Türk şirketlerinin ahlaksızlıklarından gına geldi! (3. sayfa)

%90 firmaların ahlaksızlı var.

Müşteri hizmetleri çok ama çok rahat yalan, yanlış bilgi veriyor.

Adamlarda yüzsüzlük had safhada

Utanma yok.

Birde hizmet diyorlar,

Ürünler çöp.

Arçelik,

Zyxell

Arzum

ilk aklıma gelenler.

Zyxel 10 numara modem markası. Müşteri hizmetlerini bilemem hiç ihtiyaç duymadım.

hocam bunun için sana öneri bir mal alırken kredi kartıyla almaya özen göster. Baktın böyle durumlar var firmaya bir kez mesaj at eğer çözmüyorlarsa direkt olarak ödeme itirazı(chargeback) yap. Gerisini onlar düşünsün ^^

Finlandiya ile ilgili yazılan kısım müthiş bir durum. Ilk kez duydum. Bizde böyle bir durum aradan 50 yıl geçsede olmaz gibi. En basidinden kafede büyük çay içen biri kasaya gittiğinde küçük içtim der. Hep bi nerden koparsam, kar etsem zihniyeti var. Mevcut halde aşılamayacak bir zihniyet. Ancak toplum olarak zengin olduğumuz, en az maaşı alan kişi bile kaliteli geçindiği vakit bizde finlandiyadaki durumu yaşayabiliriz.

Her şeyi yabancılar üretsin. Her şeyi onlar satsın. Yerli hiçbir şey olmasın.

Sonra dolar yüksek diye hep beraber ağlayalım.

Maaşını dolarla mı alıyorsun?

Bu milletin dolarla işi nedir?

İmam ossurursa cemaat başka şeyler yaparmış.

Türkiye'de para kazanmak tamamen ahlaksızlık üzerine kurulu.

Bu durum da insanımızda ahlaki yozlaşmaya yol açtı.

Nerede tanıdığı olan torpili olan insan varsa hepsi bir yerlere geldi.

İmam hatip mezunu insanlar devletin üst kadrolarında iş buldu.

Ekonomik gidişat da kötüye evrildiğinden beri herkes kısa yoldan para vurma peşinde.

Kimisi beton yapıp fahiş fiyattan satma peşinde kimisi al sat ile para vurma peşinde.

E bu kadar açgözlülüğün olduğu bir yerde ahlaksızlık olmazsa olur mu ?

Bir örnek olarak japonlara bakabiliriz. Onur gurur için intihar eden adamlar.

Yaptıkları işler gelişmeler ortada. Yaptıkları ürünü kaliteli yapıyorlar.

Ürünlerinin arkasında duruyorlar. Sen ne yapıyorsun ?

Vergi ile adamın kazandığından fazlasını kazanıyorsun.

Bu kadar hazır paraya konarak ülke insanının anlayışını iyi yönde etkileyemezsin.

Üretim yapan insanlar berbat durumda. Çiftçisi sanayicisi hepsi etkileniyor.

Vergi ülkesi olmuşuz. Akıl almaz ürünler artık lüks tüketime giriyor.

İnsanlar nasıl olduysa alıştı artık bu duruma.

Örneğin bir motosikletin motor hacminden dolayı üst vergi dilimine giriyor.

Hop 2000 TL zam geliyor. Haysiyetli şerefli tedarikçilerimiz de hop 1000 TL de kendileri koyuyor.

E böyle böyle fiyatlar aldı başını gitti.

Motosiklet bir örnekti. Bu durum arabadan sabuna kekten pastaya her şeyde mevcut artık.

Sonumuz hayır olsun diyelim. Pek görmüyorum ama..

İroni yapmıştım ama sanırım anlamadınız.

güzel başlık umarım gerekli merciler bu duruma bir çözüm üretir

Adamına denk gelmezsen boku yiyorsun adamına denk gelirsen çok güzel iş çıkıyor.

Türk Telekom mesela adamına denk gelince 5 dakika'da iş bitiyor Adamına denk gelmeyince 2-3 hafta sürüyor hatta hiç çözülmüyor.

Amazon'dan şaşmayın en kötü ihtimal Amazon'a şikayet edersin Arçelik Genel Müdürlüğünü arayıp gerekli yaptırımı uygular hatta sana da indirim verirler.

Amazon daha önce bana Corsair PSU yüzünden 255 euro ücretin 155 eurosunu iade etmişti. Amazon'dan şaşmayın Bayiler ile kesinlikle çalışmayın

çoğunluğu müslüman olan ülke de yahudi patronla çalışmak için can atılıyorsa,,, neyse gerisini söylememe gerek yok anlayan anladı.

Biz kendi dalgamıza bakalım. Ülkedeki bir grup namussuz yüzünden halkın bir kısmı desin ki "Türk malı kötü yau!"

Benim taşımı Türk dış cepheci Newyork'daki gökdelene taksın. Gökdelene takılabilecek taşı üretip korkmadan asan adam DÜNYADA az bulunur. Yapay da olsa, taş bu. Çatlar, kırılır, birinin kafasına düşerse öldürür. Kat yükseldikçe taşın maruz kaldığı rüzgar falan da ciddileşiyor. Üstelik NewYork gitgide daha da artan bir şekilde El-Nino fırtına hattı üzerinde.  

Sen İki üç namussuzu belledin diye Türk malı alma. Ben malımı dünyaya satarım. Sana ihtiyacım yok. Seni müşteri olarak görmek de istemiyorum zaten.  Memnun etmesi en zor müşteri. Para yok, talep çok. Bir restoranda da, memnun etmesi en zor müşteri Türk müşteridir mesela. Gavur müşteri gnam gnam ver. Türk müşteri orası öyle, burası böyle... Servise laf eder. Garson çağırır "Bilader baksana bir" falan.  Bazen işler biraz para-çokomel işi. Türk üreticinin malı kaça satılıyor, kaliteli olduğu kesin olan mal kaça satılıyor. Buna bakın. Bazen arada fiyat az oynuyor. Demek ki o mal ucuza üretilemiyor demek oluyor. Böyle mallar da var. Bu durumda üretici kalite ile oynuyor. Sen de sonunda mutsuz oluyorsun. O malı alma. Ama bazı mallarda fiyat yarı yarıya oynuyor. Türk malı biraz daha düşük kalite oluyor. Sen de yarı fiyatına olduğu için alıyorsun. Türk üretici en kalitelisini üretemez mi? Üretir. Üretip o fiyattan satışa çıkarsa alacaksın sanki?  

Bir kısır döngüde dönüyoruz.

---------------------

An itibari ile potansiyel bir üretici olarak arayışım şu: Müşteri yurtdışında olsun. Maliyetlerimin çoğu döviz zaten. O yüzden fiyatlar da döviz olsun. Türkiye'de ilgileneni azmış, çokmuş, boşver. Türkiye dünyanın %2.5'u.  

---------------------

Kullandığım yerli ürünleri düşünüyorum:

Zyxel modemi fabrikada 7 yıl kullandım. Tık demedi. Bela olmadı. Network'le iş yapılıyor olsa hayatta yetmezdi. Ama ev kullanıcısına fazlasıyla yeter. Bizim fabrika da ev gibi nihayetinde. Network mahiyetinde bir şey yok. 5 bilgisayara internet dağıtıyorsun. O kadar. Basit iş, basit ve ucuz modem. Router yok. 7 yıl tık demedi. 7 yıl sonra fabrikayı kapadık, alet bozulmadı yani. Modem ofiste yatıyor şu anda. Çalışıyor.

Annemler evlenirken Arçelik buzdolabı almışlar. 27 yıl sonra bir Arçelik daha aldılar. Bu aleti kapalı balkona attık. 8 yıl daha çalıştı. Kulbu kopar, zır zır ses yapar; ama alet 35 yıl çalıştı.  Bir Arçelik daha aldılar dedim ya, babamı kaybettik önceki yıl. Annem başka eve taşındı. O "yeni" Arçelik dolabı da yanında götürdü. Kullanıyor. Evinin buzdolabı. 20 yıllık falan. Arçelik Orbital. Uuuu yeee...  O da zırlamaya falan başladı tabii ki... Kulbu kırıldı. Alttan vida ve metal L demirleri ile tutturdum. İç kapaklarından biri yok. Kırıldı. Ama sonuçta iki buzdolabı babamı gömdü. Daha bir şey söylemiyorum. Benim evde Siemens var. Bariz daha kaliteli mal. Ama Arçelik'in ömrünün yarısını beklemiyorum kendisinden.

Arçelik süpürgeler... Aklın varsa baba süpürgeyi gündelikçiye vermezsin yani. Al ucuza bir şey, koy eve. Neticede gündelikçi abla içinden geçiyor süpürgenin. Arçelik de dayanıklı koçum. 7 yıl anamın evinde gündelikçi terörüne maruz kaldı makina. Aklının alabileceği her yeri kırık. Taşınırken ona yeni bir süpürge aldım. Çünkü ofisteki süpürge bozulmuştu. O leş Arçeliği ofise koydum.  Çalışıyor koçum benim.

Ama ne bileyim, TV almam mesela. Büyük konuşmayayım. Şirkete lojman yapıyorum diyelim (yok öyle bişiy, şirketi kapıyorum ben). Başa bela olmayacak ucuz aleti alır koyarım. Arçelik TV ucuz çıkarsa koyarım. Xiangyong marka TV'den iyidir. Ama evime koymam. Elektronik işinde cins cins beklentilerim oluyor benim. Bizim Türk üreticiler esnek ürün yapmayı bilmiyor. Bir anda zottiri üzerinden zeberjört bağlantısı yapmam gerekiyor. Arçelik bunu hiç düşünmemiş, yazılım müsade etmiyor falan. Anlatabiliyor muyum. Bu sebeplerden Casper ve Arçelik elektronik almam. TV/PC vs... Elimde bir casper tablet var mesela. Linux kuramıyorum. Çünkü seçtikleri Bios NTFS boot'a izin veriyor. Linux'da NTFS yok. Çok basit bir şey, anlatabiliyor muyum? Adam windows kafası düşünmüş. "Bu devirde kim fat32 kullanır ki?" şeklinde. Düz adam sami. Lan bırak. Fat32 de seçebilelim. Dar kafalı işte. Olasılıkları, ihtimalleri çok hesaplamaz bizimkiler. Ama iyi mal, rekabetçi mal üretir. X alanında o olasılıkların adamı isen, ki ben PC ve elektronik alanında öyleyim, Türk malından uzak dur. Hiç olmazsa şimdilik.

---------------------

Aklını kullanacaksın özetle.