışandan biri kamu çalışanı iken Türkiye'de altı çalışandan biri kamu çalışanı. Bu oran bazında dünyada ABD'nin bile gerisinde. Türkiye'de fazla kamu çalışanı olduğu iddiası tamamen uydurma.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OZ44 -- 9 Ekim 2020; 17:42:39 >




  • açlık olmazda ancak temel ihtiyaçları karşılarız.

  • OZ44 kullanıcısına yanıt

    Norveç, Danimarka gibi sermayenin dolup taştığı ülkelerle, Türkiye gibi en büyük problemi sermayesi olmaması olan bir ülkeyi karşılaştırmak ne kadar doğru sizce ?


    Türkiye'yi karşılaştırmamız gereken, veya standartlarımızın aynı olması gereken ülke Danimarka mı sizce ? Size göre Türkiye'de tüm sosyal şartları Danimarka seviyesine çıkartıp vergileri de danimarka kadar yüksek yparsak bu refah mı sağlar ?


    OECD ülkeleri dediğimiz topluluğa baktığımızda bu ülkelerin ezici bir çoğunluğunu zengin Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzakdoğu ülkeleri oluştururken siz bizi ve bizim ekonomik koşullarımızı bu ülkeleri baz alarak oluşturabileceğimizi mi inanıyorsunuz ?


    Çünkü bizimle alakası bile olmayan ülkeleri sanki aynı ligdeki ülkeleri karşılaştırıyormuşuz gibi yazıp yanlış bir algı oluşturduunuzu düşünüyorum.


    -Türkiye'nin zenginleşmesi için her 3 kişiden birini kamu çalışanı yapmak.

    -Sosyal yardımları ve vergileri arttırmak.

    • Özlük hakları ve sosyal hakları genişletmemiz mi gerekiyor, sermayemiz olmadan.


    Bunları karşılayacak büyüklükte bir sermaye birikimi oluşturmadan bunu yaparsak zaten küçük olan sermayemizi iyice eritmiş olmayacak mıyız ? Japonya, Kore veya Avrupa büyük sermayeler oluşturuncaya değil, (Buna Çin'i de ekleyebilirsiniz) bu kadar geniş haklara sahip miydi yoksa sermaye arttıkça bu haklarda mı arttı bunu sormamız gerekiyor.


    Sosyal refah sunabilmek için önce sosyal refah sunabilecek bir para birikiminiz olması gerekiyor.


    Türkiye bir seçim yapmak zorunda sermayesini, sosyal haklar ve gelip geçici bir refah için mi kullancak yoksa sermayesini elindeki sermayeyi daha hızlı büyütmek için mi kullanacak ? Zengin ülkelerin hızlı büyümek gibi bir dertleri yok fakat bizim gibi ülkelerin zengin ülke statüsüne ulaşması için zengin ülkelerden çok daha hızlı büyümek gibi bir derdi var ve Türkiye bir türlü bunu başaramıyor, her vites arttırdığımızda duvara toslayarak başarısız oluyoruz...


    Japonların harika bir gelişme gösterdikleri ve bugünkü refahı inşa ettikleri döneme bakarsanız, gecelerini gündüzlerine katarak inanılmaz oranda çalıştıklarını görürsünüz, keza Çinliler , Koreliler sizin bugünkü şartlarda asla kabul etmeyeceğiniz oranda çalışmışlardır. Hem dibine kadar sosyal refah uygulayıp, çalışma günü sayısını ve saatleri düşük tutup aynı anda zenginleşmiş bir ülke ben bilmiyorum. Bu dediğiniz hakların hepsi zenginleşmeden sonra gelmiştir...

     Kemal Okuyan: Türkiye’de ilk defa açlık baş gösterecek



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 9 Ekim 2020; 19:59:55 >




  • Sistem değişikliği başka ülkelerde referanduma sunulsa, acaba hangi ülkenin halkı kabul eder?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Uç partilerin sözcüleri çok öngörülü ise 0.1 oy oranlarını arttırsınlar. Boş konu.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Norveç, Danimarka gibi sermayenin dolup taştığı ülkelerle, Türkiye gibi en büyük problemi sermayesi olmaması olan bir ülkeyi karşılaştırmak ne kadar doğru sizce ?


    Türkiye'yi karşılaştırmamız gereken, veya standartlarımızın aynı olması gereken ülke Danimarka mı sizce ? Size göre Türkiye'de tüm sosyal şartları Danimarka seviyesine çıkartıp vergileri de danimarka kadar yüksek yparsak bu refah mı sağlar ?


    OECD ülkeleri dediğimiz topluluğa baktığımızda bu ülkelerin ezici bir çoğunluğunu zengin Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzakdoğu ülkeleri oluştururken siz bizi ve bizim ekonomik koşullarımızı bu ülkeleri baz alarak oluşturabileceğimizi mi inanıyorsunuz ?


    Çünkü bizimle alakası bile olmayan ülkeleri sanki aynı ligdeki ülkeleri karşılaştırıyormuşuz gibi yazıp yanlış bir algı oluşturduunuzu düşünüyorum.


    -Türkiye'nin zenginleşmesi için her 3 kişiden birini kamu çalışanı yapmak.

    -Sosyal yardımları ve vergileri arttırmak.

    • Özlük hakları ve sosyal hakları genişletmemiz mi gerekiyor, sermayemiz olmadan.


    Bunları karşılayacak büyüklükte bir sermaye birikimi oluşturmadan bunu yaparsak zaten küçük olan sermayemizi iyice eritmiş olmayacak mıyız ? Japonya, Kore veya Avrupa büyük sermayeler oluşturuncaya değil, (Buna Çin'i de ekleyebilirsiniz) bu kadar geniş haklara sahip miydi yoksa sermaye arttıkça bu haklarda mı arttı bunu sormamız gerekiyor.


    Sosyal refah sunabilmek için önce sosyal refah sunabilecek bir para birikiminiz olması gerekiyor.


    Türkiye bir seçim yapmak zorunda sermayesini, sosyal haklar ve gelip geçici bir refah için mi kullancak yoksa sermayesini elindeki sermayeyi daha hızlı büyütmek için mi kullanacak ? Zengin ülkelerin hızlı büyümek gibi bir dertleri yok fakat bizim gibi ülkelerin zengin ülke statüsüne ulaşması için zengin ülkelerden çok daha hızlı büyümek gibi bir derdi var ve Türkiye bir türlü bunu başaramıyor, her vites arttırdığımızda duvara toslayarak başarısız oluyoruz...


    Japonların harika bir gelişme gösterdikleri ve bugünkü refahı inşa ettikleri döneme bakarsanız, gecelerini gündüzlerine katarak inanılmaz oranda çalıştıklarını görürsünüz, keza Çinliler , Koreliler sizin bugünkü şartlarda asla kabul etmeyeceğiniz oranda çalışmışlardır. Hem dibine kadar sosyal refah uygulayıp, çalışma günü sayısını ve saatleri düşük tutup aynı anda zenginleşmiş bir ülke ben bilmiyorum. Bu dediğiniz hakların hepsi zenginleşmeden sonra gelmiştir...

    Kimle karşılaştıralım, o zaman örnek verin.

    Sermaye dolup taşıyorsa mantıken devletin tamamen ekonomiden çekilmesi lazım ama çekilmemiş tam tersi dünyada en fazla kamu çalışanın olduğu ülkeler olmuş, söylediğinizde çelişki var.

    OECD 36 üye var, hepsi mi Türkiye'nin çok ilerisinde? Yok öyle bir şey.

    Yazdıklarımı çarpıtmışsınız, liberaller olmayan gerçekleri sanki olmuş gibi bahsediyor, Türkiye en az kamu çalışanı olan ülkelerden biri olmasına rağmen sanki aşırı bir çalışan varmış gibi, çok fazla sosyal yardım yapıyormuş gibi algılar var, öyle bir şey olduğu yok. Tam tersi bu konularda en gerideki ülkelerden biriyiz.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: HugenkuL7

    Hep aynı nane yıllardır formda birbirinizi gazlıyorsunuz. Hayat devam ediyor.

    ona bakarsan, saksıdaki bitki için de hayat devam ediyor.önemli olan o hayatı nasıl yaşadığın.

  • OZ44 kullanıcısına yanıt

    Hocam bana çarpıtıyor diyorsunuz fakat OECD haritasını size attım söyleyin oradaki ülkelerin kaç tanesi bize benzer ? Ezici çoğunluğu dünyanın en zengin ülkeleri. Türkiye'yi karşılaştıracağınız ülkeler bellidir gelişmekte olan ülkeler endeksi içerisindeki ülkelerle bizi karşılaştırabilirsiniz.


    Kim olabilir, Brezilya, Meksika, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya, Filipinler.


    Fakat siz bizi Danimarka, Amerika, Japonya ile karşılaştırıyorsunuz. Yani öneriniz Türkiye Danimarka'daki sosyal şartları buraya mı taşısın ? Bu bizi zenginleştirecek mi ? Bizim Danimarka kadar swermayemiz, üretmimiz ve nufusa göre bir ekonomimiz mi var da Danimarka'nın şartlarını sağlayacağız. Memur veya işçi aylığı ile geçinen bir aile 3 katlı lüks villa'da yaşayabilir mi ?


    Türkiye en az kamu çalışanı olan ülkelerden biri falan değil, konuyu siz çarpıtıyorsunuz. Dünyanın en zengin ülkelerinin oluşturduğu OECD listesini koyup bizim içinde olmadığımız bir ligde neden ayrışıyoruz diye sormak aslında olayı çarpıtmak değil midir ?


    Türkiye'nin içinde bulunduğu topluluk budur ve Türkiye bugün bu listeden düşme tehlikesi içindedir.

     Kemal Okuyan: Türkiye’de ilk defa açlık baş gösterecek


    Sizin bizi içine koyduğunuz ve her alanda doğal olarak sonuncu olduğumuz devletler listesi ise budur.

     Kemal Okuyan: Türkiye’de ilk defa açlık baş gösterecek


    Şimdi soruyorum size Gelişmekte olan bir ülkeyi alıp, tamamen gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerle aynı ligdeymiş gibi karşılaştırıp, bu ülke neden onların sunduğu şartları sağlamıyor demek olayları çarpıtmak eğil midir ?


    Onların sağladığı refahı sağlayabilmek için önce onlar kadar üretmeli, onlar kadar rekabetçi ve teknolojide ileri hale gelmeli, onlar kadar büyük bir sermaye biriktirip ardından onlar kadar bir refah sağlayabilirsiniz. Bir ülkede siz veya biz istedik diye refah oluşamaz, refah sermaye birikim arttıkça para doğal olarak değerlendiği için oluşmaya başlayacaktır...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 9 Ekim 2020; 20:26:40 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Hocam bana çarpıtıyor diyorsunuz fakat OECD haritasını size attım söyleyin oradaki ülkelerin kaç tanesi bize benzer ? Ezici çoğunluğu dünyanın en zengin ülkeleri. Türkiye'yi karşılaştıracağınız ülkeler bellidir gelişmekte olan ülkeler endeksi içerisindeki ülkelerle bizi karşılaştırabilirsiniz.


    Kim olabilir, Brezilya, Meksika, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya, Filipinler.


    Fakat siz bizi Danimarka, Amerika, Japonya ile karşılaştırıyorsunuz. Yani öneriniz Türkiye Danimarka'daki sosyal şartları buraya mı taşısın ? Bu bizi zenginleştirecek mi ? Bizim Danimarka kadar swermayemiz, üretmimiz ve nufusa göre bir ekonomimiz mi var da Danimarka'nın şartlarını sağlayacağız. Memur veya işçi aylığı ile geçinen bir aile 3 katlı lüks villa'da yaşayabilir mi ?


    Türkiye en az kamu çalışanı olan ülkelerden biri falan değil, konuyu siz çarpıtıyorsunuz. Dünyanın en zengin ülkelerinin oluşturduğu OECD listesini koyup bizim içinde olmadığımız bir ligde neden ayrışıyoruz diye sormak aslında olayı çarpıtmak değil midir ?


    Türkiye'nin içinde bulunduğu topluluk budur ve Türkiye bugün bu listeden düşme tehlikesi içindedir.


    Sizin bizi içine koyduğunuz ve her alanda doğal olarak sonuncu olduğumuz devletler listesi ise budur.


    Şimdi soruyorum size Gelişmekte olan bir ülkeyi alıp, tamamen gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerle aynı ligdeymiş gibi karşılaştırıp, bu ülke neden onların sunduğu şartları sağlamıyor demek olayları çarpıtmak eğil midir ?


    Onların sağladığı refahı sağlayabilmek için önce onlar kadar üretmeli, onlar kadar rekabetçi ve teknolojide ileri hale gelmeli, onlar kadar büyük bir sermaye biriktirip ardından onlar kadar bir refah sağlayabilirsiniz. Bir ülkede siz veya biz istedik diye refah oluşamaz, refah sermaye birikim arttıkça para doğal olarak değerlendiği için oluşmaya başlayacaktır...

    AB ülkesi her ülke çok mu refah içinde, Yunanistan batmadı mı daha 3-5 önce, o mu bizden çok ileride? Doğu Avrupa ülkeleri bizim çok mu üzerimizde?

    Siz kamu sektörü bizde çok şişkin diyorsunuz ben de diyorum ki yok öyle bir şey, internette yüzlerce kaynak var bakın. Dünyada en fazla kamu çalışanı olan ülkelerden Norveç ve Danimarka'da çalışanların üçte biri kamu çalışanı iken bizde altıda biri kamu çalışanı. Yani Türkiye'de kamuda gereksiz bir fazlalık olduğu iddiası tamamen uydurma. Bu kamu sektörünün şişkin olup olmamasıyla ilgili bir kıyas, başka ülkeleri de örnek gösterebilirdim, tamamen çarpıtmışsınız.

    Bir de diyorsunuz ki Danimarka, Norveç'te sermaye birikimi bol demişsiniz, ee bolsa size göre ekonomiyi tamamen sermayeye bırakması gerekmez miydi, niye bırakmamış?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OZ44 -- 9 Ekim 2020; 20:50:22 >




  • mutlu mesud forum köşelerinde dertsiz kaygusuz takılan ergenlere göre büyük sona daha var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • OZ44 kullanıcısına yanıt

    https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_public_sector_size


    "Dünyada en fazla kamu çalışanı olan ülkelerden Norveç ve Danimarka'da çalışanların üçte biri kamu çalışanı iken bizde altıda biri kamu çalışanı."


    Dünyada en fazla kamu çalışanları genelde eski komünist ülkelerde. Ha Norveç ve Danimarka'da da ortalamanın üstünde kamu çalışanı var o ayrı ama kesinlikle en fazla kamu çalışanı oranına sahip değiller.


    Bizdeki kamu yükünün fazla olmadığına ben de katılıyorum. Bu kadar göze batmasının sebebi sanırım kamudaki berbat iş dağılımı yüzünden. Düzen şu şekilde işliyor :


    Diyelim biriminizde siz dahil 5 kişi var. Eğer o 4 kişi işleri anlamıyorum filan diyerek başından savıyorsa ve bir üst birimiyle arası iyiyse ve siz bunların hiçbirini yapmamışsanız o 5 kişilik birimin tüm işi size kalıyor. Kalanlar da çay kahve takılıyor. Hal böyle olunca da işler aksıyor ya da yavaşlıyor.


    Özel sektör çok kötü olduğu için kamuya aşırı talep var. Ülkenin düzelmesi için özel sektörün cazip halde olması gerekir. Ama bunu yapmanın yolu kamudan kesmek değil bence.





  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.