Gelecek İstanbul depremi hakkında edindiğim bilgiler

99 depreminden sonra 20 sene geçti ve biz hala "geç olsun da tedbirlerimizi arttıralım" diyoruz. 20 sene geçti ya dile kolay. Şimdi kaç saatimiz kaç günümüz kaç ayımız hatta bir 20 yılımız daha var mı meçhul. Bunun sorumlusu kim diye bağırsan muhattap bulamazsın.

Herkes deprem olacağını biliyor ama hazırlık yapacak kadar süre istiyor resmen. 20 sene sonra aynı noktada olmayacağımızın garantisi var mı ki?
Gece gece tedirgin oldum iyice. Allah ölümün de hayırlısını versin.

Yönetimde olan kişinin “bizim Allah’ımız var” zihniyeti olduğu sürece değil 20, 5 bin yıl geçse depreme hazırlık olmaz.

Bilim ve teknoloji ile gelişen toplumlar yaşanabilecek tüm felaketlere hazırlık yaparken, din etkisinde ki toplumlar “ kadınlar şort giydi, içki içildi” diye deprem olduğuna inanıyor. Sonuç olarak doğa seleksiyonunu yapıyor.

Dile kolay 20 yıldır yapılan tek şey rantsal dönüşüm.

3-5 güne unutursunuz merak etmeyin...

kertenkele kardeş ben 7 senedir forumdayım üyeliğimi geçen sene kapatmıştım sonra yine hesap açtım yani troll falan değilim. Ben ne öğrendiysem onu paylaşıyorum burda pembe masal anlatmanın da mantığı yok 3 saat o programı pür dikkat dinledim hep aynı yerlerle yoğunlaştılar ben de nokta atışı bilgi verdim.

Birazda depremden sonra olacaklar hakkında biz fikir yürütelim. Bir depremde ölecek insan sayısını 100.000 bile göstermiyorlar. Nüfusunun %60'ı güney kıyı şeridinde bulunan ve buradaki yerleşimlerin alayının çarık çürük binalarla dolu olmasını düşündüğümüzde 100.000 devede kulak bile değil.
https://www.nufusu.com/ilceleri/istanbul-ilceleri-nufusu Burada nüfusa bakarsak, kaba taslak bir hesaplayın göreceksiniz.


Fatih, Bakırköy, Zeytinburnu, Avcılar, gibi Avrupa Yakası kıyı şeridi ilçeleri. Anadolu yakası ilçelerini de katın hesaba.

Dipdibe bitişik nizam binalar, eski binalar, deniz kumuyla yapılan, içinden deniz kabukları çıkan binalar. 17 Ağustos, 12 Kasım ve son deprem gibi yüksek şiddetli 3 depremi görmüş binalar.

Daha yüksek şiddette bir depreme dayanabilecekler mi? Bence hayır.

Şimdi gelelim olası bir deprem anına.

Deprem anında yıkılan yerle bir olan binalar, enkaz altında kalan insanlar. Peki bu her sokağın altında, her binanın girişinde doğalgaz var. Anında kesilebilecek mi bu gaz? Yıkılan binalar yüzünden o borulardan dışarıya çıkacak yüzlerce, binlerce metreküp gaz. Hadi ana merkezden anında kestin. Sokakların altındaki, binaların girişlerindeki açıkta kalan kırılan çatlayan borulardan ortaya çıkacak yüzlerce, binlerce metreküp gaz.

Ölmedin enkaz altında kaldın diyelim. Kıpırdayamıyorsun bir yere, sürekli gaz sızıyor.

Bina yıkıldı ortalık toz duman. Gaz mı boğsun, molozların tozu mu? Hangisini istersin?

Veya binaların altı fırın dolu. Deprem oldu da o fırında ekmek pişerken oldu ve bina yıkıldı. Cayır cayır yanan fırın ve doğalgaz sızıntısı. Düşün bakalım neler olur?

Altında onlarca insan kalan enkaz ve yanıp tutuşuyor. Doğalgaz kaçakları.

Ve yüzlerce, binlerce yıkılan apartman.

Nasıl ulaşacak yardım.

Daracık sokaklarda binalar olduğu yere mi çökecek? Hiç mi yola, sağa sola yıkılan bina olmayacak?

Hadi senin binan yıkılmadı, sağ çıktın. Nereye kaçabileceksin?

İnsanlar deprem anında ölmese, enkaz altında bu şekilde ölecek. Bağıra bağıra, yanarak, zehirlenerek, boğularak.

Bir insan aç susuz kaç gün dayanabilir? Enkaz altında? 1 hafta? 10 gün?

Ya sonrası? 10 gün içinde o kadar insan kurtarılabilecek mi?

İstanbul'da toplanma alanları yok deniyor ya. Olsa da gidecemeyeceksin?

Ne zaman toplanma alanı olacak biliyor musun?

Enkaz altından çıkartılan cesetlerin gönüleceği toplu mezarlar, tek toplanma alanı o olacak insanların.

Yaşarken değil ama, ölünce toplanma alanı olacak insanların.

Milyonlar ölecek İstanbul'da. İstanbul ceset kokacak.

Sağ kalanlar olursa anlayacaklar apartman denen ucubelerde yaşanmayacağını. Ama sevdiklerini kaybederek, herşeyini kaybederek öğrenecekler.