Şimdi Ara

Anadoluda Halk Eskiden Ne yiyordu (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
55
Cevap
0
Favori
2.432
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ne yediklerini bilmem ama bizlerden çok daha sağlıklı beslendikleri kesin

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • rasputin in alive kullanıcısına yanıt
    Yemekleri gorunce osarsim geldi

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Saydıklarının çoğunun padişahlar bile tadına bakamamıştı. Dediğin gibi çoğu şey daha anadolu'ya gelmemişti . Halka gelince ne yiyecek ağır vergiler altında eziliyordu şu an olduğumuz gibi
  • Osmanlı mutfağında 16. yüzyıla kadar patates, domates yok ancak yüzlerce yemek var. Denize kıyısı olan şehirlerde bolca deniz ürünü tüketilir Anadoluda ise etli yemekler yaygın bu yüzden gut hastalığı Türkler arasında yaygındır. Bunun dışında tahminimce halk günde 2 öğün yer sabahları yumurta, peynir gibi klasik kahvaltılıklar tüketilir ve içecek olarak sert kahve tercih edilirdi çünkü çay çok sonraları Türkiyede yaygın hale gelmişti. Akşam ise et-pilav veya sadece et türevleri tüketilirdi diye düşünüyorum zaten köylü toprak sahibi toprağı işleyip bunun yanında hayvancılıkla da uğraşabilir 17. yüzyıla kadar yemek sıkıntısı olduğunu sanmam. E olmadı ekmek yoksa pasta yesinler
  • Zig47 Z kullanıcısına yanıt
    Hocam nickiniz 47de o yuzden

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bt5214 B kullanıcısına yanıt
    Hocam öncelikle beni ciddiyetle cevapladığınız için teşekkürler.çiftçi toprak sahibi demişsiniz o zaman niye ağalık sistemi var. benim bildiğim et pahali bir yemek diye biliyorum her gun et yemeleri bana mantiksız geliyor kahve içiyor demişsiniz ama yanlışıniz var kahvede osmanliya sonradan gelme içecek 16.yy civarlarinda gelmistir.bu halk cogunlukla buğday(bulgur,un,vb),mercimek nohutmu tuketiyordu acaba

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • konu dışına uymayaacak ama ciddi bir cevap vereyim çünkü zamanında bende merak etmiştim.

    sana ahmet haşim'in 1919 anadolusunu anlatan mektubunu ve yaban romanını okumanı tavsiye ederim. ayrıca almanların anadolu raporunu da okursan durumun içler acısı halini öğrenirsin.

    mektubda da geçtiği gibi anadolu öyle geri bırakılmış ki halkın mayalı hamurdan haberi yok. tarım da çok gelişmediği için genellikle beslenme hayvansal gıdalar üzerindenmiş. cumhuriyet 500 yıl gerideki anadoluyu 500 yıl ileri götürmüş çok az bir zamanda.

    osmanlı mutfağı falan diyenler olmuş güldüm sarayda pişenle gariban halkın mutfağını açıklamaya çalışmak salaklık olur.
  • elonardo kullanıcısına yanıt
    Hocam zaten osmanli mutfagi cok az bir kesim yiyordu herkes yeseydi suan o yemekleri herkes evinde yapiyor olurdu, mayali ekmegi bile bilmemeleri uzdu beni yabani okumustum ama 6 sene once o yuzddn fazla hatirlamiorum demekki cumhuriyet ile mutfagimizda biranda cok gelisti ciddiyetle cevapladiginiz icin cok tesekkurler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Celal Şengör anlatmıştı. 2.13'te başlıyor


    https://www.youtube.com/watch?v=4yEKBNrTlxw&feature=youtu.be&t=79



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi üç f -- 8 Aralık 2019; 23:15:12 >




  • Tugrulgm456 T kullanıcısına yanıt
    özellikle iç ve doğu anadolu mutfak anlamında çok kıttı. en zengin güneydoğu diyebiliriz çünkü kültürel etkileşimi bol mesela Türkiye'de çay yokken güneydoğu'da çay içilirmiş kaçak çay dedikleri şey.

    yaban'ı tekrar oku hocam elimde olsa her gence okuturum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elonardo -- 8 Aralık 2019; 23:20:53 >
  • Bereketli hilal dünyada tarımın başladığı ilk yerleşim yeridir. Buğday arpa buradan çıkmadır. 7-24 bulgur pilavı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bt5214 B kullanıcısına yanıt
    pirinc zengin yiyecegiydi bulgur yerlerdi ve ekmek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • osmanlı vaktini bilmiyorum ama 50 yıl önce dedem suriye sınırında bir köyde öğretmenmiş.
    Sürekli et yerlermiş,her yerde meyve ağaçları varmış.arsa sahipleri topladıklarından 1 kasada dedemlere verirlermiş.istediğiniz kadar alın derlermiş.
    Tamamen bolluktaydık diyordu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 07kubi07 -- 8 Aralık 2019; 23:39:56 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne yiyecek kuru ekmek topluca kesilen hayvan etleri. Bahçeye ekilen pırasa lahana gibi sebzeler. Hepsini at kazana pişir koy koca siniye daldır tahta kaşıkları ye.
    Osmanlı zamanında halkın ne kadar fakir ve perişan olduğunu Kurtuluş Savaşı'ndan anlayabilirsiniz. Tabi o zamanlar değerli kıymetli ve çok haşmetli padişah sarayında. Neyse bunlar derin konular. Simdi abdulhamitçi tayfa gelir çılgın projelerinden bahseder.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • sercn41 S kullanıcısına yanıt
    savaş,ağır vergi vesaire olmasa hepsi minimum 80 yaşını görüyordu ve sağlıklı hareketli şekilde.
    şimdi 80'ni gören gördüğüne pişman zor yürüyen bir parmak darbesiyle paramparça olucak durumdalar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-39A3D5E9A -- 8 Aralık 2019; 23:48:23 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Tugrulgm456 T kullanıcısına yanıt
    Ağalık sistemi çok sonraları 1550 li yıllardan sonra oluşmuş bir sistem. Toprak Ağası denilen kesim de normalde devlete asker yetiştiren ve elindeki toprağı ekip biçen kişidir. Filmlerdeki gibi bir ağalık yoktu Osmanlıda var isede 18. yy dan itibaren vardır. Osmanlının bel kemiği köylülere verilen ve tımarlı sipahilere ait topraklardır. Ne zaman bu topraklar işlenmedi o zaman Osmanlı zora girmiştir. Et pahalı bir yemek değil bugüne göre kıyaslanayın :) Halk ya topraktan mahsül elde eder bir kısmını satar bir kısmını yer ya da hayvancılık ile ilgilenirdi. Bunun dışında şehirde yaşayanlar daha çok zanaat ve ticaret yapardı. Kahve konusunda haklısınız zaten bende 16. yy civarlarını kastetmiştim halkın ne yiyip içtiğine dair orta çağ kayıtları yok maalesef. 19. yüzyıla dogru hastalıkların artması yemeklerin temizliği ve yetersiz beslenmeden kaynaklanıyor olabilir yoksa o zaman da halkın çok farklı yiyecekler tükettiğini sanmıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Tugrulgm456 T kullanıcısına yanıt
    Ağalık sistemi çok sonraları 1550 li yıllardan sonra oluşmuş bir sistem. Toprak Ağası denilen kesim de normalde devlete asker yetiştiren ve elindeki toprağı ekip biçen kişidir. Filmlerdeki gibi bir ağalık yoktu Osmanlıda var isede 18. yy dan itibaren vardır. Osmanlının bel kemiği köylülere verilen ve tımarlı sipahilere ait topraklardır. Ne zaman bu topraklar işlenmedi o zaman Osmanlı zora girmiştir. Et pahalı bir yemek değil bugüne göre kıyaslanayın :) Halk ya topraktan mahsül elde eder bir kısmını satar bir kısmını yer ya da hayvancılık ile ilgilenirdi. Bunun dışında şehirde yaşayanlar daha çok zanaat ve ticaret yapardı. Kahve konusunda haklısınız zaten bende 16. yy civarlarını kastetmiştim halkın ne yiyip içtiğine dair orta çağ kayıtları yok maalesef. 19. yüzyıla dogru hastalıkların artması yemeklerin temizliği ve yetersiz beslenmeden kaynaklanıyor olabilir yoksa o zaman da halkın çok farklı yiyecekler tükettiğini sanmıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrulgm456

    Hocam öncelikle beni ciddiyetle cevapladığınız için teşekkürler.çiftçi toprak sahibi demişsiniz o zaman niye ağalık sistemi var. benim bildiğim et pahali bir yemek diye biliyorum her gun et yemeleri bana mantiksız geliyor kahve içiyor demişsiniz ama yanlışıniz var kahvede osmanliya sonradan gelme içecek 16.yy civarlarinda gelmistir.bu halk cogunlukla buğday(bulgur,un,vb),mercimek nohutmu tuketiyordu acaba
    Et pahalı dediğin şey yanlış bir kere et günümüzde pahalı, eskiden herkes tarım - hayvancılık yaparken zaten herkesin hayvanı oluyor neredeyse ama bak tavuk etten pahalıdır normalde günümüzde ucuz olmasının sebebi bu seri üretim şeklinde hızlıca yetiştirilmesinden kaynaklı onun dışında buğday tahıl var temel besin kaynağı ekmek ve bulgur vs. pirinç de var pilav için ayrıca makarna dediğin şey zaten eriştenin farklı farklı şekillerde kesilmesidir ha kısaca özetleyecek olursam:

    Et ve et ürünleri, süt ürünleri, balık vs.
    Hamur işi, bulgur, pirinç
    Onun dışında bunlardan tatlı da yapıyorlardır zaten hamur işinden tatlı da oluyor. Ama düşün koskoca fatih sultan mehmet bi' menemene ekmeğini banamamış ya da iskender yiyememiş çünkü domates yok. Ha bu arada yukarıda saydığım et ve et ürünleri, hamur işi vs zaten bi' insanın gerekli tüm protein ve enerjiyi alması için fazla bile ama o zamanlar eskiden masa başından ziyade millet tarlada dağda çalıştığı için o yedikleri hamur işinin yağının tatlının vs. fazla bi' zararı olmuyor olabilir ama şimdi o şekilde beslenince kilo 100 ü geçiyor çünkü hareket yok. Ha tabi gut hastalığı da çok yaygındı işte bunun temel sebebi et tüketiminin fazla olması daha önceki yorumlarda da yazılmış zaten.

    Tekrar söylüyorum et günümüzde pahalı, eskiden böyle değildi düşün bundan 40 yıl öncesinde bile tavuk daha pahalıydı senin bahsettiğin şey 600-700 yıl ve daha öncesi herkesin tarım ve hayvancılıkla uğraştığı zamanlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Alim

    Ne yiyecek kuru ekmek topluca kesilen hayvan etleri. Bahçeye ekilen pırasa lahana gibi sebzeler. Hepsini at kazana pişir koy koca siniye daldır tahta kaşıkları ye.
    Osmanlı zamanında halkın ne kadar fakir ve perişan olduğunu Kurtuluş Savaşı'ndan anlayabilirsiniz. Tabi o zamanlar değerli kıymetli ve çok haşmetli padişah sarayında. Neyse bunlar derin konular. Simdi abdulhamitçi tayfa gelir çılgın projelerinden bahseder.
    Osmanlı 1800-1900'lerden ibaret değil arkadaşın bahsettiği zaman dilimi domatesin patatesin anadolu ve avrupaya gelmemiş olduğu zaman dilimi yani amerika kıtasının keşfinden öncesi ama evet son zamanlarda fakirdi halk fakat burada arkadaşın bahsettiği zaman dilimini yanlış anladığınızı düşündüğüm için söyledim.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.