Şimdi Ara

. (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
141
Cevap
3
Favori
12.775
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
265 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Geçen hafta güvenilir olduğunu düşündüğüm bir siteden elektronik ürün aldım, almadan önce aradım sordum stoğumuz var dediler iyi hoş. Aslında evimle mağaza arasındaki mesafe kısa fakat benim iş çıkış saatimle mağazanın çalışma saati uyuşmadığı için hadi dedim online sipariş vereyim. Ve yine siparişten önce konuştuk, servis aracımızla bırakırız kargoya vermeyiz yarın gün içinde elinizde olacak olarak anlaştık.

    1 hafta geçti, ürün ne araçla bırakıldı, ne kargo numarası var, ne arayınca muhattap bulunuyor. En son bugun aradığımda "daha yeni girdim şuan hiçbirşeye bakamam yarın sabah arayın" yanıtını aldım.

    Bizim millet kabalıktan şiddetten anlıyor, şimdi üşenmeyip işten bu adamlar için izin alacağım, gideceğim kavga dalaş edeceğim. Yahu ne gereği var ? Ahlaklı ticaret yapın, stoğunda yoksa yok de, yapamıyacaksan yapamayacağım de insanları neden mağdur ediyorsun. İlle çirkef olmak, kavga etmek, kalp kırmak, kırıp dökmek lazım bu ülkede birşeyleri çözmek için.

    Daha öncede benzer meseleyi bir bisikletçide yaşamıştım, o gün demiştim kendime esnafvari sitelerden, esnaftan mal almaycağım. Hadi yıllar evvel alışverişim oldu diye tekrar aynı hataya düştüm ama bu sefer son yani. Sürünsünler.




  • Bu konuyu açan hep hizmet alımlarında yaşadığı sorunları anlatmış. Acaba kendisi hizmet sunumlarında gerçekten sorun yaratmayan kişilerden biri mi? Bu ülkede herkes başkasından şikayet ediyor. Bu ülkede hep suçlu başkası, kendini suçlayan bir kişi göremezsiniz.

    Örneğin doktora zamanında gittim, doktor geç geldi, sorun doktorda. Başka bir zaman doktora geç gittim diye doktor beni muayene etmedi, yine sorun doktorda. Bende hiç sorun yok, ben hep haklıyım!

    Peki başkasını suçlayacağıma soruna odaklansam daha iyi olmaz mıydı?

    Doktor bey neden geç kaldınız; trafik vardı
    Hasta siz neden geç kaldınız; trafik vardı

    Sonuç; Doktorun ve hastanın suçu yok, suç trafikte. O zaman trafik için çözüm öner, kimseyi suçlama..


    Madem doktordan örnek verdik, devam edelim;
    Muayene olmak için hastaneye gittim, barkod alımından, muayene sırasından taa doktorun odasına girene kadar, millet hep homurdanır, söylenir durur, o an hastaları haklı görürüm, sonra muayene sırası bana geldiğinde doktorun hastalar hakkındaki homurdanmalarını dinler onu da haklı görürüm. Ben sırada beklerken içerdeki hasta çok fazla içerde kalırsa, doktor o hastayı bir an önce şutlamazsa sinirlenir, haksızlık bu diyerek isyan ederim, sonra sıra bana gelip içeri girince doktor beni biran evvel şutlamaya kalkınca yine sinirlenir haksızlık bu diyerek yine isyan ederim. Sanırım bu örnekle ne demek istediğimi anlayan anlamıştır.

    Doktor; günde 200 hastaya bakmak zorundayım,
    Hasta; sadece 100 kişiye baksan olmaz mı
    Doktor günde sadece 100 kişiye bakınca bu sefer aynı hasta 100 kişi içinde olmayınca isyan edip bu sefer de 200 kişiye bakamıyo musunuz diye isyan eder!

    Doktorum, suç hastalarda...
    Hastayım, suç doktorda...
    Hastane görevlisiyim, suç hastalarda
    Ben hastayım, suç hastane görevlisinde..

    .
    Aynı kişi hizmet aldığında mağdur olan, hizmet sunduğunda mağdur eden olduğuna göre suçu kişilerde aramak kadar mantıksız şey olamaz...

    Bu konuyu açanın bir gününü analiz edin, onlarca yanlış bulursunuz. Sorunlara odaklanmayıp kişilere odaklanıp, onları aşağılayıp, küçümseyerek hakaret etmek, kendini yaşamın merkezine alıp diğer insanları onun çeperindeki tali kişilikler olduğu algısı sığ ve sorunlu bir anlayış...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 19 Şubat 2018; 17:54:52 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • adam yerden göğe kadar haklı
  • Devlet memurlarında sıkça gördüğüm ve bu tarife göre bazılarının "keşke en azından böyle olsa" diyebileceği şeyler. Maalesef bu acilen düzenlenmesi gereken bir durumken kimsenin iplemediği bir konu.
    Özel sektör de ise işverenlerin verdikleri ücreti ve çalışma şartlarını düşünce o çalışanın öyle davranmasını anlayabiliyorsun. Bence özel sektöre de devlet kurumlarına da bu konuda acilen kalıcı çözümler getirilmeli.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gurney5

    Kargoyu şubeden teslim alır mısıniz dendi öğlen gittim şubeye. İsmimi söyledim böyle bir kargo yok dedi ordaki görevli. Beni arayan numarayı aradım yine bulamadı benim ismimle gelen kargoyu. İnternette teslim edilmiş gözüküyor :)

    Çok net ve emin olduğum için söylüyorum bir belki bilemedin iki tanesi dışında ülkemizde ki kargo firmalarının hepsi berbat bir çalışma şekli ve anlayışına sahip. Şuana kadar hepsiyle çalıştım beni tek mutlu eden yada pişman etmeyen mağdur etmeyen diyeyim ups tir.
  • Asgari ücretle çalışan adam işini doğru düzgün yapıp patronunu mu memnun edecek? patron altında jiple gezip sana 100–200 liranın hesabını yaparsa bu kadar olur. Ortalık asgari ücretli iş dolu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunların temeli liyakatsızlık ve geçim sıkıntısı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir gün iki dost şirket birisi türkiyeden biriside japonyadan olmak üzere dostluk mücadelesi altında bir kürek yarışı düzenlemeye koyulurlar. iki takımda kazanmak için uzun ve yorucu bir antrenman safhasından sonra yarış zamanı gelmiştir.

    Yarış başlamış ve Japonların ezici üstünlüğü ile 1km farkla türk şirketi yenilmiştir.

    Yarış bittikten sonra türk takımı kazanamadıkları için çok sarsılmıştır.

    Şirket bu yenilginin nedenini araştırmaya koyulurlar. incelemeleri sonucunda japon takımında 1 dümenci 8 tanede kürekçi vardı. Türk takımında ise, 8 tane dümenci1 tane kürekçi vardı.

    9 kişilik türk şirketi Japonlarla bir yarış yapmak için gene toplandı. Artık türk şirketi uyanmış ve takımda bazı mevkii değişikliğine gidilmişti. Yeni yapılanma sonrasında takımda;

    4 dümen müdürü,
    3 bölgesel dümen müdürü,
    1 kürekle çekmekten sorumlu kişinin performansından sorumlu yönetici
    1 tane kürekçi vardı.

    Yarış düzenlendi ve türk şirketi eskisindende kötü bir şekilde 2 km lik bir farkla yarışı gene kaybettiler.

    Artık türk şirketinin tepesi atmıştı. Şirketin yönetim kurulu harekete geçti ve yarışın kaybedilmesinden sadece kürekçi sorumlu buldu. Kürekçi işten kovuldu ve müdürüne işin çözümünde olan katkısından dolayı ödül verildi




  • Bu kadar şey bir insanın başına geliyorsa o insan ne diyeyim şimdi bilemedim diyecek çok söz var..
  • Öne çıkarılıp her daim önde kalması gereken bir konu.

    Maalesef ülkemizde tevazuyu, kibarlığı ezici bir şeymiş gibi görmekteler.

    Derdini , sorununu kibar bir dille anlattığın kimse hemen seni ezebileceğini sanıyor ya da işini yaptıramıyorsun. Ama aynı kişiye kaba davranınca, hakaret edince işlerin hemen oluyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Seninkiler yine iyi, benim son bir yilda aklima gelen bir kac ornekten bahsetmem gerekirse.



    • Dunya ikincisi oludugum bir teknoloji yarismasinda gecen sene baska bir doc. benimle calismak istedi, gerekli ilgiyi birak hic arayip sormadigi icin durumu aciklayinca tartistik. Sonuc baskasiyla katilim gosterdi ve birak dereceyi mansiyonu ilk 100 de yer alamadilar.



    • Her zaman siparis verip her seferinde gec gelen X firmasindan gece 1 de (kapanmalarindan 45dk once) siparis verdim. Yine gec geldi ama dedim tadi guzel bos ver. Tamamen alakasiz urun geldi, aradim mudurune kadar geldik en sonunda. Gecenin bir yarisi telefonda bagirip cagirdiktan sonra dogrusunu getirme zahmetine girdiler.



    • X universitesine proje sunduk, para yok dediler. Rektore gittik ertesi gun hesabimiza kurusuna kadar yatirildi. Demek ki varmis :)



    Falan filan, ingiltereden teklif aldim gitmiyorum. Biz duzeltecegiz bu ulkeyi. (birakin avunayim bu sekil.)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Alkologcugum dogru demis ver parasini ozele git arabayla ise git gel paran varsa huzurun ve itibarin vardir. En basit ornegini soyleyeyim...



    İnsana saygi yok bindigin arabaya ve telefona var . Telefonu degistirdim 2.el bir iphone aldim ekran jelatini soruyorum model ne diyorlar adamlar eski telefonum samsung note 2 varken yuzume bakmazdi var yok deyip gecistirirlerdi simdi telefon ne ? Diye soruyorlar iphone deyince 5d li koruma cami var 35 tl abi soyle boyle buyur ilgi alaka degisti.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İşini düzgün yapan, aldığı parayı hak eden vardır illaki fakat bana da hep amatörler, başından savan, işini sevmeyenler denk gelir.



    Bir devlet dairesinde mesai saatlerinde rahat rahat kahvaltı yapan, işe zamanında başlamayıp ama tam mesai bitiminde işten çıkan, boş boş oturup fal açan, çiğdem-çekirdek yiyen... vs.



    Kendi hatasından dolayı yanlışlık yaparlar, öfleyip pöfleyip burnundan kıl aldırmazlar. Kendini kral sananlar...



    Hep bana denk gelir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Para para para temel sorun...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuya hak verdim. Ben de de titiz ve dakik bir insanımdır. Beni ilgilendiren işlerin de bu şekilde olmasını isterim ama %80 hüsran ile sonuçlanıyor.
  • Ben de kalabalık bir fabrikada çalışan biri olarak katılıyorum. Neyse orada disiplin var da çalışıyor iyi kötü.


    Geçen İngilizce kursundaydım, yabancı bir hocayla konuşuyorduk. İranlı bir hoca. Dedim ki, pek çok İranlıyla karşılaştım Türkiye'de, İngilizce konusunda çok iyiler. Doğal olarak İran'daki İngilizce eğitimini sordum. Neredeyse bizimkiyle aynı.
    Üç yıldır Türkiye'de yaşayan hoca meseleyi kültüre bağlıyor. Buradaki kültürel mesele: Önem verme. İran'dakiler önem veriyor. Türkiye'de ise o kadar değil. Okulda olsun, iş yerinde olsun, bırak bir konuya yeterli önem vermeyi veya disiplinli bir şekilde yapmayı, öyle birisi olsa alay konusu oluyor.

    Türkiye'deki eğitim sistemi özgün değil zaten, Avrupa ülkelerinin eğitim sistemleri incelenerek oluşturulmuş bir sistem. Yani aslında Türkiye'de eğitim sistemi sorunu yok, müfredat Türkiye'ye özgü değil zaten.

    Mesela fabrikada, tedbir için bütün korunma yollarına harfi harfine uyan, koruyucu kulaklık, bone, eldiven falan hepsinin kullanan işçi ezik muamelesi görüyor, mola sırasında laubali şekilde muhattaba maruz kalıyor.

    Türkiye'nin işçi ölümlerinde üst sıralarda olmasını devlete yüklerler. Aslında devlet bu konuda ciddi yönetmeliklere sahip. Mesela ben fabrikada işe başladığımda üçüncü gün üretim bölümüne girebildim; ilk gün 8 saat İş ve İşçi Sağlığı ve Güvenliği eğitimi aldım, sonraki gün de kalite ve işle ilgili eğitim. Periyodik tekrarları mevcut eğitimlerin. Ha, daha öncesinde 8 saatlik de Hijyen eğitimi aldım mecburi olarak. Aynı eğitimi almış başka bir işçinin burnunu karıştırdığını gördüm ben. Suç devlette mi? İşyerinde mi? Sistemde mi? Hiçbirinde değil; suç işçinin ta kendisinde. Kültürel bir sorun mevcut.

    Üniversitede fakülte yüzü görmüş biri olarak söylemeliyim ki lise havası mevcut eğitim-öğretim açısından.

    Her yer öyle, her yer, olay kültürel bir mesele. Dolayısıyla Türkiye'deki kalitesizliği, nezaketsizliği, vs. değiştirmek için uğraşmıyorum. Fakat dile getiriyorum. Getirmeliyim de. Düşünceler virüs gibidir çünkü. Yüzlerine vururum gerekirse. Tabii bir insan öncelikle aynaya da bakmalıdır. Şahsen ben bakıyorum. Eksikliklerim çok olabilir, fakat neyse ki tipik bir Ortadoğulu profiline mensup değilim...




  • Bunların olmasının temel sebeplerinden biri ülke bir şey vaadetmiyor kimseye. Gencinden yaşlısına kadar artık herkes aynı kafada gün geçsin modunda. 55 yaşındaki usta "işimi iyi yapayım, tatminkar bir emeklilik geçireyim" vb hayaller kurmuyor. Kimsenin gelecekten bir beklentisi yok. Aynı şekilde yeni mezun işe giricek "sabah 8 akşam 6 bi ofiste yaşiyicam bari en az yorulucağımı yapiyim, en fazla maaş vereni yapiyim" diyor. Daha 20'li yaşların başında salıyolar kendini.

    Tek sebep bu değil ancak başlıca sebeplerden biri budur. Hergün ya aynı kalmamız yada daha kötüye gidiyor olmamız. Güneşli gün beklemiyor kimse.
  • dipnot : Körler memleketinde görmek hastalık sayılırmış...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ihtilalVakti -- 19 Şubat 2018; 21:3:27 >
  • Hakkını veren yapsın işi diyorsun, birde şöyle düşün işini yapana hakkı veriliyormu? Bozulmuşluk hepimiz de bi karşında ki insanı eleştirmekle çözüm olmuyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Parayla ilgisi yok bunun, çünkü pahalıya aldığın hizmette de özen, titizlik ve tutarlılık bulamıyorsun.

    Kültür ve terbiye meselesi bu.



    Yazılmışı var: Türk milleti ve şeyinin ucuyla iş yapma gerçeği.



    http://goo.gl/L213b5

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.