[Galatasaray 2017/2018 Sezonu] Genel Tartışma ve Transfer Konusu - ŞAMPİYON GALATASARAY - (2856. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Şifalı Bitki

* Aslında uzunca zaman önce forumu bırakma kararı almış, 5 aydır kapağını bile açmamıştım.

* Lakin şu son dönemde yaşanan olaylar bir Galatasaray taraftarı olarak beni derinden üzdüğü için bu bölüm özelinde kalmak kaydı ile düşüncelerimi aktarma ihtiyacı hissettim.

* Zira şiştim artık.

* Size şöyle bir hikaye anlatayım, siz isterseniz masal deyin isterseniz komplo teorisi. ü

* Galatasaray lige fırtına gibi başlamış önüne geleni süpürürken, Beşiktaş'ın Lig maçlarındaki isteksiz tavrı, Fenerbahçe'nin her gün daha da geriye giden kısır oyun sistemiyle puan fakı hızla açılmaya başlamıştı.

* Anlatacağım olaylar silsilesine başlangıcı FB-BJK maçından başlıyorum.

* Maç, tüm futbol camiası tarafından FB için kırılma maçı olarak tespit edilmiş maça ise hakem olarak Ali PAABIYIK tayin edilmişti.

* Maçta yaşananlar hepinizin malumuyken, FB yöneticileri bile hakem hatalarıyla pişkin pişkin dalga geçme boyutunda değerlendiriyordu maçı.

* PALABIYIK'ın maç sonucu aldığı nota istinaden otoritelere göre 8-9 hafta dinlendirilmesi ve bu sezon 2. bir büyük maç verilmemesi gerekmekteydi.

* Peki öyle mi oldu? Bu sorunun cevabına yeri geldiğinde geri döneceğiz.

* 8. hafta geçilip de FB-GS derbisine geçilirken Galatasaray 2 ciddi rakibinin de 8 puan önündeydi.

* Tam bir kör dövüşü mahiyetinde geçen maçın 70. dakikasından itibaren GS oyun kontrolünü eline alıp FB kalesine yüklenmeye başlamışken 74. dakikada Belhanda hakemi aldatmaya yönelik hareketten 2. sarı kartı görüp oyun dışı kaldı. Geride kalan 20 dakika boyunca FB, 10 kişi kalan Galatasaray kalesine şut dahi çekemeden oyun bitti.

* Ligimizde her futbol maçında en az 2-3 kez yaşanan ama hakemlerimizin pek de umursamadığı "Hakemi Aldatmaya Yönelik Hareket" kuralından Belhanda 2. sarı kartını görüp oyundan atılıyordu.

* Bu maçın hakemi Cüneyt ÇAKIR, artık varlığı bile unutulacak düzeye gelmiş bu kuralı, aylar sonra yönettiği Bayern-PSG maçında nedense uygulamayacak, hali hazırda sarı kartı olan ve kendisini aldatmaya çalışan Tolisso'ya, Belhanda'ya biçtiği cezayı biçmeyecek ve oyundan atmayacaktı.

* Bunun yanında aynı dönemlerde ve devamında yaşanan süreçte; yabancı kuralı, 8 puanlık farkın ligin tadını kaçıracağı, Tudor'un büyük maç kazanamaması gibi gündemler medyada ayyuka çıkmış; Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hatta MHP lideri bile bu konulara "dahil olmuştu".

* Devlet erkanına olan "yakınlığı" ile bilinen Rıdvan DİLMEN "8 puanlık fark fazla böyle lig olmaz, böyle ligi kimse izlemez" minvalinde açıklamalarla, tabiri caiz ise, sürekli "ağlıyordu" ekranlarda.

* Yaşanan bu süreçte "Büyük maç kazanamıyor, taktik bilmiyor vb." söylemlerle zaten düşük profilli bir isim olan Tudor ile taraftarın arası iyiden iyiye açıldı.

* Bazı kendini bilmez grupların futbolcu yuhalaması, Tudor istifa diye bağırması derken olaylar AİLESİYLE birlikte maça gelmiş Başkana küfür edip taşlamaya kadar ulaştı.

* Yine bu süreçte yaşanan puan kayıplarının en can sıkıcısı olan 1-5 lik Başakşehir mağlubiyetinin ve Malatya maçının hakemi Ali PALABIYIK idi.

* Ne hikmetse FB-BJK derbisinin skandal ismi ve uzunca bir süre kızağa çekileceği konuşulan PALABIYIK kendini Lider ve 2. nin maçını yönetirken bulmuş hemen akabinde de Bursa-FB ve Malatya-GS maçlarında düdük çalmıştı.

* FB ve Galatasaray'ın en kritik maçlarında görev alan PALABIYIK yönettiği maçların tamamında maçın skoruna doğrudan etki eden kritik ve "hatalı" kararlar verdi.

* Özellikle Başakşehir maçındaki alınan tarihi yenilgiden sonra bir kaç eski hakem dışında bu kritik yanlışların bahsi bile geçmedi.

* Çünkü taraftarın önüne çiğnesin diye Tudor ve Yönetim atılmış, medyanın amacı ise ligin tekrar dengeye oturmasıydı.

* Yaşanan süreçte hiç bir mecrada Galatasaray menfaatlerini savunamadığı gibi sürekli hatalı ve gecikmiş kararlar veren basiretsiz Yönetim'in, gerek tecrübesizliği gerekse sevimsizliği ile medyanın kum torbasına dönen Tudor'un olduğu kadar hesapta takımına destek için geldiği kendi stadında akıl almaz hareketler yaparak bu düzene çanak tutan sözde "TARAFTAR"ların da kabahati olduğu bir gerçektir.

* Gelinen bu noktada tabi ki Terim lobicilerin ateşi sürekli körüklemesi de katalizör etkisi yapmıştır.

* Şu saatten sonra ne olur, kim gelir, ligi nerede bitiririz tam bir muamma.

* Tek bir gerçek var ki o da; bir araya gelip eksiğiyle yanlışıyla takımı asıl hedefi olan şampiyonluğa taşıması gereken Galatasaray camiası, bir araya gelmek şöyle dursun bir birinin kuyusunu kazar hale gelmiş.

* Sportif başarı gelir gelmez, çok da büyük problem değil benim için.

* Asıl camianın mevcut durumu benim canımı yakan.

* Hırsızı evimize kendimiz çağırdık.

quote:

Orijinalden alıntı: SimurgFC

TRT'de Özbek'in karşısına aday çıkmayacağını ve çıksa dair Özbek'in seçimi kesinlikle kazanacağını iddia ettiler.



Bence Dursun lehine kamuoyu oluşturma çalışmaları tam gaz başlamış.



Halen de dediğimin arkasında duruyorum.Dursun yeniden seçilmek için elinden geleni yapmaya çalıştı ancak planları tutmayınca erken seçime giderek koltuğu garanti altına almaya çalışıyor.Seçime gitmesinin sebebi Terim'i isteyenleri kadrodan çıkarmak değil, Galatasaray lehine hiç değil.



Bu adam yeniden başkan seçilirse yazık kulübün haline!

quote:

Orijinalden alıntı: tugaykavuk

Beyler hepimiz sıkkınız, moralimiz bozuk bekleyişliyiz. Biraz ortam yumuşasın diye şunu şuraya bırakıyorum, evlerinde kazanabilirler olabilir top yuvarlaktır ancak bu açıklamaya sebepsizce güldüm:
Pepe: ''Real Madrid'in çok fazla sayıda çok kaliteli oyuncusu var. Başarılı olacaklarına inanıyorum ancak Beşiktaş'ın karşısına çıkana kadar…''

quote:

Orijinalden alıntı: Lincoln Burrows.

Bilici hayırlı olsun galatasarayıma bize gelmesini isterdim.

quote:

Orijinalden alıntı: Şifalı Bitki

* Dış faktörlerin müdaheleleri bu durumda olmamızın sebebi değil sonucu olarak görüyorum zaten.

* Ne saha içinde ne saha dışında dik ve sağlam duruşu olan bir camia değiliz şu anda.

* Taraftarından yöneticisine birbirimize girdik resmen.

* Başakşehir maçında ortada giden bir mücadelede hakemin hatalı bir kararı ile ilk golü yer yemez abandone olduk, yine Beşiktaş maçında da oyunu bir şekilde dengelemişken kaleci hatasıyla ilk golü yedik ve abandone olduk ve dağıldık. Bu 2 maç da bir birinin tamamen kopyasıydı Beşiktaş azıcık daha şanslı olsa Başakşehir maçından çok daha kötü bir sonuca doğru gidiyordu.

* İçerde ki maçlarda geriye düşünce bir şeklide taraftar takımı tekrar hayata döndürebiliyordu ama deplasman maçlarında durum ortada.

* "Bu takım hocasız da şampiyon olur" derecesinde aşağılık sözler sarfeden yorumcuların gazına geldi taraftarın önemli bir kısmı.

* Bu takımın "SOL KANADI YOK" ne Beki var ne Açığı. İşler istediğimiz gibi gitmediğinde devreye girip takımı toparlayacak bir saha içi liderimiz de yok mesela.

* Tudor'un bu konulardaki tecrübesiz ve yetersizliği de işlerin bu noktaya gelmesinde çok önemli bir etken elbette ama ilk 11 imiz yetersiz yedek kulübemiz de "olmasa da olur" hatta "olmasa daha iyi olur" kıvamında futbolcularla dolu.

* Çözülmesi gereken bu kadar sorunun üstüne daha da büyük sorunlar yükledik kendi elimizle.