Şimdi Ara

Ekonomist Uğur Gürses: Daha krizin başındayız!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
572
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ekonomist Uğur Gürses, Türkiye'nin bir resesyonla karşı karşıya olduğunu söyledi. Gürses, “İnsanlar işsiz kalacak, şirketler batacak ve belki kimse ‘ben batıyorum’ diye bağırmayacak" dedi.
    Daha krizin başındayız. Kasap örneği iyi bir anekdot aslında. Bütün krizler finansal kesimden başlıyor; kurlar artıyor, faizler patlıyor. Bu da domino etkisiyle arka arkaya aşağıya ve giderek hane halkına, üreticiye ve toplam ekonomiye yansıyor" ifadesini kullandı.
    Gürses, "Bankaların kredi vermemeye başlamasının yakın gelecekteki etkisi ne olur?" sorusunu şöyle yanıtladı:

    "Çalışma sermayesini bile bulamayan firmalar önce tasarruf tedbirlerine gidecekler ya da batacaklar. Çünkü Türkiye borçla büyüyen bir ülke. Geçmiş 10-15 yıl, Türkiye’ye akan dövizin, bol paranın ve bundan ötürü büyüyen kredilerin sebep olduğu yüksek tüketim döneminin hikâyesiydi. Eskiden bankalar çok rahat ucuz kredi verirken şimdi yüksek faizle veriyor veya hiç vermek istemiyor. Bol para dönemi geride kaldığı için şirketler zorlanacak ve finansman sorunu yaşayanlar 'tasarruf önlemi' alacak. Tuvaletlerdeki kâğıtları azaltmaktan başlayıp personel yemeklerinden kısmaya ve giderek işçi çıkarmaya gidecekler."







  • 625 bp faiz arttırımı da işe yaramamış gibi görünüyor. 1-2 hafta daha bekleyip görmek lazım. 6-tl nin altına inmezse sıkıntı büyük. Gıda ve enerji zorlayacak. Akaryakıt ötvsinde 4 milyar kayıp olduğu söyleniyor (epgis). 2019 bütçesi yapılırken bu delikler vergi artışlarıyla mecburen yamanacak. Alım garantili işlerin fiyatları revize olacak v.s. v.s.

    Bunlar iyi günler. Sıkıntı büyük.
  • Yaramaz tabi.

    Hala yerli uretime yonelelim, yok vestel alalim diyenler var.

    Yerli uretim treni coktan kacti bu 1.
    Ikincisi, 2018 yilinda devlet tarafindan subvansiyone edilmeyen ozel sirketlerin, yurtdisinda urettikleri (dolarla tabi) ara parcalari ulkeye getirip montajla son urun haline getirmesi imkansiz otesi. Cunku parca basina imalati en dusuk tutup, satis fiyatindan kar etmek disinda bir sirketin yapabilecegi baska bir sey yok, ekonomiye aykiri.

    Hal boyleyken, dolarin yukselmesi bizi vurmaz, ekmegi dolarla mi aliyorsun demek sacmaligin daniskasi.

    Ekmegi dolarla almiyorsun ama, ekmegi yaparken kullandigin hersey dolarla geliyor.

    Daha onceki bir konuda da yazdim.

    Turkiye gibi ulkenin -hadi salla bir X ulkesi olsun- kendisini global ticaretten soyutlayip kalkinmasi, uretmesi dusunulemez.

    Kuzey Kore gibi olursunuz.

    Oyle de boyle bu kriz geldi, 2008'den daha beter geldi hem de, cunku global degil tamamen bizim sebep oldugumuz bir kriz. Uretecek bir sey kalmamisken, 20 sene boyunca hormonlu, insaata dayali bir buyume yasadiktan sonra bir gecede aliskanlik degistiremeyiz. Bunye alismis cunku.

    Bu uyusturucu vucuttan cikana kadar (ki cikmayacak gibi gozukuyor), aci cekecegiz maalasef.




  • Geçmiş 30 yıl boyunca televole ve magazin kültürüyle beyinleri ütülenmiş ve laçka olmuş bir toplum bilim ve teknolojiye dönüşümü çok zor olur. Olmaz demiyoru ama bir 30 yıl daha gerekirki o sapık zihin yapısından kurtulup normal insan beyni fonksiyonlarına ulaşsın. O da şimdi başlanırsa ve çok ciddi adımlar atılırsa gerçekleşebilir. Yani 30 yıl daha yerli bir üretim beklemeyin. Buda kriz 30 yıl daha sürecek demektir.
  • REV0 R kullanıcısına yanıt
    Ekmeği dolarla mı alıyoruz diyen salaklar 1-2 ay sonra ekmeği dolarla aldıklarını anlayacaklar. Dünya buğday fiyatı 250 dolar. Çarp kurla. Bir de senin borsalarında buğday kaça ona bak. Çiftçiden 90 kuruşa topladılar topluyorlar. 150 kuruşlara vurmaya başladı bazı salaklar hala 90 kuruşa satıyor. Dünya buğday fiyatı 350 dolara gelecek o zaman göreceğim ben ekmeğin neyle alındığını.

    Bu salaklar ekmek 3 lira da olsa akıllanmazlar orası da ayrı konu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: egemena

    Ekmeği dolarla mı alıyoruz diyen salaklar 1-2 ay sonra ekmeği dolarla aldıklarını anlayacaklar. Dünya buğday fiyatı 250 dolar. Çarp kurla. Bir de senin borsalarında buğday kaça ona bak. Çiftçiden 90 kuruşa topladılar topluyorlar. 150 kuruşlara vurmaya başladı bazı salaklar hala 90 kuruşa satıyor. Dünya buğday fiyatı 350 dolara gelecek o zaman göreceğim ben ekmeğin neyle alındığını.

    Bu salaklar ekmek 3 lira da olsa akıllanmazlar orası da ayrı konu.
    Ozaman biraz aklillanirlar onlara tek etki edecek unsur ekmek fiyati,keske 5 lira olsa hepsi ac kalirlar ekmekle karnını doyuran insanlar hepsi zaten.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Forgreen

    Geçmiş 30 yıl boyunca televole ve magazin kültürüyle beyinleri ütülenmiş ve laçka olmuş bir toplum bilim ve teknolojiye dönüşümü çok zor olur. Olmaz demiyoru ama bir 30 yıl daha gerekirki o sapık zihin yapısından kurtulup normal insan beyni fonksiyonlarına ulaşsın. O da şimdi başlanırsa ve çok ciddi adımlar atılırsa gerçekleşebilir. Yani 30 yıl daha yerli bir üretim beklemeyin. Buda kriz 30 yıl daha sürecek demektir.
    yıkım kolay gelişim zordur toplumlarda o yüzden 16 yılda bozulanın eski haline gelmesi 50 yılda anca olur eskiyi geçmek ise en az 70 yıl
  • Şuan isg sine baktığım şirketler tasarrufa gitti hatta bazıları battı.Yaprak kımılmamıyor şantiyelerde özellikle.Ülke bir süre lale devrini yaşadı ama şuan Türkiyeyi çok büyük ekonomik sıkıntılar bekliyor.Bu hükümet 2019 u zor görür.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Forgreen

    Geçmiş 30 yıl boyunca televole ve magazin kültürüyle beyinleri ütülenmiş ve laçka olmuş bir toplum bilim ve teknolojiye dönüşümü çok zor olur. Olmaz demiyoru ama bir 30 yıl daha gerekirki o sapık zihin yapısından kurtulup normal insan beyni fonksiyonlarına ulaşsın. O da şimdi başlanırsa ve çok ciddi adımlar atılırsa gerçekleşebilir. Yani 30 yıl daha yerli bir üretim beklemeyin. Buda kriz 30 yıl daha sürecek demektir.
    Ben magazin izlemiyorum sadece haber izlemek için tv seyrediyorum onun haricinde açmıyorum. A haber trt haber sayesinde yerli ve milli bir bilgi hazinem oluyor
  • Şu an mevcut durum çok dar gelirli olanı vurdu sadece. Diyelim ki %100 zamlandıysa her şey, insanların çoğu başka ihtiyaçlarından kısıp gıdasını yine aldı ve ses etmedi. Ancak bu sadece krize giriş dönemi şu an. Yükselen faiz doların önünü şu an için kesti gibi ama bu geçici bir durum. Çünkü ihracat açığımız devam ediyor ve ekonomi gitgide dönmez olmaya başlayacak. Kimse çarkını döndüremez olacak. Kredi bulamayacak.

    Eylül sonunda olduğumuz için, turizm girdileri de bitmek üzere ve bu kış çok çetin geçecek. Sokaklarda küfreden insanlardan geçilmeyecek. Çünkü zaten aç kalmış ve içeri girse karnı doyar diye düşünecek çoğu kimse. Hele bir de yerel seçim öncesi (oy beklentisiyle) af çıkarsa, potansiyel suçlular işsiz durumda sokaklara salınmış olacak.

    Şimdilik biz daha işin eğlencesinde gibiyiz sadece.

    .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mobidik -- 26 Eylül 2018; 13:41:15 >




  • Yav he he. Batıyormuşuz. az bir durulunca ortalık hemen ülkeyi kötülemeyi ne çok seven var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Özellikle devlete iş yapan firmalar, hak edişlerini ve kesim teslim sonrası alacaklarını vadeli bir şekilde alırlar. Bu süre içerisinde, tüm giderlerini özsermaye ya da kredi ile karşılarlar, ki temelde krediye dayalı bir para sirkülasyonu söz konusudur.

    Mesela, devletten bir iş aldınız ve bu işin bedeli 10 milyon lira (%12-15 kar marjı var). Siz bu işin parasını parça parça, yani iş ilerledikçe alırsınız.
    İlk hakedişe kadar 1 milyon liraya ihtiyacınız varsa, eskiden %2-3 ile 12 aylık kredi çeker, işinizi bitirip de paranız hesabınıza yattığında, krediyi kapatırdınız. Bu para ile hem işçi ücretlerini ve de malzeme ve diğer giderleri karşılardınız. Elinizde de % 8-9 oranında kar kalırdı.
    Bugün ise, 12 ay süreli kredi çekmek istediğinizde, eğer kredi verecek banka bulabilirseniz en az %20 ile kredi alırsınız, ki o da ortalıkta görünen rakamdır. Bankalar şu anda ya kredi vermiyor ya da çok sağlam teminat karşılığında %30'lardaki kredi faiz oranları ile kredi veriyorlar.
    Yani, siz 1 milyon lira kazanmaya çalışırken, 12 ayda 1 milyon 300 bin lira ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bunun sonucu olarak da, batıyorsunuz.

    Birileri çıkıp "Ama devletin tüm işleri dövizle" diye yorum yapabilir ama orada da işler karışık durumda. 1 milyon dolar hakedişiniz varsa, devlet bu hakedişi hak ettiğiniz tarihten 3-5 ay sonra ama hak ettiğiniz tarihteki kura göre veriyor. Yani siz doların 3.8 lira olduğu dönemde 1 milyon dolar karşılığı hakediş elde ediyorsunuz ama devlet size bu parayı doların 6 lira olduğu dönemde ödüyor. Asıl iflas nedenlerinden biri de bu oluyor.

    Özel sektördeki birçok üretici, tüm işlerini inşaat sektörüne bağlı hale getirdiklerinden ve bu işler de tamamen kamu harcamalarına dayandığından, kriz özel sektörü darmadağın edecek. İnşaat sektörü dünyanın hiçbir ülkesinde "Lokomotif sektör" olarak kullanılmaz ve eğer kullanmaya kalkarsanız, o ekonomi muhakkak batar.




  • webbie kullanıcısına yanıt
    İnşaat ve yol ölü yatırım. Yani sürekli getirisi yok. Köprünün getirisi olabiliyor ancak onu da yapım maaliyetinden kat kat fazlasını alacağı şekilde yapana bırakmış oluyoruz.

    Üreten ve düzenli getirisi olan her şey satılıp, getirisi olmayan yola ve inşaata çevrildi. O inşaat satıldığı anda iyi para getirdi ama sadece bir defalık. O parayı da alan yurt dışına kaçırdı ve bu da dövizi yükseltti. Şimdi düzenli geliri olan tesisimiz kalmadı. Çünkü sattık savdık yol yaptık. Gelen parayı da kaptırdık elaleme. Üzerine de toplanan vergi ile mülteci ayrıcalıkları yarattık ve onları öncelikli olarak besliyoruz. Bizden üstün haklara sahipler. Buyurun şimdi cenaze namazına.
  • "Seçim öncesi işsizlik çözümü, bunlar çok mu akıllı?!"

    http://www.diken.com.tr/16-ilde-80-bin-kisiye-gecici-kadro-is-akitleri-secimden-hemen-sonra-bitiyor/

    quote:

    16 ilde 80 bin kişiye geçici kadro: İş akitleri seçimden hemen sonra bitiyor
    Murat Sevinç
    2 dakika

    ‘Toplum Yararına Program’ kapsamında 16 ilde 80 bin kişinin İŞKUR aracılığıyla geçici olarak işe alınacağı bildirildi.

    Fotoğraf: DHA

    İşe alımların temizlik ve güvenlik hizmetlerinde olacağı belirtildi.

    Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, 200 ila 300 günlük iş süreleri belirlenen geçici kadrolar için en az altı kişilik en fazla ise 338 kişilik ilanlar açıldı.

    Buna göre, yerel seçimlerin 2019’da mart ayının sonunda yapılması beklendiği dikkate alınırsa, geçici kadrolar seçimden kısa bir süre sonra kapanmış olacak.

    Kaymakamlıkların ve il milli eğitim müdürlüklerinin ‘yüklenici firma’ olduğu program kapsamında ilan açılan iller şu şekilde: İstanbul, Kilis, Zonguldak, Aksaray, İzmir, Kocaeli, Mardin, Elazığ, Tekirdağ, Tokat, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Gaziantep, Tunceli, Eskişehir.

    60 bin kişinin temizlik, 20 bin kişininse güvenlik hizmetlerinde çalıştırılacağı, bu kapsamda, çevre temizliği, kamu kurumlarının temizliği, okulların güvenlik hizmetleri, okulların bakım ve onarım işlerinin yaptırılacağı belirtildi.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.