80 - 100 Binlik arabaları nasıl alıyorsunuz

Yeter nolcak araba işte.3 kuruş bütçesiyle bir yerlerini yırtarak çoluğun çocuğun rıskından keserek pahalı araba alanlara acıyorum.

Babam, annem, ve ben kendi işimizin başındayız çok şükür. Gelir için rakam söylemek hoş olmaz ama Passat ve Tiguanı sattık. Şuan ticari araçlar hariç sadece Egea var evde. Hayat otomobilden ibaret değil. Yatırımınızın hepsini otomobile bağlamak da bana pek mantıklı gelmiyor. Gezilecek görülecek çok yer var. Mutluluğu içten yanmalılarda aramayın :)

Kredi candır, bu devirde biriktirmeyle pek bişey alınamıyor...

Şimdi burda din tartışması yapmaya gerek yok. Ben hiç bir zaman bu konularda pek tartışmam. MS 600 lü yıllardan bahsediyoruz. O dönemdeki tefecilik ve faizcilikle günümüz koşullarındaki faiz aynı şey değil. Hep bu konularda takılıyorsunuz. Ekonomi de bir bilimdir ve 1400 yıllık bir gelişme süreci var. Tamam iman inanış ibadet konularında Kuran bir rehber ama bir bilim kitabı değil. O dönemde haram olan faizin şu an günümüzdeki anlamıyla faizle alakası kalmamıştır. Din öyle emrediyor diye insanları stres altına sokmaya gerek yok. Haram olmayan diye ortaya sunulan kar payı vs adı her neyse onun da şu anki faizden çok bir farkı olmasa gerek. Uzmanlık alanım değil, mühendis kafasıyla ben böyle düşünüyorum. Kendi imanım da ibadetim de dini gereklilikler için yaptıklarım ve yaşam şeklim de sadece beni ilgilendirir. Ok?


Bunu ne şekilde söylerseniz söyleyin karşıyım. Savaş açmışmış, karşılığını görecekmişiz yok artık.

Alamıyoruz.

Olay da bu zaten. Kafa yapısı yanlış abi, kusura bakmayın. "Kendi düzeninden, inancından insanları anlat biraz da..." Kim abi o insanlar? Yok öyle insanlar. Ben varım. Başkasının güdülecek koyunu değilim ben. Benim düzenim var olmadı ki temsil edebilecek bir kişi göstereyim. Ki var olsa bile, kendi belirlediğim, sonra da görevden aldığım bir kamu hizmetlisini göstermiş olacağım.

Benim dediğim basit. Çobanın sürüsü olmayın. Allah akıl vermiş, düşünün. Kendinizi geliştirin. Bizim en büyük gücümüz birbirimiziz. Biz birbirimizi kollayalım. Sorgulayalım. Tartışalım. Birbirimizi geliştirelim. O zaman bir kişi ile örnek vermenin saçmalığı ayyuka çıkar. Halkım abi ben. Patron benim. Öncelikle patronun siz olduğunuzu unutmayın. Erbakan kim? Liderin mi? Çobanın mı? Yoksa oy verip başbakan yaptığın, istediğin an o koltuktan alıp kenara koyabileceğin bir temsilci mi? Benim için milletvekili, bakan, başbakan bu olmalı abi. Halkın lidere ihtiyacı olmamalı. Benim bir liderim yok. Düzenimden inancımdan insanlar yok. Ben benim. Bireyim. Birey olarak varlığım bana yetiyor. Kendimi "ben şunlardanım" diye tanımlamıyorum. Birey olarak var olabildiğim için, bir topluluğa aidiyet hissetmem gerekmiyor. Başlangıçta su biraz soğuk, ama girince alışılıyor. Tavsiye ederim. Ben "Beni Ali temsil etsin" derim. Yarın bakarım Ali'nin döt baş ayrı oynuyor. "Bu ne lan Veli temsil etsin bari" derim. Kimseye, özellikle siyasette, hak ettiğinden fazla prim, değer vermem.

Siyasetçi bir kamu hizmetlisidir. Kamu kim? Sen ve Ben. Siyasetçi hizmetlimizdir yani. Efendimiz değil. Biz efendiyiz. Onlar hizmetli. İstediğim an çekerim fişini. Özetle çoban onlar, sürü biz olmamalıyız. Bu demokrasi değil. Demokrasi, çobanın halk, sürünün siyasetçi olduğu ortamdır. Böyle ortamda da "benim düzenimden bir insan" olmaz zaten. Bizim ortak kararımızla "şimdilik" vekalet verdiğimiz hizmetlimiz olur.

-----------

Erbakan için de şarlatan kelimesi ağır kaçmış, haklısın. Düzeltelim: tipik bir çıkarcı siyasetçidir. Diğer herhangi bir siyasetçiden farkı yoktur. Bık bık konuşur, artistlik yapar. Sonra kulağının üstüne yatar. Yatmalıdır da zaten. Demokrasi biraz orta yolu bulma işidir. O yüzden işin doğrusu en baştan artistlik yapmamak, milleti boş yere gaza getirmemek, birbirine kırdırmamaktır.

Hatırlatayım: "Bu iş kanlı mı olacak, kansız mı olacak?" Kendi sözleridir. Bik bik bik öttü. Sonuç? Öğrencilerinin çocukları villalarına bide istiyor abi. Q7'den inmiyor ablalar. First Lady'miz halkı 25.000 Euro'luk Hermes çanta ile selamlıyor. Öğretmenliği de bu kadarmış Erbakan'ın. Yemeyin beni şimdi. Siz de biliyorsunuz adınız gibi, bu işte bir yanlışlık var. Yeşil sermayeyi büyütmek için kaç kişinin hakkına girmiş bir adam Erbakan.

Yanlışlık da hangi siyasi cenahtan olduğunuz falan değil bu arada. İster muhafazakar ol, ister devrimci ol, ister ülkücü ol. Kardeşimsiniz. Yanlışlık sürü olmak istemeniz, sizi güdecek birileri aramanız. Güdecek olan sizsiniz. Bu potansiyel sizde var. En az benim kadar zekisiniz. En az benim kadar çalışkansınız. Nedir bu kompleks anlayamıyorum. Patron olma gücünüz de var, donanımınız da var. Şunu anlasanız hepimiz rahata ereceğiz. Siz bunu anlamadığınız sürece de "çoban benim" diyen gelip sizin sütü emikleyecek.

bir noktada bi daha mı gelecez dünyaya diyip alıyorsun

Ama genelde dini bütün görünen muhafazakarlığını ön plana çıkaran kim var kim yok , Avrupa devletlerine gider gezer , cıbıldak derler ya o kadınların kızların olduğu şehirlere tatile gider roma da Parisde selfiler falan , çalışma konusuna girmeyelim zaten gurbetçilerden biliyoruz , çocukları okuyacağı zaman ateist dolu Avrupa üniversitelerine gönderirler , ama akıllarından hiç İran , Arabistan falan geçmez bunlar için



Herhalde çok koyu dindar da olsan medeniyet çekiyor bir şekilde

Doğanın kanunumu desek ne desek



İşin zevkli yanı da şu yukarı da saydığımız basit denkleme cevap uydurmada üretme de müthiş becerikliler



Şu Amerika da bi tarikat vardı ya devletin ve ya bilimin sunduğu hiç bir nimetten faydalanmayan , ( okul hastane elektrik vs ) onlar bana baya samimi gelir mesela saygı duyarım



Ama bizim koyu dindar muhafazakar takılanlar baya garip , faiz , din , haram vs konularında çok iddialılardır

Ama iş Allah korusun bir yakınına bir şey olduğu zaman hemen hastaneye götürüp gavurun ateisitin yaptığı sağlık cihazlarından faydalanmaya geldiğin de çok iddialı olmuyorlar , koltuk altı kılı 1 karış hans ım ürettiği araba falan da problem değil zaten



Çok samimi değiller galiba , bizi kandıramıyorlar da en azından kendilerini kandırabiliyorlar



Son olarak bunun nedeni bana göre örf adet ve törelerinden kısacası benliğin olan Türklükten uzaklaşıp , biraz Araplaşmak gibi geliyor bana



Çünkü Arapları takip ederseniz yukarıda saydığım örnekler konusunda baya ihtisas yapmış bir millet

Sözlerinizin çoğuna katılarak nacizane ekleme yapmak istedim;

Ikinci, üçüncü, dördüncü,... evlerimiz var ve bunlardan kira alıyoruz. Evlerimiz yerinde duruyor ve hatta degerlendiği halde kira alıyoruz. Katlamalı faiz hem de😁

Toplumun tamamından biraz azı tl ile geçiniyor. Bu furumda dolar, euro, pound, vs tutan da faiz kazanıyor. Üstelik ilginç olan şey; hakkıyla olması gereken tek değer altını tutmak bile faiz oluyor bu durumda. Bu ne garip çelişki.

Borsa ve kaldıraclı işlemler ise direkt "Ateş seni çağırıyor" durumunda.