Şimdi Ara

İşverene Resmen Zulmediliyor (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
137
Cevap
1
Favori
6.260
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
25 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Rajeesh kullanıcısına yanıt
    Ben arttırılmasın demiyorum bu kısa zamanlı çözüm diyorum 1,2 ay alım güçleri artabilir ama sonra eskiye geri döncekler daha fazla para almalarına rağmen.
    hemen işçi düşmanı patronmuşum imajı yaratarak saldırmayın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-39A3D5E9A -- 30 Ocak 2019; 0:23:32 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • asıl üretenler işçilerdir ,çiftçilerdir
    patronlar değildir ,memurlar değildir ,emekliler değildir ,o nedenle ne verilse az gelir

    şimdi gelir birisi söyler ,patronlar olmasa fabrikalar olmaz gibi saçmalar
    nasıl olmazmış kardeşim ,zamanında bu ülkede çoğu işletme devlete aitti ve çok daha iyi şeyler oluyordu (siyasiler oralara adam doldurmamış olsalardı)

    aslı patronlar kazancından taviz vermemek için ,çalışanlarına zulmediyor
    hammaddede artan maliyet varsa ,taşıma bedellerinde artma varsa sende fiyatlarına yansıtacaksın kardeşim ,çalışanlardan mı hıncını çıkartacaksın ?
    millet mecbur olmasa zaten asgari ücretle o işleri mümkün değil yapmaz
  • İşverenler beter olur umarım

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: veterangamer

    İşverenler beter olur umarım
    Aynısını sizin için diliyorum. Bize bir şey olmaz da sizi bilemem.
  • 3-4 milyon kadar bir iş yeri sahibiyiz teksilciyiz kolay kolay batmasyız
  • Gözün doysun gözün. Kefenin cebi yok, birtek sen yeme birazda gariban yesin
  • Valla biz yıllarca kaybettik, kaybettik, o yıl yüz bin, bu yıl yüz yirmi bin. Bir umut fabrikayı açık tuttuk. Fabrikayı doldurursak kazanırız falan diye. Sonuç: Olmadı.

    Fabrika arsasını sattık. Mart ayında kapıyoruz abi fabrikayı. 23 kişi işten çıkarılıyor...

    Bilançoyu da vereyim: Tüm sürecin ar-ge'si, makinaların geliştirilmesi, üretime hazır hale gelmesi 15 milyon TL tutu. Üstüne de yıllar içinde 4 milyon zarar var. Etti 19 milyon. Fabrika arsası bugünün parası ile bir milyona alınmıştı. 13 milyona satıldı. 12 milyon oradan geldi. Gene de toplamda 7 milyon zarar var. Çok şükür rantiye ekonomisine. Rantiye ekonomisi olmasa hasar çok daha büyük olacaktı. Türkiye'nin klasik durumu: Batık sanayiciyi kurtarsa kurtarsa arsa kurtarır. Varsa gayrimenkul, satarsın. Bataktan çıkarsın. Fiks. Koskoca sanayiciyi, hottirik gayrimenkul kurtarır. Sonra "nidin iritim yik?"

    Üretime yönelik bir ekonomi kurun önce, üreticiye sonra nasihat verirsiniz. Yattığınız yerden cörk cörk ötmek kolay. Benim yıllarca o iş yerini açık tutmak için, bir haftada attığım taklayı siz bir ayda atın, aynı bir ayda 3 yıl yaşlanırsınız. Girdiğiniz riskin yükü ile gece rahat uyuyamamak nasıl bir şey, bilmiyorsunuz. Sonra da "rahat yaşam bik bik..." Ben de uzaktan bakarak öğretim görevlilerine nasıl özeniyorum anlatamam. Kalaydın üniversitede, doktora yapaydım falan. Ne güzel, rahat, huzurlu hayat lan...

    -----------------

    "İz yidi, biriz di işçin yisin. İni di mi çik giriyirsiniz."

    Abi sizde zenginliğe, başarıya nefret var. Adam bir şey demiş. Anında saldırıya geçmişsiniz. Arka planı bilmiyorsunuz, bir şey bilmiyorsunuz. Belki adam benim gibi, yıllardır zarar ediyor. İşçisi mağdur olmasın, belki iş tutturur kara geçeriz, hem kendimi hem işçiyi kurtarırım diye gözlüyor? Belli mi kazandığı?

    İşçilik ücretleri neden düşük düşündünüz mü hiç? Sizden çok var da o yüzden düşük. İşçilik ücretlerinin artması için ne lazım? Sizden çok olmaması lazım. Uzmanlığınıza sahip insan sayısı azaldıkça ücretiniz artar. Vasıfsız işçi sayısı bu kadar çok iken, işçilik ücretleri tabii ki düşük olacaktır. Katma değer de düşük. Bir çok üretici %10 kar marjına iş yapıyor. Dalga mı geçiyonuz benimle? İşçilik, bu üreticinin maliyetlerinin yarısını oluştursa, işçilik maliyeti %20 artsa, herif ayvayı yedi... Örnekle göstereyim: Bir mal var. 100TL maliyeti var. 110TL'ye satıyoruz. Bu malın 50TL'si işçilik. İşçiliğe %20 zam geldi. Yani, artık 60TL işçilik maliyeti var. Kalan maliyet 50TL idi. Yani toplamda artık 110TL maliyeti var malın. Sen kaça satıyordun? 110TL. Kar? Kar yok... İşte bu yüzden, katma değeri düşük üretim yaparsan, işçine de çok maaş veremezsin.

    İşçilik ücretlerini arttırmak istiyorsanız,
    1) Bu ülkede katma değeri arttırmalısınız.
    2) Uzmanlaşmanın çeşitliliğini arttırmalısınız.

    Hem bunlara uğraşma, hem oradan cörk cörk öt. Üretene laf salla. Gel sen üret lan? Üretme mi diyoruz? Sen yapsana? Bakalım ne yapacaksın? O yüzden olmuyor öyle. Ya sen de üreteceksin, ya da şu iki maddeyi gerçekleştirmeye yönelik politikalara destek vereceksin. "İyi de ben bir can zavallı Memduh'um, ben neyi değiştirebilirim?" Bunu yaratacak politikaları güdecek her türlü yapılanmayı destekleyebilirsin. Sığır gibi, önüne konan otu yiyerek yaşamak zorunda değilsin. Ama sen hem bir şeyi değiştirmek için debelenmeyeceksin, hem de ben, mal gibi, üretim için yukarıda anlattığım gibi bir riske bir daha bir daha gireceğim öyle mi? Hadi yaa? Bu ülke halkında bir hareket görene kadar, üretim için büyük yatırım yapanı YATIRIP öpsünler lan.

    --------------------------

    Ha bu arada, Aralık ayı elektrik faturamı ödeyemedim. 32.000TL. Biriniz ateşlese ya? Madem işçilere ücreti cırt diye arttırabilecekken arttırmıyormuşuz? Siz daha iyi biliyormuşsunuz? Madem daha iyi biliyorsunuz, Allah aşkına, biriniz 32 kağıt ateşlesin de elektrik faturasını ödeyeyim MAFYALARA. Neden mafya biliyor musun? 15 gün bekleyeyim demiyor it oğlu itler. İkinci faturanın gelmesini falan beklemeden, gelip elektriğini kesiyor. Üretim için elektriğe muhtaçsın. Onu biliyor şerefsiz. Cimer'e şikayet ettim, "ekonomimizin savaş verdiği şu günlerde" falan diye başlayan... Tık yok. Hala aynı tas, aynı hamam... Su desen, o da öyle. İsu, devletin kurumu. Geliyor laps diye suyu kesiyor. Hüseyin öder 6000TL'yi. Şu sıkışık zamanda bile esneklik vermiyor. Müşterin sana bir ay takıyor, sen kime takacaksın? Kimse beklemiyor. Devletin kurumu bile peşinde. Sonra da diyorsun ki üret. Hadi lan! Git sen üret.

    Ekonomi çalkalandığı an, bankalarda çek kıramaz oldum. Müşterilerimin çeklerini kırmıyorlar. Bu arada, faiz %35. %10 kar marjı ile iş yapan firma olsan (bu ülkenin %70'i gibi), ayvayı yedin. Eee? Çeklerin vadesini beklemek için paran var mı? Yok... Kırk takla atıyorsun. Aldığın çeki mal aldığın firmaya veriyorsun. Ama büyük geliyor. Ondan çek alıp, onu cirolayıp, diğer firmalara veriyorsun falan... Eline para geçti mi? Yok.

    Bilip bilmeden konuşmayın o yüzden. Çok kazanan vermeyen de var. Biliyorum. Haklısınız. Ama her koyun kendi bacağından asılır. Nefret duyuyorsanız, nefretinizi doğru yere kanalize edin. Bu ülkeyi düşük katma değere kimler mahkum etti? Cahilliğe, eğitimsizliğe kimler mahkum etti? Onlardan nefret edin. Uzmanlaşmaya kimler bu kadar düşman? Onlara sövün. O zaman sorunların çözümü için daha doğru bir adım atmış olacaksınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 30 Ocak 2019; 13:51:47 >




  • tuketiciserdar T kullanıcısına yanıt
    Birer ay da geç ödüyorum. miss gibi sıkıntı çıkmıyor gariban gariban olarak kalsın yoksa biz kimi çalıştıracak

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    hah işte bizde böyle olmasını istiyoruz :)
    diğer türlü sürekli taşıma su ile değirmen döndürülmek isteniyor
    herkes her şeyi görüp anlayacak ki ondan sonra bir şeyler düzelsin

    yahu sadece işçinin maaşına zam yapmamakla ülke kurtulur mu ?

    gerçi bir kesim durumlarından gayet memnun ,onlarda benzer duruma düşmeden herkesin anlaması zor gibi :)
  • eksileme butonuyum
  • Isverensiniz tamama ama nekadar piyasadasiniz bilmiyorum fakat ulkedeki piyasayi ve is dunyasini tanimadiginizi dusunuyorum. Herkesin bahsettigi bu, ulkedeki ekonomik durum kotu dedigi konuda tam olarak bu isveren kar edemiyor buna ragmen isci gecinemiyor.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • TulparHAN kullanıcısına yanıt
    Maşallah maşallah güzel tezgah. Hükümetten korkmuyor olabilirsin, basiretsiz devletimiz halkının derdiyle uğraşamayacak kadar meşgul olabilir ama Allah yaptıklarını görür, hem bu dünyada hem öbür dünyada bunlar senden liğme liğme çıkar :) O zaman kim kardaymış görürsün...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TulparHAN

    3-4 milyon kadar bir iş yeri sahibiyiz teksilciyiz kolay kolay batmasyız
    Seni dell monitor u konusundan hatirladim. Burada böyle trolluk yaptığına göre o konuda da yazdıkların palavraydi. Devam et böyle işsiz güçsüz olunca böyle olunuyor demek ki.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TulparHAN

    Birer ay da geç ödüyorum. miss gibi sıkıntı çıkmıyor gariban gariban olarak kalsın yoksa biz kimi çalıştıracak
    Hem geç öde hem vergi kaçır burada adalet yok ama öbür tarafta bu kul haklarının hesabı sorulacak orada da böyle gülersin. Benim bir yilda ödediğim gelir vergisinden büyük ihtimalle az vergi veriyorsun. Kazancın ne ise ona göre vergi vermek zorundasin. Hırsızlık bu. Vergi kaçırmayın hem tüketimdeki vergi hem de işçinin üstündeki gelir vergisi yükü azalsin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: C.CEMİL

    hah işte bizde böyle olmasını istiyoruz :)
    diğer türlü sürekli taşıma su ile değirmen döndürülmek isteniyor
    herkes her şeyi görüp anlayacak ki ondan sonra bir şeyler düzelsin

    yahu sadece işçinin maaşına zam yapmamakla ülke kurtulur mu ?

    gerçi bir kesim durumlarından gayet memnun ,onlarda benzer duruma düşmeden herkesin anlaması zor gibi :)
    Türk üreticisinde katma değeri arttıracak altyapı da yok. Eğitimli personel de yok. Olsa da onu dinleyecek yarı kurumsal bir yapı da yok. Devletin bu konuda elle tutulur bir planı, yol haritası da yok.

    O yüzden, mevcut taşıma su düzeni yıkılsa bile, gene aynı düzen kurulur.

    Şöyle düşünün: Türk makine sanayicisi çok çok başarılı. Dünyada üretilen x bir sanayi makinesi kısa sürede Türkiye'de üretilir oluyor. Çok başarılı kopyacılarız mesela. Ama, o kadar sağlam sanayin var. "Bu alete şöyle bir geliştirme sağladım, şöyle yenilik getirdim." yok bizim sanayide. Varsa yoksa olanı üret, dünya ile fiyat/kalite üzerinden rekabete gir. Bu da daha düşük kar demek. Zihinleri geliştirmeden de, düzen yıkılsa da, tekrar kurulacak düzen bunun çok benzeri olacaktır.

    Örnek: Biz Ar-Ge odaklı bir tesistik. Sayısız güçlendirme deneyi, yeni montaj sistemleri, çatlak tamirleri ve dolgu için inovatif çözümler falan geliştirdik. Bu fikirlerin hiçbiri birlikte çalıştığımız personelden çıkmadı. Önce bilimsel yaklaşımın nasıl olması gerektiğini, testlerin nasıl yapılacağını koca mühendise öğretmek, bir metodoloji geliştirmek gerekti. Sonra test grubu/örneklem grubu, buna niye ihtiyaç var, her testte sadece bir parametre ile oynamak neden önemli? gibi temel deney yaklaşımını oluşturmamız gerekti. Sonrasında da, sonuçlar çıktıkça sonuçları birlikte yorumlamamız, bir sonraki deney grubunun ne olacağını birlikte belirlememiz gerekti. Mühendis olan çalışan. Yönlendirmeye ihtiyaç duyan da gene aynı çalışan. Ek olarak, bir gün bile, biri çıkıp, "hacı benim şöyle bir fikrim geldi" demedi ya la!?

    Aynı adamlara yeni ürün geliştirmek konusunda değil, mevcut proseste bir sorunu çözmek konusunda git. İşi bir günde planlar, ertesi gün yapmaya başlar, bir hafta içinde tesise entegre ederler. Böyle bir yetenek var. Adamlar bön değil. Zehir gibi adamlar. Ama yaratıcılık sıfır. Metodoloji sıfır. Kafalar farklı özetle. Çocukken evde "deney" yaparken anasından "pislik etme! Yeni sildim oraları!" diye kafasına güdümlü terlik yemiş. İşin özeti bu. Hayatta yaratıcı olacağı her an biri çıkmış bık bık etmiş. Ya kafasını ütülemiş, ya kafasına vurmuş. Daha yaratıcı olmak için hiç teşvik edilmemiş. "Gir bir devlet kapısına, bir garantin olsun!" , "Mühendis ol, doktor ol, avukat ol. Altın bilezik..." falan... Böyle büyümüş abi. Yapacak bir şey yok. O yüzden önce inovatif düşünebilen gençler yetiştirmek lazım.

    Şuraya bir Neil bırakayım. Türkçe altyazılısını zor buldum:
    https://www.facebook.com/egitimpedia/videos/1897563126935301/




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    değişecek olsak benzer şekilde 3. defa kriz yaşar mıydık ?
    ama hiç değilse insanlar bir müddet kendine geliyor ,sonrasında bir şeyler düzelince aynı tas aynı hamam devam ediyor :)
    işler iyiye gittiğinde eli biraz para göreni durduramıyorsun ,uçuyorlar mübarek
    bu ülkede her zaman düzene uyma yaşantısı oldu ,bunun dışına çıkanlar dışlandı

    daha da ilginci çok çalışanı hiç sevmeyen bir milletiz yahu :)
    zaten çok bilirsen her işi sana yüklerler ,bilmeyenin ödüllendirildiği bir sistemden iyi bir şey çıkma ihtimali var mı ?
    çok kişinin çalıştığı bir yere girdiğinde insan hemen fark ediyor ,mutlaka 1 kişi deli gibi koşturup çok iş yapma durumunda ,onun dışındakiler salla başı al maaşı kafasında

    ha o çok çalışan kişinin ödüllendirildiği hiç görülüyor mu ?
    ne gezer ,hatta çok çalışan çok hata yapar gerçeği ile ,yaptıklarını kimse görmez ,sadece yaptığı hatayı görür ve üste ceza bile verilip diğerlerine uyması sağlanır

    bu zihniyet değişir mi derseniz ,şahsen benim hiç umudum yok ,olacak olsa şimdiye bir şeyler olurdu




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.