Şimdi Ara

En büyük Alman perakendecide AMD yüzde 82 paya sahip

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
747
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj


  • Intel’in son dönemde yaşadığı ve giderek ciddileşen üretim sıkıntısı AMD’nin işine yarıyor. Her geçen gün daha fazla üretici ihtiyacı olan işlemciler için AMD’nin kapısını çalıyor. Son kullanıcı tarafında da AMD ilk tercih durumunda.



    Pazar boşluk kabul etmiyor



    Almanya’nın en büyük perakendecisi Mindfactory üzerinden yapılan analizlere göre AMD’nin satışlardaki payı yüzde 82 seviyesine ulaştı. Ekim ayında bu rakam yüzde 78 civarındaydı. Intel ise yüzde 18 civarına geriledi.



    Ayrıca Bkz.Intel üretimin bir kısmını Samsung’a kaydıracak



    Platformun en çok satan işlemcileri Ryzen 5 3600 ve Ryzen 7 3700X oldu. Sonrasında R7 2700X, R5 2600 ve R5 3600X geliyor. Intel Core i7 9700K ise altıncı sırada. Diğer modeller ise küçük bir payla sıralanıyor.



    Elbette Intel’in stok sıkıntısı burada tek etken değil. AMD’nin bu süreçte işlemci mimarisini 7nm sürecine geliştirmesi ve daha iyi hale getirmesi mükemmel bir zamanlama oldu. Boşluğa düşen tüketicileri böylece kendisine çekti. Intel’in gelecek yıl da üretim sıkıntısının devam etmesi beklendiği için AMD’nin daha bir hayli pazar payı çalacağı tahmin ediliyor.








  • Birkaç nedeni var:

    AMD de kâr amaçlı şirket fakat kan emici sömürücü bir firma değil, tam aksine normalde çıkarabileceği ve tutulabileceği fiyatların altında işlemciler ve ekran kartları sunan, bu sayede Intel ve Nvidia isimli kan emici sömürücülere çeki düzen veren bir firma...

    Peki neden mi Intel ve Nvidia kan emici ve sömürücüler;

    Önce Intel'den başlayalım: AMD'nin ilk büyük hamlesi değil belki ama tarihteki en büyük hamlelerinden biri K7 (1999-2004) ve K8 (2003-2006) çekirdekli işlemcilerdi, K7 (ilk Athlon'lar) ile AMD ilk kez Intel için gerçek bir tehdit olmuştu ve K8 (çok çekirdekli 64 Bit Athlon'lar) ile Intel'i pazarda ezmişti. 2007'den sonra da efsanevi Phenom'ları sunduğu K10 platformu ile de Intel'i zorlamaya ve yer yer ezmeye devam etmişti. AMD'nin bu hamlelerine kadar Pentium mimarisinden vazgeçmeyen Intel, bu hamleler sonucunda Core mimarisini geliştirmeye zorunlu bırakılmıştı. İpin ucu 2011'de koptu. Bulldozer mimarisi geliştirilirken 2009'dan 2011'e kadar öyle bir pompalandı ki, sonuçta K8 ve K10'u yapan AMD'den gelecekti yeni mimari, hem fanlar, hem de incelemeciler AMD'nin de fazla özgüvenli tanıtımları ile Bulldozer'in Intel'in üzerinden bulldozer gibi geçip tabutuna son çivileri çakacağını düşünüyorlar ve bunu açıkça söylüyorlardı. Sonuçta ise düşünmedikleri bir şey vardı, K7'den K10'a kadar kullanılan mimari efsanevi işlemci sanatçısı, büyük üstad Jim Keller tarafından yaratılmıştı ama Bulldozer öyle değildi. Yine de Intel olacaklardan korktu ve 8. nesile kadar bir daha ASLA yapmayacağı bir şey yaptı, 2. Nesil Core iX-2000 serisi işlemcileri (Sandy Bridge), halen piyasada olan ilk nesil Core işlemcileri öldürecek şekilde çok daha yüksek performanslı ve çok daha düşük fiyatlı şekilde piyasaya sunarak AMD'nin Bulldozer hamlesine karşı önlem aldı. Bulldozer ise bırak fanların ve incelemecilerin beklediği gibi olmayı, AMD'nin istediğini bile vermekten çok uzak şekilde piyasaya sunuldu. Çok problemli, aşırı ısınan, efsanevi Phenom'un devamı olmaktan çok uzak işlemciler olan Bulldozer mimarisindeki işlemciler Intel'i değil, AMD'yi bulldozer gibi ezip geçti ve sonuçta Jim Keller geri gelip Zen mimarisini oluşturuncaya ve Ryzen işlemciler Bulldozer'lerden 6 yıl sonra piyasaya çıkıncaya kadar ortam Intel'e kaldı... İşte burada biz genç kullanıcılar ilk kez Intel'in gerçek şeytani yüzü ile karşılaştık! Bizden daha yaşlılar zaten Intel'in AMD tökezlediği anda neler yaptığını biliyordu ama biz buna ilk kez şahit olacaktık... Intel 2. nesilden 8. nesile kadar (2011-2017) tam 6 yıl boyunca her yıl sadece %5 performans artışı ile işlemcilere oldukça yüksek zamlar yaptı ve her yıl soket değiştirerek insanları yeni anakarta zorunlu kıldı. Aslında ettiği devasa kâr ile çok rahat yapabilecek olmasına rağmen asla çekirdek arttırma veya mimari değiştirme gibi bir seçeneği kullanmadı. AMD'nin süper işler başardığı ve işlemci dünyasında devrimsel denecek işlere imza attığı 2007-2011 arasından sonra 6 yıl boyunca işlemci dünyası duraksama yaşadı. Intel'in 6 yılda aldığı toplam yol, AMD'nin rekabeti sırasındaki sadece 1 yılda aldığı yoldan azdı. Bu süre içinde işlemci dünyasını ele geçirip piyasa payını %95'lere çıkaran Intel, zaten kendisi ile rekabet etmekten çok uzak olan AMD'nin işlemcilerini kullanmamaları için üreticilere baskı yapmaya, hatta tehdit ve şantaj yoluna başvurdu. Üreticilere "Eğer AMD işlemcili cihaz çıkarırlarsa Intel işlemcilere daha geç ve indirim yapılmamış şekilde ulaşacaklarına" dair defalarca sözlü ve yazılı tehditler yaparak AMD'yi tamamen piyasadan silmeyi ve bu sayede hep bu şekilde %5, %5 onlarca yıl piyasada kalmayı ve feci kârlara imza atmayı planladı.

    2017'de ilk nesil Ryzen'lar çıktığında uzun süre sonra ilk kez AMD, Intel'i zorlamayı ve piyasadan pay kapmayı başarmıştı. Çoklu çekirdek testlerinde Ryzen, Intel'in 2 katı fiyatlı 7. nesil işlemcilerini bile eziyordu. Intel'in cevabı ise ikinci nesil Core işlemcilerinde yaptığı ile aynı oldu, 6 yıldır çekirdek arttırmayan Intel masaüstünde i3'leri çift çekirdekten 4 çekirdeğe çekti, i5'leri 4 çekirdekten 6 çekirdeğe çekti, i7'leri ise Hyper Threading destekli 4 çekirdekten Hyper Threading destekli 8 çekirdeğe çıkardı. Mobil işlemcilerde de aynı şekilde i3, i5 ve i7 U serilerini çift çekirdekten 4 çekirdeğe çıkardı. H serilerinde ise i5'leri 4 çekirdek bıraktı ama Hyper Threading ekledi, i7'leri ise 6 çekirdekli yaptı. Kısaca görülüyor ki Intel'in her performans sıçraması ve yaptığı büyük değişiklikler hep AMD'nin zorlamasıyla oldu.

    Peki yetti mi? Yetmedi... Biz kullanıcılar Intel'e hep "Ya adamların elinde teknoloji var, sunmuyorlar" şeklinde komplo teorileriyle bakıyorduk. Ama kazın ayağı hiç öyle değilmiş, adamlar hiç mimari geliştirmemiş, yan gelip yatmış 6 yıl boyunca hep aynı mimaride sadece nm düşmüş, ufak IPC artışları yapmış her yıl o kadar... Ryzen'a tek cevabı çekirdek arttırmak ve frekans yükseltmek oldu, o da enerji sarfiyatını ve sıcaklığı çok üst seviyelere çekti, şu anda resmen rekabet edemiyor ve açıkladığı bir rekabet planı da yok...

    Nvidia'ya gelince, neredeyse aynı durum olduğu için bu kadar detaya girmeyeceğim, Nvidia Intel kadar kötü olmasa da tekelin avantajlarını kullanmış ve hep ATI-AMD zorlamasıyla yüksek sıçramalar yapmış bir firma. Sadece bir örnek: Eğer RX480 olmasaydı biz GTX 1000 serisindeki o devasa sıçramayı ve fiyat ucuzlamasını asla göremezdik. GTX 1050, GTX 960'dan bile daha güçlü ve çok daha ucuza çıktı. Nvidia resmen 900 serisinin ipini çekmek zorunda kaldı.

    Ayrıca İsrail menşeili ve tüm mimarilerini İsrail'de geliştiren Intel'in son 15 yıldır bizim tüm bilgisayarlarımıza rahatça sızacak ve istediği gibi izleyecek donanımsal açık kapılar bıraktığı ortaya çıktı (Meltdown). Bu aslında devasa bir skandaldı ama nasıl olduysa Intel bu durumu iyi kotardı; bir özür ve bir güncelleme ile açığı kapattı ve iyi çocuk gibi davranmaya devam etti, tabi donanımsal açık yazılım ile yamanınca Intel işlemciler %20 civarı performans kaybı yaşadı ama bu da 1 ay sonra hiç konuşulmamaya başlandı...

    Peki AMD ne yapıyor? AMD'nin gerçekten 3. nesilde bu kadar coşmasına gerek var mıydı? Ya da bu kadaar düşük fiyatlar çekmesine gerek var mıydı? İkisine de ihtiyacı yoktu, zaten Intel'i zorluyordu, rahatça Intel'den açıkça daha güçlü olan 7 nanometrelik 3. nesil işlemcilerini şu anda çıkardığından %50 daha pahalıya çıkarabilirdi ve yine de fiyat/performans olarak daha üstün olurdu. Buna rağmen Intel mantığındaki bu yolu seçmedi, işlemcilerini performanslarına göre çok düşük fiyatlardan sunmaya devam etti...

    Yani kısaca, AMD hiçbirimizin babamızın şirketi değil ama her daim biz kullanıcıları düşünen ve buna yönelik adımlar atan bir firma. Aksini de kimse iddia edemez. Hele 2020'de o 7 nanometrelik Zen 2 işlemciler Intel'in halen güçlü olduğu tek alan olan dizüstüne de çıkınca bakalım Intel daha baskı yapabilecek mi üreticilere "AMD cihaz çıkarmayın" diye. Kaldı ki zaten bu yıldan bile üreticiler Intel'i dinlememeye başladı ve bol bol AMD dizüstü cihaz çıkarmaya başladılar. Bunun da tek sebebi gelecek yıl AMD fırtınası dizüstülerde koptuğunda AMD'ye "bakın biz senin yanındaydık, cephe almadık" diyebilmek...

    AMD'yi tutmak hele ki fanatizm ve cehaletizm hiç değildir! Fanatizm bile isteye kendini sömüren şirketi tutmaktır, cehaletizm ise üstte yazdıklarımdan bihaber olmaktır...
  • Biz AMD severler için o FX kara günlerinden sonra güzel oldu bu ryzen. Yalnız AMD nin FX ismine itibarını iade etmesi lazım ve 3950x den bi tık daha iyi bir modeli FX 62 nin devamı olarak FX 64 mü der FX 70 mi der o eski FX in zirvede olduğu isimlendirme ile çıkarması lazım

  • Rekabetin faydalarını görüyoruz. İntel senelerde 4 çekirdeğe mecbur bırakmıştı hepimizi, Amd geldi ve çekirdek sayıları katlandı. Şu an da Amd aynı/fazla performansı daha ucuza veriyor. İntel’in eli mahkum fiyatlarını indirmek zorunda kalacak.

  • Beter ol Intel!

  • Her ikisi de amerikan sirketiyken neden ulkemizde otekine gebersin diyen bir kitle vardir anlamak mumkun degil..

  • quote:

    Orijinalden alıntı: WB

    Her ikisi de amerikan sirketiyken neden ulkemizde otekine gebersin diyen bir kitle vardir anlamak mumkun degil..
    fanatizm and cehaletizm...
  • R5 2600 120$ civarina indi. TR de de 800? civarina bulunabiliyor. Ustelik bu fiyata sogutucusu da dahil. Saka gibi. FP krali. Darisi 3600 un basina.

  • eAkman E kullanıcısına yanıt
    Gectigimiz persembeyi cumaya baglayan gece saat 12.30 sularinda Ryzen 5 3600'u 140 Euro'ya satin aldim, tabi 20 Euroluk bir kuponum vardi anketten kazandigim. Cuma gunu saat gece 12'ye kadar 160-170 Euro civarlarinda satildi, bilgisayar dizme niyetim vardi cok guzel oldu ancak diger parcalarda pek bir indirim goremedim.

  • Adamlar iki üç tane batık(işlerin iyi gitmediği) oyun stüdyosunu ayarlamış far cry-project cars vs bir iki tane böyle ölmemeye çalışıyorlar , durumları bu ister inanın ister inanmayın.


    Bir iki tanede youtuber ayarlamışlar söylüyorum optimum tech - pauls hardware gibi.. Oralarda ya farkı az göstermeye yada önde gösterilmeye anlaşmışlar ön ayar şekilleri hile ile gülle ile ölmemeye çalışıyorlar ta 2700x çıktığından beri bu numaraları çekiyorlar 2700x 4/8 çekirdeğe düşürüp benchmarklarını servis ettirdiler.

    Kim mi intel


    Bide yotube trolleri var video hazırla sal youtubeci grup neden 1866-1900fsb 3800mhz cl14 kaliteli 4500 civarlarında 3700-3800 hakiki ultra detay hilesiz videoları yok o videolar nerde linus ta hardwareunboxed da .
    Yada yerli incelemeler de.


    3700x oc 4.4ghz fixed şu işlemciyi kim almaz ya.

    En büyük Alman perakendecide AMD yüzde 82 paya sahip



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Timeguard -- 2 Aralık 2019; 16:21:8 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: WB

    Her ikisi de amerikan sirketiyken neden ulkemizde otekine gebersin diyen bir kitle vardir anlamak mumkun degil..
    Biri asia amerika , biri israil amerika ok?

    Amd 3d now demoları vardı bir gör 15 senelik asia evleri tam çin japon işi hazırlanmış görmüyormusun bir tane çekik gözlü olmayan adam yok nerdeyse.


    ZEN:
    http://www.olaganustukanitlar.com/zen-nedir-zen-kavramini-anlamak-neden-zordur/

    Bahsettiğim demo



    Burda arkadaş AMD-İNTEL çekişmesi tarihini güzel anlatmış




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Timeguard -- 2 Aralık 2019; 17:23:2 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • ikiside babamın şireketi değil ama bu haberle içimin yağları eridi resmen :D

  • Bloodin kullanıcısına yanıt
    Better ol he :D ince..
  • Oda birseymi, hepsiburada da en cok satan 10 islemciden ilk 9 u amd ryzen :) 10.sirada uygun fiyatli 9100F intel core i3 var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WB

    Her ikisi de amerikan sirketiyken neden ulkemizde otekine gebersin diyen bir kitle vardir anlamak mumkun degil..
    Birkaç nedeni var:

    AMD de kâr amaçlı şirket fakat kan emici sömürücü bir firma değil, tam aksine normalde çıkarabileceği ve tutulabileceği fiyatların altında işlemciler ve ekran kartları sunan, bu sayede Intel ve Nvidia isimli kan emici sömürücülere çeki düzen veren bir firma...

    Peki neden mi Intel ve Nvidia kan emici ve sömürücüler;

    Önce Intel'den başlayalım: AMD'nin ilk büyük hamlesi değil belki ama tarihteki en büyük hamlelerinden biri K7 (1999-2004) ve K8 (2003-2006) çekirdekli işlemcilerdi, K7 (ilk Athlon'lar) ile AMD ilk kez Intel için gerçek bir tehdit olmuştu ve K8 (çok çekirdekli 64 Bit Athlon'lar) ile Intel'i pazarda ezmişti. 2007'den sonra da efsanevi Phenom'ları sunduğu K10 platformu ile de Intel'i zorlamaya ve yer yer ezmeye devam etmişti. AMD'nin bu hamlelerine kadar Pentium mimarisinden vazgeçmeyen Intel, bu hamleler sonucunda Core mimarisini geliştirmeye zorunlu bırakılmıştı. İpin ucu 2011'de koptu. Bulldozer mimarisi geliştirilirken 2009'dan 2011'e kadar öyle bir pompalandı ki, sonuçta K8 ve K10'u yapan AMD'den gelecekti yeni mimari, hem fanlar, hem de incelemeciler AMD'nin de fazla özgüvenli tanıtımları ile Bulldozer'in Intel'in üzerinden bulldozer gibi geçip tabutuna son çivileri çakacağını düşünüyorlar ve bunu açıkça söylüyorlardı. Sonuçta ise düşünmedikleri bir şey vardı, K7'den K10'a kadar kullanılan mimari efsanevi işlemci sanatçısı, büyük üstad Jim Keller tarafından yaratılmıştı ama Bulldozer öyle değildi. Yine de Intel olacaklardan korktu ve 8. nesile kadar bir daha ASLA yapmayacağı bir şey yaptı, 2. Nesil Core iX-2000 serisi işlemcileri (Sandy Bridge), halen piyasada olan ilk nesil Core işlemcileri öldürecek şekilde çok daha yüksek performanslı ve çok daha düşük fiyatlı şekilde piyasaya sunarak AMD'nin Bulldozer hamlesine karşı önlem aldı. Bulldozer ise bırak fanların ve incelemecilerin beklediği gibi olmayı, AMD'nin istediğini bile vermekten çok uzak şekilde piyasaya sunuldu. Çok problemli, aşırı ısınan, efsanevi Phenom'un devamı olmaktan çok uzak işlemciler olan Bulldozer mimarisindeki işlemciler Intel'i değil, AMD'yi bulldozer gibi ezip geçti ve sonuçta Jim Keller geri gelip Zen mimarisini oluşturuncaya ve Ryzen işlemciler Bulldozer'lerden 6 yıl sonra piyasaya çıkıncaya kadar ortam Intel'e kaldı... İşte burada biz genç kullanıcılar ilk kez Intel'in gerçek şeytani yüzü ile karşılaştık! Bizden daha yaşlılar zaten Intel'in AMD tökezlediği anda neler yaptığını biliyordu ama biz buna ilk kez şahit olacaktık... Intel 2. nesilden 8. nesile kadar (2011-2017) tam 6 yıl boyunca her yıl sadece %5 performans artışı ile işlemcilere oldukça yüksek zamlar yaptı ve her yıl soket değiştirerek insanları yeni anakarta zorunlu kıldı. Aslında ettiği devasa kâr ile çok rahat yapabilecek olmasına rağmen asla çekirdek arttırma veya mimari değiştirme gibi bir seçeneği kullanmadı. AMD'nin süper işler başardığı ve işlemci dünyasında devrimsel denecek işlere imza attığı 2007-2011 arasından sonra 6 yıl boyunca işlemci dünyası duraksama yaşadı. Intel'in 6 yılda aldığı toplam yol, AMD'nin rekabeti sırasındaki sadece 1 yılda aldığı yoldan azdı. Bu süre içinde işlemci dünyasını ele geçirip piyasa payını %95'lere çıkaran Intel, zaten kendisi ile rekabet etmekten çok uzak olan AMD'nin işlemcilerini kullanmamaları için üreticilere baskı yapmaya, hatta tehdit ve şantaj yoluna başvurdu. Üreticilere "Eğer AMD işlemcili cihaz çıkarırlarsa Intel işlemcilere daha geç ve indirim yapılmamış şekilde ulaşacaklarına" dair defalarca sözlü ve yazılı tehditler yaparak AMD'yi tamamen piyasadan silmeyi ve bu sayede hep bu şekilde %5, %5 onlarca yıl piyasada kalmayı ve feci kârlara imza atmayı planladı.

    2017'de ilk nesil Ryzen'lar çıktığında uzun süre sonra ilk kez AMD, Intel'i zorlamayı ve piyasadan pay kapmayı başarmıştı. Çoklu çekirdek testlerinde Ryzen, Intel'in 2 katı fiyatlı 7. nesil işlemcilerini bile eziyordu. Intel'in cevabı ise ikinci nesil Core işlemcilerinde yaptığı ile aynı oldu, 6 yıldır çekirdek arttırmayan Intel masaüstünde i3'leri çift çekirdekten 4 çekirdeğe çekti, i5'leri 4 çekirdekten 6 çekirdeğe çekti, i7'leri ise Hyper Threading destekli 4 çekirdekten Hyper Threading destekli 8 çekirdeğe çıkardı. Mobil işlemcilerde de aynı şekilde i3, i5 ve i7 U serilerini çift çekirdekten 4 çekirdeğe çıkardı. H serilerinde ise i5'leri 4 çekirdek bıraktı ama Hyper Threading ekledi, i7'leri ise 6 çekirdekli yaptı. Kısaca görülüyor ki Intel'in her performans sıçraması ve yaptığı büyük değişiklikler hep AMD'nin zorlamasıyla oldu.

    Peki yetti mi? Yetmedi... Biz kullanıcılar Intel'e hep "Ya adamların elinde teknoloji var, sunmuyorlar" şeklinde komplo teorileriyle bakıyorduk. Ama kazın ayağı hiç öyle değilmiş, adamlar hiç mimari geliştirmemiş, yan gelip yatmış 6 yıl boyunca hep aynı mimaride sadece nm düşmüş, ufak IPC artışları yapmış her yıl o kadar... Ryzen'a tek cevabı çekirdek arttırmak ve frekans yükseltmek oldu, o da enerji sarfiyatını ve sıcaklığı çok üst seviyelere çekti, şu anda resmen rekabet edemiyor ve açıkladığı bir rekabet planı da yok...

    Nvidia'ya gelince, neredeyse aynı durum olduğu için bu kadar detaya girmeyeceğim, Nvidia Intel kadar kötü olmasa da tekelin avantajlarını kullanmış ve hep ATI-AMD zorlamasıyla yüksek sıçramalar yapmış bir firma. Sadece bir örnek: Eğer RX480 olmasaydı biz GTX 1000 serisindeki o devasa sıçramayı ve fiyat ucuzlamasını asla göremezdik. GTX 1050, GTX 960'dan bile daha güçlü ve çok daha ucuza çıktı. Nvidia resmen 900 serisinin ipini çekmek zorunda kaldı.

    Ayrıca İsrail menşeili ve tüm mimarilerini İsrail'de geliştiren Intel'in son 15 yıldır bizim tüm bilgisayarlarımıza rahatça sızacak ve istediği gibi izleyecek donanımsal açık kapılar bıraktığı ortaya çıktı (Meltdown). Bu aslında devasa bir skandaldı ama nasıl olduysa Intel bu durumu iyi kotardı; bir özür ve bir güncelleme ile açığı kapattı ve iyi çocuk gibi davranmaya devam etti, tabi donanımsal açık yazılım ile yamanınca Intel işlemciler %20 civarı performans kaybı yaşadı ama bu da 1 ay sonra hiç konuşulmamaya başlandı...

    Peki AMD ne yapıyor? AMD'nin gerçekten 3. nesilde bu kadar coşmasına gerek var mıydı? Ya da bu kadaar düşük fiyatlar çekmesine gerek var mıydı? İkisine de ihtiyacı yoktu, zaten Intel'i zorluyordu, rahatça Intel'den açıkça daha güçlü olan 7 nanometrelik 3. nesil işlemcilerini şu anda çıkardığından %50 daha pahalıya çıkarabilirdi ve yine de fiyat/performans olarak daha üstün olurdu. Buna rağmen Intel mantığındaki bu yolu seçmedi, işlemcilerini performanslarına göre çok düşük fiyatlardan sunmaya devam etti...

    Yani kısaca, AMD hiçbirimizin babamızın şirketi değil ama her daim biz kullanıcıları düşünen ve buna yönelik adımlar atan bir firma. Aksini de kimse iddia edemez. Hele 2020'de o 7 nanometrelik Zen 2 işlemciler Intel'in halen güçlü olduğu tek alan olan dizüstüne de çıkınca bakalım Intel daha baskı yapabilecek mi üreticilere "AMD cihaz çıkarmayın" diye. Kaldı ki zaten bu yıldan bile üreticiler Intel'i dinlememeye başladı ve bol bol AMD dizüstü cihaz çıkarmaya başladılar. Bunun da tek sebebi gelecek yıl AMD fırtınası dizüstülerde koptuğunda AMD'ye "bakın biz senin yanındaydık, cephe almadık" diyebilmek...

    AMD'yi tutmak hele ki fanatizm ve cehaletizm hiç değildir! Fanatizm bile isteye kendini sömüren şirketi tutmaktır, cehaletizm ise üstte yazdıklarımdan bihaber olmaktır...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bloodin -- 3 Aralık 2019; 10:48:7 >




  • Bloodin kullanıcısına yanıt
    Amd vs intel hakkında çok güzel açıklayıcı yazmışsın tebrik ederim, israil tasarımlı intel işlemcilerin meltdown açıklarıyla ilişkisi olduğunu bilmiyordum çok ilginç ama mantıksız değil.
    Cuda tabanlı render motoru kullandığım için mecburen Nvidia kartlar kullanıyorum, bunun gibi Nvidia ile ilgili açıklayıcı bir yazı yazarsan çok iyi olur. Teşekkürler

  • intel senelerce 4 çekirdeğe mecbur bıraksa ne olacak oyun yapımcıları bizi 4 çekirdeğe mahkum ediyor hala bide üstüne yetmezmiş gibi optimasyonu bozuk oyunlar cabası 8 çekirdek işlemci alsak ne işe yarayacak bide oyun firmalarına 100 lerce tl para bayıyoruz korsana devam.

  • bdurgun977 B kullanıcısına yanıt
    Güzel bir açıklma olmuş.Esasında bu dünyada insanlar gözle görülebilir ve anlaşılabir olmayan farklar üzerinden sömürüye açık hale getirilmektedir.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: DH Misafiri

    intel senelerce 4 çekirdeğe mecbur bıraksa ne olacak oyun yapımcıları bizi 4 çekirdeğe mahkum ediyor hala bide üstüne yetmezmiş gibi optimasyonu bozuk oyunlar cabası 8 çekirdek işlemci alsak ne işe yarayacak bide oyun firmalarına 100 lerce tl para bayıyoruz korsana devam.
    Dünyadan bir habersin be kardeşim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bloodin

    Birkaç nedeni var:

    AMD de kâr amaçlı şirket fakat kan emici sömürücü bir firma değil, tam aksine normalde çıkarabileceği ve tutulabileceği fiyatların altında işlemciler ve ekran kartları sunan, bu sayede Intel ve Nvidia isimli kan emici sömürücülere çeki düzen veren bir firma...

    Peki neden mi Intel ve Nvidia kan emici ve sömürücüler;

    Önce Intel'den başlayalım: AMD'nin ilk büyük hamlesi değil belki ama tarihteki en büyük hamlelerinden biri K7 (1999-2004) ve K8 (2003-2006) çekirdekli işlemcilerdi, K7 (ilk Athlon'lar) ile AMD ilk kez Intel için gerçek bir tehdit olmuştu ve K8 (çok çekirdekli 64 Bit Athlon'lar) ile Intel'i pazarda ezmişti. 2007'den sonra da efsanevi Phenom'ları sunduğu K10 platformu ile de Intel'i zorlamaya ve yer yer ezmeye devam etmişti. AMD'nin bu hamlelerine kadar Pentium mimarisinden vazgeçmeyen Intel, bu hamleler sonucunda Core mimarisini geliştirmeye zorunlu bırakılmıştı. İpin ucu 2011'de koptu. Bulldozer mimarisi geliştirilirken 2009'dan 2011'e kadar öyle bir pompalandı ki, sonuçta K8 ve K10'u yapan AMD'den gelecekti yeni mimari, hem fanlar, hem de incelemeciler AMD'nin de fazla özgüvenli tanıtımları ile Bulldozer'in Intel'in üzerinden bulldozer gibi geçip tabutuna son çivileri çakacağını düşünüyorlar ve bunu açıkça söylüyorlardı. Sonuçta ise düşünmedikleri bir şey vardı, K7'den K10'a kadar kullanılan mimari efsanevi işlemci sanatçısı, büyük üstad Jim Keller tarafından yaratılmıştı ama Bulldozer öyle değildi. Yine de Intel olacaklardan korktu ve 8. nesile kadar bir daha ASLA yapmayacağı bir şey yaptı, 2. Nesil Core iX-2000 serisi işlemcileri (Sandy Bridge), halen piyasada olan ilk nesil Core işlemcileri öldürecek şekilde çok daha yüksek performanslı ve çok daha düşük fiyatlı şekilde piyasaya sunarak AMD'nin Bulldozer hamlesine karşı önlem aldı. Bulldozer ise bırak fanların ve incelemecilerin beklediği gibi olmayı, AMD'nin istediğini bile vermekten çok uzak şekilde piyasaya sunuldu. Çok problemli, aşırı ısınan, efsanevi Phenom'un devamı olmaktan çok uzak işlemciler olan Bulldozer mimarisindeki işlemciler Intel'i değil, AMD'yi bulldozer gibi ezip geçti ve sonuçta Jim Keller geri gelip Zen mimarisini oluşturuncaya ve Ryzen işlemciler Bulldozer'lerden 6 yıl sonra piyasaya çıkıncaya kadar ortam Intel'e kaldı... İşte burada biz genç kullanıcılar ilk kez Intel'in gerçek şeytani yüzü ile karşılaştık! Bizden daha yaşlılar zaten Intel'in AMD tökezlediği anda neler yaptığını biliyordu ama biz buna ilk kez şahit olacaktık... Intel 2. nesilden 8. nesile kadar (2011-2017) tam 6 yıl boyunca her yıl sadece %5 performans artışı ile işlemcilere oldukça yüksek zamlar yaptı ve her yıl soket değiştirerek insanları yeni anakarta zorunlu kıldı. Aslında ettiği devasa kâr ile çok rahat yapabilecek olmasına rağmen asla çekirdek arttırma veya mimari değiştirme gibi bir seçeneği kullanmadı. AMD'nin süper işler başardığı ve işlemci dünyasında devrimsel denecek işlere imza attığı 2007-2011 arasından sonra 6 yıl boyunca işlemci dünyası duraksama yaşadı. Intel'in 6 yılda aldığı toplam yol, AMD'nin rekabeti sırasındaki sadece 1 yılda aldığı yoldan azdı. Bu süre içinde işlemci dünyasını ele geçirip piyasa payını %95'lere çıkaran Intel, zaten kendisi ile rekabet etmekten çok uzak olan AMD'nin işlemcilerini kullanmamaları için üreticilere baskı yapmaya, hatta tehdit ve şantaj yoluna başvurdu. Üreticilere "Eğer AMD işlemcili cihaz çıkarırlarsa Intel işlemcilere daha geç ve indirim yapılmamış şekilde ulaşacaklarına" dair defalarca sözlü ve yazılı tehditler yaparak AMD'yi tamamen piyasadan silmeyi ve bu sayede hep bu şekilde %5, %5 onlarca yıl piyasada kalmayı ve feci kârlara imza atmayı planladı.

    2017'de ilk nesil Ryzen'lar çıktığında uzun süre sonra ilk kez AMD, Intel'i zorlamayı ve piyasadan pay kapmayı başarmıştı. Çoklu çekirdek testlerinde Ryzen, Intel'in 2 katı fiyatlı 7. nesil işlemcilerini bile eziyordu. Intel'in cevabı ise ikinci nesil Core işlemcilerinde yaptığı ile aynı oldu, 6 yıldır çekirdek arttırmayan Intel masaüstünde i3'leri çift çekirdekten 4 çekirdeğe çekti, i5'leri 4 çekirdekten 6 çekirdeğe çekti, i7'leri ise Hyper Threading destekli 4 çekirdekten Hyper Threading destekli 8 çekirdeğe çıkardı. Mobil işlemcilerde de aynı şekilde i3, i5 ve i7 U serilerini çift çekirdekten 4 çekirdeğe çıkardı. H serilerinde ise i5'leri 4 çekirdek bıraktı ama Hyper Threading ekledi, i7'leri ise 6 çekirdekli yaptı. Kısaca görülüyor ki Intel'in her performans sıçraması ve yaptığı büyük değişiklikler hep AMD'nin zorlamasıyla oldu.

    Peki yetti mi? Yetmedi... Biz kullanıcılar Intel'e hep "Ya adamların elinde teknoloji var, sunmuyorlar" şeklinde komplo teorileriyle bakıyorduk. Ama kazın ayağı hiç öyle değilmiş, adamlar hiç mimari geliştirmemiş, yan gelip yatmış 6 yıl boyunca hep aynı mimaride sadece nm düşmüş, ufak IPC artışları yapmış her yıl o kadar... Ryzen'a tek cevabı çekirdek arttırmak ve frekans yükseltmek oldu, o da enerji sarfiyatını ve sıcaklığı çok üst seviyelere çekti, şu anda resmen rekabet edemiyor ve açıkladığı bir rekabet planı da yok...

    Nvidia'ya gelince, neredeyse aynı durum olduğu için bu kadar detaya girmeyeceğim, Nvidia Intel kadar kötü olmasa da tekelin avantajlarını kullanmış ve hep ATI-AMD zorlamasıyla yüksek sıçramalar yapmış bir firma. Sadece bir örnek: Eğer RX480 olmasaydı biz GTX 1000 serisindeki o devasa sıçramayı ve fiyat ucuzlamasını asla göremezdik. GTX 1050, GTX 960'dan bile daha güçlü ve çok daha ucuza çıktı. Nvidia resmen 900 serisinin ipini çekmek zorunda kaldı.

    Ayrıca İsrail menşeili ve tüm mimarilerini İsrail'de geliştiren Intel'in son 15 yıldır bizim tüm bilgisayarlarımıza rahatça sızacak ve istediği gibi izleyecek donanımsal açık kapılar bıraktığı ortaya çıktı (Meltdown). Bu aslında devasa bir skandaldı ama nasıl olduysa Intel bu durumu iyi kotardı; bir özür ve bir güncelleme ile açığı kapattı ve iyi çocuk gibi davranmaya devam etti, tabi donanımsal açık yazılım ile yamanınca Intel işlemciler %20 civarı performans kaybı yaşadı ama bu da 1 ay sonra hiç konuşulmamaya başlandı...

    Peki AMD ne yapıyor? AMD'nin gerçekten 3. nesilde bu kadar coşmasına gerek var mıydı? Ya da bu kadaar düşük fiyatlar çekmesine gerek var mıydı? İkisine de ihtiyacı yoktu, zaten Intel'i zorluyordu, rahatça Intel'den açıkça daha güçlü olan 7 nanometrelik 3. nesil işlemcilerini şu anda çıkardığından %50 daha pahalıya çıkarabilirdi ve yine de fiyat/performans olarak daha üstün olurdu. Buna rağmen Intel mantığındaki bu yolu seçmedi, işlemcilerini performanslarına göre çok düşük fiyatlardan sunmaya devam etti...

    Yani kısaca, AMD hiçbirimizin babamızın şirketi değil ama her daim biz kullanıcıları düşünen ve buna yönelik adımlar atan bir firma. Aksini de kimse iddia edemez. Hele 2020'de o 7 nanometrelik Zen 2 işlemciler Intel'in halen güçlü olduğu tek alan olan dizüstüne de çıkınca bakalım Intel daha baskı yapabilecek mi üreticilere "AMD cihaz çıkarmayın" diye. Kaldı ki zaten bu yıldan bile üreticiler Intel'i dinlememeye başladı ve bol bol AMD dizüstü cihaz çıkarmaya başladılar. Bunun da tek sebebi gelecek yıl AMD fırtınası dizüstülerde koptuğunda AMD'ye "bakın biz senin yanındaydık, cephe almadık" diyebilmek...

    AMD'yi tutmak hele ki fanatizm ve cehaletizm hiç değildir! Fanatizm bile isteye kendini sömüren şirketi tutmaktır, cehaletizm ise üstte yazdıklarımdan bihaber olmaktır...

    Alıntıları Göster
    Hepsini okudum. Evrelerin tamamında AMD kullandım. Arada i çntele gittim geldim. Hepsinin tadı ayrı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Timeguard

    Biri asia amerika , biri israil amerika ok?

    Amd 3d now demoları vardı bir gör 15 senelik asia evleri tam çin japon işi hazırlanmış görmüyormusun bir tane çekik gözlü olmayan adam yok nerdeyse.


    ZEN:
    http://www.olaganustukanitlar.com/zen-nedir-zen-kavramini-anlamak-neden-zordur/

    Bahsettiğim demo



    Burda arkadaş AMD-İNTEL çekişmesi tarihini güzel anlatmış



    Alıntıları Göster
    Asia-Amerika ne alaka? Lisa Su dediğiniz kadın Çinliden çok Amerikandır. 3 yaşında ABD'ye göç etmiş ilkokuldan doktoraya kadar Amerikan okullarında eğitim almıştır. Şirketin yüzde 6.9'luk hissesini de Arap bir firma elinde tutuyor. Yani Asyalıdan çok Arap bile denebilir.

    AMD'nin Asyalı çalışanlarının olması AMD'yi Asya firması yapmıyor. Tam tersi Intel çalışanlarının 3'de 1'i Asya kökenlidir.
    https://www.oregonlive.com/silicon-forest/2015/05/asian_americans_play_big_role.html

    Sonuç olarak ikisi de tamamen Amerikan firması.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.