Şimdi Ara

Ricciardo Renault'da kalmak yerine Mclarean'e geçerek kumar mı oynadı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
725
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ricciardo Renault'da kalmak yerine Mclarean'e geçerek kumar mı oynadı?

    Avusturalyalı pilot Red Bull'dan Renault'ya oldukça büyük beklentilerle geçmişti fakat ne yazık ki geçtiğimiz sezonki performansı kendisinden beklenenin altındaydı. Bu yüzden Ricciardo'nun gözünün başka takımlarda olması pek de sürpriz değildi.
    Paddock'daki tüm pilotların adeta rüyası konumunda olan Ferrari'de yarışmak Avusturalyalı pilot için güzel bir deneyim olurdu elbette. Sebastian Vettel bu hafta Ferrari ile yollarını ayırdığında, kırmızı söylentiler bir kez daha gündem olmaya başladı ancak Ricciardo kırmızı koltuğun adaylarından en güçlüsü değildi.
    Avusturalyalı pilot bunun farkındaydı. O da rotayı İngiltere'ye çevirdi. - McLaren. Formula 1'in en köklü yarış takımlarından olan McLaren tarafından, 2018'de çağrılmıştı fakat Renault o sezon kendisine reddemeyeceği fiyat teklifi yapınca fransız üreticiyi tercih etmişti. McLaren şefi Zak Brown anlaşmayı o zaman yapmamış olabilir ama vazgeçmek gibi bir niyeti yoktu. Görüşmeler son haftalarda yeniden başladı ve bu kez imzalandı, imzalandı ve yeni sezon için gün sayılmaya başlandı.

    Renault'dan neden ayrıldı

    Sonuçta Renault, Ricciardo'nun ilk sezonunda beklediği şeyi ekiple birlikte teslim edememiş oldu. Start çizgisinden sonra Fransız üreticinin sarı siyah arabaları geriye doğru gidiyorlardı. Bu arada Sainz'li McLaren, önceki sezonlara kıyasla oldukça başarılı sonuçlar elde ediyordu.
    Sezon öncesi testler Ricciardo'ya biraz umut verd. Renault'un güncellenen yeni otomıbili R.S.20, orta sıralamanın üstünde ve potansiyel olarak ilk üçe biraz daha yakın sonuçlar elde etmek için büyük bir gelişme gösterdi.
    Ancak, F1 sezonunda tüm planları alt üst eden korona pandemisinden sonra gidişat değişti. En erken Temmuz ayına kadar yarışamama ihtimali olan Ricciardo, bir seçenek bıraktı. Ya sezon başlayana kadar bekleyecekti ve Renault'nun kariyerinde başarılı bir adım olup olmadığını görecekti veya gerçekten onu istediğini bildiği ve zaten hareket halinde olduklarını gösterdiği bir ekibe gitmeyi tercih edecekti.

    Sonuçta, Ricciardo, sağlıklı bir bütçeye ve etkileyici bir tesise sahip bir üretici olmasına rağmen, Renault haricinde başka bir risk almayı göze alamazdı. Eğer işler yolunda gitmezse Formula 1 kariyerinin son durağının burası olabileceğinin farkındaydı. Bunun son büyük hamlesi olabileceğini fark etti.

    Neden McLaren'i seçti

    Ricciardo, kariyerinin geleceğinde McLaren'in daha iyi bir ihtimal olduğunu düşünüyor. Avustralyalı pilot Renault'da yarışırken fransız üreticinin fabrikasından çıkan Renault güç ünitesinde çıkan arızalardan dolayı bir çoğu fırsatı kaçırdı. Riccardo'dan bir F1 otomobili yapılması istense ve güç ünitesinin hangisi isteyeceğini sorsalar özellikle son sezonun etkisiyle Renault'u son sıralarda tercih ederdi. Bunun aksine McLaren 2021 sezonu itibariyle 3 yıl boyunca hem performansı hem de sorunsuzluğu ile kendini ispatlamış Mercedes güç ünitesini kullanmak üzere anlaştı. Şüphesiz ki Riccardo'nun McLaren'i seçmesinde önemli bir etken olmuştur.
    Limitleri zorlarken kafalarda soru işaretleriyle başarılı sonuçlar almak F1 de oldukça zor. Art arda son üç yarışında da Renault'un güç ünitesindeki arızalar istediği sonuçları elde etmesine engel oldu ve Ferrari koltuğunu elde etmek ve şampiyon Vettel'i gölgede bırakmak için ihtiyacı olan ve Red Bull'daki başarılı sezonu ile oldukça güçlendirdiği intibasını zedeledi . Ricciardo hızlı olduğunu kanıtladı, fakat savaşı kazanbilmesi için daha iyi silahlara ihtiyacı olduğu kesin.

    McLaren Mercedes güç ünitesi ile Riccardo'nun ihtiyacı olan performansı ve sorunsuzluğu sunmak için hazır. Takım onu gerçekten istiyor, bu yüzden onu ihtiyacı olan ekibi,güç ünitesini ve mükkemmel yol tutan otomobili sağlayacaktır.

    McLaren neden Riccardo'yu istiyor?

    Ricciardo’nun en etkileyici zaferlerinden biri olan 2018 Monaco Grand Prix'inden sonra, Avusturalyalının F1'deki üçüncü en hızlı takıma aday gösterilmesi hiç de sürpriz değil. Ricciardo aynı zamanda pistte ve pist dışında gözleri üzerine çekebiliyor. Otomobili kullanırken rakiplerini sollama konusunda gridin en cesur pilotlarından biridir ve viraja gelindiğinde en son fren yapıp rakiplerini sollamayı başaran pilotlardan biridir. Ayrıca pistin dışında da ekibiyle son derece uyumlu olmasından dolayı Ricciardo ile garajda çalışmaktan keyif aldığını söyler.

    McLaren'i üst sıralara taşımakta büyük emeği olan ve 2021'de ekiple üçüncü sezonda kalacak olan Lando Norris ile iyi bir takım arkadaşı olması bekleniyor.
    Ricciardo Renault'da kalmak yerine Mclarean'e geçerek kumar mı oynadı?







  • Reno yu seçmesi tamamen maddiyatla alakalıydı bence,yeni araçla neler yapabileceğini görmeden ayrılık kararı alması bunu gösteriyor.Mclaren ile zafer falan kazanmasıda hayal,en iyi ihtimalle 4.iyi takım olarak devam edecekler.Kural değişiklikleri birden zirveye çıkarmaz mclaren takımını.Ric ferrari olur mu diye beklerken sainz in oraya gitmesi yüzünden mclaren i seçti.Mclaren için yanıp tutuşmuyordu,baktı reno yerinde sayacak birde saçma sapan bi takım patronu var soluğu mclaren da aldı 😁

    Senelerdir bu sporu takip eden biri olarak reno da alonso yu görmek iyi olacak.Eski günler aklıma geldi


    Ricciardo Renault'da kalmak yerine Mclarean'e geçerek kumar mı oynadı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Geçtiğimiz sene reno yu motor dan çok iyi ön sonuçlar aldığı için seçmişti. Tüm veriler redbull dan daha güçlü bir takım olduğunu gösteriyordu. Fakat beklenen olmadı . Beygir gücü yüksek fakat beklendiği gibi başarılı bir araç çıkmadı. Ayrıca verstappen le olan sürtüşme iyi yöne doğru gitmiyordu. Kısaca maddi seveplerle ayrılmadı.
    Şimdi mclarean ile anlaşması geçtiğimiz sene resmen hayal kırıklığı olduğu için. Redbull daki başarısına yaklaşmak istiyor elbette buna enyakın B grubu takım şuan için mclarean

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mendieta58

    Reno yu seçmesi tamamen maddiyatla alakalıydı bence,yeni araçla neler yapabileceğini görmeden ayrılık kararı alması bunu gösteriyor.Mclaren ile zafer falan kazanmasıda hayal,en iyi ihtimalle 4.iyi takım olarak devam edecekler.Kural değişiklikleri birden zirveye çıkarmaz mclaren takımını.Ric ferrari olur mu diye beklerken sainz in oraya gitmesi yüzünden mclaren i seçti.Mclaren için yanıp tutuşmuyordu,baktı reno yerinde sayacak birde saçma sapan bi takım patronu var soluğu mclaren da aldı 😁

    Senelerdir bu sporu takip eden biri olarak reno da alonso yu görmek iyi olacak.Eski günler aklıma geldi


    Alonso konusunda hemfikiriz. Renault olmasa bile F1'de tekrar izlemeyi merakla bekliyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Neiss

    Geçtiğimiz sene reno yu motor dan çok iyi ön sonuçlar aldığı için seçmişti. Tüm veriler redbull dan daha güçlü bir takım olduğunu gösteriyordu. Fakat beklenen olmadı . Beygir gücü yüksek fakat beklendiği gibi başarılı bir araç çıkmadı. Ayrıca verstappen le olan sürtüşme iyi yöne doğru gitmiyordu. Kısaca maddi seveplerle ayrılmadı.
    Şimdi mclarean ile anlaşması geçtiğimiz sene resmen hayal kırıklığı olduğu için. Redbull daki başarısına yaklaşmak istiyor elbette buna enyakın B grubu takım şuan için mclarean
    Maddi sebeplerle ayrılmadı fakat kontratta yazılan bedel Riccardo'nun Renault'u tercih etmesinde önemli rol oynadı
  • Ricardo hakkında yorum yapmak için bence onu iyi analiz etmek, onu tanımak, araç, padok, pit yolu, garaj dışında onunla yapılan röportajları, sosyal medya paylaşımlarını ve en önemlisi kitabını okumak gerekir (“Daniel Ricciardo: In Pursuit of Greatness” maalesef şu an Türkçe çevirisi yok)

    kitabın da adından anlaşılacağı üzere, hayatının tamamında azamet, görkem peşinde koşan, her ne kadar doğum yeri Avustralya olsa da hem anne tarafından ama özellikle babasından aldığı Sicilya kanı taşıması, lakabının, karakteristik özelliklerine benzediği için 'bal porsuğu' olan bir adamdan bahsediyoruz.

    Riccardo'nun hayali her zaman şampiyonluktu hep hayalinin peşinde koştu. Red Bull ile ilk senesinde koltuğunun selefi weber'in rolünü üstlenmek durumunda kaldı, zira diğer araçta dünya şampiyonu vettel vardı. Vettel'İn gidişi ile tam şansının geldiğini düşündüğünde ise Redbull ve Renault motoru artık eski görkemini kaybetmişti.

    F1 de 'feleğin şansı' tabirinin de sizin yanınızda olması gerekir. yani bireyin kendi şansının yanında, diğer etmenlerin şans faktörlerinin sizin, talihinize yön vermesi gibi. İşte Riccardo'da feleğin şansı tabiri maalesef tutmuyor. Bu adam neye karar verse, neyi tercih etse kendi elinde olmayan durumlardan ötürü hayali olan azamete yani şampiyonluğa hep uzak kaldı.

    Redbull'dan gidişinin parayla alakası olmadığını, her F1 takipçisi bilir. şımarık, kural bilmez, saygıdan bihaber, kabadayı kılıklı, Max ve Max'i gözünde çok büyüten ve max yüzünden gözleri kör olmuş, gerçekleri göremeyen bir sevgili edası ile max'a bağlanan Horner'ın onu 2. plana atmasından ötürü olduğunu bilir.

    Riccardo, eğer şampiyon olmak olmak istiyorsa, bunun güçlü bir motordan, güçlü bir motorunda ancak bir fabrika takımı tarafından üretileceğini, Redbull döneminde iyi tecrübe etmişti (bkz. Redbull ile Renault arasındaki sorunlar ve en sonunda Redbull'un Honda ile anlaşması)

    çünkü diğer türlü 2 başlılık sorunları çözmekten çok, daha çok sorun oluşturduğunu acı şekilde tecrübe etmesini sağlamıştı.

    ama sıkıntı şu ki epi topu 3 fabrika takımı var ve 2 sinin koltukları hep dolu idi.

    Riccardo'da şöyle düşünüp karar kıldı, 'Redbull ile Renault arasındaki çekişmeden ötürü olumsuz etkilenip, araçtan tam randıman alamamaktansa, Max'ın şımarıklıklarını çekmektense, Renault'a giderim, hem aradaki çekişmeyi ortadan kaldırıp, centilmenlik anlaşması çerçevesinde bildiklerimi renault'a aktarıp gelişim sağlar, aracı kendi verilerime göre ayarlar ilerleme kaydederim, hemde 1. sürücü olup, çekişme, sürtüşme, rekabetten uzak, tamamen aracı geliştirmeye odaklı ve orta vadede aracı geliştirip, şampiyonluğa yarışan bir takımda olurum'

    düşüncesindeki temel tamamen buydu belki ama iştre az önce belirttiğim 'feleğin şansı' tabiri bu düşünceleri ve hayalleri yıktı geçti.

    Renault, hybrid çağda maalesef geride kaldı. dahası anayasal durumlardan ötürü, en büyük hisse sahibi olan Fransa devleti Renault'un F1 programını pahalı, mevcut verilerin de başarısız olduğunu belirtip bütçe kesintisine gitti. (Fransa'da aklınıza gelecek her milli marka devlet kontrolünde olur, bkz, renault, air france groupama, Alstom vs.)

    İşte bu noktada Riccardo fark etti ki bu bütçelerle takımın ilerlemesi ve şampiyon adayı olabilecek bir takım olamazdı. Ancak best of the rest için mücadele verebilirdi ve Mclaren ile Racing Point ciddi rakipler idi. ( best of the rest: en iyilerin Ferrari, Mercedes, redbbul arkasındaki en iyi olmak)

    son olarak Mclaren'e geçmesindeki maddi bir durum var ama hiçte tahmin edildiği gibi 'bol sıfırlı' olmasının verdiği cazibe değil, bol sıfırlı kontratın takım içi bütçesinde verdiği ağırlık oldu.

    az önce belirtmiştim, Fransa Devleti, Renault'un f1 programına yaptığı yatırım oranını düşürünce, aslında grid içerisinde orta seviyeli bir kontrata sahip olan Riccardo'nun takım bütçesinde ki durumunda en büyük maliyet kalemi oldu. Riccardo'da bu kadar yüksek maliyete rağmen, takıma bir fayda sağlyamadığı ve teknik nedenlerden ötürü de sağlayamacağı gerçekliğinde Riccardo'nun üzerinde bir baskı oluşturdu. Tabi bunda da Sicilya kanına sahip olmasınn getirdiği karakteristik bir özelliği de var. Bu kadar para kendisine harcanırken, bu takıma bir şey veremeyeceği çok aşikar.

    Bu zamana kadar olan 'feleğin şansı' faktörünü Riccardo'nun takım seçimindeki seçtiği takımın durumu ve şansını irdeledik, şimdi de sürücüler arasındaki 'feleğin şansı' durumunu irdelemek isterim;

    Grid'de sürücüler arasında her zaman rekabet vardır ve bu rekabet gerçektende adil olmayan, pilotların birbirinin yüzüne gülüp, arkasından iş çevirdiği bir kurtlar sofrasıdır. Bir Sicilyalı için pekte adil olmayan bir durum değil mi?

    f1 de en pilotlar arasındaki en büyük rekabet kendi takım arkadaşınla olan rekabettir. sonuçta aynı aracı kullanan 2 kişinin rekabeti en önemli olanıdır.

    Max, Babasının da eski bir f1 pilotu (Jos Verstapen) olmasının verdiği avantaj ve lobi gücü ile Redbull'da 1. sürücü rütbesini alırken, Riccardo birden siyah ördek yavrusu olmuştu. gitmesindeki en büyük sebebi de buydu.

    Redbull'dan ayrılmaya karar verdiğinde aslında Zak Brown onunla ciddi bir şekilde ilgilendiğini ve Mclaren'e getirmek istediğini belirtmişti. Ama yazımın başında da belirttiğim gibi, Riccardo fabrika takımında olmak istiyordu. Öyle ya eğer Redbull ile motor sağlıyıcısı Renault ile arasında problem var ise, Bir başka Renault motoru kullanan Mclaren'de de aynı problemleri yaşayabilirdi. o zaman neden Mclaren ile yarışmak istesin ki?

    İşte bu noktada Cyril (Renault takım mühendisi) Riccardo'yu takıma katınca 2 pilottan birine yol vermesi gerekiyordu ve Cyril'de tercihini Carlos Sainz'dan yana kullandı. 2019 yılında Riccardo'nun 2 büyük pilot rakibi vardı. ilki tabiki takım arkadaşı Hulkenberg, 2. si ise Ricardo'nun Renault'a gelmesi için gönderilen ve Riccardo'ya teklif edilen koltuğu, Riccardo reddetiği için alan Carlos Sainz.

    2019 Renault için kabus dolu bir yıl oldu. 2019 ilk 3 hedefi ve kısa vadede şampiyon adayı hayalleri kuran Renault, motor sağladığı Mclaren'in de ardında sezonu 5. tamamladı.

    Riccardo ise Redbull'a kafa tutabilir mi sorunlarını bir yana bırakın, Carlos Sainz ile olan rekabatinde 42 puan geride kaldı.

    eğer Riccardo 2019 da Renault yerine, Mclaren'i seçseydi Sainz kadar puan toplyabilir miydi? ve bu var sayım üzerine, eğer Mclaren i seçip, Sainz kadar başarılı olabilseydi Ferrari 2021 için Sainz yerine Riccardo'yu tercih edebilir miyidi? bunu asla bilemeyiz.

    ama 2021 yılında ciddi kural değişiklikleri olacağını hepimiz biliyoruz ve devlet tarafından bütçesi kısıtlanan, motor anlaşmalarını bir bir kaybeden Renault ile bir dünya şampiyonluğu kovalamak çok mümkün değil.

    ama f1 in her zaman içinde olan, kazanma alışkanlığına sahip, bir çok şampiyonluğu bulunan ve hız kavramından hiç bir ödün vermemiş bir takıma gitmeyi tercih etmesi sadece parasal bir durumla ilgili olmadığı sanırım aşikar.

    Özellikle de Mclaren 2021 den yani Riccardo'nun koltuğa oturacağı seneden itibaren, Mercedes motoru kullanacağını düşününce, bence James Hunt'un şampiyon olduğu seneki kadar hareketli, bol aksiyonlu bir sene yaşayacağımızı düşünüyorum.

    tabi Riccardo'nun 'feleğinin şansı' bu sefer onun yanında olursa.




  • renault ta kalmasi pek birseyi degistirmeyecekti
    mclaren in tekrar mercedes motoruna donmesini firsata cevirme niyetinde.eger ki ortaklik iyi sonuc verirse ricardo iyi is cikarir.

    asil vettel e ne olacak onu kestiremiyorum.alonso gibi emekli olabilir

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: winwin35

    Ricardo hakkında yorum yapmak için bence onu iyi analiz etmek, onu tanımak, araç, padok, pit yolu, garaj dışında onunla yapılan röportajları, sosyal medya paylaşımlarını ve en önemlisi kitabını okumak gerekir (“Daniel Ricciardo: In Pursuit of Greatness” maalesef şu an Türkçe çevirisi yok)

    kitabın da adından anlaşılacağı üzere, hayatının tamamında azamet, görkem peşinde koşan, her ne kadar doğum yeri Avustralya olsa da hem anne tarafından ama özellikle babasından aldığı Sicilya kanı taşıması, lakabının, karakteristik özelliklerine benzediği için 'bal porsuğu' olan bir adamdan bahsediyoruz.

    Riccardo'nun hayali her zaman şampiyonluktu hep hayalinin peşinde koştu. Red Bull ile ilk senesinde koltuğunun selefi weber'in rolünü üstlenmek durumunda kaldı, zira diğer araçta dünya şampiyonu vettel vardı. Vettel'İn gidişi ile tam şansının geldiğini düşündüğünde ise Redbull ve Renault motoru artık eski görkemini kaybetmişti.

    F1 de 'feleğin şansı' tabirinin de sizin yanınızda olması gerekir. yani bireyin kendi şansının yanında, diğer etmenlerin şans faktörlerinin sizin, talihinize yön vermesi gibi. İşte Riccardo'da feleğin şansı tabiri maalesef tutmuyor. Bu adam neye karar verse, neyi tercih etse kendi elinde olmayan durumlardan ötürü hayali olan azamete yani şampiyonluğa hep uzak kaldı.

    Redbull'dan gidişinin parayla alakası olmadığını, her F1 takipçisi bilir. şımarık, kural bilmez, saygıdan bihaber, kabadayı kılıklı, Max ve Max'i gözünde çok büyüten ve max yüzünden gözleri kör olmuş, gerçekleri göremeyen bir sevgili edası ile max'a bağlanan Horner'ın onu 2. plana atmasından ötürü olduğunu bilir.

    Riccardo, eğer şampiyon olmak olmak istiyorsa, bunun güçlü bir motordan, güçlü bir motorunda ancak bir fabrika takımı tarafından üretileceğini, Redbull döneminde iyi tecrübe etmişti (bkz. Redbull ile Renault arasındaki sorunlar ve en sonunda Redbull'un Honda ile anlaşması)

    çünkü diğer türlü 2 başlılık sorunları çözmekten çok, daha çok sorun oluşturduğunu acı şekilde tecrübe etmesini sağlamıştı.

    ama sıkıntı şu ki epi topu 3 fabrika takımı var ve 2 sinin koltukları hep dolu idi.

    Riccardo'da şöyle düşünüp karar kıldı, 'Redbull ile Renault arasındaki çekişmeden ötürü olumsuz etkilenip, araçtan tam randıman alamamaktansa, Max'ın şımarıklıklarını çekmektense, Renault'a giderim, hem aradaki çekişmeyi ortadan kaldırıp, centilmenlik anlaşması çerçevesinde bildiklerimi renault'a aktarıp gelişim sağlar, aracı kendi verilerime göre ayarlar ilerleme kaydederim, hemde 1. sürücü olup, çekişme, sürtüşme, rekabetten uzak, tamamen aracı geliştirmeye odaklı ve orta vadede aracı geliştirip, şampiyonluğa yarışan bir takımda olurum'

    düşüncesindeki temel tamamen buydu belki ama iştre az önce belirttiğim 'feleğin şansı' tabiri bu düşünceleri ve hayalleri yıktı geçti.

    Renault, hybrid çağda maalesef geride kaldı. dahası anayasal durumlardan ötürü, en büyük hisse sahibi olan Fransa devleti Renault'un F1 programını pahalı, mevcut verilerin de başarısız olduğunu belirtip bütçe kesintisine gitti. (Fransa'da aklınıza gelecek her milli marka devlet kontrolünde olur, bkz, renault, air france groupama, Alstom vs.)

    İşte bu noktada Riccardo fark etti ki bu bütçelerle takımın ilerlemesi ve şampiyon adayı olabilecek bir takım olamazdı. Ancak best of the rest için mücadele verebilirdi ve Mclaren ile Racing Point ciddi rakipler idi. ( best of the rest: en iyilerin Ferrari, Mercedes, redbbul arkasındaki en iyi olmak)

    son olarak Mclaren'e geçmesindeki maddi bir durum var ama hiçte tahmin edildiği gibi 'bol sıfırlı' olmasının verdiği cazibe değil, bol sıfırlı kontratın takım içi bütçesinde verdiği ağırlık oldu.

    az önce belirtmiştim, Fransa Devleti, Renault'un f1 programına yaptığı yatırım oranını düşürünce, aslında grid içerisinde orta seviyeli bir kontrata sahip olan Riccardo'nun takım bütçesinde ki durumunda en büyük maliyet kalemi oldu. Riccardo'da bu kadar yüksek maliyete rağmen, takıma bir fayda sağlyamadığı ve teknik nedenlerden ötürü de sağlayamacağı gerçekliğinde Riccardo'nun üzerinde bir baskı oluşturdu. Tabi bunda da Sicilya kanına sahip olmasınn getirdiği karakteristik bir özelliği de var. Bu kadar para kendisine harcanırken, bu takıma bir şey veremeyeceği çok aşikar.

    Bu zamana kadar olan 'feleğin şansı' faktörünü Riccardo'nun takım seçimindeki seçtiği takımın durumu ve şansını irdeledik, şimdi de sürücüler arasındaki 'feleğin şansı' durumunu irdelemek isterim;

    Grid'de sürücüler arasında her zaman rekabet vardır ve bu rekabet gerçektende adil olmayan, pilotların birbirinin yüzüne gülüp, arkasından iş çevirdiği bir kurtlar sofrasıdır. Bir Sicilyalı için pekte adil olmayan bir durum değil mi?

    f1 de en pilotlar arasındaki en büyük rekabet kendi takım arkadaşınla olan rekabettir. sonuçta aynı aracı kullanan 2 kişinin rekabeti en önemli olanıdır.

    Max, Babasının da eski bir f1 pilotu (Jos Verstapen) olmasının verdiği avantaj ve lobi gücü ile Redbull'da 1. sürücü rütbesini alırken, Riccardo birden siyah ördek yavrusu olmuştu. gitmesindeki en büyük sebebi de buydu.

    Redbull'dan ayrılmaya karar verdiğinde aslında Zak Brown onunla ciddi bir şekilde ilgilendiğini ve Mclaren'e getirmek istediğini belirtmişti. Ama yazımın başında da belirttiğim gibi, Riccardo fabrika takımında olmak istiyordu. Öyle ya eğer Redbull ile motor sağlıyıcısı Renault ile arasında problem var ise, Bir başka Renault motoru kullanan Mclaren'de de aynı problemleri yaşayabilirdi. o zaman neden Mclaren ile yarışmak istesin ki?

    İşte bu noktada Cyril (Renault takım mühendisi) Riccardo'yu takıma katınca 2 pilottan birine yol vermesi gerekiyordu ve Cyril'de tercihini Carlos Sainz'dan yana kullandı. 2019 yılında Riccardo'nun 2 büyük pilot rakibi vardı. ilki tabiki takım arkadaşı Hulkenberg, 2. si ise Ricardo'nun Renault'a gelmesi için gönderilen ve Riccardo'ya teklif edilen koltuğu, Riccardo reddetiği için alan Carlos Sainz.

    2019 Renault için kabus dolu bir yıl oldu. 2019 ilk 3 hedefi ve kısa vadede şampiyon adayı hayalleri kuran Renault, motor sağladığı Mclaren'in de ardında sezonu 5. tamamladı.

    Riccardo ise Redbull'a kafa tutabilir mi sorunlarını bir yana bırakın, Carlos Sainz ile olan rekabatinde 42 puan geride kaldı.

    eğer Riccardo 2019 da Renault yerine, Mclaren'i seçseydi Sainz kadar puan toplyabilir miydi? ve bu var sayım üzerine, eğer Mclaren i seçip, Sainz kadar başarılı olabilseydi Ferrari 2021 için Sainz yerine Riccardo'yu tercih edebilir miyidi? bunu asla bilemeyiz.

    ama 2021 yılında ciddi kural değişiklikleri olacağını hepimiz biliyoruz ve devlet tarafından bütçesi kısıtlanan, motor anlaşmalarını bir bir kaybeden Renault ile bir dünya şampiyonluğu kovalamak çok mümkün değil.

    ama f1 in her zaman içinde olan, kazanma alışkanlığına sahip, bir çok şampiyonluğu bulunan ve hız kavramından hiç bir ödün vermemiş bir takıma gitmeyi tercih etmesi sadece parasal bir durumla ilgili olmadığı sanırım aşikar.

    Özellikle de Mclaren 2021 den yani Riccardo'nun koltuğa oturacağı seneden itibaren, Mercedes motoru kullanacağını düşününce, bence James Hunt'un şampiyon olduğu seneki kadar hareketli, bol aksiyonlu bir sene yaşayacağımızı düşünüyorum.

    tabi Riccardo'nun 'feleğinin şansı' bu sefer onun yanında olursa.
    Keyifle okudum.Ben de genel muhabbet gibi birkac kelam edeyim.Yasım 44 kendimi bildim bileli F1 yarıslarını seyretmisimdir.
    Spesifik tuttugum bir takım yok.Ama Mercedes den zerre hoslanmıyorum en ufak sevmiyorum.Kaybederken de sevmiyordum kazanırken de sevmiyordum.
    Mclaren Honda Senna lı, Williams Renault Nigel Mensel li ve Red Bull Renault Webber,Vettel li takımları cok severdim.Cogunun aksine M. Schumacher i de pek sevmem.
    Cunku kazandıgı sampiyonluklarda 1 tur onde olsa bile Eddy Irwine ya da Rubens Barichello idi sanırım herkes bilirdi ki bu adamlar yavaslayacak ve Schumacher bunları cok rahat gecip yarısı kazanacak bu onlara gore takım emridir bana gore ise cok daha fazlasıydı.

    Ayrıca arka kapılarda neler dondugunu bilmemekle birlikte F1 de Vefa diye birsey bence yoktur.Vefa sadece boza markasıdır.Herkes Vettel in o 3-4 sene Renault ile nasıl yarıs kazandıgını cok iyi bilir.Vettel kimseyi gecmezdi yarıs baslar Vettel one fırlar rakiplere 1 tur atar ve gule oynaya yarısı kazanırdı.Ve bana gore COK NET 1 yıl Webber in sampiyonlugunu da yemislerdir Vettel sampiyon olsun diye, o Vettel ilk fırsatta kendini gule oynaya Sampiyon yapan Renault u bıraktı ve Ferrari ye gecti.Yine Kendisibi buyuk takım yapan uzak ara sampiyon yapan Motoru bıraktı Red Bull baska motora gecti.Renault un bu konuda cok hakkının yendigini,vefasızlıga ugradıgını dusunuyorum.

    Turbo donemi basladı Mercedes gule oynaya yarıs kazanmaya basladı.Ve 6-7 yıldır gule oynaya kazanması bence F1 e olan ilgiyi de dusurdu.Bir de Vettel in inanılmaz acemice hataları da insanlara sac bas yoldurttu.Dolayısı ile Vettel in istenmemesini ben anormal bulmuyorum.Jailson FB ye ne kadar zarar verdiyse Vettel de Ferrari ye verdi.İSteneni veremedi.Ve gonderilmeyi hak etti.Daniel Riccardo icin acıkcası bir fikrim yok ama Mclaren,Honda,Renault,Red Bull,Ferrari nin daha guclu olmasını isterim.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.