Şimdi Ara

Özgür İradeli 'İnsan' Şart mı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
43
Cevap
1
Favori
997
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İnsan özgür iradeye sahipse, Tanrı da özgür iradeye sahip midir? Eğer değilse, insan, Tanrı'da bile var olmayan bir iyiliğe (özgür iradeye) sahip demektir, böyle bir şey mümkün müdür? İnsan, Tanrı' da bile olmayan "özgür irade ile iyiliği seçme" vasfına sahip olabilir mi?

    Eğer Tanrı özgür iradeye sahipse, o halde neden özgür iradeli "insan" yaratmak yerine özgür iradeli "yarı Tanrı" lar yaratmamıştır? Bu yarı Tanrılar özgür iradeye sahip olabilirler, buna rağmen tıpkı Tanrı gibi sürekli iyilik yaparlar. Böylece Tanrı hem özgür irade gibi büyük bir iyiliği yaratmaktan vazgeçmemiş olur, hem de şu ankinden daha iyi bir mümkün dünya yaratmış olur. Ayrıca bu yarı Tanrılar sürekli iyilik yapsalar da, Tanrı kadar iyi olmayabilirler, Tanrı'nın diğer vasıflarına (en bilgili, en güçlü varlık olmak) sahip olmadıkları için de Tanrı ile eşdeğer olmamış olurlar. Böyle bir şey neden mümkün olmasın? Tanrı, özgür iradeli varlıklar yaratmak için neden kötülüğe göz yummak zorunda olsun?

    ***Yarı Tanrı olması şart değil, "özgür iradesi olduğu halde sürekli iyilik yapan varlık" da diyebiliriz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi olasılıksız238 -- 28 Mayıs 2020; 18:33:14 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Benimde en çok anlam veremediğim konulardan biri bu, mutlak iyi bir Tanrı özgürse neden insanları özgür ve kötülük yapmayacak sekilde yaratmak yerine kötülük yapabilecek varlıklar olarak yaratmış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna, sana verilen cevapta belirtildiği gibi dediklerin konuyla alakasız. Arkadaş daha çok mantıksal kötülük problemini merak ediyor. Kötülük problemini iki başlıkta incelemek mümkün:

    1)Mantıksal Kötülük Problemi: Her şeyi bilen, her şeye kadir ve ahlâken kusursuz bir varlık ile kötülükler mantıken çelişir. Nasıl ki aynı anda Sokrates hem oturup, hem de ayakta duramıyorsa, Tanrı ile kötülükler arasında bu türden bir çatışma vardır.

    2)Delilci Kötülük Problemi: Her şeyi bilen, her şeye kadir ve ahlâken kusursuz bir varlık ile kötülükler arasında mantıken tutarsızlık yoktur. Belli düzeyde kötülüklerle Tanrı uyum içindedir. Ancak evrenimizde çok fazla kötülükler mevcuttur. Bu kadar fazla kötülükle ve Tanrı arasında bir gerilim mevcuttur.

    Senin sorduğun soru 1. kategoriye ait bir problem ve din felsefecilerinin neredeyse hepsi mantıksal kötülük proleminin çözüldüğünü düşünmekte. Aslında sorduğun soru tanrısal-Tanrısal diyorum çünkü daha sonra yaratılacak tanrıların nedensiz varlıklar olmaları mantıken tutarsız. Bana kalırsa bir varlığa tanrı dememiz için onun nedensiz olması gerekir.- varlıkları gerektirmiyor. Yani illa ki Tanrısal varlıkların yaratılmasına gerek yok. Soru şu olabilir: Sürekli iyilik yapan, özgür iradeli varlıklar-insanlar- yaratmak mümkün müdür? Şimdi konuyu anlamak için J. L. Mackie’nin formülasyonuna bakalım:

    1. Tanrı; her şeye gücü yeten, her şeyi bilen ve mutlak iyidir.
    2. Tanrı’nın her şeye gücü yetiyorsa kötülüğü yok edebilir, her şeyi biliyorsa kötülüğü bilir ve mutlak iyiyse kötülüğü yok etmek ister.
    3. Tanrı kötülüğü yok etmelidir.(1 ve 2’den)
    4. Evrende kötülük vardır.
    5. Tanrı‘nın varlığı mantıken tutarsızdır, yani Tanrı yoktur.(3 ve 4’ten)

    1’e Yujin Nagasawa’nın maxiGod tezi ile itiraz etmek mümkün. Nagasawa bir Hristiyan olarak, ortaya koyduğu maxiGod tezinin Hristiyanlıkla bağdaştığını düşünüyor. Şahsen bunu konuda Nagasawa gibi düşünüyorum ama devam edebilmek için 1’i doğru varsayacağım. 2. ve 4. öncüller tartışmasız doğru. Eğer öncüllerin hepsi doğruysa argüman tümdengelimsel formatta kurulduğu için 5’de doğru olmalıdır. Ancak 3’e itiraz etmek mümkün. Alvin Plantinga tam olarak bunu yapıyor. Plantinga, Tanrı’nın bir miktar kötülüğe izin vererek, özgür iradeli varlıklar yaratmasının daha yüksek bir iyiliğe yol açacağını ve bunun mantıksal kötülük argümanını geçersiz kılacağını düşünüyor. Şimdi şöyle bir düşünce deneyi yapalım. Ve diyelim ki Tanrı şu iki seçenek arasında kararsız kalıyor:

    A) Özgür iradeye olmayan ve sürekli iyilik yapan varlıklar yaratmak.
    B) Özgür iradeye sahip olan ve çok ufak miktarda kötülük yapacak varlıklar yaratmak.

    Plantinga, B seçeneğinin A’dan daha iyi olduğunu söylüyor. Çünkü, özgür iradeli varlıkların yaptığı iyilikler ile özgür iradeye sahip olmayan varlıkların yaptığı iyiliklerin değerinin aynı olmadığını söylüyor. Buraya kadar kimsenin itiraz edeceğini düşünmüyorum. Sezgisel olarak özgür iradeli iyiliklerin, özgür irade ile yapılmayan iyiliklerden daha değerli olduğunu herkes kabul eder.

    Örneğin tüm insanlara özgür irade verilecek ise birbirlerinin ellerine, bir kere olmaya mahsus, kıymık batırarak çok ufak miktarda acı çektirecek olsunlar. Bu kötülüğe müsade etmek-kıymık batırma- yani özgür irade vermek daha yüksek bir iyiliğe yol acağı için mantıksal kötülük problemi çürütülmüştür.

    Şimdi esas sizin sorunuza gelelim: Sürekli iyilik yapan, özgür iradeli varlıklar yaratmak mümkün değil midir? Bu itiraz Mackie tarafından Plantinga’ya yapılıyor. Şimdi 2 tür özgür iradenin olduğunu açmak gerek:

    C) Liberteryen Özgür İrade: Özgür irade ile determinizm bağdaşmaz. Kişinin özgür olması için, düşünce ve eylemleri kendi iradesinin ürünü olması, ve eylem anında birden fazla seçenek hakkı olması gerekir.

    D) Bağdaşırcı Özgür İrade: Bir kişinin özgür olması için eylemlerinin kendisinden kaynaklanması yeterlidir. Özgür irade ile determinizm bağdaşır.

    Plantinga’nın özgür irade savunması liberteryen özgür irade üzerine kurulu. Eğer liberteryen özgür irade doğru ise, sürekli iyilik yapan, özgür iradeli varlıklar yaratmak mantılen tutarsızdır. Eğer bağdaşırcı özgür irade mantıken mümkün ise, sürekli iyilik yapan, özgür iradeli varlıklar yaratmak da mantıken mümkün olacağı için Plantinga’nın savunusu geçersiz kılınır. Buna rağmen, Jason Turner ve Mike Almeida gibi felsefeciler, Plantinga’nın savunusunu bağdaşırcı özgür iradeye uyguladılar. Ve bana kalırsa Plantinga’nın savunusu ve bağdaşırcılık bibiriyle bağdaşır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-596C9B846 -- 28 Mayıs 2020; 15:47:1 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yazdıklarınıza göre tekrar bir ara yazarım ben de çok alakasız buldum çünkü kötülükten hiç söz etmedim ve özgür iradeyi kabul ederek özgür iradeyle ilgili normatif yargıda bulundum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tanrıyı düşünürken yaptığın yanlış şu: tanrı evreni yaratmış bir "kişi" dğil "özne" değil, kişiden öte bir varlık olmalı. o zaman insana özgü anlamlar yüklenemez tanrıya çünkü zaman mekanın ötesinde bir "şey" o.

    kötülük var mı yok mu.
    bunu da arkdaşlar cevaplar herhallde.
  • Her şeyi bilen, her şeye kadir ve ahlâken kusursuz bir Tanrı ortaya çıkacak iyiliklere neden ihtiyaç duyuyor?
    2. si, ortaya çıkacak iyilikler her neyse ol diyerek yaratamıyormu?
    -https://forum.donanimhaber.com/zevk-ihtiyac-mecburiyet--142056885
  • başlıkta da soru sormuşsun. ben bunu kültür dominasyonu perspektifinde değerlendireceğim. zira benim içinde bulunduğum yaşadığım kültür her daim var olursa o zaman ben de varolurum. yani benim varoluşum = kültürüm. insanlar günümüzde ulus devletler içinde yaşadığına göre ve bu ulus devletlerin çatışması olduğuna göre oldu mu sana medeniyetlerin çatışması. buradan şuraya geliriz, uluslar kendini idame edecek kadar bünyesinde özgür iradeye sahip bireyler bulundurursa yeterli olur. mesela TC. bu ülkede çok gerekli olmayan bir şey. bu olmadan da soyunu aktarabiliyor, hayatını devam ettirebiliyorsun + huzurlu bir hayatın da oluyor ülkene katkı da sağlıyorsun. özgür iraden medyanın elinde de olsa medya bunu ülken devletin adına yapıyor.

    bence güzel bir şey.
  • O halde, liberteryen özgür irade doğruysa, Tanrı özgür iradeye sahip değil midir? Çünkü Tanrı'nın kötülük yapması imkansızdır (?) ki bu da, yukarıda dediğin gibi liberteryen özgür irade ile çelişir. Tanrı özgür iradeye sahip değilse, özgür iradenin Plantinga'nın savunusunda olduğu gibi büyük bir iyilik olup olmadığı konusunda şüpheye düşmek gerekmez mi? Bazı büyük kötülüklerin varlığı için dahi gerekçe olabilen bu iyilik, Tanrı'da değil de sadece insanda, yaratıklarda mı vardır? Eğer öyleyse, liberteryen özgür iradesi olduğu halde sürekli iyilik yapan bir insan, Tanrı'dan daha "iyi" bir varlık mı olur?

    Eğer bağdaşırcı özgür irade doğruysa, sürekli iyilik yapan varlıkları yaratmak neden tutarsız olsun? Sonuçta yaratılan varlıklar hem özgür irade gibi, sırf yaratmak için belli kötülüklere müsamaha gösterilen "büyük" bir iyilikten mahrum kalmamış olurlar hem de evrende özgür iradeye bağlı kötülükler olmamış olur. Tanrı'nın özgür iradeye bağlı kötülüklerin olmadığı bir dünyayı yaratması mümkünse bu dünya, özgür iradeye bağlı kötülüklerin olduğu bir mümkün dünyadan kesinlikle daha iyi değil midir?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    Her şeyi bilen, her şeye kadir ve ahlâken kusursuz bir Tanrı ortaya çıkacak iyiliklere neden ihtiyaç duyuyor?
    2. si, ortaya çıkacak iyilikler her neyse ol diyerek yaratamıyormu?
    -https://forum.donanimhaber.com/zevk-ihtiyac-mecburiyet--142056885
    quote:

    2. si, ortaya çıkacak iyilikler her neyse ol diyerek yaratamıyormu?


    Şeylerin kendi içinde mantıken mümkün olup olmadığını göstermen gerek bunun için. Mesela benim yaralı bir insana yardım etmem için birinin yaralanması gerekir. Eğer yardım edersem daha yüksek bir iyiliğe ulaşılır. Yani kötülükler yaratılmadan daha yüksek iyiliğe ulaşmak mantıken mümkün olamayabiliyor.

    quote:

    Her şeyi bilen, her şeye kadir ve ahlâken kusursuz bir Tanrı ortaya çıkacak iyiliklere neden ihtiyaç duyuyor?


    Bu şekilde, argümanın çok yüzeysel sunulmuş determinist. İstersen daha düzenli bir şekilde formüle edelim. Modus Ponens biçiminde kuracak olursak:

    1. p —> q
    2. p
    3. q

    Öncüllere dökecek olursak:

    1. Tanrı iyilikleri yaratmak zorundaysa ihtiyaç sahibi bir varlıktır.
    2. Tanrı iyilikleri yaratmak zorundadır.
    3. Tanrı ihtiyaç sahibidir.(1 ve 2’den)

    Eğer 1 ve 2. öncüller doğruysa, argüman tümdengelimsel bir formatta kurulduğu için 3. öncülde doğru olmak zorundadır. Peki 1 ve 2. öncüller doğru mudur? 1’in doğruluğundan emin olmak için, önce ihtiyacı düzgün bir biçimde tanımlayalım.

    İhtiyaç: Bir varlığın kendini öz doğası uyarınca gerçekleştirmesi (self-actualisation/fulfillment/realisation) için elde edilmesi gerekli olan bir X'in var olması ve söz konusu varlığın bu X'i elde etmek için şu veya bu ölçüde bir motivasyona sahip olması.

    Tanrı’nın öz doğası gereğince sevgi dolu ve mutlak iyi olduğu için iyilikleri yaratmak için bir motivasyona sahip olacaktır. Eğer iyilikleri yaratmıyorsa gerçekten mutlak iyi olamazmış gibi duruyor. O halde 1. öncül doğru.

    Peki 2. öncül doğru mudur? Tanrı mutlak iyiyse hiçbir şey yaratmayacağına iyi bir şeyler yaratacaktır. Demek ki Tanrı’nın hiçbir şey yaratamama lüksü yoktur. O halde o hem mutlak iyi hem de ihtiyaç sahibi olmayan bir varlık olamaz. Yani 2. öncül de doğru görünüyor. O halde zorunlu olarak 3’de doğru oluyor.

    Argümanı iyi bir şekilde temellendirdik. Peki bu argümandan nasıl çürütülebilir? Aklıma pek çok strateji gelse de ben burada sadece ilahi basitlik kuramıyla bu sorunu çözebileceğimizi göstereceğim. İlahi basitlik kuramı Katolik Kilisesi tarafında taa ilk zamanlarından beri patristik bir konsensüsle öğretilmiştir. Dördüncü Lateran Konsili ve 1. Vatikan Konsili'nde birer dogma olarak kabul ve ilan edilmiştir. İlahi basitlik kuramına göre:

    a) Tanrı’nın uzamsal ve zamansal parçaları yoktur.
    b) Tanrı’da içsel öz/araz ayrımı bulunmaz.
    c) Tanrı’nın doğasındaki özelliklerin arasında gerçek bir ayrım yoktur.
    d) Tanrı’nın özü ve varlığı arasında gerçek bir ayrım yoktur.

    D’den çıkan sonuca göre Tanrı’da hiçbir potansiyel yoktur, o salt aktüel bir varlıktır. (Thomas Aquinas’ın 1. yolu salt aktüel bir varlığı kanıtmaya çalışmaktadır.) Eğer 4 doğruysa Tanrı’da hiçbir potansiyel olmayacağından üstte kurmuş olduğumuz argümanın 2. öncülü yanlış olacaktır. Çünkü Tanrı’da iyilikleri yaratma gibi potansiyel olmayacaktır zaten.

    Argümanını daha başka eleştirilerde yapılabilir ama hepsini detaylıca ele almak zor. Bunu bile özet geçmeye çalıştım. Bu arada ben ilahi basitlik kuramını kabul etmiyorum. Ben bir Ortodoks Hristiyanım. Aksine bu öğretinin pek çok sorunu oluğunu, sezgisel olarak absürt sonuçlara ulaştırdığını düşünüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-596C9B846 -- 28 Mayıs 2020; 21:24:22 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: olasılıksız238

    O halde, liberteryen özgür irade doğruysa, Tanrı özgür iradeye sahip değil midir? Çünkü Tanrı'nın kötülük yapması imkansızdır (?) ki bu da, yukarıda dediğin gibi liberteryen özgür irade ile çelişir. Tanrı özgür iradeye sahip değilse, özgür iradenin Plantinga'nın savunusunda olduğu gibi büyük bir iyilik olup olmadığı konusunda şüpheye düşmek gerekmez mi? Bazı büyük kötülüklerin varlığı için dahi gerekçe olabilen bu iyilik, Tanrı'da değil de sadece insanda, yaratıklarda mı vardır? Eğer öyleyse, liberteryen özgür iradesi olduğu halde sürekli iyilik yapan bir insan, Tanrı'dan daha "iyi" bir varlık mı olur?

    Eğer bağdaşırcı özgür irade doğruysa, sürekli iyilik yapan varlıkları yaratmak neden tutarsız olsun? Sonuçta yaratılan varlıklar hem özgür irade gibi, sırf yaratmak için belli kötülüklere müsamaha gösterilen "büyük" bir iyilikten mahrum kalmamış olurlar hem de evrende özgür iradeye bağlı kötülükler olmamış olur. Tanrı'nın özgür iradeye bağlı kötülüklerin olmadığı bir dünyayı yaratması mümkünse bu dünya, özgür iradeye bağlı kötülüklerin olduğu bir mümkün dünyadan kesinlikle daha iyi değil midir?
    quote:

    O halde, liberteryen özgür irade doğruysa, Tanrı özgür iradeye sahip değil midir? Çünkü Tanrı'nın kötülük yapması imkansızdır (?) ki bu da, yukarıda dediğin gibi liberteryen özgür irade ile çelişir. Tanrı özgür iradeye sahip değilse, özgür iradenin Plantinga'nın savunusunda olduğu gibi büyük bir iyilik olup olmadığı konusunda şüpheye düşmek gerekmez mi? Bazı büyük kötülüklerin varlığı için dahi gerekçe olabilen bu iyilik, Tanrı'da değil de sadece insanda, yaratıklarda mı vardır? Eğer öyleyse, liberteryen özgür iradesi olduğu halde sürekli iyilik yapan bir insan, Tanrı'dan daha "iyi" bir varlık mı olur?


    Ben teolojik bağdaşırcıyım. Hem Tanrı’nın hem de insanların bağdaşırcı özgür iradeye sahip olduğunu düşünüyorum. Ancak liberteryen özgür iradeye benimseyen teistler için böyle bir sorunun olduğu doğru. Bu sorunu çözmek için insanın özgür iradesini daha üstün görmek sapkınca bir yaklaşım olur, Hristiyanlıkla bağdaşmaz. Başka güçlü stratejiler mevcut.

    quote:

    Eğer bağdaşırcı özgür irade doğruysa, sürekli iyilik yapan varlıkları yaratmak neden tutarsız olsun? Sonuçta yaratılan varlıklar hem özgür irade gibi, sırf yaratmak için belli kötülüklere müsamaha gösterilen "büyük" bir iyilikten mahrum kalmamış olurlar hem de evrende özgür iradeye bağlı kötülükler olmamış olur. Tanrı'nın özgür iradeye bağlı kötülüklerin olmadığı bir dünyayı yaratması mümkünse bu dünya, özgür iradeye bağlı kötülüklerin olduğu bir mümkün dünyadan kesinlikle daha iyi değil midir?


    Ben bağdaşırcı özgür irade tutarlıysa-yani determinizm ve özgür irade bağdaşıyorsa- sürekli iyilik yapan, özgür varlıklar yaratmak tutarsız demedim, aksine tutarlı dedim. Ancak bağdaşırcı özgür irade mantıken tutarlı mı önce bunu metafiziksel bir tartışması yapmak gerek önce. Yani özgür irade ve determinizm birbiriyle çelişir mi sorusunu cevaplamalıyız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-596C9B846

    quote:

    O halde, liberteryen özgür irade doğruysa, Tanrı özgür iradeye sahip değil midir? Çünkü Tanrı'nın kötülük yapması imkansızdır (?) ki bu da, yukarıda dediğin gibi liberteryen özgür irade ile çelişir. Tanrı özgür iradeye sahip değilse, özgür iradenin Plantinga'nın savunusunda olduğu gibi büyük bir iyilik olup olmadığı konusunda şüpheye düşmek gerekmez mi? Bazı büyük kötülüklerin varlığı için dahi gerekçe olabilen bu iyilik, Tanrı'da değil de sadece insanda, yaratıklarda mı vardır? Eğer öyleyse, liberteryen özgür iradesi olduğu halde sürekli iyilik yapan bir insan, Tanrı'dan daha "iyi" bir varlık mı olur?


    Ben teolojik bağdaşırcıyım. Hem Tanrı’nın hem de insanların bağdaşırcı özgür iradeye sahip olduğunu düşünüyorum. Ancak liberteryen özgür iradeye benimseyen teistler için böyle bir sorunun olduğu doğru. Bu sorunu çözmek için insanın özgür iradesini daha üstün görmek sapkınca bir yaklaşım olur, Hristiyanlıkla bağdaşmaz. Başka güçlü stratejiler mevcut.

    quote:

    Eğer bağdaşırcı özgür irade doğruysa, sürekli iyilik yapan varlıkları yaratmak neden tutarsız olsun? Sonuçta yaratılan varlıklar hem özgür irade gibi, sırf yaratmak için belli kötülüklere müsamaha gösterilen "büyük" bir iyilikten mahrum kalmamış olurlar hem de evrende özgür iradeye bağlı kötülükler olmamış olur. Tanrı'nın özgür iradeye bağlı kötülüklerin olmadığı bir dünyayı yaratması mümkünse bu dünya, özgür iradeye bağlı kötülüklerin olduğu bir mümkün dünyadan kesinlikle daha iyi değil midir?


    Ben bağdaşırcı özgür irade tutarlıysa-yani determinizm ve özgür irade bağdaşıyorsa- sürekli iyilik yapan, özgür varlıklar yaratmak tutarsız demedim, aksine tutarlı dedim. Ancak bağdaşırcı özgür irade mantıken tutarlı mı önce bunu metafiziksel bir tartışması yapmak gerek önce. Yani özgür irade ve determinizm birbiriyle çelişir mi sorusunu cevaplamalıyız.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Ben bağdaşırcı özgür irade tutarlıysa-yani determinizm ve özgür irade bağdaşıyorsa- sürekli iyilik yapan, özgür varlıklar yaratmak tutarsız demedim, aksine tutarlı dedim. Ancak bağdaşırcı özgür irade mantıken tutarlı mı önce bunu metafiziksel bir tartışması yapmak gerek önce. Yani özgür irade ve determinizm birbiriyle çelişir mi sorusunu cevaplamalıyız.


    PLantinga'nın savunusu ile bağdaşırcı özgür irade bağdaşır demiştiniz yukarıda. Bunun nasıl mümkün olabileceğini sordum. Zaten bağdaşırcı özgür iradenin doğru olmasını farz ettiğimiz durumda, özgür irade savunusu ile bağdaşırcılığın nasıl bağdaşır olacağını sordum. Çünkü aktüel dünyada özgür iradesi olduğu halde sürekli iyilik yapan varlıklar yok. Bu varlıklar yoksa, o halde Tanrı mümkün olan en iyi dünyayı yaratmamış oluyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: olasılıksız238

    quote:

    Ben bağdaşırcı özgür irade tutarlıysa-yani determinizm ve özgür irade bağdaşıyorsa- sürekli iyilik yapan, özgür varlıklar yaratmak tutarsız demedim, aksine tutarlı dedim. Ancak bağdaşırcı özgür irade mantıken tutarlı mı önce bunu metafiziksel bir tartışması yapmak gerek önce. Yani özgür irade ve determinizm birbiriyle çelişir mi sorusunu cevaplamalıyız.


    PLantinga'nın savunusu ile bağdaşırcı özgür irade bağdaşır demiştiniz yukarıda. Bunun nasıl mümkün olabileceğini sordum. Zaten bağdaşırcı özgür iradenin doğru olmasını farz ettiğimiz durumda, özgür irade savunusu ile bağdaşırcılığın nasıl bağdaşır olacağını sordum. Çünkü aktüel dünyada özgür iradesi olduğu halde sürekli iyilik yapan varlıklar yok. Bu varlıklar yoksa, o halde Tanrı mümkün olan en iyi dünyayı yaratmamış oluyor.

    Alıntıları Göster
    Bunu şu an ele almam zor. Müsait bir zamanda konu açabilirim. İngilizce bilenler şu iki makaleyi okuyabilir:

    http://www.u.arizona.edu/~jasonturner/storage/CompatFWDef-web.pdf

    https://www.oxfordscholarship.com/mobile/view/10.1093/acprof:oso/9780190611200.001.0001/acprof-9780190611200-chapter-4



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-596C9B846 -- 28 Mayıs 2020; 22:36:46 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Özgür irade kusur yalnız.Tragedyanın ağırlığını azaltmak için tampon

    Aynı mantıkla

    1-Tanrı iyidir ve kusursuzdur

    2-İnsan tanrıdan daha az iyidir

    3-Daha az iyi ya da daha farklı iyi olma tarzları bir özelliktir

    4-Tanrının bünyesinde insanda bulunan özelliklerden biri eksik

    5-Öyleyse tanrı yoktur

    5b-Bunu istediğim kadar yeniden türettirebilirim

    Pek anlamlı gelmedi değil mi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 29 Mayıs 2020; 1:10:22 >
  • Salt mantık argümanları eskidi.Vahiy ve ''insan'' merkezli düşünün.Yani günümüzden tanrıya gidin,tanrıdan günümüze değil

    Tanrıdan günümüze gitmek aristo zamanından kalma şeyler

    Tanrının zorunlulukları kendine koyduğu zorunluluklardır,durumsaldır.Çünkü inanç öznesi gereği durumsaldır.Vahiy tarihselse(dikkat edin yanlış demiyorum) inanmam için sebep yoktur

    Din felsefesi saf akıl yürütümleriyle değil formal bilimle tesis edilecektir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 29 Mayıs 2020; 1:20:52 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Özgür irade kusur yalnız.Tragedyanın ağırlığını azaltmak için tampon

    Aynı mantıkla

    1-Tanrı iyidir ve kusursuzdur

    2-İnsan tanrıdan daha az iyidir

    3-Daha az iyi ya da daha farklı iyi olma tarzları bir özelliktir

    4-Tanrının bünyesinde insanda bulunan özelliklerden biri eksik

    5-Öyleyse tanrı yoktur

    5b-Bunu istediğim kadar yeniden türettirebilirim

    Pek anlamlı gelmedi değil mi
    Ahahaha 1, 2, 3 ve 4’ten 5 nasıl çıkıyor bir anlatsana Tanrı’nın bedeni de yok. Mükemmel olmak her şeye sahip olmak demek değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-596C9B846

    Ahahaha 1, 2, 3 ve 4’ten 5 nasıl çıkıyor bir anlatsana Tanrı’nın bedeni de yok. Mükemmel olmak her şeye sahip olmak demek değil.

    Alıntıları Göster
    Çıkmıyor işte(leibnizin yaptığı basit ayak oyunu yetiyor) Arkadaşın hesabına göre çıkıyor ama

    Sıfatların insanlığın bilgisinin sınırlarını(genişleyen düşünce) kapsaması gerekiyor.Tabi sizin tayfa teizm tanrısındaki en temel özellikleri bile gevşettiği için



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 29 Mayıs 2020; 1:37:50 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Çıkmıyor işte(leibnizin yaptığı basit ayak oyunu yetiyor) Arkadaşın hesabına göre çıkıyor ama

    Sıfatların insanlığın bilgisinin sınırlarını(genişleyen düşünce) kapsaması gerekiyor.Tabi sizin tayfa teizm tanrısındaki en temel özellikleri bile gevşettiği için

    Alıntıları Göster
    Gerekmiyor. Eğer hiçbir şekilde sıfat karşıtı argümanı defeat edemiyorsan sadece 1 konuya bilmiyorum demek inancının epistemik statüsünü çok fazla sarsmaz. Üstüne o inanç gerekçelendirilmişse hiç sarsmaz.

    İkincisi, omniGod tezinden vazgeçen yok. İncil’de Tanrı’nın mükemmel olduğu belirtilmiyor. Pekala maxiGod tezi de doğru olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-596C9B846 -- 29 Mayıs 2020; 1:40:17 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.