< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi denizaya -- 2 Kasım 2018; 12:48:28 > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi denizaya -- 2 Kasım 2018; 12:48:28 > |
Güzel bir konu olmuş Atatürk'ün Türkçü olmadığını iddia edenler şu kısmı okusun.
Mustafa Kemal bey'in savaşlarda bizzat katılması istenmiyordu, sadece savaşı yönetmesi istenirdi ama o dinlemezdi ve Türk'ü ırk olarak öne çıkarırdı, Türk olmak onda ayrı bir saplantı haline gelmişti, Osmanlı dan çok Türk olmayı severdi, hep eski Türk atalarını merak edip onları araştırırdı ve cephelerde savaşmak isterdi. |
Abdülhamit ülke yönetmiş evet, sabah bir kalkıyorsun rus ordusu floryada, ertesi gün bir kalkıyorsun boğazda ingiliz donanması, bir kalkıyorsun hazinede para yok, bir kalkıyorsun gazeteler kapatılmış, düşünce özgürlüğü yok sayılmış, insanlar öldürülmüş, sizden zararlı yaratik yoktur.
|
Çok güzel bir yazı olmuş ; bu kitapta da görülüyor ki 2. Abdulhamit aşırı abartılan ve korkak biri keza Mehmet Akif Ersoy'da haz etmezdi.
|
Donanmanın Haliç'e zincirlenmesinin sebebini tarih hocam şu şekilde anlatırdı; Abdulhamit'in öldürülme korkusu taşıdığı bu sebeple sarayından hiç ayrılmadığı ve ordu içinde bir isyanda sarayına denizden müdahale edilme ihtimaline karşılık donanmayı halice bağlatırdığından bahsederdi. Hatta bu bile yetmemiş ve denizden gelebilecek müdahaleye karşın daha güvenli olan Yıldız sarayına taşınmıştır.
|
Devleti korumak milletin istediği toprakları vererek mi oluyor
|
Yahudiler Osmanlı'nın gayet değerli bir topluluğu idi. Ne dediğinize dikkat etmenizi tavsiye ederim. Geçmişimiz Osmanlı ve dönemin koşullarını daha iyi incelemenizi tavsiye ederim.
Yahudi düşmanlığı müslümanlığa nispeten yeni bir konsepttir. 20'inci yüzyıl lanetidir. Geçmişteki yüzyıllar boyunca, Yahudiler biraz zorunluluktan, biraz da Hristiyan yönetimlerin iğrençliğinden, Hristiyan-Müslüman çekişmesinde Müslümanlarla iç içe olmuşlardır. Dünya üzerinde bütün dinler birilerine zulmetmiş, kan dökülmesine sebep olmuştur; ama aralarında açık ara farkla, en çok kan döken Hristiyanlıktır. Yahudiler de belli aralıklarla bundan nasiplerini çok fena almışlardır. Her seferinde de sığınacak yerlerden biri onlar için Osmanlı ve Türkiye olmuştur. Aynı Yahudilerin İsrail'i kurma, vaadedilmiş topraklarda yaşama gibi hayalleri yoktu. 20'inci yüzyıl başlarında çoğu, vaadedilmiş topraklarda toprak sahibidir. Ama hiçbiri gitmez. Sebebi basittir. Orası çöldür, gelişmemiştir, yaşam zordur. Adam Avrupa'da orta ve orta-üst gelirli ve itibarlı biridir. Niye gitsin medeniyetin olmadığı yere? Yahudilerden kurtulmak genel olarak bir batı hayalidir ve ikinci dünya savaşında işleme konmuştur. Bunu mümkün kılan hıyarağası da Adolf Hitler'dir. Hitler, bu soykırımı yapmasa idi, Avrupa'daki Yahudiler hayatlarından memnun idi. Onları kitleler halinde "vaadedilmiş topraklar"a kimse gönderemezdi. 1945 sonrası akın akın vaadedilen topraklara kendi istekleri ile gitmezler idi. Özetle, dini açıdan ayrımcı ve ırkçı olanlar kıta avrupasıdır. Yahudilerden kurtulma hayalleri de Adolf Hitler sayesinde mümkün olmuştur. Ortadoğuda bir Yahudi devletinin kurulması ile müslüman-yahudi gerilimi başlamıştır. Yani, bugün İsrail varsa, sorumlusu gene Hitler dangalağıdır. Burada zavallı adamın Filistinli olduğu aşikardır. Yahudilerin toprak almaya başladığı dönemde Filistin'de milli bilinç son derece düşüktür. O yüzden bugünkü Filistinlileri suçlamak da ("onlar da satmasaymış efenim!?" saçmalığı) absürttür. Filistin-İsrail gerilimi sebebi ile Yahudi düşmanlığı yapmak da absürttür. Düşman her zamanki gibi, emperyalizm, ırkçılık, dini ayrımcılık eksenlerinde kendine yer bulmaktadır. Ha, bugünkü İsrail, bugünkü emperyalistlerle iş tutuyor, bu sebeple bu devletin dış politikalarına düşmanlık gütmek hiç de saçma değildir. Saygım vardır. Benzer düşünceleri ben de paylaşmaktayım. Ancak, epi topu 80 yıllık bir gerilim için yahudilerin de, müslümanların da düşmanı olan gerçek kötüleri görmezden gelip, birbirlerine saldırması, kötü niyetli batının tam da yapmamızı isteyeceği şeydir. ------------------------------------------ Osmanlı - Cumhuriyet tartışmalarını da hiç anlamam. Osmanlı imparatorluktur. Kökenimiz imparatorluktur. Bununla barışık olmak gerekir. İyisi ile, kötüsü ile barışık olmak gerekir. Ancak adı üzerinde, imparatorluk, emperyal bir kuvvettir. Türkiye cumhuriyeti ise kökeninde, kurulduğu günün emperyal kuvvetlerine tokat niteliğinde bir oluşum olmuştur. Tezata bakınız. Osmanlı zamanının emperyalist devletidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin temelinde ise anti-emperyalizm yatmaktadır. Bence bu tezat, hem geçmiş, hem günümüz, hem de bu hızlı geçiş, gurur duyulacak bir şeydir. Osmanlı'nın değerleri, o günün koşullarında yüceltilmeli, yerilmemeli, bununla barışık olunmalı. Düşülen hatalar ASLA VE ASLA UNUTULMAMALI, ne çektirdiğimiz acılar, ne de çektiğimiz acılar unutulmamalıdır. Aynı şekilde, yaşadığımız dönüşüm, günümüz dünyasında kendimize bir yer edinme çabamız da takdire şayan, gurur duyulası bir dönüşümdür. Ve evet, Mustafa Kemal Atatürk, bir Osmanlı subayıdır. Gereğini yapmış bir subaydır. Osmanlıyı sona erdirmek, Lozan'a giden yolda bir zorunluluktu. Cumhuriyeti kurmak da, bu coğrafya insanının son birkaç yüzyılda başına gelen en iyi şey olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Osmanlı'nın ana toprağında ulaş(a)madığı milyonlara Cumhuriyet kısa sürede ulaşabilmiş, Cumhuriyet ve devrimlerinin getirdiği vatandaşlık, eğitim, hukuk, düzen ve örgütlülüğün etkileri de inanılmaz bir hızla hissedilmiştir. En net örneklerinden biri dedemdir. Köy imamının oğlu olan dedeme cumhuriyet ulaşmış, köyde ilk okulunu okumuş, Eğirdir'de ortaokulunu, ayağında çarıkla Afyon'a gitmiş, beş parasız ailesine bir kuruş yük olmadan lisesini okumuş, İTÜ'de inşaat mühendisliğini okuyup, memleketinin ilk mühendisi olarak çıkabilmişse, eğer, bu cumhuriyetin başarısıdır. Bir köy çocuğunu yetiştirip, bu ülkeye faydalı işler yapmış bir bireye dönüştüren bir güç bu. Bir köy çocuğunu teba'dan, yurttaş'a dönüştüren, büyük bir değişimin merkezidir. Cumhuriyet konusunda sizin de çok farklı görüşlerde olduğunuzu düşünmüyorum bu arada. ------------------------------ Bu arada, anadoluda Osmanlı'ya bağlılık çok sonra gelişmiştir. 1600'lü yılları bulmuştur. Anadolu insanı Selçuklu yönetimine kendini daha yakın hisseder. Özellikle göçebelere, Osmanlı ulaşmayı denememiştir bile. Bir uğraş sergilememiştir. Teke yöresi insanları (yörükler) için, Osmanlı varlığını çok geç hissettirmiştir. Yörüklerin (ki benim baba tarafı yörüktür) Türklükten uzak olduğunu iddia etmezsiniz muhtemelen. Mezheplerin ve mezhepçiliğin de bu aidiyet sorunuyla alakası vardır. Osmanlı devlet yönetimi, Yavuz Sultan Selim döneminde, yapılması gerekeni yapmıştır. Hicaz, Mısır ve çevresinin kontrolünün sürdürülebilmesi için, Şii olan Safevi devletine, acem diyarına karşı bir set çekmek durumunda kalmıştır. Bunun da yolu sünni politikalardan geçmekteydi. Gayet pragmatist bir yaklaşım. Ama bu yaklaşım, anadolu insanında bir tepkiye sebep olmuştur. ------------------------------ Nasıl anlattım ama? Daha tarafsız, nötür, gerçekçi, tarihi ile barışık, geldiği yeri bilen ve bununla barışık olan bir anlatım yapamazdım muhtemelen. Oluşturmamız gereken düstur budur: Kendimizle, geçmişimizle barışık olalım ki, günümüzle, geleceğemizle barışık olabilelim. |
Hayatında eline kitap almamış insan burda konuşuyor, eline kitap alan herkes bu dediklerimi biliyor, bu yoğun sınav döneminde bile sizin gibi cahillerle uğraşıcam , akşam bu mesajı alıntılayıp, tarih dünyasının saygı duyduğu isimlerden dediklerimi kanitlicam, bakalım hangi yüzle bi daha dhye gireceksiniz, gerçi girersiniz, yüzsüzlükte kimse elinize su dökemez.
|
Ulan bu nasıl bir görüş ahahahahh! Elindeki telefon, bilgisayar ne malı? Söylesene bi. Senin de nereye bağlı olduğun çıkar o zaman ortaya. Böyle bir görüş mü var ya ahahahahh! Yediği ekmeğe kadar her şeyde farklı milletlerin izi var, gelmiş burada çarığı Osmanlı idi silahı Osmanlı idi.
|
Kardeşim güzel bir bilgilendirme olmuş konu içinde bahsettiğin donanma olayın detaylarını bende tam bilmiyorum ancak bu donanma olayı o dönem kısıtlı bütçe ile kurulan ama büyük paralar harcanarak yapılan gemiler falan filan haliç ten çıkarmamış ve çürümeye terk etti diye okumuştum hocam
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
|
|
|
|
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |