Şimdi Ara

En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (29. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
1.479
Cevap
21
Favori
75.256
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2728293031
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Einar Solberg kullanıcısına yanıt
    Violet Evergarden benim de çok sevdiğim bir anime.


    14-24 yaş ilişkisi işlenmesi yanlış diyebilirsin bunu anlıyorum ve katılıyorum. Ama durum şu ki bu animede Japonların hayatı yansıtılıyor. Sonuçta slice of life animesi bu. Animede hafif dokunuş yapmışlar. O da ölüm anı olduğu için. Japon hayatı nasıldır bilir misiniz bilmem ama geyşa kelimesini araştırın isterseniz. 14 yaşında geyşaların başına gelenler gerçekten çok iğrenç şeyler. Neyseki günümüzde geyşa biraz daha farklı. Eski halleri gerçekten berbat.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • maybe4you kullanıcısına yanıt

    Ben aslında bunu eleştirerek japon kültürünü de eleştiriyorum bir bakıma. Japonlar sınır tanımaz bir millet günümüzde ve ben buna karşıyım. En çok karşı çıktığım şey de pedofili öğeleri. Ekranları başında tüm gün anime izleyen loliconlara, pedofililere hitap etmek için böyle şeylere başvurmak bana hiç doğru gelmiyor. Mesela Code Geass'ta çinli karakterler vardı. Bilerek çocuk görünümünde yapmışlar. Şimdi bunun neden yapıldığı belli. Araya iki tane bu tiplere hitap edecek karakter koyalım demişler. Çizerken bu yüzden böyle yapalım demeseler bile bilinçaltında bu var bunu yaparken. Böyle yaparak, sürekli bu görüntülere maruz bırakılıyor insanlar ve yavaş yavaş bunlara verilen tepki de azalıyor ve görmezden geliniyor.
    Şimdi mesela bu animede pekala prenses 18 yaş üstünde biri olabilirdi ve oradaki hikayeyi etkilemezdi bu. Ya da zaten Violet çocuk gibi görünmüyorken yaşına 14 değil de 20 diyebilirdiniz. Yine hikayeyi etkilemezdi.
    Yine de, o kadar güzel yapmışlar ki animeyi, en fazla 1 puan kırabildim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Einar Solberg -- 22 Haziran 2020; 19:38:19 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Einar Solberg kullanıcısına yanıt
    Evet tamamen haklısınız.
    Yaş meselesi birçok animede böyle. Bazen izlerken kendi kendime diyorum zaten hayır kabul etmiyorum bu lafları eden karakterler bu yaşta olamazlar. Sonra bi bakıyorum birkaç bölüm sonra tam da o yaştan beklenecek bi salaklık yapılıyor. Böyle bi karakter dalgalanması oluyor. Yaş konusuna takılmayan sanırım direkt seinen yapımlar var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Relife
    Bölüm Sayısı: 13+4 ova
    Tür: Slice of life, romantik, okul

    Bu animenin başlangıcı "Sen bir neet'sin. Seninle bir anlaşma yapalım" diyen Welcome to the NHK animesine benziyor. Ama devamında ise ana karakterimizin birden 10 yaş gençleşip lise yıllarına geri dönmesiyle Boku Dake ga inai Machi animesine daha çok benziyor. Gerçi Boku Dake ga inai Machi'de 18 yıl geriye gidiyorlar da neyse konumuz bu değil. :) Şahsen böyle bir anlaşma görsem benim soracağım ilk soru "Bu işten sizin çıkarınız ne?" olurdu. Ama anime olduğu için bir şey demedim. Yine de güzel bir açıklama görmek isterdim. Şöyle bir yorum gördüm öyle haklı ki buraya da almak istiyorum: Bu arada harbiden çocukluğun-ergenliğin falan kıymetini bilin. Üniv. ve sonrasında hayat baya boka sarıyor :) Suratınızda malca bir sırıtışla bu lise animlerini izliyorsunuz.

    Animede geçen bir konu aklıma takıldı. Başka bir animede de görmüştüm. Üst üste gelmesi güzel oldu. Şöyle ki biriyle konuşurken ona yalan söylemeden ama gerçekleri de söylemeden karşı tarafı kırmadan nasıl konuşabiliriz? İşte buna iletişim diyorlar. Bu konuda ben de kendimi baya zayıf hissediyorum...

    İşlenen tema, gelecekte insanların çıkarcı insanlara dönüşmesi, arkadaşlık ilişkileri güzel işlenmiş animede. Ova bölümleri bildiğiniz 2. sezon gibi olmuş. Daha uzun olmasını isterdim ama en azından bir son oldu animede. Mutluyum. :) Ayrıca
    aşk deyince illa öpüşmek gerekmediği bir şekilde anlatılmış gibi geldi bana. Pek çok kişi bu sahneyi görmek istemiş olabilir ama ben yavaş yavaş işlenen aşkı daha çok seviyorum. Tabii uzatıp tadını da kaçırmamak lazım. Bu anime tam yerinde olmuş. İkisi ayrı kalıp bitecek sandım var ya. Neyseki korktuğum başıma gelmedi mutlu sonla bitti. :)


    Animenin müzikleri fena değildi bence. Bütün ending müzikleri farklı olmuş. Çeviri yapan fansub var mı diye baktım da bulamadım. :D Benim favorim 12. bölüm ending oldu.
    https://www.youtube.com/watch?v=qQVSNh6ZlOs

    9/10



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 23 Haziran 2020; 15:8:50 >




  • maybe4you kullanıcısına yanıt
    Animeyi izlemedim ama müzikler iyiymiş bayağı.
  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Yesterday wo Utatte

    Seinen türünde bir şey izleyim derken buldum.Romantizm animesi değildi bence. Ana karakter gerçekteki bizleri yansıtan biri. Ama aşk dörtgeni falan gereksizdi.Ayrıca verem ediyor kadın karakter...İzlemezseniz çok bir kaybınız olmaz.Ha illa merak ettim derseniz 2,3 bölüm izleyip sona geçebilirsiniz ben yapmam öyle ama yapmak isteyen olursa acı çekmesin boşa😂😂

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Tate no Yuusha no Nariagari

    Ayrıntıya girmeyeceğim. Fazla Isekai serisi izlemedim ancak izlediklerim arasında 1.sıraya yerleşti diyebilirim. Farklı bir havası var kesinlikle. (Baştan sona kadar sürdüremiyor bu farklı havayı tabi) Kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum.

    8/10
  • Benim için çok iyi başlamış ortalarda batırmış sonu ise ortalama bitmiş bir animedir. Ama her sezon çıkan çöp isekailere 10 basar.
  • Hunter X Hunter uzun yıllar aradan sonra tekrar anime izlemeye başladım, daha bitmedi ama çok güzel gidiyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Cowboy Bebop
    Bölüm Sayısı: 26+1 ova+1 film
    Türü: Aksiyon, macera, komedi, dram, bilimkurgu, uzay

    Fena anime değildi. Galaksinin koruyucuları filminin anime versiyonu gibi. Konusuna kısaca uzayda geçen ödül avcılarının günlük hayatı diyebiliriz. 1998 yılında çok popüler olabilir, o zamanlar belki klişe de değildi ama izlerken çoğu şey klişe geldi bana. Bazı bölümler dolu dolu geçerken bazı bölümler sanki öylesine çerezlik yapılmış. Ergo Proxy'nin yönetmeninden daha çok şey beklerdim.

    Kulaklıkla anime izlemeyi severim. Bu anime eski olsa da sol kulak, sağ kulak farklı sesler yapılmış birçok sahnede. Benim hoşuma gitti. :)

    Pek çok klişe olsa da güzel sahnelerden bahsetmek isterim.
    Sigara izmariti içine mikrofon yerleştirmek çok iyi fikirmiş. Kimin aklına gelirdi ki? Faye'in geçmişini tam anlamıyla öğrenemedik. Nasıl bir kaza olmuş, neden dondurmuşlar vs. Sanırım ailesi çok zengindi. Ama yıllar sonra ne ailesi ne de onlara ait bir şey kaldı. Faye'i kandıran avukat çok iyiydi. Miras yerine borç bıraktı. Şaka mısınız siz 😂😂 Fakat 18. bölümde baya bi empati yaptım. Faye'in 13 yaşındaki halinden 23 yaşındaki haline bir mesaj: "10 yıl sonraki ben, seninle aramızda çok fark var. Ama vazgeçme, elinden geleni yap. Ganbatte!" Hacker Ed'in öyküsü de güzeldi. Yetimhanede büyümüş olsa da hiç üzgün olduğunu görmedik. Daima pozitif, daima güler yüzlü, eğlenmesini bilen bir karakterdi.


    Animenin giriş müziğinin aksiyon olması, bitiş müziğinin duygusal olmasını bu anime mi başlattı acaba? Son iki bölüm için şunu diyebilirim:
    Esas kötümüz yeterince kötü değildi bence. Ama sahneye çıkacağı belliydi. Esas kızımız Julia da geleceği belliydi. Ortalıkta aksiyon varsa taraflardan birinin veya ikisinin de öleceği belliydi.
    Güzel olmuş böyle bir son diyebilirdim ama "tahmin edilebilir" olduğu için pek sevemedim. Fazla abartıldığını düşünüyorum.
    Ova bölümü tüm bölümlerin en güzel sahnelerinin ve repliklerinin her karakterin kendine göre yorumlaması gibiydi. Bruce Lee göndermesini ve su gibi olun repliğini tekrar görmek güzel oldu. Animenin en güzel repliği ise "geçmişin nasıl olursa olsun, önünde hala bir gelecek uzanıyor" bence. Filmini ise animeden daha çok sevdim. Film zaman olarak animenin 23-24 bölümleri arasına denk geliyor benden demesi. Cowboy bebop severler için anime bitti derken böyle bir film güzel olmuş. Hiçbir karakter ve söz olmasa da İstanbul temalı birkaç sahne olması da hoş olmuş.

    6/10

    Son ek:
    faye'in hatırladığı dünyadaki şehir singapur'muş.
    -spike dövüşlerinde bruce lee'nin "jeet kune do" dövüş stilini kullanmış.
    -19. bölümdeki spike'a swordfish ıı'yu vermiş olan ve tamir eden doohan, star trek'de scotty'yi oynayan james doohan'a göndermeymiş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 28 Haziran 2020; 11:34:52 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    LotGH animesini sonunda bitirdim. Birkaç yıldan beri erteliyordum. Sonunda yeterli boş zaman bulup izledim. Kesinlikle tavsiye ederim. Destansı bir hikayede mükemmel karakterlerle dolu bir yapım. Hakkında uzun yazılar yazılabilir. Açılış müzikleri de güzeldi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dürüstİnsan -- 30 Haziran 2020; 6:42:1 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Kimi no Suizou wo Tabetai
    Filmin İngilizce adı. I want to eat pancreas. Ben de bu pankreastan baya bir şeyler tahmin etmeye çalışmıştım. Bi kısmı tutmuş sanki :) ama film sahiden güzelmiş. Türü dram olunca daha filmin başlangıç sahnesinden itibaren korkuyor insan. Yanlış zamanda izlemeyin derim. Adı kiraz ağacı anlamına gelen başrolümüz Sakura'yı izlemek güzeldi. Ondan birkaç şey öğrenmişimdir umarım...
    Biz hastalıktan ölecek derken cinayete kurban gitti ya! Şaşırdım bak. Hiç beklemiyordum bunu.


    9/10


    En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Houseki no Kuni
    Türü: Aksiyon, Fantastik, Seinen, gizem, dram
    Bölüm Sayısı: 12

    Ama bu yapılır mı ya? Ne güzel izliyorduk. 12 bölümde bitti gitti. Animemiz 2017 yılında çıkmış. Yıl olmuş 2020 hani bunun 2. sezonu?

    Türkçesi mücevherler ülkesi olarak çevrilen animemiz fantastik ögeler barındırıyor. Bildiğiniz insan şeklinde mücevherler işte. Her karakter farklı bir mücevher. :) Sürekli bir aksiyon var. Ay sakinleri dedikleri garip yaratıklarla savaş devam ediyor. Replikleri de baya anlamlı. Sanırım biraz da bu sebeple seinen demişler bu animeye. Dünya çok değişmiş. Bi zamanlar insanlar varmış ama neler neler olmuş da bu duruma gelmiş?

    Aslında iyi güzel de şimdi ben meraktan ölürüm. Manga tr'de 90. bölüme kadar Türkçe mangası var. Pek çok soru açıkta kaldı. Ayrıca tutarsızlık vardı biraz. Ama tutarsızlık değildir belki de. Şöyle ki
    Bu mücevher insanlar ölümsüz. O yüzden baya uçuk rakamlı yaşları var. Eee insan demez mi bunca yıldır ne yaptınız? Hiç merak etmediniz mi? Sensei dediğiniz adama neden açık açık sormadınız? Fazla kalabalık değilsiniz zaten. Birbirinizin her özelliğini bilmeniz lazım. Hafıza kaybı olsa da bilgi alışverişi ile tekrar tazelemek mümkün. Kağıt değerli az bulunan bir şey iması vardı. Günlük tutmak o yüzden mi yasak? Yasak değilse neden kimsenin günlüğü yok? Başka türlü günlük olsaydı o zaman. Neden teknoloji hiç yok? Et, ruh ve kemik dediniz öyle bıraktınız. Neler oldu geçmişte? Ay sakinleri tam olarak nedir? Neden saldırıyorlar? Sensei neden bölgede tek erkek? Daha önce sensei'ye baş kaldıran oldu mu? Alaşım fikri en baştan aklıma gelmişti benim. Neden diğerleri küçük de olsa deneme yapmıyorlar?


    Opening müziğine bayıldım ama ending pek ilgimi çekmedi. Anime iyi güzel olsa da soruların cevabına göre fikrim değişir belki.

    7/10

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Great Teacher Onizuka

    Hayattan kesit, komedi, drama, okul, shounen(genç erkekler için) türleri içeren bu anime, Onizuka isimli bir siyah kuşaklı serseri tipli, motorcu, biraz da sapık olan birinin genç kızlar ile birlikte olmak için öğretmenlik mesleğini seçmesini konu alıyor. Anime 99 yapımı olmasının da etkisi ile çizimler olarak biraz geride kalmış. Müzik olarak da zayıf kalmış diyebilirim. Duyguları çok daha iyi verecek müzikler olabilirdi. Bölümlerde işlenen konular baya hızlı geçilmiş hissini aldım. Biraz daha ağırdan alınıp işlenseymiş çok daha iyi olurmuş. İyi yanlarına gelirsem muhteşem yüz çizimlerini barındırıyor anime. O anki duyguyu size çok güzel veriyor. İnsanların animeyi komik bulmasındaki bence en önemli sebep bu muhteşem yüz çizimleri. İnsanın güleceği yoksa da o yüz ifadesini o an verilmek istenen duyguyla birleştirince gülüyor. Bir diğer animede çok güzel yapılan şey ise verilmek istenen mesajlar. Anime komedi ve sapıklık unsurlarını bir kenara bırakırsa neredeyse tamamiyle bu mesajlar üstüne kurulu. Bunlar içinde her yaştan insanın pay alabileceği kalitede dersler mevcut. Onizuka'yı yukarıda biraz aşağılayıcı bir şekilde tanımladığıma bakmayın. Aslında çok akıllı ve birçoğumuzun hayalindeki öğretmen tiplemesini bu animede görüyorsunuz. Birkaç bölüm izledikten sonra kendinizi acaba benim hiç böyle bir hocam oldu mu diye düşünürken ya da hocalarınızdan birini onizuka'ya benzetmeye çalışırken bulabilirsiniz. Komediyi sapıklıkları ve dersleri çok güzel bir şekilde harmanlamış bu animeyi bence her anime severin izlemesi gerek diye düşünüyorum. Puanını müziklerinden, bölümlerdeki konuları çok hızlı ve abartılı bir şekilde işlemelerinden bir de izleyiciyi ters köşe yapmak için konuları saçma bir şekilde bağlamalarından kırdım.

    8.5/10



    Sapık gibi gözüken aslında kendini öğrencileriyle aynı seviyede tutup onlara okulu eğlenceli yapmaya çalışan bana göre muhteşem sayılabilecek bir öğretmenin ana karakter olduğu bu animeyi izlemek çok iyi geldi. Müdür yardımcısı ile crestası için bile izlenir bu anime :D. İlk bölümde hammer ile duvarı kırmaya gelmesinde baya gülmüştüm. Keşke bu şekilde animede bize belirtilmeden yapılan onizuka'nın aksiyonlarını daha çok görseymişiz. Sahnedeki Tomoko'ya telefon attığı sahnede çok iyiydi. Bu tarz ince bir şekilde konunun Miyabi ile bağlayacağını düşünmemiştim. Kazaki'ye verdiği ders de intihara yeltenenlere veya yelteneceklere çok güzel mesajlar vardı. Daha çok öğrenciyi etkileyip eğlendirmek için bütün suçunu kabul edip Oizakawa'da tatil teklifinde bulunduğu bölüm zaten Onizuka'nın ne kadar akıllı bir öğretmen olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Yoshikawa ve Uehara'ya verdiği dersler de çok çok iyiydi. Özellikle Yoshikawa'nın dayak yemiş yüzü ile gülüşünden etkilenmemek elde değildi. 3 kurşun yediği halde sınava girdiği bölümdeki gibi abartılar olmasaydı anime akışına bırakılıp konu ince bir şekilde işlenseydi ne olurdu? Şu güzelim anime çok rahat top 5 animelerden biri olabilirdi bence. En sonunda ise yaptığı en iyi şeyi yaptı son olarak Miyabi'nin kalbini kazandı ve başka bir okula geçişi ile anime bitirildi. Böyle her bölümü ders niteliğinde geçen bir animenin kötü bir sonla bitmesi pek mümkün değildi zaten. Ama son 2 bölüm diğerlerine nazaran biraz kalite olarak düşük gibiydi. Ben diğer bölümlerden de güzel bir konu işlenip muhteşem bir ders ile Onizuka'nın Miyabi'yi kazanacağını düşünürken biraz sönük bir şekilde bitti anime. En azından bir vedalaşmalarını görseydik diyeceğim ama anime komedi ağırlıklı gitmesinden kaynaklı bu tarz bir duygu yoğunluğunu vermek istemedi herhalde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi defaulticus -- 4 Temmuz 2020; 2:10:35 >




  • Tenki no Ko

    Kimi no Na Wa filminin yönetmeninden güzel bir film daha. Aynı yönetmenin elinden çıktığı filmi izlerken baya belli oluyor. Çünkü müzikler olsun, görsel şölen olsun çok güzel yapılmış. Bu filmin Kimi no Na Wa ile aynı evrende geçtiğini duymuştum. Sebebi ise Kimi no Na Wa karakterlerinin kısa da olsa gözükmesi. Güzel olmuş ama. Konusuna gelirsek gerçekten fantastik ilginç bir konusu var. Fantastik bir konu ile dram ve aşk güzel harmanlanmış. Fakat şu uzun ismi olan Sayonara filminde olduğu gibi pek empati yapamadım ben. Yine de müzikler ve çizimlerin kalitesi için izlenir bu film. Bu arada
    Bazı replikler baya hoşuma gitti. Tam hayatın içinden olmuş. Dünya zaten manyak sözü kızın 15 yaşında olmasına rağmen kardeşi için yalan söylemesi, oğlanın iPhone'u olması yani varlıklı bir ailesi olmasına rağmen hayatın boğucu geldiğini söylemesi tam hayatın içinden...


    7/10



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 4 Temmuz 2020; 4:33:8 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: defaulticus

    Great Teacher Onizuka

    Hayattan kesit, komedi, drama, okul, shounen(genç erkekler için) türleri içeren bu anime, Onizuka isimli bir siyah kuşaklı serseri tipli, motorcu, biraz da sapık olan birinin genç kızlar ile birlikte olmak için öğretmenlik mesleğini seçmesini konu alıyor. Anime 99 yapımı olmasının da etkisi ile çizimler olarak biraz geride kalmış. Müzik olarak da zayıf kalmış diyebilirim. Duyguları çok daha iyi verecek müzikler olabilirdi. Bölümlerde işlenen konular baya hızlı geçilmiş hissini aldım. Biraz daha ağırdan alınıp işlenseymiş çok daha iyi olurmuş. İyi yanlarına gelirsem muhteşem yüz çizimlerini barındırıyor anime. O anki duyguyu size çok güzel veriyor. İnsanların animeyi komik bulmasındaki bence en önemli sebep bu muhteşem yüz çizimleri. İnsanın güleceği yoksa da o yüz ifadesini o an verilmek istenen duyguyla birleştirince gülüyor. Bir diğer animede çok güzel yapılan şey ise verilmek istenen mesajlar. Anime komedi ve sapıklık unsurlarını bir kenara bırakırsa neredeyse tamamiyle bu mesajlar üstüne kurulu. Bunlar içinde her yaştan insanın pay alabileceği kalitede dersler mevcut. Onizuka'yı yukarıda biraz aşağılayıcı bir şekilde tanımladığıma bakmayın. Aslında çok akıllı ve birçoğumuzun hayalindeki öğretmen tiplemesini bu animede görüyorsunuz. Birkaç bölüm izledikten sonra kendinizi acaba benim hiç böyle bir hocam oldu mu diye düşünürken ya da hocalarınızdan birini onizuka'ya benzetmeye çalışırken bulabilirsiniz. Komediyi sapıklıkları ve dersleri çok güzel bir şekilde harmanlamış bu animeyi bence her anime severin izlemesi gerek diye düşünüyorum. Puanını müziklerinden, bölümlerdeki konuları çok hızlı ve abartılı bir şekilde işlemelerinden bir de izleyiciyi ters köşe yapmak için konuları saçma bir şekilde bağlamalarından kırdım.

    8.5/10



    Sapık gibi gözüken aslında kendini öğrencileriyle aynı seviyede tutup onlara okulu eğlenceli yapmaya çalışan bana göre muhteşem sayılabilecek bir öğretmenin ana karakter olduğu bu animeyi izlemek çok iyi geldi. Müdür yardımcısı ile crestası için bile izlenir bu anime :D. İlk bölümde hammer ile duvarı kırmaya gelmesinde baya gülmüştüm. Keşke bu şekilde animede bize belirtilmeden yapılan onizuka'nın aksiyonlarını daha çok görseymişiz. Sahnedeki Tomoko'ya telefon attığı sahnede çok iyiydi. Bu tarz ince bir şekilde konunun Miyabi ile bağlayacağını düşünmemiştim. Kazaki'ye verdiği ders de intihara yeltenenlere veya yelteneceklere çok güzel mesajlar vardı. Daha çok öğrenciyi etkileyip eğlendirmek için bütün suçunu kabul edip Oizakawa'da tatil teklifinde bulunduğu bölüm zaten Onizuka'nın ne kadar akıllı bir öğretmen olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Yoshikawa ve Uehara'ya verdiği dersler de çok çok iyiydi. Özellikle Yoshikawa'nın dayak yemiş yüzü ile gülüşünden etkilenmemek elde değildi. 3 kurşun yediği halde sınava girdiği bölümdeki gibi abartılar olmasaydı anime akışına bırakılıp konu ince bir şekilde işlenseydi ne olurdu? Şu güzelim anime çok rahat top 5 animelerden biri olabilirdi bence. En sonunda ise yaptığı en iyi şeyi yaptı son olarak Miyabi'nin kalbini kazandı ve başka bir okula geçişi ile anime bitirildi. Böyle her bölümü ders niteliğinde geçen bir animenin kötü bir sonla bitmesi pek mümkün değildi zaten. Ama son 2 bölüm diğerlerine nazaran biraz kalite olarak düşük gibiydi. Ben diğer bölümlerden de güzel bir konu işlenip muhteşem bir ders ile Onizuka'nın Miyabi'yi kazanacağını düşünürken biraz sönük bir şekilde bitti anime. En azından bir vedalaşmalarını görseydik diyeceğim ama anime komedi ağırlıklı gitmesinden kaynaklı bu tarz bir duygu yoğunluğunu vermek istemedi herhalde.
    Mangasını daha çok beğendim ben, okumadıysan tavsiye ederim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ben pek mangacı değilim. Benim için en önemli unsurlardan biri müzik olunca mangalar sarmıyor beni. Ama öneriniz için teşekkürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Orange
    Bölüm sayısı:13

    Shoujo türünü ikinci denemem. Nedense bu türü sevemiyorum. Çok sıkıcı geliyor. İlk denememde 6. bölümde bırakmıştım başka bir animeyi.

    Geçmişe mektup yazma şansınız olsa ne yapardınız? 26 yaşındaki Naho, 16 yaşındaki haline gelecekten mektup gönderir. Ona yaşadığı olayları kronolojik olarak yazar. Pişmanlıklarını düzeltmek ister. Naho ilk başta bu mektuba inanmasa da fazla sürmeden gerçek olduğu anlar. Ama geleceği değiştirmek o kadar kolay mı gerçekten?

    Arkadaşlık ilişkileri ve komedi sahneler güzel olsa da bence biraz uzatmışlar. 4-5 bölümlük konu 13 bölüme yayılmış. Çok sıkıldım. Ayrıca
    Kakeru ne trip atan biri çıktın ya! Tamam psikolojik sorunların var anladık da çevren o kadar ilgi gösterirken sana, intihar etmeyi hâlâ neden düşünürsün. Hani ölsen de kurtulsak dedim bazen. 😁

    Hani diyorum shoujo olduğunu bildiğim için mi sevmiyorum diye? Ama fark ettim de Coquelicot-zaka kara filminin shoujo olduğunu bilmiyordum ve onda da çok sıkılmıştım. Elveda shoujo. Benden bu kadar.

    4/10

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Bakuman
    Bölüm Sayısı: 25+25+25
    Türü: Komedi, romantik, dram, shounen

    Bu anime mangaka olmak isteyenlerin hikayesi! Hani daha önce öyle bir mesleği hiç hayal bile etmemiştim ama anime izlerken anladım ki mangaka olmak ne kadar stresli bir işmiş. Bu arada Bakuman'ın mangası ile Death Note'un yazar ve çizerleri aynı. Bu kalitenin nereden geldiği de anlaşıldı böylece. İlk sezonu bitirdim, konusu çok iyi.

    Hepimizin bildiği editör kavramı da burada önemli. Hani derler ya
    editör vardır vezir eder, editör vardır rezil eder. Ayrıca mangakaların neden tarz değiştirdiğini güzelim konularını bıraktıklarını da güzel anlatmış. Çünkü kalite değil öncelik popüler olmak. Bunu biliyordum, animede görmek de güzel oldu.

    Arkadaşlık ilişkileri, yarışmalar ve biraz romantizm ile güzel bir anime olmuş. Manga muhabbetleri de çok iyiydi. Bazı mangaların isimleri geçiyor. Fantastik- dövüş mangalarının formülü verilmiş. Aynen şöyle
    Etkileyici bir dünya + savaşması için sebebi olan temiz bir kahraman + baştan aşağı havalı çizimler + ilgi çekici düşman + şirin bir kız kahraman + güldüren ve ağlatan duygusal sahneler

    15. Bölümde telefon mesajı çevirisi atlanmış, Merak edenlere.
    "Shinjou-kun aptal! "lütfen beni bekle" filan demişsin de, bu hiç senlik değil. Mezun olduğumuz gün sana verdiğim cevaba inanmıyor musun? Bu seferlik bu mailini gelmemiş sayacağım"

    Animenin gerilimi çok iyi. Karakterlerin o heyecanını, korkusunu, üzüntüsünü, sevincini hepsini hissettim kendim yaşamışım gibi.

    Mangaların nasıl yapıldığını merak edenlere ve her anime severe bu animeyi tavsiye ederim.

    Son olarak Takagi'nin gülüşüne hastayım.
    https://www.youtube.com/watch?v=hzj2Od-zXEs

    8/10



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 14 Temmuz 2020; 8:20:0 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • maybe4you kullanıcısına yanıt
    Mangaların neden basarisiz ve derinliksiz oldugunu guzel acikliyor aslinda. Cunku hem bir sure baskisi var , hem editor baskisi ( Editor eserin orjinalligini torpuleyen tavsiyeleriyle onu bir sanat urunu olmaktan endustri urunu olmaya donusturuyor adeta.) hem de okur baskisi var. Surekli anket takip ediyorlar. Bu kadar baski ve müdahale icinde bana kalirsa cesur mangalarin, farkli urunlerin ortaya cikmasi ve daha da onemli olan cizgisini surdurebilmesi gercekten zor...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 14 Temmuz 2020; 9:2:7 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • maybe4you kullanıcısına yanıt
    Ses açıktı gülüşe korktum😂😂 Güzel bir seri izlemek için tereddüt edenlere tavsiye edilir:)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 2728293031
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.